Belediyeler imar konusunda yalnızca uygulayıcı ve denetleyici oluyor

Çevre Düzeni Planı ile belediyelerin imar yetkisine kısıtlama geliyor. Yeni düzenleme ile beraber yerel yönetimler imar konusunda yalnızca uygulayıcı ve denetleyici bir yol izleyebilecek.

10 Aralık 2018 günü Resmi Gazete’de yayınlanan ‘torba yasa’ düzenlemesiyle İmar Kanunu’nun bazı hükümlerinde değişikliğe gidildi. Getirilen yeni tanımlamalarla tüm imar yetkilerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının elinden toplanmasının önü açıldı. Buna göre, belediyeler artık bakanlığın her il için hazırlayacağı Çevre Düzeni Planı’na uygun hareket etmek zorunda kalacak.

İmar Kanunu’nun 5’inci maddesinde yer alan Çevre Düzeni Planı’nın tanımı “Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanım kararlarını belirleyen plandır” şeklindeydi. Sözcü’den İsmail Şahin’in haberine göre, geçen aralık ayında kanunda yapılan değişiklikle bu tanım, “Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve stratejilerine uygun olarak yerleşim, gelişme alanları ve sektörlere ilişkin alt ölçek planlarını yönlendiren genel arazi kullanım kararları çerçevesinde ilke ve kriterleri belirleyen bölge, havza veya il bütününde hazırlanan plan hükümleri ve raporuyla bir bütün olan plandır” haline getirildi.

Her il için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hazırlayacağı Çevre Düzeni Planı, o kentin imar anayasası niteliğinde olacak. Böylece belediyelerin imar yetkisi kısıtlanacak. Yeni imar planları, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak hazırlanacak. Hazırlanan her plan bir üst kademedeki plana uygun olacak. Kademelerin bağlandığı Mekansal Strateji Planıda kanuna giriyor. Buna göre, mekansal strateji planlarında; kalkınma planı ile varsa bölge planları, bölgesel gelişme stratejileri ve diğer strateji belgelerinde ortaya konulan hedefler