Adalar’daki hukuksuzluklar ve Belediye Halk Plajı

Yayınlama: 04.08.2022
Düzenleme: 13.12.2022 15:12
A+
A-

Adalar İlçesindeki kalitesiz yöneticiler, asıl amacı hizmet vermek değil rant peşinde koşanlar, kamu zararını artık kendilerine meslek edinenler, işlem yapması gerekenlerin sinema filmi izler gibi olayları izlemesi, işlem yapmaması, belediye başkanlığını, belediye yönetimini, meclis üyeliklerini Adalılara hizmet için değil kendi maddi, manevi işleri için kullananlar, arsızlar, rüşvetçiler yüzünden Adalar’daki hukuksuzluklar artık bardağı taşırdı.

Adalar’daki hukuksuzluklar ve Belediye Halk Plajı

En kötüsü bu arsızların halkın kendisini hizmet için oturttukları makamlarını şahsi kin ve edinimleri için kullanması. Gerçi Mithat Cemal’i, Yahya Kemal’i, Peyami Safa’yı, Ahmet Hamdi’yi, Halide Edip’i, Sabahattin Ali’yi, tarihten kesitler okuduğunuzda bunun yeni bir şey olmadığını da görüyoruz.  

Bunun en bariz örneği Adalar Belediyesinin Aya Nikola mevkiindeki halk plajı. Plajın eksiklerini, hatalarını defalarca yazdık, yazdıklarımızı duyarlı bir vatandaş Adalar Cumhuriyet Başsavcılığına taşıdı, suç duyurusunda bulundu, yerel, ulusal basında art arda haber çıktı ortada hiçbir yaptırım, işlem yok. Genç çocuklar öldü, yöneticiler ceza aldı ama plaj çalışmaya devam ediyor. Plaj kiralanırken büyük bir kamu zararı oldu dedik, plajın doldurulmasında zehirli maddeli toprak kullanıldı dedik hiçbir işlem yok. O zaman akıllara şu soru geliyor BU KURUMLAR NİYE AÇIK. Öyle ya hukuksuzluklara, kanunsuzluklara, yolsuzluklara seyirci kalınıp işlem yapmıyorlarsa kapatın bu kurumları. Görevini yapan, işlem yapacak daha büyük kurumlara bağlayın.

Adalar’da plaj ruhsatı alması mümkün olmayan yerlere plaj adı altında kıyı kanunu hiçe sayıp ruhsat verilirse, denizin kıyısına otel kurdurulursa, tarihi bir değer olan Büyükada’daki Kadınlar Manastırı üzerine tarihi hiçe sayıp kaçak plaj ve oteller yaptırılırsa, yöneticilerin gizli ortağı olduğu otellere, plajlara ayrıcalık tanınıp ruhsat verilirse, korsan akülü araçlar ve bisikletler için hiç bir işlem yapılmazsa, alacağın vergileri toplamayıp kamu zararına sebep olunursa, halkın sahillere özgür bir şekilde dolaşması, kullanması anayasal haklar hiçe sayılırsa, seyyar satıcılar ve dükkanlar yüzünden işgal edilen kaldırımlara, sokakların daraltılmasına bir çözüm bulamıyorsan, insanların neredeyse gırtlağını sıkan hanutçulara bir çözüm bulamıyorsan, temizlik/çöp işlerinde sınıfta kaldıysan, bir sağlık problemi/yangın çıktığında sokaklardaki işgallerden dolayı ambulans ve itfaiye işini yapamıyorsa, ulaşımı yeteri şekilde sağlayamıyorsan, Adalar’da ne öngörünüm ne estetik bıraktıysan, yollar ve kaldırımlar köstebek yuvası gibiyse, hergün Adalılar çukurlara basıp ayaklarını sakatlıyorsa, parkların içi alkol şişelerinden geçilmiyorsa, Adalar’da mevcut umumi tuvaletleri açamıyorsan, Adaların girişlerine turistler için daha bir harita koyamıyorsan, yakında gerçekleşmesi beklenen depremde vatandaşını yeteri kadar bilgilendiremiyorsan, resmi müsabaka yapılacak bir saha yoksa, Adalar’da oluşabilecek hayati tehlikelerde daha bir planın/projen yoksa, Allaha emanet yaşıyorsan, pazar yerlerin düzensiz bir görüntüdeyse, yağmurda bütün yollar göl oluyorsa, Kınalıada’daki insan sağlığını tehdit eden TV vericilerini kaldıramıyorsan, hiçbir önemi olmayan kişilerin adlarını Adalar’da sokaklara veriyorsan, bir imar planın yoksa, Adalar’daki tarihi dokuyu yok ediyorsan, tarihi eser sayılan köşkleri katlettiriyorsan, kusura bakmayın BU KURUMLAR NİYE AÇIK diye sorgulanırsınız. Bunları dile getiren duyarlı Adalılara da o dar, sığ kafanızla baskı kurarsın veya kurduğunu sanırsın.

Bunun en net örneği geçenlerde yaşandı. Yanı başındaki belediye plajındaki olumsuzlukları dile getiren duyarlı adalı bir vatandaşımızın iş yerine giden belediye yetkilileri sanki genel bir işlem yapıyor görüntüsü verip, iş yeri sahibinin açığını arayıp, zabıtalarla göz dağı vermesi bunun en cahil bir şekilde yapılan örneği. Üstelik tebligatları yapan belediye memurları 25 yıllık bir araçla ağır aksak dolaşması bu nasıl araç dendiğinde belediyenin parası yok” demesi işin vahametini anlatıyor. Peki belediyenin parası yoksa nasıl oluyorsa 3800 TL’ye kiralama imkanın varken, 191000 TL’ye halk plajını vakıflardan kiralıyorsun? Kamu zararına sebep veriyorsun! Gerçi bunları yaptıran yöneticide bir sürü borcu varken seçimlerde belediyede bir daha göremeyeceği bir makama sahip olan şimdi altında milyonluk son model AUDİ JİP ile dolaşan, yatını/katını alan, sırtında sırt çantasıyla gezen bir şahıs, artık ne taşıyorsa.

Belediyenin uygulama yapması gayet güzel ama aynı belediye kendi işlettiği plajına aynı kontrolleri yaptırıyor mu?

SORALIM…

  • Kültür ve Turizm Bakanlığı tüm plaj ve konaklama tesislerinin bilgilerini istiyor. Adalar Belediyesi Halk Plajı başta olmak üzere Adalar’daki tüm plaj ve konaklama tesisleri Turizm Bakanlığına bildirilmiş midir?
  • Eğer bildirilmediyse devletin kaydından saklanan plajı belediye işletiyor olmuyor mu?
  • Kültür ve Turizm Bakanlığı açıkça diyor ki; ‘benden işletme belgesi almayan hiçbir plaj açılamaz, işletilemez’ belediye plajının ve diğer plajların işletme belgeleri var mıdır?
  • Parasıyla işletilen plajın bütçesi ve giderleri yine Adalılara açıklansın. Kim kaç para yiyor plajdan?
  • Neden gelen müşterilerinize “misafir” diye fiş kesiyorsunuz?  Vergi mi kaçırıyorsunuz?
  • Sağlıkçı ve can kurtaran sigorta girişleri neden yapılmadı?
  • Ticari işletmelere adanın parasıyla rakip olacağına, plajı halk plajı yapıp tüm vatandaşlara ücretsiz neden açmıyorsun?
  • Senin işgalcilerden ne farkın var?
  • Kiraladığı yer, kıyıda sahil ve denize girilecek alan anayasal olarak senin kiraladığı yer mi? Kıyılar, kıyı kenar çizgisi yani 50 metre kadar halkın kullanımına açık değil midir? Belediye olarak alanı kapatarak kıyı kanuna muhalefet etmiyor musun?

Şükrü ABANOZ

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 3 Yorum
  1. İstihbarart dedi ki:

    Adalar Belediye Başkan Yardımcısı Engin Çelik’in eşi bugün Sağlık 0cağında terör estirmiş. Sebebi doktorların tüm uyarılarına rağmen maske takmak istememesi. Sağlık kuruluşlularında ve hastanelerde maske takmak zorunluluğu devam ederken sen kim oluyorsun maske takmıyorsun. Bir de utanmadan ben ne alırım nede veririm, benim antikorların yüksek demiş. 15 – 20 bin nüfuslu bir ilçenin Belediye Başkan Yardımcısının eşisin. Kocanın havasından geçilmiyor zaten sana ne oluyor. Para sizi şaşırtmış. Öğle ya avanta, lavantalardan küpü doldurdunuz. Körle yatan şaşı kalkar vaya tencere dibi kara seninki benden kara hesabı hastalık sana damı bulaştı. Kocanın etrafına şakşakçı bile kalmamış, Yürüyüşü, konuşması, tavırları makamın ağırlığını kaldıramadığını gösteriyor, o küçük belediyenin küçük koltuğunda oturan adamın ne kadar küçük olduğunu anladık anlaşılan bu küçüklük sana da bulaşmış. Yazık unutmayın bugün oradasınız yarın yolcusunuz. 1.5 sene sonra kocan orada olmayacak. O zaman merak ediyorum halinizi.

  2. andrea dorya 2 dedi ki:

    Maske sadece soygunda takılmaz.

  3. Vatandaş Kamil dedi ki:

    Lütfen korsan taksi mafyasını haber yapın. resmen terör estiriyorlar. geçenlerde bir vatandaş yavaş gidin diye uyardı. toplanıp adamı çok kötü dövdüler. adam amerikan hastanesinde yoğun bakımda yattı. çenesi kırık ameliyat olacak. bunu haberlerde göremedim. sokaklarda elektrikli araçlardan yürüyemez olduk. her yer park yeri olmuş. lütfen yasaklansın

Exit mobile version