Adalar Belediyesi avukatlarının skandal uygulamalarının ardı arkası kesilmiyor!
08/12/2018 tarihinde Belediyede çalışan biri sözleşmeli diğeri de taşeron elemanı olan avukatların marifetlerini yazmıştık. Gazetemizde, taşeronda personel olarak çalışan avukat Tarık Değirmenci’nin Cumartesi günleri çalışmamasına rağmen, çalışıyor gösterilip para ödendiği iddiaları ile ilgili olarak yaptığımız haberi hatırlayacaksınız. Müfettişler 21.545,95TL kamu zararı tespit etmiş ve soruşturma izni verilmişti.
Neden mi?
Cumartesi belediye çalışmıyor ama her ne hikmetse Cumartesi taşeron personeli olan Tarık Değirmenci çalışıyor gösterilip puantajlarda çalışmış gibi kayıt altına alınıp hafta sonu çalışma bedeli olarak hak edişlerde ödenmişti. Amaç avukatın cebine daha fazla para girmesinin sağlanması mı, yoksa paranın bölüşülmesi mi, anlaşılamadıysa da kamu zararı veya edimin ifasına fesat alenen ortadaydı ve bu ödemelere sebep olan ve içlerinde belediyenin sözleşmeli avukatının da olduğu ve toplamda 7 memura verilen soruşturma izni için Adalar Belediyesindeki avukatların karıştığı soruşturma izni “tuzun koktuğu andır” diye haber yapmıştık.
Kamu zararının yapıldığı o kadar barizdi ki, aralarında Tarık Değirmenci’nin Cumartesi çalıştığına dair hizmet hak edişinin puantajlarında imzası olan sözleşmeli av. Nilüfer Hasançebi’nin de olduğu memurlar bile bu soruşturmadan yargılanıp mahkumiyetli bir ceza alabileceklerini açıkça beyan ettikleri belirtilmekteydi.
Son umut olarak gördükleri İdari mahkemeye müracaat ederken dahi hiçbir umutlarının olmadığını tüm memurlar bir birlerine söylerken idari mahkemeden ancak meslektaş dayanışması şeklinde açıklanabilecek ama KAMU VİCDANINA zarar veren bir karar çıktı ve Kaymakamlık soruşturma iznini emsali olmayacak şekilde iptal etti. Hem de iptal gerekçesi olarak avukatın Cumartesi evinde mesai yapabileceği gibi ilginç bir tespit yaparak. Yani bu karar ile hizmet ihalesi yapılan bir işte çalışan personel, iş yerine gelmeden evinde ne iş yaptığı belli olmadan çalışabileceğini kararını vermiş oldular.
İdari Mahkeme dünyanın hiçbir yerinde kabul görmeyecek bir gerekçe ile Kaymakamlık soruşturma kararını iptal etti ve kamu avukatlarını kurtardı. Kamu zararını sineye çekerek mahkeme kararı ile akladı. İdari Mahkemenin bu kararı alırken dosyayı hiç incelemediği, ihalenin sözleşmesi ve ekleri olan idari, teknik şartnameleri ile hizmet işleri genel sözleşme tasarılarını bakmadığı, belki de kurumdan talep bile etmediği, puantajın ödemelere esas olduğunu, mesai bulunan puantaj ve ücret bordrolarının 2013 yılından itibaren imzalı olmasının kanuni zorunluluk olduğunu ama dava konusu dosyadaki mesaili hak edişlerdeki puantajlarda çalışan Tarık Değirmenci’nin imzasının olup olmadığına bile bakılmadığı, dosyada memurlar arasında bulunan avukatların olmasını gözeterek meslektaşını koruma iç güdüsüyle ve Anayasanın Kanun önünde eşitlik Maddesi 10. Maddesine (Anys.10. – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar) aykırı olarak kararını objektif olmaktan ziyade meslektaşlarını kayıracak şekilde taraflı karar verdiklerini düşünmekteyiz.
Savcılığın yada belediyenin karara itiraz edip etmediğini bilemesek te kararın 4734 sayılı kanuna ve de 4735 sayılı Sözleşmeler Kanununa aykırı olduğu ortadadır. Bilindiği üzere 6100 SAYILI HMK’YA göre de iş yargısında da ispat yükü ve deliller işçi üzerindedir. İşçinin, Ücretinin İspatı İş görme borcu işçi tarafından kanıtlamalıdır. Ücretin miktarını ispat yükü işçi üzerindedir. Fazla çalışmada İspat, fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları (puantaj, gaybubet), işyeri iç yazışmaları (mesai saatlerinin 8.00-18.00 saatleri arasında olduğunu gösteren Cumartesi günü çalışma yapılacağını bildiren duyurular vs) delil niteliğindedir.Fazla çalışmaların ispatı konusunda yazılı delil bulunmadığında tanık beyanları ile sonuca gidilir. Hiçbir kamu kurumunda, ‘git sen cumartesi evinde çalış sana normal mesai vereceğiz’ diyemez. Dese de yasalara göre kabul görmez. Kamu Zararı olur. Soruşturmada ifadesi alınan tanıkların hepside soruşturma kararı yönünde ifadelerde bulunmalarına, Adliyelerin hafta içi 08:30 – 12:00 / 13:00 – 17:00 saatleri arasında mesai yapmalarına, hafta sonları yani Cumartesi ve Pazar günleri kapalı olmalarına, Kamu Kurumu olan Adalar Belediyesinin de çalışma saatlerinin aynı Adliyeler gibi olmasına ve bu kadar net bir şekilde Tarık Değirmenci’nin Cumartesi çalışmamış olduğu tespit edilmesine kılıf olarak evde çalışmıştır iddiasını ileri sürmek akıllarımızla dalga geçmek gibi olmuştur. İhalede edimin ifasına fesat karıştırılmış olunmasına rağmen sonuç avukat dayanışmasında gelmiş takılmış maalesef adalet tecelli etmemiştir.
Ancak gazetemize gelen yeni belgeler dosyanın kapatılmasına İdari Mahkemenin de gücünün yetmeyeceğini gösterdi. Ortaya çıkan yeni deliller ise, “Belediye avukatlarının ‘oh be kurtulduk’ dedikleri anda ‘eyvah yine potaya girdik’ diyecekleri” cinsten.
Bakınız aşağıdaki belgelere göre 8 ay 12 günlük hizmet alımı yapılmış 31/05/2016 tarihinde 3 nolu hak ediş Optimus Bilişim Teknoloji ve Dış Tic.Ltd.Şti. firması hakediş vermiş, hak ediş dökümanları arasında bulunan ücret bordrosu ve puantaj listesi incelendiğinde;
Cumartesi günleri Adalar Belediyesine gelmeden geldi gösterilen Av. Tarık Değirmenci’nin Mayıs ayı boyunca her Cumartesi çalışmadan para ödendiği, yetmiyormuş gibi Cumartesi günleri yol ve yemek paralarının da ödenmiş olduğunu görmekteyiz. Herhalde bu yol ve yemek hafta sonu sinema için kullanılmış olsa gerek. Ama belediye kasasından. İmzalayanların isimlerindeki en dikkat çekici isim yine belediyenin sözleşmeli avukatı olan Nilüfer Hasançebi olduğu görülüyor. (Bkz: Mayıs ve Kasım 2016 Ücret bordroları, yol 26 gün, yemek 26 gün üzerinden hesaplandığı görülecektir. Yani, Cumartesi günleri içinde yol ve yemek parasının ödendiği görülmektedir. Madem evde kabulü vardır yol ve yemek bedeli niye ödenmiştir. İdari mahkeme Cumartesi yol ve yemeği açıklama getirememiş ama Kaymakamlık Soruşturma İzni Kararını iptal etmiştir)
Diğer iki isminde İşletme Müdürü Mehlika Sevük ve İmar Müdürü Zeynep Gündoğan olması işi daha karmaşık hale getiriyor. İki müdürlük pozisyonundaki memurun taşeron elemanı av. Tarık Değirmenci’nin Cumartesi tatil günü çalışmalarını veya yol yemek paralarını gözden kaçırdım deme lüksleri yoktur. Bu iki memur, vekaleten de bu müdürlüklere baksalar da müdürlük haklarından ve ücret farklarından faydalanmakta olduklarına göre kamu zararları konusunda memurlardan çok daha bilgili ve titiz davranıyor olmaları gerekir.
Üstelik puantaj listesinin fazla mesai sütununda fazla mesai çalışması işlenmemiş olduğu gözükmekle birlikte yüklenici firmanın Mayıs ayındaki hak ediş faturasında 30 saat fazla mesai gözükmekte ve birim fiyatı 48,96.-TLden 1.468,80.-TL tutarında KDV dahil olmak üzere toplamda 1.733,18.-TL fazla para ödendiği anlaşılmaktadır.
Puantaj da olmayan bir fazla mesai fatura aşamasında yüklenici firmaya ödendiği anlaşılmakta ve başka edimin ifasına fesat ve/veya bir başka kamu zararının da fazla mesailer sırasında işlendiğini düşünmekteyiz.
Yıllık ödenek dilimleri listesine bakıldığı zaman Nisan ve Mayıs aylarında düzenli olarak 30 saat fazla mesainin rutine bağlandığı ama bu mesainin yapıldığını ispat edecek bir belge bulunmadığı, çalışmaların ispatı olan puantaj listesinin fazla mesai kısmında gözükmediği, hangi günler fazla mesainin kaç saat olacak şekilde yapıldığının kayıt altında olmadığı ama her ay düzenli 30 saat mesainin işlenmesi ile gerçekte yapılmayan bir edimin yapılmış gibi hak edişlere konduğu, 4735 sayılı Kamu İhaleleri sözleşmeleri kanununa aykırı olmasına rağmen ücret bordrosunda Cumartesileri evinde çalıştı kabulü yapılsa dahi evinde çalışan personelin yemek ve yol parası ödendiği, edimin yerine getirilmemesine karşın hak edişlere konup yüklenici firmaya yol ve yemek paralarının ödendiği, yüklenici firma ile ihale dosyasını hazırlayan, hak edişleri imzalayan, gerçekleştirme görevlisi ve harcama yetkilisinin ve ödemeyi gerçekleştiren Mali Hizmetler Müdürünün eksik edimden sorumlu oldukları, yapılacak soruşturma kapsamında edimin ifasına fesat/kamu zararı yapmış fiillerini işlemiş oldukları düşünülen tüm dosya kapsamındaki personellerin ve ihaleyi bu şekilde hazırlamış olan yaklaşık maliyet komisyonu ile ihale komisyonunun ve yüklenici firmanın kamu adına soruşturulması gerekmektedir.
İdari mahkeme, dosya inceleme aşamasında kamu zararı olduğu tespit edilen hizmet ihalesinin ihale işlem dosyası olan yüklenici ile arada imza altına alınan sözleşmeleri ve ona bağlı ekleri ile ara hak edişleri incelemiş olsa yada bilirkişi vasıtasıyla incelettirmiş olsa idi personelin çalışma bölümünde hafta sonu çalışmalarının ne şekilde olması gerektiğini görebilecekti. Kaymakamlığın soruşturma izninin doğru olduğu ve bu kadar net açık suçun yuvarlak varsayımlar ile kapatılmasının vicdani sorumluluğu karşısında meslektaşlarını koruma refleksine rağmen Kaymakamlık kararının iptali kararını veremeyeceklerini ve Kaymakamlık kararına itirazı ister istemez reddetmek mecburiyetinde kalacaklarını düşünüyoruz. Nitekim bugün ortaya çıkan deliller Kaymakamlık kararının ne kadar doğru olduğunu teyit etmektedir.
Yardımcı Avukat Personel Hizmet Alım işi 31/12/2016 yılında bitmiş ve 2017 yılında aynı iş yine pazarlık usulü bir yıllık verildiği düşünülürse aynı uygulamalar 2017 sene içindeki hizmet işleri içinde yapıldığı muhakkaktır.
Zaten Kaymakamlık soruşturma kararında, 2016-2017 yılları arasında 21.545,95TL kamu zararı tespit edilmiştir. Yani 2017 yılında da aynı benzer ihalede yapıldığı, aynı şekilde, aynı düzende, kamu zararı iddialarının mevcut olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Soruşturma aşamasında iki ayrı ihalede aynı suçlar zincirleme tekrar edilmiş durumda olduğu, cezai işlemler düzenlenirken göz önünde tutulmalıdır. 2016 yılında işlendiği düşünülen suçlar 2017 yılında da rutin hale gelmiş olduğu anlaşılıyor. 2016 yılındaki iddia edilen suçlar zamanında araştırmaya tabi tutulsaydı ve sonucuna göre cezalandırılmış olsaydı, 2017 deki suçlar işlenmemişte olabilirdi. Dolayısıyla zincirleme suçların cezalarının da zincirleme değerlendirileceğini düşünmekteyiz.
Yani çıkan sonuç, Adalar Belediyesi 2016 ve 2017 de aynı şekilde gerçekleştirildiği iki ihalede de aynı edimin ifasına fesat ve/veya kamu zararlarının mevcut olacağını, 2016 ve 2017 yıllarındaki bahse konu işlerde çalışan Tarık Değirmenci’ye edimi gerçekleştirmeden parasını ödeyen, ödeten, ihale dosyalarını kamu kurumunda cumartesi çalışması diye hazırlayan, yaklaşık maliyet komisyonları, işi veren ihale komisyonları ile harcama yetkililerinin, kesin hesap ve kesin kabul komisyonlarının soruşturulması ve suçlarının tespiti halinde cezalandırılarak bu tip işlemlerin cezasız kalmamasının sağlanması, yoksa nasılsa bir şey olmuyor diye düşünen memurların her an daha kötü yola sapabileceği gibi kamu paralarının verimli kullanılması hususunda yeni yönetiminde gazetemizde çıkan haberler doğrultusunda kurum içi soruşturmalarını yaptırmaya başlamalarını ve çıkacak sonuca önlem almaları gerektiğini düşünüyoruz.
Bilindiği üzere Kamu kesiminde çalışan avukatlar, haftalık çalışmalarını, resmi çalışma saatlerine bağlı olarak sürdürürler.
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından:20/12/2015 tarihli 29574 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan, yönetmeliğe göre, BİR AVUKAT YANINDA, AVUKATLIK ORTAKLIĞINDA VEYA AVUKATLIK,BÜROSUNDA ÜCRET KARŞILIĞI BİRLİKTE ÇALIŞAN AVUKATLARIN ÇALIŞMA ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK ekte olup avukat çalıştırılması için kullanılacak tip sözleşmenin ilgili maddeleri aşağıda sıralanmıştır.
Sözleşme
(7) Yönetmelikler bölümünün;
MADDE 13 – hükümlerine göre hazırlanacak tip sözleşmelere ekleme yapılabilir. Ancak, yapılacak eklemeler bu Yönetmeliğe ve yasal mevzuata aykırı olamaz.
(8) Tarafların imzaladıkları sözleşmeye açıkça aykırı davranmaları hali, Türkiye Barolar Birliği meslek kurallarına da aykırı davranış olarak değerlendirilir.
.
Yani Kamu Kurumlarında yapılan sözleşmelerde esas alınacak yönetmelik Türkiye Barolar Birliği Başkanlığın20/12/2015 tarihli 29574 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan, yönetmeliği olmak zorundaysa, o vakit bahse konu yönetmeliğin avukatların,
Çalışma süresi ve fazla çalışma konusunun düzenlenmesi bölümü MADDE 8 deki (EK’te verilmiştir), avukatın haftalık çalışma süresini, çalışma süresinin haftanın çalışılan günlerine dağılımını, ara dinlenmelerini, çalışma ve tatil günlerini, fazla mesailerinin ne şekilde olacağı husularını, belli eden yönetmeliğe göre hizmetini ifa etmek mecburiyetindedir. Aksi halde, ihalede istenen edim, yerine getirilmemiş demektir.
Ancak bu yönetmeliğin hiçbir maddesinde, Avukatın cumartesi günleri evde iken çalışmış olabileceği, evdeyken mesai veya fazla mesai yapabileceği, çalışma yerine gelmeden çalışmış kabul edilebileceği ile ilgili madde yoktur.
İdari Mahkemenin Tarık DEĞİRMENCİ’yi, cumartesi Belediyeye gelmeden çalışmış varsayımını kabul edip, kaymakamlık soruşturma iznini iptal etmiş olmasının, kanun yapıcının hangi kanun maddesine yada iş kanunun hangi ilgili maddesine dayandırdığı belli değildir. Zaten yasada öyle bir maddede de mevcut değildir.
Adalar Belediyesinde, kanunların sonuçlarına kadar her aşamasını bilen kurum avukatları, kanunlara rağmen gözlerini karartıp birbirlerine rant sağlamaya çalışıyorlar ve edimin ifasına fesat/kamu zararı iddialarına muhatap olacak davranışlar içinde bulunabiliyorlarsa, diğer memurlara hiç kimse kabahat bulmasın.
İhale dosyasında, yaklaşık maliyet komisyonlarında, ihale komisyonlarında, ara hak edişlerde, kesin hak ediş ve kesin kabullerde imzaları olan Memurlar belki de, Belediye avukatı imza atıyorsa, bizim atmamızda hiçbir sakınca olmaz diye kendilerini hukuki olarak garantide hissedip imza atmış da olabilirlerse de, kanunlar karşısında her memurun imzası ile kendinden sorumlu olacaklarını, akıllarından çıkarmamaları, imza atmadan önce önlerindeki belgeleri maksimum düzeyde incelemelerini, sonradan gereksiz yargılanmalar ile karşı karşıya kalmamaları, kurumlarını zarara uğratmamaları için, bin inceleyip, bir imza atmalarını tavsiye ediyoruz.