Atatürk’ün Büyükada Hatıraları

Atatürk’ün Büyükada Hatıraları
Yayınlama: 27.09.2025
Düzenleme: 11.10.2025 09:18
A+
A-

Cumhuriyet’in ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk, uzun süreli Ankara ikametinin ardından 1927’de İstanbul’a gelmiş ve bu tarihten itibaren şehri sık sık ziyaret etmiştir. İstanbul’daki konaklamaları sırasında Büyükada, hem dinlenmek hem de yabancı devlet adamlarını ağırlamak için seçtiği özel mekânlardan biri olmuştur. Atatürk’ün Büyükada’yla ilişkisi birkaç yönüyle dikkat çeker. Birincisi, Anadolu Kulübü ve Splendid Palace Oteli gibi dönemin seçkin mekânlarını yabancı konuklarını ağırlamak için kullanmasıdır. İkincisi ise yakın dostu Fethi Okyar’ın köşkünde misafir edilmesi, Büyükada’yı yalnızca diplomatik değil, aynı zamanda kişisel yaşamında da önemli bir adres hâline getirmiştir.

1927 yılında adaya ilk geldiği gün, rıhtıma bir otomobil getirilmiş; Atatürk ise “Burada motorlu taşıt olmaz” diyerek Anadolu Kulübü’ne kadar yaya yürümüştür. Daha sonraki gelişlerinde ise ada turunda faytona binmeyi tercih etmiştir.

1934 yılında İran Şahı Rıza Pehlevi, Türkiye’ye resmî bir devlet ziyareti gerçekleştirmiştir. Ziyaretin ilk bölümü Ankara’da resmî törenler ve temaslarla geçmiş, ikinci bölümü ise İstanbul’da yapılmıştır. Atatürk, bu ziyaretin İstanbul ayağında Şah’ı Büyükada’ya götürmüş, Splendid Palace Oteli’nde ve Anadolu Kulübü’nde ağırlamıştır. Boğaz gezilerinin ardından yapılan bu ziyaret, Türk-İran dostluğunun sembolik bir ifadesi olarak yorumlanmıştır. Dönemin basınında, Rıza Şah’ın özellikle İstanbul ve Adalar’dan çok etkilendiği, Atatürk’le olan yakın diyaloglarının bu ortamda daha samimi bir hava kazandığı aktarılmıştır[^1].

1936 yılında İngiltere Kralı VIII. Edward (tahttan çekilmeden önce) Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Bu ziyaret, genç Cumhuriyet’in uluslararası saygınlığını pekiştiren en önemli diplomatik temaslardan biri olarak kabul edilir. Atatürk, Kral Edward’ı Büyükada’da misafir etmiş, Splendid Palace Oteli’nde ağırlamış ve Anadolu Kulübü’nde samimi bir yemek daveti vermiştir. Büyükada’nın sakin doğasında gerçekleşen bu buluşma, İngiliz basınında da geniş yer bulmuş; Atatürk’ün kişisel karizması ve Cumhuriyet Türkiye’sinin diplomatik ağırlığı vurgulanmıştır[^2].

Atatürk’ün Büyükada ziyaretlerinde yalnızca yabancı konuklarını ağırlamadığı, aynı zamanda yakın çevresiyle dinlenme ve sohbet etme imkânı bulduğu bilinmektedir. Fethi Okyar’ın köşkü, bu ziyaretlerin en bilinen adreslerinden biridir. Ada halkı arasında, Atatürk’ün faytonla yaptığı geziler, çarşıdaki halkla selamlaşmaları ve sahildeki yürüyüşleri bugün hâlâ anlatılmaktadır.

Atatürk’ün gençlik yıllarına dair de Büyükada’yla ilgili rivayetler vardır. 1899’da Harp Okulu’na girdiği, 1902’de Harp Akademisi’nden mezun olduğu dönemde genç bir subay olarak İstanbul’da bulunduğu sırada Büyükada’ya geziler yaptığı anlatılır. O dönemde öğrencilerin, özellikle yaz aylarında, Adalar’a günübirlik geziler düzenlemesi yaygındı. Kesin belgelere dayanmamakla birlikte, Mustafa Kemal’in de arkadaşlarıyla birlikte Büyükada’ya gelip faytonla ada turu yaptığı, kahvehanelerde sohbet ettiği ve adanın sakinliğinden etkilendiği aktarılır. Bu anekdotlar, onun Ada’ya duyduğu ilgiyi Cumhuriyet yıllarında diplomatik bir boyuta taşıdığını göstermektedir.

Büyükada, bu yönleriyle yalnızca bir sayfiye yeri değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in diplomasi tarihine tanıklık etmiş özel bir mekândır. Atatürk’ün gençlik yıllarında bir İstanbul subayı olarak tanıdığı, Cumhuriyet’in kurucusu olarak ise yabancı devlet adamlarını ağırladığı Büyükada, hem kişisel hem de tarihî hatıraların birleştiği bir mekân olarak bugün de değerini korumaktadır.

Haluk Direskeneli


[^1]: Dönemin gazeteleri ve TBMM arşivleri, 1934 İran Şahı Rıza Pehlevi ziyareti.
[^2]: 1936 İngiltere Kralı VIII. Edward’ın Türkiye ziyareti, İngiliz basını ve Türk arşiv kaynakları.

Fotoğraf: Atatürk Günlükleri ve Tarihten Notlar

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.