Profesör Doktor Naci Görür, Avcılar, Küçükçekmece ve Büyükçekmece’deki yumuşak zeminin depremin etkisini artırdığını belirtti. Doğru. Bu üç bölge de İstanbul’un batısında, Marmara Denizi kıyısında yer almakta ve alüvyonlu, gevşek zemin yapısına sahiptir. Bu durum, deprem dalgalarının bu bölgelerde daha fazla büyütülmesine ve sarsıntının daha şiddetli hissedilmesine neden olmaktadır.
Bu bölgelerdeki yumuşak zeminin deprem etkisini artırmasının sebepleri şunlardır:
Zemin Büyütmesi: Yumuşak zeminler, deprem dalgalarının hızını düşürür ve dalga boyunu uzatır. Bu durum, dalgaların genliğinin (şiddetinin) artmasına ve sarsıntının daha uzun sürmesine neden olur.
Sıvılaşma: Deprem sırasında, suya doygun gevşek kum ve silt tabakaları, sarsıntının etkisiyle sıvı gibi davranmaya başlayabilir. Bu olaya “sıvılaşma” denir. Sıvılaşma, zeminin taşıma kapasitesini kaybetmesine ve binaların çökmesine veya yana yatmasına yol açabilir.
Havza Etkisi: Avcılar, Küçükçekmece ve Büyükçekmece, göl ve deniz kıyısında yer alan çanak şeklindeki havzalardır. Deprem dalgaları bu havzalara girdiğinde, havza kenarlarından yansıyarak tekrar merkeze doğru yönelir ve bu durum sarsıntının şiddetini ve süresini artırabilir.
Naci Görür’ün belirttiği gibi, Avcılar, Küçükçekmece ve Büyükçekmece’deki yumuşak zemin yapısı, bu bölgeleri deprem riski açısından daha tehlikeli hale getirmektedir. Bu bölgelerde yapılaşmanın, zemin koşulları dikkate alınarak planlanması ve mevcut binaların depreme dayanıklılığının artırılması büyük önem taşımaktadır.
Bu üç bölge, olası bir Marmara depreminde en çok etkilenecek alanlar arasında yer aldığından, kentsel dönüşüm ve güçlendirme çalışmalarının öncelikli olarak bu bölgelerde yoğunlaştırılması hayati önem taşımaktadır.
Adalar ve çevresi deprem riski
Profesör Doktor Naci Görür, Adalar ve çevresinin deprem riski konusunda sıklıkla uyarıda bulunan bir bilim insanıdır. Görüşleri ve uyarıları, bölgenin coğrafi konumu ve fay hatlarına yakınlığı göz önüne alındığında büyük önem taşımaktadır. İşte Naci Görür’ün Adalar ve çevresinin deprem riskiyle ilgili görüşlerinin özeti:
Kuzey Anadolu Fay Hattı’na Yakınlık: Adalar, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın (KAF) Marmara Denizi içinden geçen kuzey koluna oldukça yakındır. Bu fay hattı, Türkiye’nin en aktif ve tehlikeli fay hattıdır ve geçmişte birçok büyük deprem üretmiştir.
Adalar Fayı: Adaların güneyinden geçen ve “Adalar Fayı” olarak adlandırılan fay segmenti, KAF’ın kuzey kolunun bir parçasıdır. Naci Görür, bu fayın 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurgulamaktadır.
Tarihsel Depremler: Bölgede geçmişte meydana gelen büyük depremler, Adalar Fayı’nın aktif ve tehlikeli olduğunu göstermektedir.
Zemin Koşulları: Adaların bazı bölgelerinde, özellikle kıyı kesimlerinde yumuşak zemin yapısı bulunabilir. Bu durum, deprem sarsıntısının etkisini artırabilir.
Büyük Deprem Beklentisi: Görür, Adalar Fayı’nda uzun süredir büyük bir deprem meydana gelmediğini ve bu fayın enerji biriktirdiğini belirtmektedir. Bu nedenle, Adalar ve çevresinde yakın gelecekte büyük bir deprem olma olasılığının yüksek olduğunu ifade etmektedir.
Acil Önlem Çağrısı: Görür, Adalar’daki yapı stoğunun depreme dayanıklılığının yetersiz olduğunu ve acil önlemler alınması gerektiğini savunmaktadır. Kentsel dönüşüm, güçlendirme çalışmaları ve deprem bilincinin artırılması, bu önlemler arasında yer almaktadır.
Marmara Denizi’ndeki Risk: Görür, sadece Adaları değil, tüm Marmara Denizi’ni çevreleyen bölgelerin büyük bir deprem riski altında olduğunu vurgulamaktadır.
