DİKKAT Hipertansiyon nedir

DİKKAT Hipertansiyon nedir
Yayınlama: 28.02.2012
Düzenleme: 12.11.2015 19:01
A+
A-
DİKKAT Hipertansiyon nedir
Hipertansiyon  yüksek kan basıncı demektir. Kan basıncı  kanı kalpten dokulara taşıyan damarların kan basıncı,hastaya ait özellikler (yaş, cinsiyet, ırk gibi) ve fiziksel durumdan (istirahat, efor gibi) etkilenen bir parametredir.Bu nedenle de normal kanbasıncıdeğerlerinibelirlemekgerçekteoldukçagüçtür.
Bugün kabul edilen kan basıncı değeri istirahat halindeki normal bir yetişkinde 120/80 mmHg’dır(milimetre civa).Herhangi bir kişide kan basıncı uyku sırasında düşük, sinirli ya da heyacanlıyken yüksektir. Genellikle de normalin

üst sınırı olarak kabul edilen değer 140/90 mmHg’dır (milimetre civa). Kanı kalpten dokulara taşıyan damar kan basıncı

devamlı olarak 140/90mmHg üzerinde seyrediyorsa hipertansiyonda bahsedilir.
Kan basıncı aynı birey içinde ve bireyler arsında farklılık gösterir. Bu nedenle bireyin kan basıncı (kan basıncının sfigmomanometre ile ayrı ayrı zamanlarda en az 3 kez ölçülmesi) yapılıp ortalaması alınarak belirlenmelidir.
Hipertansiyon kalp hastalıkları için ana bir risk faktörüdür. Eğer tedavi edilmezse beyin dolaşımı, kalp, damar ve

böbrek hastalıkları için ciddi hastalık ve ölüm oranlarında artışa sebep olur. Bir kez teşhis yapılıp tedavi başlanırsa

artan kan basıncıdüşürülebilir,kalpvekalpdolaşım sistemindeki hastalık risk iazaltılabilir.
Hipertansiyonun Yaygınlığı Nedir?
Sanayileşmiş ülkelerdeki yetişkin nüfusun %10-20 kadarında hipertansiyon bulunduğu hesaplanmaktadır. Sınırda

hipertansiyon vakaları da katılırsa bu oran kuşkusuz daha yüksektir. Kişinin yaşı, cinsiyeti ve ırkı hipertansiyon sıklığı konusunda belirleyici faktörlerdir. Hipertansiyon siyah ırkta ve kadınlarda daha çok görülmektedir.
Kişi yaşının hipertansiyona olan katkısı öncelikle damarlarda yaşlanmaya eşlik eden anormalliklerdir. Bu durum

özellikle

de kanı kalpten damarlara taşıyan damarlardaki esneklik kaybı ile açıklanabilir. Ancak yaşla hipertansiyon arasındaki

bu bağlantıya bazı ilkel toplumlarda hiç ratlanmamaktadır. Bu durumda etkili faktörün “uygarlaşma” ve bununla

bağlantılı

yaşam biçimi olduğu söylenebilir: örn. tuz kullanımı, aşırı beslenme, sedanter yaşam (fazla hareket göstermeksizin

devamlı oturuşabağlı),stres,vs.
HipertansiyonRiskleri
Hipertansiyon ciddi bir durumdur. Hipertansiyon, kendi başına öldürücü değildir; fakat tedavi edilmediğinde

hipertansiyonun sonuçları öldürücü olabilir. Hipertansiyon kalbi zorlayarak kalp yetmezliğine neden olabilir.

Üstelik ateroskleroz ve bunun yol açabileceği iskemik kalp hastalığı (belli bir bölgede kan akımının kesilmesi

nedeniyle oluşan geçici kansızlık; bölgesel anemi) rizikosunu önemli ölçüde arttırır. Buna ilaveten, hipertansiyonlu

hastalar kanama ve beyindeki kan damarlarının trombozuna (pıhtılaşma®inme) diğerlerinden daha kolay

yakalanırlar. Hipertansiyon ayrıca koroner arter hastalığına’da büyük katkıda bulunur ki, bu hastalık sanayileşmiş

toplumlarda ölümlerin başlıca nedenlerinden biridir. Bahsettiklerimizin hepsi tedavi edilmeyen hipertansiyonun

sonuçları olup hipertansiyona bağlı morbidite (hastalık), mortalite (ölüm) büyük bir bölümünüoluşturur.
Hipertansiyonun Sınıflandırılması
Hipertansiyon sıklıkla nedenine göre sınıflandırılır. Buna göre iki tip vardır.

  • esansiyel (primer) hipertansiyon
  • ·sekonderhipertansiyon
    Hipertansiyon vakalarının yaklaşık %90’ı, neden (etiyoloji) bilinmediğinden primer ya da daha doğru bir
  •  deyimle “esansiyel” hipertansiyonolarakadlandırılır.
    Hipertansiyon vakalarının geriye kalan bölümüne, yani yaklaşık %10’una bu durumun nedeni bilindiğinden
  •  “sekonder ” hipertansiyon denir. Böbrek kökenli olan (renal) hipertansiyon bunların en yaygın olanıdır.
    SekonderHipertansiyon
    Bu tipte yüksek kanbasıncı, bilinen bir etiyolojiden (hastalıktan) kaynaklanmaktadır. Neden olan hastalık
  •  tedavi edildiğinde hipertansiyondüzelir.
    Böbrek hastalığı: Renal hipertansiyon olarak adlandırılır. Varolan bir böbrek hastalığı kan basıncının
  •  yükselmesine
  •  neden olur.
    Endokrin hastalıkları: Endokrin sistemi etkileyen hastalıklar kan basıncını da etkiler, çünkü adrenal bezler
  •  çeşitli
  •  kan basıncınıkontroledenmekanizmalarıdüzenler.
    İlaçlar: Bazı ilaçlar, örneğin kortikosteroidler, oral kontraseptifler (aldosteron sekresyonu ve plazma
  • reninini
  •  arttırarak), nazal dekonjestanlar, amfetamin, tiroid hormonları, NSAID, soğuk algınlığı ilaçları, siklosporin,
  • eritropoetin, iştah kesiciler, trisiklik antidepresanlar, MAO inhibitörleri, alkol (günde 70-100 mL civarında
  •  alkollü içki alınması hipokalemik alkalozla birlikte hipertansiyona neden olur) kan basıncının yükselmesine
  • neden olurlar. Bu ilaçların bırakılması ile kan basıncı normale döner.Diğer Sebepler
  • Aort koarktasyonu: aortun doğuştan dar olması
  • Gebelik toksemisi: hipertansiyon, albuminüri, ödem ile karakterize, gebeliğin ikinci yarısında oluşan bir hastalık.
  • Beyin tümörü ya da lezyonu: intrakraniyel basınca yol açarak kan basıncının hızla yükselmesine neden olur.Esansiyel(Primer)Hipertansiyon
    Hipertansiyonun bu en yaygın şekli, bilinen nedenlere bağlı değildir. Bu hipertansiyonun ortaya çıkış faktörleri
  •  hakkında kesin bilgimiz mevcut değildir. Ayrıca hipertansiyonun başlangıcında rolü olan patogenetik faktörlerin
  • sayısıda çoktur. Hipertansiyon, kalp dolaşım sistemi, noröendokrin, renal sistemi içeren multisistem bir bozukluktur
  •  ve güçlü genetik faktörleri içerir. Bu faktörlerden birine ya da bir başkasına farklı derecelerde önem veren çok
  •  sayıda ve farklı patogenetik teorilerönesürülmüştür.
    Esansiyel hipertansiyon ayrıca bazı risk faktörleri ile de ilgidir. Bu faktörler hipertansiyonu daha yaygın ve/ya da
  • daha şiddetli yapmaktadır. *

* sıvı ve hacim kontrolünde değişiklikle sonuçlanan renal(böbrek) işlev değişikliği

  • renin-anjiyotensin-aldosteron (böbrek damar dolaşımında)sisteminde anormallik
  • arteriol duvarlarında artmış sodyum ve tuz
  • baroreseptörlerin yeniden düzenlenmesi
  • diyetteki tuz miktarının yüksek olması
  • anormal psikolojik uyarı
  • ırk
  • cinsiyet
  • yaş
  • diabetes mellitus
  • aile hikayesinde hipertansiyon
  • hiperlipidemi(hiperkolesterolemi)
  • sigara içimi
  • ·obesite(şişmanlık)
    HipertansiyonunDerecesi
    Hipertansiyon az ya da çok bilinen nedenlere dayanan sınıflandırılmasına ek olarak şiddet
  •  derecesine göre de sınıflandırılabilir. Buradaki sınıflandırmaya göre en sık karşılaşılan tip sınırda ve hafif hipertansiyondurArteryelhipertansiyontipiKanbasıncıdüzeyi
    Sınırda140/90-160/95
    Hafif160/96-160/105
    OrtaŞiddette161/106-180/115
    Şiddetli180/115üzeri

Hipertansiyon ne tür şikâyetlere sebep olur?

Sıklıkla baş ağrısı -özellikle ense ağrısı şeklinde-, baş dönmesi, aşırı terleme, sık idrar yapma,

gece idrar yapma, başta dolgunluk hissi, çarpıntı, burun kanması, nefes darlığı gibi şikayetlere

sebep olur.

ŞİKAYETLERİZ OLDUGUNDA MUTLAKA ÖNCE HEKİME DANIŞMALIYIZ

.YÜKSEK TANSİYONUMUZ VARSA NELER YAPMALIYIZ :

HİPERTANSİYONUMUZ’UN OLMAMASI İÇİN  NE GİBİ TEDBİRLER ALMALIYIZ

**Yüksek tansiyon sıklıkla karşılaştığımız problemlerden birisidir. Yüksek tansiyonun nedeni yüksek

tansiyona sebep olan başka bir hastalık durumu yoksa : genellikle kişinin düzensiz beslenmesi ve

egzersiz alışkanlığının olmamasıdır. Yüksek tansiyondan korunmak ve eğer bu probleminiz varsa buna

karşı çözüm bulmak ve yüksek tansiyonu düşürmek bizim  elinizdedi

 

**Hipertansiyonda en önemli iki etkenden biri kan volümünün artmasıdır.Tuz daki sodyum klörür su tutucu birmaddeolduğu için tansiyonun yükselmesine sebep olur.Normalde doğal beslenme ile aldığımız tuz miktarı vücuda yeterliolmaktadır ama insan tuzun lezzet artırıcı etkisinden dolayı tuz kullanmayı öğrenmiştir.** çocukların beslenmealışkanlığında tuzun kaldırılması gerekir  ve yüksek tansiyon olmasa dahi fazla tuz tüketiminden kaçınılmalıdır.**Yapılan hayvan deneylerinde fazla tuz tüketiminin oransal olarak tansiyonu artırdığı ve paralel olarakta ortalamaömrü kısalttığı gözlenmiştir.**Bulgular, alışkanlık gereği fazla miktarlarda tuz tüketen insanlarda yüksek tansiyonun(yüksek kan basıncı) daha az tuz kullanan insanlara göre daha sık ortaya çıktığını göstermektedir.** Ayrıca,

araştırmalar

genel olarak yüksek tansiyonu olan insanların, sodyum oranı düşük bir diyetuygulayarak kan basınçlarını

düşürebildiklerini göstermektedir.

**Tuz, yediğimiz hemen hemen tüm bitkiler-de ve hayvanlarda vardır ve bu miktar tuz ihtiyacımız için yeterlidir.
**Yapacağınız ilk şey yemeklerle işe başlayın.Pişirirken tuz kullanmayın ya da çok az miktarda kullanın.**Bebeklik

döneminde ilk gıdalara başlarken(6.aydan sonra ek gıda’ya başlanıyor)bebegimizin yemeklerine tuz kullanmamalıyız

damak tadı nasıl alışırsa ömür boyu tuzlu yeme ihtiyacı hissederiz.

**Salata ayran gibi sonradan tuz eklenen gıdalara tuz eklemeyin alırken tuzsuz olanı tercih edin.

**Yemek masanızdan tuzluğu kaldırın.Tuz olmayınca yemek lezzetsiz geliyorsa, değişik otlar ve limon kullanarak lezzetlendirin.Cips,salamura gıdalar ve turşu gibi tuzlu yiyeceklerden kaçının.
**Hazır gıdaların büyük miktarlarda tuz içerdiğini unutmayın. Gıda etiketlerini inceleme alışkanlığı edinin. Bu etiketler, bileşenleri miktar sırasına göre listelerler.

**Sodyumun (tuz) listenin üst sıralarında yer aldığı gıdalardan kaçının. Monosodyum glutamat (MSG), sodyum klorid

(sofra tuzu) ve hatta karbonat (sodyum içerir) terimlerini arayın.

**Ketçap, hardal ve soya sosu gibi tatlandırıcılarda sodyum oranı yüksektir. Hazır çorbalar, et suları, jambon, söğüş et,

sosis gibi hazır gıdalarda da tuz içeriği yüksektir bunlar yerine taze et tüketin

**Kan basıncı bilinmeli ve düzenli takip edilmelidir.Baglı bulundugumuz Aile Hekimine belli

aralıklarla

giderek tansiyon takibimizi yaptırmalıyız.
**Fazla kilolardan kurtulmalıdır.Bunun içinde kilo takibimizi sürekli yaparsak ve dengeli düzenli

beslenirsek önlem almış oluruz.
**Pişirme ve yeme esnasında fazla tuzdan kaçınmalıdır.
**Doymuş yağ (margarin, yağlı et) değil, doymamış yağ (zeytinyağı, soya yağı, ayçiçek yağı) tercih edilmelidir.
**Sigaradan uzak durmalıdır.
**Egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirmelidir.
**Süt, peynir ve yoğurdun yağsız olanı tercih edilmelidir.

**Üzüm, armut, şeftali, kayısı, çilek, portakal, mandalina, nar, elma, erik, kiraz, limon, hurma gibi

meyveler ve taze meyve suları alınmalıdır.
**Günümüzün vazgeçilmez hastalık kaynağı olan strese dikkat edilmelidir. Gereğinde uzman*lardan

yardım istenmelidir.

**Özellikle gebelik döneminde mutlaka tansiyon takibi yaptırmalıyız.Gizli seyreden yüksek tansiyon

hem anneye hemde bebegin gelişimine zarar verebilir

.**Ailede tansiyon problemi olan akrabalar varsa  bizdede olma ihtimali yüksektir daha dikkatli

olmamız gererkir.

**Tansiyon ilaçları rastgele  kulaktan duyma bilgilerle kullanılmamalıdır.Mutlaka hekim kontrolünde ve düzenli

aralıklarla kontrollere gidilerek kullanılmalıdır.UNUTMAYIN Herkese aynı ilaç iyi gelmez çünkü sebepler farklıdır.

ADALAR TOPLUM SAGLIĞI MERKEZİ:EĞİTİM ŞUBESİ

 

 

 

 

 

 

                     

 

 

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.