Boğaziçi Yarışında Akıntıya Karşı Mücadele

Boğaziçi Yarışında Akıntıya Karşı Mücadele
Yayınlama: 25.08.2025
Düzenleme: 25.08.2025 19:02
A+
A-

Bu yıl 37. Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı, beklenen performansları veremedi. En iyi derece 59 dakika olarak kayıtlara geçti; oysa hafızalarda hâlâ 39 dakikalık efsanevi bir rekor duruyor. Bu farkın nedeni sporcuların formu değil, Boğaz’ın zorlu akıntılarıydı.

Her yıl aynı parkurda yüzülse de Boğaziçi hiçbir zaman aynı olmuyor. Akıntının yönü ve şiddeti, sonucu belirleyen en kritik faktör. Rotayı doğru belirleyen sporcular adeta “su üzerinde kayar gibi” parkuru tamamlarken, yanlış yapanlar dakikalarca akıntıya karşı mücadele etmek zorunda kalıyor.

Parkur kâğıt üzerinde 6,5 kilometre. Ancak Boğaz’ın ortasındaki kuzeyden güneye akan güçlü akıntı, doğrudan karşıya yüzmeyi neredeyse imkânsız kılıyor. Sporcular önce SuAda açıklarına, oradan Birinci Köprü hizasına sürükleniyor. Avrupa yakasına yaklaşırken ise ters yönlü, güneyden kuzeye sert bir akıntı devreye giriyor ve yüzücüler bu akıntının yardımıyla Kuruçeşme’de finişe ulaşıyor.

Yarışı gölgeleyen talihsiz bir olay da yaşandı: Katılan Rus sporcu Nikolai Svechnikov parkuru tamamlayamadı ve Boğaz’da kayboldu. Arama-kurtarma ekipleri gün boyu çalıştı. Bu olay, festival havasındaki organizasyonun aslında ciddi riskler barındırdığını bir kez daha hatırlattı.

İnsan Enerjisi ve Doğa Enerjisi

Boğaziçi yarışı, yalnızca bir spor organizasyonu değil; insan enerjisi ile doğa enerjisinin keskin bir karşılaşması. Doğru rotayı bulan sporcu, akıntıdan güç alıyor; yanlış yapan ise tüm enerjisini boşa harcıyor. Tıpkı enerji sektöründe olduğu gibi: doğru yönlendirilen enerji hız ve verimlilik sağlarken, yanlış yönlendirme kayıplara yol açıyor.

Boğaz’ın güçlü yüzey ve dip akıntıları, hidrokinetik enerji üretimi için büyük bir potansiyel taşıyor. Ancak yarışın da gösterdiği gibi, bu enerjiyi kontrol etmek hiç kolay değil. Bu, bize doğanın sunduğu enerjinin ancak doğru teknoloji ve stratejiyle kullanılabileceğini hatırlatıyor.

Yarışın Geleceği

Geçmişteki hızlı dereceler, akıntıların sporcular lehine olduğu nadir yıllarda kaydedilmişti. Bu yıl ise hem hava hem de akıntı tersine işledi. Sonuç olarak Boğaziçi, insanlara bir kez daha kendi kurallarını hatırlattı.

Heybeliada’da düzenlenmesi planlanan yüzme yarışlarının bu yıl iptal edilmesi, spor camiasında büyük hayal kırıklığı yarattı. Gelecek yıl benzer iptallerin yaşanmaması en büyük dileğimiz.

Gelecek yıllarda Boğaziçi yüzme yarışı giderek daha çok “doğayla uyum mücadelesi”ne dönüşecek. Sporcular yalnızca kendi sınırlarını değil, doğa ile enerji arasındaki dengeyi de öğrenmek zorunda kalacak. Bu yönüyle Boğaziçi, sıradan bir spor sahasından çok, yaşayan bir doğal laboratuvar olmaya devam edecek. (Haluk DİRESKENELİ)

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.