Büyükada’da belediyeye ait tuvaletlerin tadilatında ilginç gelişmeler yaşanıyor. Tadilatın ihalesiz yapıldığı, ihale yapıldıysa hangi usule göre ihale edildiği merak konusu oldu.
Öncelikle Adalarımızda atıl bir vaziyette duran ve bu sebeple ‘tuvalet ihtiyacı var’ diye Adaların ön görünümü bozan mobil tuvaletlerin getirilmesine neden olan halihazırdaki atıl durumdaki tuvaletlerin ihya edilmesi güzel bir çalışma. Zamanında yapılsa baraka gibi tuvaletlerin Adalarımızın en güzel yerlerine koyulmasının önüne geçilebilirdi. Ancak başta Belediye Başkan Yardımcısı Engin Çelik olmak üzere beceriksiz belediye yönetimi sayesinde bu çalışmalar zamanında yapılamadı.
Büyükada’daki belediyeye ait tuvaletlerin tadilatında ise kulağımıza gelen duyumlar hiç hoş değil. Tuvaletler Liman Çıkmazı sokak yani Şehir Hatları Vapur İskelesinden saat kulesine doğru çıkarken sağ taraftaki ara sokakta bulunuyor. Buranın tadilatını Adalar’da tesisat işini yapan bir esnafa vermişler. Kamu kurumlarında bir işi yaparken ihale veya belli bir miktara kadar (bu miktar 120 BİN TL.) doğrudan temin usulüyle (ihalesiz) yaparsın. İhale yapılmadığını biliyoruz o zaman geriye doğrudan temin kalıyor. Doğrudan temin (ihalesiz) sınırı ise 120 BİN TL. yapılan iş 300-400 BİN TL arasında. Doğal olarak aradaki farkı kim veya nereden karşılanıyor? Gerçi doğrudan teminde (ihalesiz) yapıldığını sanmıyorum eğer yapıldıysa ilgililer belgelerini yollarlarsa buradan yayınlarız.
Belediyenin bu işi bir firmanın üstüne yıktığı iddia ediliyor. Bu bölgeye komşu ünlü bir markanın bu işi üstlendiği gelen bilgiler arasında.
Peki bu firma bu işi neden üstleniyor?
Firmanın bu sokağa bağlı cephesi var, bu bölgede ticari faaliyet gösteriyor. Firmanın satış yaptığı mekan kapalı, açık yeri olmadığı için sokağa masa sandalye koyması gerekiyor. Zaten firma da öyle yapmış. Cephesine bağlı sokağa iki sıra masa sandalye koymuş, zaten dar olan sokak iyice kapanmış, belediyede kaldırmış.
Şimdi diyeceksiniz ki belediyeye aferin işini yapıyor.
Yok olay öyle değil.
Belediye işini falan yapmıyor.
Masa sandalye koyması için firmayla pazarlık yapıyor. Pazarlık konusu tuvaletler. Belediye diyor ki ‘sen tuvaleti yap ben de sana masa sandalye koydurayım’ Tadilatı belediye yapıyormuş gibi görünüyor ama tadilatı pazarlık yapılan firma yapıyor. Ortada ihale falan yok. İhale yoksa kiralamada yok demektir yani yapılan iş usulsuz.
Ortada bir ihale olmadığına göre resmi bir belge, kayıt vs. olmadığına göre ne kadar paranın alındığı ne kadarın inşaata gittiğini Adalar Belediyesi halka hesabını vermelidir…
Burayı kim yapıyor, hangi parayla yapılıyor?
Eğer ihale veya doğrudan temin yapılmadıysa yasal bir ihale yapmadan bu çalışmalar nasıl yürütülüyor?
Eğer ihale yapıldıysa kaça yapıldı ve bütçeden kaç para çıktı?
Tadilat işini sokağa masa sandalye koyması şartıyla bir firmaya verildiği iddiaları doğru mudur?
Eğer ihale yapmadan bir firmaya tadilat işini yüklediyseniz firmadan kaç para aldınız, aldığınız para belediyenin kasasına girdi mi?
Tadilat işini belediye yapıyorsa firmayla ne pazarlığı yaptınız?
Burada turnike sistemi olacak yani İstanbul Kart ile ödemeler yapılacak. Ödemeler dolayısıyla İBB’ye aktarılacak. Adalar Belediyesi olarak sen parayı nasıl alacaksın?
Burada basit onarım değil etraflıca bir inşaat çalışması yapılıyor dolayısıyla Koruma Kurulunun İBB’ye dahi vermediği tuvalet iznini sen hangi izinle yapıyorsun?
Buradan çıkan hafriyat için ücret alındı mı? Alındıysa ödemeler nerenin kasasına girdi?
Şükrü ABANOZ
Habere konu tuvaletleri rahmetli Çelik Gülersoy Turing başkanı iken yaptırarak Adalar Belediyesine hibe etmişti.Belediye burayı uzun yıllar kılıfına uydurarak ve rant sağlayarak kiraya vermekteydi.Bu alan şu an itibarı ile kadastral boşlukta kalan ve devletin hüküm ve tasarufu altında olan bir alan,bu durum Adalarda yakın zamanda yapılan A kadastro güncellemesi ile de sabit durumdadır.Bu alan önündeki belediye gazinosu isimli yer ile birlikte eski eser tek bir parselin içinde iken parselin meydana terki ile kadastral boşluk olmuştur. Ve Hal böyle iken ,Adaların Kasım itibarı ile ÖÇKB olması ile birlikte burada herhangi bir tasarrufta bulunma yetkisi ne Adalar Belediyesinin ne de İBB ve KUDEB’ındir.Koruma Kurulu da bu yerle ilgili görüş bildiremez.Bu yer mal sahibi olan Maliye Hazinesi ve ÖÇKB hakkında karar yetkisine sahip Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı dışında hiçbir kurum bu yer ile ilgili tasarrufta bulunamaz.Ama meclis üyesi dalgıçın “Adalarda devlet benim ” dediği yerde belediye başkan yardımcısının kendini padişah olarak görmesi son derece normaldir.Bu sefer tamamen boka battılar.Bu haber açık bir suç duyurusudur.Bakalım yert-yerde herkese dedikleri gibi “adliyeyi,kurulu,İBB yi bakanlığı bağlarız” olacak mı? Tuz koktu.