Bildiğiniz gibi kısa bir süre önce 5 yıllık hukuk mücadelesini kazanan Resul Can görevine iade edilmişti. Adalar Belediyesi’ne karşı bir hukuk zaferi de Zabıta Müdürü Orhan Güngör’ün avukatı Makbule Pekşen’den geldi.
Yaklaşık 18 ay önce kendisiyle ve müdürlüğüyle alakası olmadığı halde Kiralık Bisiklet Esnafının yıllık tescil ücretlerinin tamamının esnaflarca Adalar Belediyesine ödenmediği ve borçlarının olduğu gerekçesiyle görevden uzaklaştırılan Orhan Güngör her iki ayda bir uzaklaştırma tedbirinin Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç tarafından uzatılması sonucunda 18 ay boyunca açıkta bekletildi. Ayrıca Başkan Yardımcısı Mahmut Yerlikaya’nın başkanlığını yaptığı disiplin kurulu tarafından da Orhan Güngör’e “Emre İtaatsizlik” gerekçesiyle maaş kesintisi cezası verildi.
Orhan Güngör, 18 aylık hukuk mücadelesinin sonunda haklılığını ispatlayarak görevine dönmeye hak kazandı. Bugüne kadar kesilen maaşlarını da yasal faiziyle birlikte almaya hak kazanan Orhan Güngör’ün hukuk mücadelesinin zaferle sonuçlandıran avukatı Makbule Pekşen ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik.
Av. Makbule PEKŞEN şu açıklamaları yaptı;
Müvekkilim Orhan Güngör, yaklaşık 18 ay önce Adalar Belediye Başkanı tarafından kanuna aykırı bir şekilde görevinden uzaklaştırılmış ve her iki ayda bir bu süre uzatılarak bugüne kadar mağdur edilmiştir. Hakkında hiçbir Ceza Kovuşturması dahi bulunmayan müvekkilimin uzaklaştırma gerekçesinin “Hakkında açılan Ceza Kovuşturması devam ettiğinden” şeklinde belirtilmesi de Adalar Belediyesi’nin hukuki anlamda ciddi eksikliklerinin olduğunu göstermektedir.
Müvekkilimin maruz kaldığı süreçte görevden uzaklaştırılmasının 12. ayında dosyayı devraldım. Avukatlığını üstlendiğim hukuksal olarak mağdur edilen müvekkilimin dosyasının müvekkilimce yapılan itirazının hiçbirinin dikkate alınmamış olduğunu ve dosyası üzerinde hiçbir işlem yapılmayarak çok uzun süre bekletildiğini gördüm. Müvekkilimin Kasıtlı ve Bilinçli olarak mağdur edildiği açıktır.
Müvekkilimin, açığa alınma konusuna baktığımızda Adalar ilçesinde bulunan kiralık bisiklet esnafının, Adalar Belediyesi Meclisi kararıyla her yıl tahsil ücreti ödemesi kararına istinaden, hukuki geçerliliği tartışılacak hukuka uygun olmayan bir yolu seçildiğini gördük. Bu konu daha önce Adalar Belediyesi hakkında inceleme yapan müfettişlerin raporlarına da yansımış.
Müvekkilim Zabıta Müdürü’dür ve kanunen hiçbir tahsil yetkisi bulunmamaktadır hatta tahakkuk yetkisi bile yoktur. Gerek ilgili kanun ve yönetmelikler gerekse Adalar Belediyesi tarafından oluşturulmuş olan görev tanımlarında da bu durum çok net görülmektedir. Tahakkuk ve Tahsil yetkisi kanunen Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün sorumluluğu olmasına rağmen müvekkilim, esnaftan tahsilat yapılmadığı ve “Kamu Zararına sebebiyet verdiği” gerekçesiyle haksız yere görevinden uzaklaştırılmıştır.
Adalar Belediyesinin kendi kadrolu müfettişi olmasına rağmen, bu sözde soruşturmanın Kartal Belediyesi’nden adeta siparişle bir müfettiş getirtilerek yaptırılması da çok manidardır. Üstelik Kartal Belediyesi’nden sadece bu soruşturma için özel olarak getirtilen müfettiş, müvekkilimin Tanık olarak bilgisine başvurmuştur. Sonrasında her ne olduysa soruşturma esnasında Tanık olan müvekkilim görevinden uzaklaştırılmış ancak müvekkilim haricinde başta Mali Hizmetler Müdürlüğü personeli olmak üzere hiç kimseye soruşturma dahi açılmamıştır. Tahakkuk ve Tahsil sorumluluğu ve bu konulardaki tüm yetkilerin Mali Hizmetler Müdürlüğü’nde bulunmasına rağmen konuyla alakası olmayan müvekkilimin görevden uzaklaştırılması ve başka kimseye soruşturma dahi açılmamış olması bu uygulamanın ve verilen kararın tamamen keyfi ve şahsi olduğunun ispatı niteliğindedir. Bu durum ayrıca görevin sağladığı yetkileri kötüye kullanmak anlamına gelmektedir ve bu hukuka aykırıdır, cezası vardır.
Kamu zararı iddiasına bakıldığı zaman ise ortada bir kamu zararının söz konusu olmadığı, kiralık bisiklet esnafının bir kısmının kamuya borcu olduğu, bu borçların Mali Hizmetler Müdürlüğünce kayıt altında tutulduğu ve geç yapılan ödemelerin yasal faiziyle birlikte tahsil edildiği bilinmektedir. Dolayısıyla kamu zararı iddiası da gerçeklikten uzaktır.
Müvekkilim Orhan Güngör ‘ün aleyhine başlatılan soruşturma da Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen “Kamu Adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar’da” şu ifadelere yer verilmiştir;
“Tahsile yetkili kurumun Adalar Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü olduğu, tahakkuk yetkisinin dahi Zabıta Müdürlüğünde olmadığı, Adalar Belediyesince mükelleflere banka yoluyla ödeme imkanı tanındığı için tahakkuk işlemine gerek bulunmadığı, Adalar Belediyesi’nin tahakkuk iddialarının saptanmadığının Sabit Olduğu, ortada herhangi bir kamu zararının bulunmadığı, görev tanımımda tahakkuk ve tahsil yetkisinin olmadığı, ADALAR BELEDİYESİ’NİN KAMUNUN ZARARA UĞRATILMAMASI İÇİN GEREKLİ DENETİMİN MALİ HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN YAPMASI GEREKTİĞİ…
Savcılıkça verilen karar Haklıya hakkının verilmesi anlamında hukuksal olarak çok doğru bir karardır.
Genel olarak bakıldığında bile bu hukuka aykırı olarak müvekkilimin görevden uzaklaştırılmasının altında başka bir neden olduğu anlaşılmaktadır. Müvekkilimin oğlu Serkan Güngör Bilgisayar Yüksek Mühendisi olarak bir süre Adalar Belediyesi’nde görev yapmıştır. Görev yaptığı dönem içerisinde yapılan bazı ihalelere imza atmayı reddetmiş ve bu nedenle kendisi de pasif göreve çekilerek mobbinge uğramıştır. Bilgi İşlem Müdürlüğü ile alakalı bu ihalelerle ilgili olarak İçişleri Bakanlığı Müfettişlerinin yürütmüş oldukları inceleme ve soruşturmalarda Serkan Güngör’ün bilgisine de başvurulmuş ve bahse konu ihale ve alımlarda neden imzası bulunmadığı sorulmuştur. Bildiklerini müfettişlere aktaran Serkan Güngör “ihtiyaç olmayan ve kamu zararına sebep olacak konularda imza atmadığını bu nedenle mobbinge maruz kaldığını” beyan etmiştir. Serkan Güngör’ün bilgisine başvurulan bu inceleme ve soruşturma neticesinde Adalar Belediyesi’ne Kayyum Atanması gerektiğine dair rapor hazırlanmış ve Bakanlığa sunulmuştur. Hatta bu konuda sizin gazeteniz de haber yapmış ve raporu yayınlamış. Serkan Güngör’ün bildiklerini müfettişlere anlatması Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ın ve Başkan Yardımcısı Mahmut Yerlikaya’nın Serkan Güngör ve Orhan Güngör’e husumet gütmesine sebep olmuştur.
Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen bu karar ve açıklaması aslında hukuken tam bir ders niteliğindedir. Görevinin kendisine sağladığı yetkileri keyfi olarak şahsi konularında kullananlara Adalet’in vermiş olduğu en güzel cevaptır ve bu cevap haksızlığa uğrayan sayısız memurun umudu niteliğindedir. Bu süreçten sonra bir hukukçu olarak başta Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç ve Başkan Yardımcısı Mahmut Yerlikaya olmak üzere bu hukuksuzluğa neden olanlar hakkında hukuki süreç başlatılacak olup Müvekkilimin mağduriyetiyle ilgili haklarının iadesi için de kanunların öngördüğü şekilde elimden geleni yapacağım.
Av. Makbule PEKŞEN
Evet sevgili okurlar, seçilmiş Belediye Başkanı olmayı kanun üstü kişi olmakla karıştırılanlara verilecek en güzel cevabı Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının verdiğini görüyoruz. Resul CAN’dan sonra hukuk mücadelesini kazanan Orhan GÜNGÖR’ü ve Avukatı Makbule PEKŞEN’i tebrik ediyoruz.