Büyükada’daki “LAÇİNLER” ile “TUNTELLERİN” çatısmasında 10 kişi…!

Büyükada’daki “LAÇİNLER” ile “TUNTELLERİN” çatısmasında 10 kişi…!
Yayınlama: 23.05.2017
Düzenleme: 13.12.2022 15:36
A+
A-

Büyükada’da “LAÇİNLER” grubuna üye İbrahim A. ile “TUNTELLER” grubuna üye Fehim T. arasında Çınar Meydanı’nda başlayan daha sonra hastane içinde devam eden çatışmada mahkemeden tutuklamalar çıktı…

Büyükada'daki "LAÇİNLER" ile "TUNTELLERİN" çatısmasında 10 kişi...!

“Fayton Çetesi” davasında zaten ifade veren ve tutuklanan İbrahim A’nın yanısıra olaya adı karışan Veysi T, Siyami T, Ergün T, Ünal A, Şerif Y, Fehmi T, Erdinç T, Cüneyt T, İnan U, Abdullah C 15.05.2017 günü Adalar Sulh Ceza mahkemesinde hazır bulundu. Büyükada’daki Adanalılar ile Muşluların çatışmasında şüpheliler üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediler.

Olayın başlangıcı iddiaya göre “LAÇİNLER” grubuna üye İbrahim A ile “TUNTELLER” grubuna üye Veysi T. arasında bir restoranda sigara içme yüzünden çıkan yumruklaşma ve bu olayın devamında Büyükada Çınar Mahallesinde “LAÇİNLER” grubu üyesi İbrahim A ile “TUNTELLER” grubu üyesi Fehim T.’nin kavga etmesi, kavgada yaralanma sebebiyle olayın hastane taşınması ve kavganın hastane içinde de devam etmesi…

Adalar İlçe Emniyeti olaydan sonra yaptığı şafak operasyonunda “Fayton Çetesi” ile ilgili 7 kişi, çatışma ile ilgili de 10 kişiyi gözaltına almıştı…

Şüpheliler savunmalarında;

Şüpheli Abdullah C., Cüneyt T.’in yanında çalıştığını, kendisinin köylüsü olduğunu, Cüneyt T’e ait faytonun şoförü olduğunu, Veysi T’e ait barda çıkan kavga olayı nedeniyle Fehim T. yaralanmıştı kendisinin hastaneye kaldırıldığı bilgisini alınca durumunu sormak için hastaneye gittiklerini karşı taraftan bir kaç kişi hastanede olduğunu ve hastanede karşılaşmalarından sonrada hastane içerisinde de kavga yaşandığını, bu kavgada 3 yerinden bıçaklandığını, yaşanan olaylarda hiç kimseden talimat alarak hareket etmediğini, kimseden emir almadığını, herhangi bir örgütlenme içerisine girmediğini, bu şahısların yanında çalıştığını, sevdiğini insanlar olduğunu, olayların başlamasına sebebiyet veren Laçinler grubu olduğunu, Veysi ve Cüneyt T. ile dosyada adı geçen diğer kişilerin herhangi bir örgüt kurma yada örgüte üye olma girişiminde bulunmadıklarını, ayrıca bu şahıslar gerek adada gerek ada dışında herhangi birine karşı baskı yapıp tehdit edip herhangi bir şeye zorlamadıklarını, yaşanan olaylar nedeniyle ve yaptığı davranışlardan dolayı pişman olduğunu…

Şüpheli Cüneyt T, Veysi T’nin kendisinin ağabeyi olduğunu, Fehim T’nin kendisinin kardeşi olduğunu, Erdinç T’nin kendisinin yeğeni olduğunu, restoranda yaşanan bir tartışmada İbrahim A ile kavga ettiklerini, bu kavga sonrasında yaralanıp hastaneye götürdüklerini, kendisinin de durumunu öğrenmek için hastaneye gittiğini, burada Laçinler olarak bilinen karşı tarafla yeğenleri ve arkadaşları arasında kavga çıktığını, bu kavga esnasında kendisinin orada olmadığını, hatta yaşanan kavga olayını öğrendiğinde arkadaşlarına ‘sakin olun kimseye karışmayın biz büyükler kendi aramızda uzlaşır yolu ile çözeriz, kimse kavga ve taşkınlık yapmasın’ diye uyanda bulunduğunu, kendilerinin hiç bir şekilde herhangi bir örgütlenme çabası içerisine girmediklerini, örgüte üye olmasının söz konusu olmadığını, böyle bir örgütte olmadığını, akrabalarının taziyeleri olması nedeniyle memleketten geldiklerini, babasının yaklaşık 27 gün önce vefat ettiğini, akrabalarının memleketlerinden gelmesi ile bu olayın yaşanması bir tesadüf olduğunu, kimseden emir ve talimat almadığını, ele geçirilen silahlarla ilgili bir bilgisinin ve ilgisinin olmadığını…

Şüpheli Erdinç T., Fehim T.’in kendisinin dayısı olduğunu, restoranda yaşanan bir tartışma sonrasında çınar meydanında dayısı ile İbrahim A’ın kavga ettiklerini, bu kavga sonrasında dayısının yaralanıp hastaneye götürüldüğünü kendilerininde bunu öğrenmek ve durumunu öğrenmek için hastaneye gittiklerini, burada Laçinler olarak bilinen karşı tarafta karşılaştıklarını ve aralarında kavga yaşandığını, kendilerinin hiç bir şekilde herhangi bir örgütlenme çabası içerisine girmediklerini, örgüte üye olmasının söz konusu olmadığını, böyle bir örgütün de mevcut olmadığını, akrabalarının taziyeleri olması nedeniyle memleketlerinden geldiklerini, dedesinin yaklaşık 27 gün önce vefat ettiğini, onların memleketlerinden gelmesi ile bu olayın yaşanması bir tesadüf olduğunu, kimseden emir ve talimat almadığını, ele geçirilen silahlarla ilgili bir bilgisinin ve ilgisinin oladığını , olaylar nedeniyle pişman olduğunu…

Şüpheli Fehim T., bundan 27 gün önce babası hayatta iken memleketlerine gittiklerini, ancak babasının memlekette iken vefat ettiğini, memleketlerinde defnettirdiklerini, daha sonra adaya geldiklerini, taziyeleri burada adada kabul ettiklerini, bu nedenle akrabalarının taziye için gelmesi nedeniyle yaşanan bir kalabalık olduğunu, Laçinler gurubu olarak bilenen kişiler ile bu zamana kadar çıkar çatışması güç savaşı üstünlük mücadelesi yaşanmadığını, Çınar Meydanı’nda İbrahim A. ile bir kaç hafta önce kavga ettiklerini, yaralandığını, ve olay yerine gelen polis memurlarının kendisini hastaneye götürdüğünü, hastaneye gittiklerinde Laçinler olarak bilinen karşı taraftan bazı şahıslar hastanede olduğunu, kendilerinin polis aracının içerisindeyken bir kaç arkadaşlarının hastaneye geldiğini, o arada sebebini bilmediği bir nedenden dolayı arkadaşlarıyla Laçinler arasında kavga yaşandığını, arkadaşlarının kendilerinin hastane içerisinde olduklarını zannettiklerinden dolayı hastane içerisine girdiklerini, kimseden emir ve talimat almadığını, ele geçirilen silahlarla ilgili bir bilgisinin ve ilgisinin oladığını , olaylar nedeniyle pişman olduğunu…

Şüpheli İnan U., dosyada ismi geçen Veysi, Fehim ve Cüneyt ile aynı köylü olduğunu, kendilerini bu nedenle tanıdığını, köyden çalışmak için yanlarına geldiğini, Veysi T.’in yanında aşçı olarak çalıştığını, dosya kapsamında yaşanan kavga olayı ve yaşanan diğer hadiseler ile ilgili bir alakasının olmadığını, bu zamana kadar hiç bir suça bulaşmadığını, hiç kimseden emir ve talimat almadığını, yalnızca bir kaç hafta önce Laçinler denilen grup ile Fehim T. arasında bir kavga çıktığını, sonrasında kavganın hastaneye taşındığını, hastanede taraflar arasında bazı olaylar yaşandığını duyduğunu, Veysi T.’in evinde yakalanan silah ile ilgili bir ilgisinin olmadığını, kendisinin çantasında yakalanan kuru sıkı silahta namlusunun kapalı olduğunu, horozu ve mekanizmasının bozuk olduğunu, şarjörünün olmadığını, kullanıma elverişli olmadığını, kendilerinin hiç bir şekilde herhangi bir örgütlenme çabası içerisine girmediklerini, örgüte üye olmasının söz konusu olmadığını, bununla birlikte dosyada ismi geçen arkadaşlarında yaşanan olaylarda örgütlenme çabası içerisine girdiklerini görmediğini, kaldı ki böyle bir örgütte mevcut olmadığını…

Şüpheli ŞERİF Y. dosyada ismi geçen Veysi, Fehim ve Cüneyt kendisinin dayısı olduğunu, yaklaşık 27 gün önce dedesinin vefat ettiğini, bu nedenle taziyeleri kabul ettiklerini, olayların yaşandığı esnada kalabalık oluşması bu nedenden olduğunu, bir kaç hafta önce dayısı Fehim ile İbrahim A’ın kavga ettiğini duyduğunu, bu nedenle polisler tarafından hastaneye götürülen dayısı Fehim’in durumunu öğrenmek için hastaneye gittiklerini, burada Laçinler olarak bilinen karşı grupla aralarında kavga çıktığını, bu olayda kendisinin de darp edildiğini, yaşanan olaylardan dolayı kimseden emir ve talimat almadığını, kimsenin sözü ile hareket etmediğini, sadece Cüneyt , Fehim ve Veysi dayısı olmaları nedeniyle onları sormak istenesi nedeniyle hareket ettiğini, yaşanan kavgada da kendisini savunduğunu, hiç bir şekilde herhangi bir örgütlenme çabası içerisine girmediklerini, örgüte üye olmasının söz konusu olmadığını, kaldı ki böyle bir örgütünde mevcut olmadığını, dayılarıyla Laçinler olarak bilinen grup arasında bu zamana kadar herhangi bir sorun yaşanmadığını, aralarında bir çıkar tartışması veya bir üstünlük mücadelesi yaşanmadığını, ele geçirilen silahlarla ilgili bir bilgisinin olmadığını, olaylar nedeniyle pişman olduğunu…

Şüpheli ÜNAL A. dosyada ismi geçen Veysi, Fehim ve Cüneyt kendisinin köylüsü olduğunu, bundan bir kaç hafta önce çınar meydanında Fehim T. ile İbrahim A ‘in kavga ettiğini, olayda kendisinin de orada olduğunu, tarafları ayırmak istediğini, sonrasında İbrahim A. kendisine vurmak isteyince kendisini savunmak için İbrahim A’a vurduğunu, sonrasında olay yerine polis memurlarının geldiğini, hastaneye götürüldüklerini, hastane önünde polis aracında beklediklerini, gittiklerinde Laçinler olarak bilinen gruptaki bazı kişilerin hastanede olduğunu, sonrasında arkadaşlarının da hastaneye geldiklerini ve sebebini bilmediği bir nedenden dolayı hastane içerisinde kavga çıktığını, hastanede olay yaşanırken araç içerisinde olduğunu, dışarıya çıkmadıklarını, fayton meydanında bir kavga yaşandığında genel olarak sizinle ilgisi olsa da olmasa da olayın içerisine sürüklenebildiklerini, bununla birlikte ne dosya içerisinde ismi geçen şahıslar ne de şahsının yaşanan olaylardan dolayı kimseden emir ve talimat almadığını, kimsenin sözü ile hareket etmediklerini, sadece bu şahısların yanında çalıştığı ve onları sevdiği ve korumak istemesi nedeniyle hareket ettiğini, hiç bir şekilde herhangi bir örgütlenme çabası içerisine girmediklerini, örgüte üye olmasının söz konusu olmadığını, kaldı ki böyle bir örgütte mevcut olmadığını, ele geçirilen silahlarla ilgili bir bilgisinin olmadığını, olaylar nedeniyle pişman olduğunu…

Şüpheli Veysi T., 27 gün önce babasının vefat ettiğini, bu nedenle memleketlerinde olduklarını, memleketinde iken Laçinler olarak bilenen bir gruptan bir kaç kişinin kendi işlettiği Pepe Restauranta gelerek yiyip içtiklerini, mekanda sigara içtiklerini, para vermeden gittiklerini, bu olayı kendisinin sonradan öğrendiğini, memleketinden geldikten sonra yine aynı kişilerin restauranta geldilklerini, mekanda sigara içmek isteyince ‘burada sigara içmek yasak’ dediğini, Laçinler grubunun ‘bize de mi yasak’ diye cevap verdiklerini, kendisinin de ‘herkese yasak ben bundan dolayı çok ceza yedim içeride sigara içilmez’ dediğini, sonra Laçinler grubundan İbrahim A’ın kendisine yumruk attığını, kendisinin karşılık vermediğini, sonrasında babalarını aradığını, babaları Yalçın A’da kendisine telefonda hakaret ettiğini, bu olaydan sonra kardeşi Fehim T. ile İbrahim A. arasında .Büyükada Çınar meydanında bir kavga olayı yaşandığını, kendisinin kesinlikle Kardeşi Fehim’e İbrahim’i dövmesi konusunda bir talimat vermediğini, hatta olayın yaşanmasından sonra haberdar olduğunu, bu kavgadan sonra kardeşi Fehim’in yaralandığını ve polis memurlarınca hastaneye götürüldüğünü kendisinin de daha sonra durumu öğrenince kardeşini görmek için hastaneye gittiğini, gittiğinde hastanede yaşanan kavga olayının bittiğini, bu zamana kadar hiç bir kimseye emir ve talimat vermediğini, bir örgüt kurmak veya örgütsel faaliyet göstermek maksadıyla hareket etmediğini, hiç bir şekilde herhangi bir örgütlenme çabası içerisine girmediğini, örgüte üye olmasının söz konusu olmadığını, böyle bir örgütün olmadığını, yaşanan olaylarda kalabalık olmalarının sebebinin o tarihlerde babasının vefatı nedeniyle taziyeye gelen akrabalarının ve köylülerinin yanında olmasıdır, herkesin ferdi olarak hareket ettiğini, restoran işletmeciliği haricinde başka bir iş yapmadığını, tüm gelirinin restoran gelirinden kazandığı para olduğunu, ele geçirilen silahı bundan bir kaç sene önce Rize’ye gittiğinde aldığını, silaha meraklı olduğunu, herhangi bir suçta kullanmak için almadığını, yaşanan olaylarda da silah kullanmaya ihtiyaç duymadığını, olaylar nedeniyle pişman olduğunu…

Şüphelilerin avukatları ise, Şüphelilerin beyanlarına katılıyoruz. Müvekkillerime isnat edilen suçlama örgüt kurma ve örgüte üye olma suçlarından sevk edilmişlerdir. Asıl olay faytonculara baskı yaptıkları iddia edilmektedir, sabit deliller ile çürütüldüğü ortadadır, müvekkillerim asıl bu olayın mağdurlarıdır, iş yerinden çıkan bir arbededen dolayı kendileri olayı yatıştırmaya çalışmalardır, müvekkillerime isnat edilen 2. Bir suç vardır, toplanıp ve silahlanıldığı iddia edilmektedir, müvekkillerimin cenazesi vardı, bu taziye olayı içerisinde bu iş içerisinde uğraşmaları hayatın olağan hayatına aykırıdır, kendi hayatlarını ikame ettiren insanlardır, buna ilişkin faytoncular tarafından imzaları alınmış dilekçemizi de sunacağız, örgütün oluşabilmesi için şartlan mevcuttur, 5 unsurdan ikisi olması gerekir hiyeraşik bir yapı olması ve örgütün süreklilik arz etmesidir, somut olayda bu durumların hiç biri gerçekleşmemiştir, sabit ikametgah ve iş sahibidirler, aileleri mevcuttur, sürekli olarak bir işte çalışmaktadırlar, delilleri karatma ihtamalleri yoktur, tutuklama bir koruma tedbiridir, şüphelilerden İnan U’nun sevk maddesi kabahatler kanuna aittir, ayrıca müvekkillerimden Cüneyt T. dosya kapsamında yaşanan hiç bir olayda adı geçmemektedir, kendisi faytoncular camiasında sevilen bir insandır, hatta kendisine bu zamana kadar hiç bir kimseye baskı ve tehdit yolu ile hareket ederek çıkar sağlamadığı ve mefaat sağlamadığı konusunda yüzlerce şahidimiz vardır kendi aralarında imza toplamaktadırlar, bunları dosyaya sunacağız ayrıca yaşanan kavga olayında kendisi bizzat polisleri arayarak Laçinler olarak bilinen grubun etraflarında gezdiklerini ve kendilerine zarar verme ihtimalleri olduğunu bildirmiştir, yine müvekkilim Cüneyt T. olayların gelişiminde her zaman ılımlı tavır sergileyerek olayların yatıştırmasını sağlamıştır, müvekkilinin olaylarla ilgili polis memurlarına bilgi vermesi konusunda ilgili memurların dinlemesi hususlarında savcılık makamından isteyeceğiz, şayet müvekkillerimi bir örgüt kapsamı içerisinde hareket ediyorlar düşünülseydi soruşturma kapsamı ve geçmişten gelen bir hiyerarşi yapı ile süreklilik arz eden bir durumun varlığının olması gerekirdi, örgütlü suçlarda teknik takip ve tape kayıtları mevcut değildir, müvekkillerim ile ilgili dosya kapsamında böyle bir delil mevcut değildir, müvekkillerimin böyle bir örgütü gerçekleştirme içerisine girmeleri ve aynı tarihte babalarının vefat etmesi ve olayın gidiş hattı birlikte düşünüldüğünde hayatın olağan akışına aykırıdır, örgütle ilgili olay gerçekte var mıdır? Yok mudur? Yoksa neticesi temelsiz bir kurgumudur anlamak mümkün değildir, bu olayın akabinde müvekkillere yapılan sabah operasyonun olduğu gün akşamı taraflar arasında bir barış yemeği düzenlenmişti ancak yapılan operasyon nedeniyle yapılamamıştır, müvekkillerim yaşanan gerginliği bitirmek için ellerinden geleni yapmışlardır, bu gerginlik son bulmuştur, tutuklama verilecek en ağır tedbirlerden biridir, en son başvurulacak bir tedbirdir, deliller toplanmıştır, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olgular mevcut değildir, suç vasfının değişme ihtimali mevcuttur bu durumda müvekkillerim mağdur olacaktır, müvekkillerimden Veysi T. yaşanan olayların aslında mağdurudur kendisi darp edilmiştir, kavga olayların hiç birisine karışmamıştır, iddia edildiği üzere Örgüt kurma ve yönetmek gayreti içerisine girmemiştir, bununla birlikte evinde ele geçirilen silah 6136 SKM kapsamında değerlendirilmesi halinde kanun kapsamında ceza sınırları bellidir, buda tutuklamaya gerektirecek bir husus değildir ayrıca silahı yaşanan olaylar nedeniyle korunmak maksadıyla bulundurulması düşünülemez, müvekkilim böyle bir şey düşünmüş olsa idi ada şartları ve küçük bir yer olması karşı taraf ile her an karşılaşma ihtimalleri nedeniyle sürekli yanında taşırdı ancak bu zamana kadar silahı üzerinde taşımamıştır, ayrıca böyle bir örgütleme ve korunma ihtiyacı hissetmiş olsa idi tek silah ile yetinmez kendisi ve dosyada adı geçen şahıslar silahlandırırdı. müvekkillerimin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmalarını hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümleri veya nakdi kefalet ile serbest bırakılmalarını talep ediyoruz dedi.

Adalar Sulh Ceza mahkemesi:

Şüpheli VEYSI T’in üzerine atılı suçlamaların kanuni tanımındaki üst sınırı da dikkate alınarak şüphelinin suçtan işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığı, suçların işleniş biçimi, vasıf ve mahiyeti yargılama sonucu muhtemel alacağı, kaçma şüphesinin varlığı, delillerin tam olarak toplanmamış oluşu, şüphelinin delilleri karartma ihtimali, suçun atılı suçların CMK ‘nın 100. maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu Adli kontrol kararının şüpheli hakkında yetersiz kalacağı, anlı suçların kanunun tanımındaki ceza sınırları dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nun 100 ve devam maddeleri gereğince şüphelinin TUTUKLANMASINA,

Şüpheliler Ünal A, Şerif Y, Fehim T, Erdinç T, Cüneyt T, Inan U, Abdullah C’ın mevcut delil durumları, delilleri karartma endişesinin olmaması, sabit ikametgah sahibi olmaları, sürekli olarak bir işte çalışıyor olmaları, şüpheliler hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olgularının mevcut olmayışı, dikkate alınarak, TUTUKLANMALARINA YER OLMADIĞINA,
Başka suçtan tutuklu veya hükümlü değiller ise derhal SERBEST BIRAKILMALARINA,
Şüpheliler Ünal A, Şerif Y, Fehim T, Erdinç T, Cüneyt T, İnan U, Abdullah C’ın üzerine atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu dikkate alınarak CMK’nun 109/1-3. maddesi gereğince adli kontrol uygulanmasına, bu kapsamda YURT DIŞINA ÇIKIŞLARININ YASAKLANMASINA, Konutlarma en yakın karakolda düzenlenecek imza föyüne haftanın 3 günü Pazartesi, Perşembe ve Cumartesi günleri en geç saat 18.00’a kadar İMZA ATMALARININ İSTENİLMESİNE,
Adalar C. Başsavcılığının 2017/246 Soruşturma sayılı 15/05/2017 tarihli yazısından anlaşıldığı üzere Şüpheliler Ergül T ve Siyami T’in Başka bir suçtan tutuklu oldukları, tutuklama talepleri müzekkeresinde isimlerinin sehven yazıldığı anlaşılmakla şüpheliler Ergül T ve Siyami T haklarında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına…

Şükrü Abanoz

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version