İstanbul – Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul V Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Adalar ilçesindeki tescilli taşınmazların önünde bulunan ve deniz kıyısını işgal eden kafe ve restoranlara ait kaçak yapıların kaldırılmasına karar verdi. 07 Mayıs 2025 tarihli ve 13859 sayılı karar ile Büyükada-Nizam Mahallesi’nde yer alan ve kentsel sit alanı ile Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde kalan alandaki izinsiz uygulamaların sonlandırılması hedefleniyor.
Kurul kararında, söz konusu alanın Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 15 Aralık 1973 tarihli kararıyla sit alanı ilan edildiği, ayrıca İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla sınırları belirlenmiş ve revize edilmiş koruma statüsüne sahip olduğu vurgulandı. Bu özel koruma altındaki bölgede, bazı kafe ve restoranların deniz tarafına doğru camekanla kapatılarak ve masa-sandalye konularak mekanlar oluşturduğu tespit edildi.
Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü ve İstanbul V Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün yazışmaları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı Koruma Uygulama ve Denetim Şube Müdürlüğü’nün raporları ve uzman raporları doğrultusunda yapılan incelemeler neticesinde, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kıyı alanının izinsiz olarak ticari amaçla kullanıldığı ve bu durumun kamu yararına aykırı olduğu belirtildi.
Kararda, kıyı kenar çizgisinin kara tarafında, …………… sayılı tescilli taşınmazın önünde bulunan ve deniz kıyısını işgal eden tüm izinsiz uygulamaların (camekan, masa, sandalye vb.) 2863 sayılı Kanun’un 16. Maddesi gereğince derhal kaldırılmasına hükmedildi. Kararın uygulanmasından sorumlu kurumlar olarak Adalar Kaymakamlığı ve Adalar Belediyesi belirlenirken, sürecin denetimi ve bilgilendirilmesi için İstanbul Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne de bilgi verilmesi kararlaştırıldı.
Kurul Başkanında aralarında bulunduğu üyelerin imzasıyla alınan bu kararın, Adalar’ın doğal ve kültürel mirasının korunması ve kıyıların kamuya açık kalması yönünde önemli bir adım olduğu değerlendiriliyor.
