enflasyon emeklilik ötv döviz otomobil sağlık

Sit Alanı ve Özel Çevre Koruma Alanı Ne Demek?

Sit Alanı ve Özel Çevre Koruma Alanı Ne Demek?
Yayınlama: 25.02.2025
A+
A-

Sit alanları ve özel çevre koruma alanları, Türkiye’nin doğal ve kültürel mirasını korumak için önemli araçlardır. Bu makalede, bu iki koruma statüsünün tanımlarını, nasıl belirlendiklerini, Adalar bölgesine etkilerini ve aralarındaki farkları ele alacağız.

Sit Alanı Nedir?

Sit alanı, kültürel ve doğal varlıkların korunması amacıyla belirlenen ve yasal düzenlemelerle yapılaşma ve kullanımın sınırlandırıldığı özel alanlardır. Bu alanlar, tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan, mimari, arkeolojik, tarihi ve doğal değerlere sahip bölgelerdir. Türkiye’de sit alanları, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında korunmaktadır.  

Sit alanları, içerdikleri değerlere göre dört ana kategoriye ayrılır:  

  • Arkeolojik Sit Alanları Geçmiş uygarlıkların yer altında, yer üstünde veya su altında kalan eserlerinin bulunduğu alanlardır. Örneğin, birinci derece arkeolojik sit alanlarında herhangi bir yapılaşmaya izin verilmezken, ikinci derece arkeolojik sit alanlarında mevcut yapılarda sadece restorasyon ve onarım çalışmaları yapılabilir. Üçüncü derece arkeolojik sit alanlarında ise kontrollü yapılaşmaya izin verilir ve inşaat izni alabilmek için sondaj kazısı yapılması zorunludur.  
  • Doğal Sit Alanları: İnsan etkisi olmaksızın doğal süreçlerle oluşmuş, nadir ve korunması gereken doğa alanlarıdır. Doğal sit alanları kendi içinde üç sınıfa ayrılır: Kesin korunacak hassas alanlar, nitelikli doğal koruma alanları ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları. Kesin korunacak hassas alanlarda yapılaşma yasağı vardır ve doğal afet durumları dışında herhangi bir müdahaleye izin verilmez. Nitelikli doğal koruma alanlarında ise doğal yapının korunması esastır ve insan faaliyetleri sınırlıdır. Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları, düşük yoğunluklu yerleşimlere ve faaliyetlere izin verir.  
  • Kentsel Sit Alanları: Tarihi şehirlerin özgün mimari dokusunu ve kentsel bütünlüğünü koruyan alanlardır. Örneğin, Eskişehir Odunpazarı bölgesi kentsel sit alanıdır. Bu alanlarda, koruma altındaki yapıların restorasyonu ve kentsel kimliğin korunması önceliklidir.  
  • Tarihi Sit Alanları: Tarihte önemli olayların geçtiği veya tarihi önemi olan yapıları barındıran alanlardır. Örneğin, Bozcaada Kalesi tarihi sit alanıdır. Bu alanlarda, tarihi dokunun korunması ve gelecek nesillere aktarılması amaçlanır.  

Özel Çevre Koruma Alanı Nedir?

Özel çevre koruma bölgeleri, ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına karşı hassas, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel değerlerin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması gereken alanlardır. Bu bölgeler, daha önce Cumhurbaşkanı Kararı ile ilan ediliyordu. Ancak son değişikliklerle, bazı yetkiler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na geri verilmiştir.  

Özel çevre koruma bölgeleri genellikle şu özellikleri taşır:  

  • Türkiye ve dünya ölçeğinde nadir biyolojik, ekolojik ve jeomorfolojik özellikler içerirler.
  • Kara ve su ekosistemleri bir bütünlük ve devamlılık gösterir.
  • Endemik, nadir ve nesli tehdit veya tehlike altında olan türleri barındırırlar.
  • Çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına karşı hassastırlar.
  • Tarım, turizm, şehirleşme ve sanayi baskısı altındadırlar.

Özel çevre koruma bölgelerinde, doğal değerlerin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için çeşitli önlemler alınır. Bu önlemler arasında yapılaşma kısıtlamaları, atık yönetimi, ekosistem restorasyonu ve izleme çalışmaları yer alabilir. Ayrıca, halkın bilinçlendirilmesi ve koruma çalışmalarına katılımının sağlanması da önemlidir.  

Sit Alanı ve Özel Çevre Koruma Alanı Nasıl Belirlenir?

Bir alanın “sit alanı” veya “özel çevre koruma alanı” olarak belirlenmesi, belirli kriterlere dayanır.

Sit Alanı Kriterleri:

  • Kültürel Değerler: Alanın tarihi, arkeolojik, mimari veya kültürel öneme sahip olması.  
  • Doğal Değerler: Alanın nadir, tehlike altında veya olağanüstü doğal özelliklere sahip olması.  
  • Bütünlük: Alanın tarihi, kültürel ve doğal değerlerinin bir bütünlük oluşturması.  

Özel Çevre Koruma Alanı Kriterleri:

  • Ekolojik Önem: Alanın ulusal veya uluslararası ölçekte ekolojik öneme sahip olması.  
  • Biyolojik Çeşitlilik: Alanın endemik, nadir veya nesli tehlike altında olan türleri barındırması.  
  • Hassasiyet: Alanın çevre kirliliği ve bozulmasına karşı hassas olması.  
  • Tehdit: Alanın tarım, turizm, şehirleşme veya sanayi baskısı altında olması.  

Sit Alanı ve Özel Çevre Koruma Alanı Arasındaki Farklar

Sit alanları ve özel çevre koruma alanları, her ikisi de doğal ve kültürel değerlerin korunmasını amaçlasa da, bazı önemli farklar vardır:

ÖzellikSit AlanıÖzel Çevre Koruma AlanıÖrnekler
KapsamKültürel ve doğal varlıklarEkolojik öneme sahip hassas alanlarTarihi yapılar, doğal parklar
İlan Eden YetkiliKültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek KuruluÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
DereceÜç dereceye ayrılır (koruma derecesine göre yapılaşma kısıtlamaları değişir)Derece ayrımı yoktur1. Derece Arkeolojik Sit Alanı, 3. Derece Doğal Sit Alanı
Koruma Amaçlı İmar PlanıZorunludurZorunlu değildir
Kullanım KısıtlamalarıDereceye göre değişirDaha katı kısıtlamalar olabilir

Sit alanları, daha geniş bir kapsamı olan ve kültürel mirasın korunmasını da içeren bir koruma statüsüdür. Özel çevre koruma alanları ise daha spesifik olarak ekolojik öneme sahip hassas alanları koruma altına alır.

Bu iki koruma statüsü arasındaki en önemli farklardan biri, koruma amaçlı imar planı zorunluluğudur. Sit alanlarında, alanın korunması ve kullanımı için bir imar planı hazırlanması zorunludur. Özel çevre koruma alanlarında ise imar planı zorunlu değildir, ancak alanın yönetimi için bir yönetim planı hazırlanabilir.

Ayrıca, sit alanları ve özel çevre koruma alanları arasındaki kullanım kısıtlamaları da farklılık gösterebilir. Sit alanlarında, kullanım kısıtlamaları alanın derecesine göre belirlenirken, özel çevre koruma alanlarında daha katı kısıtlamalar uygulanabilir.

Bu farklılıklara rağmen, sit alanları ve özel çevre koruma alanları, Türkiye’nin doğal ve kültürel mirasının korunmasında önemli bir rol oynar. Ancak, bu alanlarda koruma çabaları ile ekonomik ve sosyal ihtiyaçlar arasında bir denge kurulması gerekmektedir.  

Adalar Bölgesi’nde Sit Alanı ve Özel Çevre Koruma Alanı Statüsünün Etkileri

Adalar bölgesi, 1984 yılında “sit alanı bütünü” olarak ilan edilmiştir. Bu statü, Adalar’daki yapılaşma ve diğer faaliyetleri sınırlandırarak, bölgenin doğal ve kültürel değerlerinin korunmasını amaçlamaktadır.  

Adalar’ın sit alanı statüsü, yapılaşma yoğunluğunu, bina yüksekliklerini ve yapı malzemelerini kısıtlamaktadır. Ayrıca, bölgedeki yeşil alanların ve tarihi yapıların korunmasını da sağlamaktadır.  

Ancak, Adalar’ın sit alanı statüsü, bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir. Örneğin, bölgedeki konut ihtiyacının karşılanması ve altyapı hizmetlerinin geliştirilmesi konusunda kısıtlamalar yaşanmaktadır.  

Adalar, 2021 yılında “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmiştir. Bu statü, Adalar’ın denizel ve karasal ekosistemlerinin korunmasını ve sürdürülebilir kullanımını amaçlamaktadır.  

Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsü, Adalar’daki yapılaşma ve diğer faaliyetlere daha katı kısıtlamalar getirmektedir. Örneğin, bölgedeki atık su yönetimi, kıyı alanlarının korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi konularında daha sıkı önlemler alınması gerekmektedir.  

Adalar’ın Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsü, bölgenin doğal değerlerinin korunması açısından önemli bir adım olsa da, bazı endişeleri de beraberinde getirmektedir. Örneğin, bölgedeki turizm faaliyetlerinin kontrol altına alınması ve yerel halkın geçim kaynaklarının korunması konusunda dikkatli olunması gerekmektedir.  

Sit alanları ve özel çevre koruma alanları, Türkiye’nin doğal ve kültürel mirasının korunmasında önemli bir rol oynar. Sit alanları, kültürel ve doğal varlıkları korurken, özel çevre koruma alanları daha spesifik olarak ekolojik öneme sahip hassas alanları koruma altına alır.

Adalar bölgesi, hem sit alanı hem de özel çevre koruma alanı statüsüne sahip olması nedeniyle, Türkiye’nin en önemli koruma alanlarından biridir. Bu statüler, Adalar’ın doğal ve kültürel değerlerinin korunmasını sağlarken, aynı zamanda bölgedeki yapılaşma ve diğer faaliyetleri de sınırlandırmaktadır.

Adalar’ın koruma statülerinin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için, koruma çabaları ile ekonomik ve sosyal ihtiyaçlar arasında bir denge kurulması, halkın bilinçlendirilmesi ve katılımının sağlanması gerekmektedir.

Bir Yorum Yazın

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

ReCAPTCHA doğrulama süresi sona erdi. Lütfen sayfayı yeniden yükleyin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version