Adalar Belediyesi’nde rantı felek çarkı

Adalar Belediyesi’nde rantı felek çarkı
Yayınlama: 30.06.2016
Düzenleme: 13.12.2022 15:41
A+
A-

Adalar Belediyesi sınırları içerisinde olanlar hakikaten bizleri yok artık bu kadarda olmaz dedirtecek şekilde devam etmektedir. Belediye içindeki Atilla Aytaç’a yakın memurlar paraya kavuşmanın en kolay yolunun makam mevkilerini kullanmasının olduğunu artık kendi başındaki başkan yada ithal başkan yardımcılarına empati yaparak mı öğrendiler bilinmez.

Adalar Belediyesi'nde rantı felek çarkı

Adalar Belediyesi’nin emlak bölümündeki memurlar ada içindeki emlaklardan rant sahibi olmanın yollarını zorluyorlar. Örnek mi; 169 Ada 1 parsel vekili belediyeye geliyor ve emlak sahibinin talebi üzerine 169 Ada 1 parselin imar durumunu öğrenmek istiyor. Ama Adalar Belediyesi’nde bir parselin imar durumunu öğrenmek istemesi, imardan beslenenlerin dikkatlerini parsel sahibinin üzerinde toplanmasına yetiyor. En küçüğünden en büyük başına kadar sil sile hemen çalışıyor ve tamam hazır potansiyel yolunacak müşteri geldi denilerek başlıyor rantı felek çarkının dönmesi. Bu çarkın içinde gayrimenkul sahibinin mahkumiyet alması demek olan iflastan tutun, gayrimenkul sahibinin kazancının milyon dolarlık çok katı olacak seçenekler mevcut. Yeter ki gayrimenkul sahibi o çarka girmeye, onu çevirmeye ikna edilsin. İşte o sahnede belediyenin genç memuru ortaya çıkıyor. Sanki müracaat eden şahısa yardımcı olurcasına alıyor bir kenara bu işleri çok iyi bilircesine başlıyor adamı belediye rantı felek çarkının faydalarını anlatmaya. Sanırsın emlakta çalışan alelade memur değil belediye reisi. Avukat da bakıyor karşısındaki memur değil kendisine verdiği referansları ile belediyeyi yöneten birisi, peki tamam diyor ben müvekkilim ile konuşayım. Genç memur ise avukat için tamam zokayı yuttu ağabeyime söyleyeyim hazırlık yapsın, ortağı bir numara ile konuşsun bu işe soyunsun. Adalar Belediyesi’nde bir kez daha çarkı felek dönüyor. Parası olan gayrimenkul sahibine de çevirtirene de kazandırıyor.

EEE burası Adalar Belediyesi, arsanın bir imar durumunu öğrenmek bile işin boyutunu belediye içindeki mekanizmaları nasıl harekete geçiriyor akıl alır gibi değil. En küçük memurdan teknik başkan yardımcısı Yaşar Kıroğluna kadar çalışan sistemin içinde her nedense Belediye Başkanının adı geçmiyor zanneden ama ondan habersiz hiçbir işlem yapılmadığını da Adalar’da bilmeyen kalmayan Başkan Atilla Aytaç’a sorarsanız; ” benim öyle bir iznim yok, imzam da yok” deyip selefi gibi gibi işin içinden sıyrılmaya çalışacaktır.
Bakınız aslında Belediyelerden imar durumu nasıl alınıyor?
Aslında hemen hemen tüm belediyelerin resmi web siteleri üzerinden imar durumu sorgulama işlemi yapılabilmektedir. Bunun için ya adres bilgilerini ya da Ada/Parsel bilgilerini girmek yeterli olmaktadır. Tabi bilgilenme amaçlı olan WEB sitelerinden alınan imar durumlarının İnşaata başlama aşamasında mutlak şekilde ıslak imzalı bir belge ile alınması gerekmektedir.
İmar durumu, herhangi bir arsanın yer aldığı bölgenin imar planı ve yönetmeliğine göre nasıl kullanılabileceğini gösteriyor. 
İmar durumu belgesi ise, imar parselinin kullanım şeklini ve yapılması istenen yapının özelliklerini, sınırlarını gösteren bir belge olarak karşımıza çıkıyor. Bu belgede ayrıca yapılması istenen yapının teknik şartlarının ne olması gerektiğini, yollarını ve uygulamaya esas olacak diğer bilgiler belirtiliyor.
İmar durumu, söz konusu gayrimenkulün bağlı olduğu belediyeden alınabiliyor. Peki, belediyeden imar durumu nasıl alınır? Kimsenin ağız kokusunu çekmeden illegal işlere sapmadan aşağıdaki evraklar ile müracaat edildiğinde zaten belediyeler vermek ile yükümlüdürler. Belediyelerin kuruluş amaçları bu değil midir?
Belediyelerden İmar durumu almak için gerekli belgeler şu şekilde sıralanıyor:
Belediyeden alınması gereken imar durumu belgesinin alınabilmesi için, belediyeye verilecek imar durumu talep dilekçesinin yanında bazı belgelerin verilmesi gerekiyor. Bunlar;
– Tapu (aslı)
– Çap (aslı)
– Vekaletname (Gayrimenkul sahibinin vekalet vermesi durumunda)
Başkasına ait arsanın imar durumu ise,
Bazı arsaların imar durumları kamuya açılamadığından imar durumunu öğrenmek istediğiniz gayrimenkulün sahibi ile belediyeye gidilip başvurulması gerekiyor.
Habere konu olan parselin vekilinin vekaleten mi, asaleten mi yani arsayı satın alıp sonramı işlemleri takip ettiğide anlaşılamamıştır. Çünkü Kamu Kurumları ile yapılan yazışmalar direk kendi adına yapılmış, dağıtımlarda adı geçmekte ve önünde vekaleten eki yapılmamıştır. Yazışmalarda sehven hata mı yapılmıştır yoksa vekil birisinin adına paravan olarak arsayı üzerine mi geçirtmiştir bilemeyiz. Öyle ise acaba kimin adına arsayı almıştır ve kimin adına paravanlık yapmaktadır? Adalar Kamuoyunu meşgul eden doğru/yanlış sorular cevap aramakta kişiler hakkında yanlış düşünceler oluşmaktadır.
Normalde şartlarda ilçe belediyeleri imar müdürlüğüne bir dilekçe ile müracaat edildiği takdirde en fazla gayrimenkul sahibinin emlak vergisi, T.Ç.V, kaldırım Katkı payı gibi geçmiş dönemler ve güncel borçlarının olup olmadığına bakılıp var ise söz konusu borçlarının ödenmesi ön koşulunu ileri sürerek tahakkuk etmiş vergilerinin ödendi dekontlarının sunulması istenmektedir. Bunun dışında bir ücret istenmesi yasal olarak mümkün olmayıp istenmesi ve verilmesi rüşvet, irtikap suçlarını oluşturmaktadır.
Gayrimenkul sahibine bunun dışında bir gerekçe sunup imar durumu veremiyoruz denilmesi de memurun yasa dışı beklentisi olduğunu gösterir. Memurun imar durumu veremiyoruz bahanesinin şikayeti halinde ciddi kamu kurumlarının İTA amiri işlem yapmayan memuru hakkında soruşturma açmak durumundadır. Ama Adalar’da bu hiyerarşik sistemin yürümediği belediyede iş yapan memurların kendilerine gelen emlak sahiplerinin imar durumu öğrenme taleplerinde bile karşılarına çıkıp ahkam kesip bunun aslında verilmesinin mümkün olmadığının ama emlak sahibine memurun bir anda kanının kaynadığını memurun emlak sahibini yonulacak kaz olarak görmesi ile ona şirinlik yapmaya başlamasını sonucunda da kanunlara göre görevi gereği vermek zorunda olduğu belgeyi vermenin şartlara bağlanmasına neredeyse gayrimenkul sahibine ortak olmaya varan iş bağlamalarına ve meşhur şahit olmaktayız.

 

Bu tip olaylar “Adalar Belediyesi’nin meşhur lafı olan Konu imardaki kaçak yapılaşmalar ve sahil dolguları İse “kanunlar teferruattır paralı gayrimenkul sahiplerinin bonkörlük derecesine göre esnetilir” lafı bir kez daha doğrulamaktadır.
Mali Hizmetler’de görevli iş bitirici genç memur ve ağabeyi ve ortağı bir numara tarafından tüm büyük parsel sahibi mükelleflere yapıldığı gibi önce emlak danışmanlığına soyunulmuş, vekilin ısrarla burayla ilgili imar durumu bilgisi istemesi üzerine o sıraların meşhur bağış toplayan Teknik Başkan Yardımcısına müracaatta bulunulmuştur. Vekil ile anlaşan aile fertleri bu parselin mal sahibinin Avrupa’da yaşadığının ve mal sahibinin bu alanda çeşitli sportif faaliyette bulunacak bir tesis yapmak istediğini, bunun için Avrupa’daki bir kraliyet fonundan çok yüksek miktarlarda hibe finansman sağlanacağını öğrenen Teknik Başkan Yardımcısı Yaşar Necmettin KIROĞLU tarafından kendilerine Adalar’da imar olmadığı, bu sebep ile de imar ile ilgili böyle bir yazıyı vermenin çok zor olduğu ancak kraliyet fonundan aldıkları hibenin yarısını bağış yapılması durumunda böyle bir yazınında diğer istedikleri izinlerinde ayrı bağışlar zinciri ile verileceği söylenmiş olduğu iddia edilmektedir. İlgili yazıda söz konusu parselde her türlü spor tesisi ve sergi alanları yapılabileceğinden de bahsedilmektedir.

 

 

Ancak bu parselin 1. Derecede arkeolojik sit alanı olup parsel içinde Bizans ve daha eski dönemlerden kalma irili ufaklı birtakım tapınak ve yerleşke parçaları bulunmaktadır. Hatta parselin değişik noktalarında oluşan obruk (Yeraltında metrelerce derinliğinde doğal yollarla oluşan göçüğe obruk denir. Baca veya kuyu şeklinde, keskin köşeli, derin çukurluklar şeklinde görülür) gibi yerlerde bu eserlerin kısmi olarak görülebildiği de bölgeyi bilen herkes tarafından bilinmektedir. Parsel de kanunen Arkeoloji müze görevlileri nezaretinde kurtarma kazısı çalışmaları yapılmadan bitki bile dikilemez iken, geçtiğimiz haftalar içinde başlayan hummalı kaçak/ruhsatsız yüksek bahçe taş duvarları inşai faaliyetleri sırasında parsel içerisindeki bazıları endemik birçok bitki türü, tescilli ve tescilsiz birçok ağaç, parselin içinde ve kenarlarındaki eski taş duvar parçaları ve bazı arkeolojik parçalar yok edildiği iddia edilmektedir. Parsel dış duvarına daha önceleri de belediye çevresince kullanılan bir yöntem olan bir tabela konulmuş ve tabela üzerine hayali bir KUDEB izin numarası yazıldığı da iddialar arasındadır.

 

Tabelada mal sahibi ve Ada Parsel bilgisi dışında herhangi bir bilgi olmadığı için müteahhidi, TUS Sorumlusu, Proje Tasdiki, SGK Kaydı, Vergi Kaydı, İş Güvenliği Dosyası vb. olup olmadığı hakkında bir yorum yapılamamaktadır. Ama Belediyenin bu eksiklikler olması halinde tabela vermesinin mümkün olamayacağı ortadayken iddialar Adalar’ı karıştırmıştır. Bir diğer handikap bölgeyi bilenlerin söylediğine göre yapılan kaçak yüksek bahçe duvarı tabeladaki parselin dışında başka şahıs ve vakıf arazilerini de kapsar durumdadır. Kaldı ki yaklaşık 1 aydan fazla süredir Adalar’da inşaat yasağı vardır ve izin kapsamında bile inşai faaliyette bulunmanın para ve hapis cezası ile tazyiki söz konusu olmasına rağmen pervasızca Çin Seddi gibi yüksek betonarme kolonlu taş duvarları yapılmaya devam edilmektedir. Bu duvarlara bakanın aklına gelen ise bu duvarlar arkasında acaba ne karanlık bir şeyler yapılacak ki bu denli yüksek yapıyorlar diye düşünmemeleri elde değildir.

Adalar Belediyesi'nde rantı felek çarkı
Halbuki; 3194 S. İmar Kanunu’nun 32. maddesinde ise, “Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç, ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Devam edildiği takdirde mühür fekki tutanakları tutulur. Devamı halinde mühür fekki tutanaklarının tutulmasına devam edilir. Her bir mühür fekki tutanağı içinde ayrı ayrı İlçelerindeki Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmü yer almıştır. İdarenin Savcılığa suç duyurularının ne şekilde yapılması gerektiği de belirtilmiştir.
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği‘nin 55. Maddesinde; “Bahçe duvarlarının yüksekliği, binaların yol tarafındaki cephe hatlarının önünde (0.50) m. yi, gerisinde ise (2.00) m. yi geçemez. Ayrıca üzerlerine yükseklikleri (1.00) m. yi aşmayan parmaklık yapılabilir.” hükmü, 63. maddesinde ise; “Basit tamir ve tadiller ile korkuluk, pergola ve benzerlerinin yapımı ile bölme duvarı, bahçe duvarı, duvar kaplamaları, baca, saçak ve benzeri elemanların tamirleri ruhsata tabi değildir denmektedir. Bunlardan iskele kurmayı gerektirenler için belediyeye yazılı müracaat edilmesi zorunludur” düzenlemesi yer almaktadır. Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği‘nin 55. maddesinde bahçe duvarlarının hangi şartlarda ve ölçülerde yapılacağı düzenlenmiş olup, yapılacak olan bahçe duvarının bu şartlara ve ölçülere uyup uymadığının belirlenebilmesi ve imar düzeninin sağlanabilmesi için bahçe duvarı için ruhsat alınması gerekeceği tabiidir.

Adalar Belediyesi'nde rantı felek çarkı
Öte yandan; aynı yönetmeliğin 63. maddesinde ruhsata tabi olmayan işler sayılırken basit tamir ve tadiller ile korkuluk, pergola ve benzerlerinin yapımının ruhsat gerektirmediği belirtilerek bahçe duvarı yapımı ruhsat gerektirmeyen işler arasında sayılmamış, ancak bahçe duvarının tamirinin ruhsat gerektirmediği  belirtilmiştir.  Bu durumda, bahçe duvarı yapımı ruhsata tabi olduğu konusunda tereddüt yoktur. Gazetemize gelen belgeler arasında da söz konusu duvarın yapımı için Çevre ve Şehircilik il Müdürünün elektronik imzalı, Adalar Belediye Başkanlığı’na ve Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı ile Koruma Uygulama Denetim Müdürlüğü’ne yazmış olduğu yazıda talebin Planlı Alanlar Tip İmar yönetmeliğinin 55. Madde doğrultusunda Adalar Belediyesi’nce değerlendirilmesi gerektiğini bildirmiş olup Adalar Belediyesi’nin ilgili yönetmeliğin ilgili maddesine göre işlem tesis ettirmediği çekilen resimler ile de sabittir.
Böyle olmasına rağmen parselin 1.ve 3. Derece Doğal Sit Alanında kalmasına ve Adalar İlçesi’nde 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar planları’nın onaylanarak yürürlüğe girme aşamasında olması sebebi ile yapılacak duvar ile ilgili olarak belediyeye müracaat edildiği ve bu müracaatı Teknik Başkan Yardımcısı Yaşar Kıroğlu tarafından prosedür tamamlamak amacı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile T.V.K.K Genel Müdürlüğüne İst.1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge müdürlüğüne uygulamaya esas görüşleri için kendilerine karar bildirilmesini 06/08/2015 tarihinde talep ettiği elimize ulaşan belgelerden anlaşılmaktadır.
Adalar Belediyesi’ne her iki kurumdan da gelen cevaplar net olarak “talebin Planlı Alanlar Tip İmar yönetmeliğinin 55. Madde doğrultusunda Adalar Belediyesince değerlendirilmesi” cevabı verilmiş olmasına rağmen Adalar Belediyesi’nce yazışmalar doğrultusundaki alınan karara uymadığı kurulun almış olduğu kararın yazışmada kaldığını ve cadde ve sokaklara bakan duvarların yapımının 0,50 cm yüksekliği aşamayacağını ve mutlak ruhsata bağlanmış olması gerektiği ile ilgili 55. Maddenin ihlal edilmiş olmasına rağmen de Adalar Belediyesi’nce 3194 S.İmar Kanunu’na göre cezai işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır. Görevdeki zabıtalar ve mıntıka mühendisi ile İmar Müdürü ve Teknik Başkan Yardımcısının ne uğruna görevi ihmal ettiklerini anlamak zor değildir.
Adalar Belediyesinde bir kez daha RANTI FELEK ÇARKI dönmekte cepler dolmakta Adalar Halkı kaybetmektedir.
Yola cepheli yapılan bahçe duvarı 3-4 metrede bir betonarme kolonlar arası harçlı taş duvar şeklinde 2 mt yüksekliğinde yapılmış olup kaçak ve ruhsatsız yapıldığı mahal yerine gitmeden fotoğraflara bakıldığında bile anlaşılmaktadır. Büyükada tur yolunda yapılmış olan bu arazi çevirme ve komşu parsellere el atma şeklinde yapılan inşaat için ne Adalar Belediyesi’nce dosyasında ne gibi işlemler yapıldığı/yapılmadığı merak konusudur.
Bilindiği üzere Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğine göre yola bakan cephe tarafına ve yüksekliği 0.50 metreyi geçmeyen duvarlara izin verilebilmektedir. Öyle iken Adalar genelinde 1/1000 Koruma Amaçlı Uygulamaya Esas İmar Planları da onaylanmıştır. Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği hükümlerine göre verilecek olan bir izinde nasıl bir vaziyet planı ve bu şekilde (bahçe duvar yüksekliğinin 2 mt olacak şekilde) proje tasdiki yapılmıştır anlaşılamamıştır. Ayrıca parsel ve çevresi 1.derece arkeolojik sit alanı olması sebebiyle Tabiat Varlıkların Koruma Kurulundan izin alınmadan bitki dahi dikilemeceği bilinmektedir. (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 05.11.1999 gün ve 658 sayılı İlke Kararı ve Can ERÖKSÜZ Korunan Alanlar Doğal Sit İle İlgili Mevzuat) Şu an itibarı ile yapılan çalışma parsel kenarına gelen ağaç, bitki vb. kesilerek eski taş duvar izlerinin yok edilmesi ve betonarme kiriş ve kolon aralıklarına insan boyunu geçen taş duvarlar ile eski haline uymayan şekilde imal edildiğidir.
Belediyenin ithal menşeili Teknik Başkan Yardımcısı ve ona toz kondurmayan hamisi Atilla Aytaç ve İmar Müdür Vekili üçlüsünün son iki yıl içinde Adalar dahilindeki yüzlerce örnekte görülen aykırı uygulamalarına gün geçtikçe çok ayrı çeşitliliği olan arazilere el atma şeklindeki arazi çevirmeleri ile yasa dışı iş ve işlemlere sessiz kalmaları ile de bu yapılanlar arasında organik bağlantılarının olduğu yönündeki söylentileri doğrulamakta olunduğu söylentiler arasındadır. Bu aykırı uygulamaların devlete gelir kaybına sebep olurken hem de korunması gereken alanlarda tahribat, yapana, yaptırana ve göz yumana rant hem de insanlar içinde “bu sizden, bu bizden” denmeciliğe kadar gitmektedir. 2014 Nisanında göreve başlayan şu anki yönetimin Teknik Başkan Yardımcısı Yaşar Necmettin KIROĞLU’na belediyede tek müdürlüğün bağlı olması da enteresandır. Teknik Başkan yardımcısı Fen İşleri Müdürlüğüne, Çevre müdürlüğüne bakmamaktadır ama Adalar’da şaibe eksik olmayan İmar Müdürlüğü ona bağlıdır. Teknik Başkan Yardımcısı Yaşar Kıroğlu’nun Adalar Belediyesi’nde başka hiçbir görevi yoktur. Atiila Aytaç’ın bu tasarrufu ile Teknik Başkan yardımcısının bağış toplanma olasılığı olmayan ve ona göre fuzuli diğer teknik müdürlükler ile gereksiz yere uğraşmasının önüne geçtiği anlaşılmaktadır. Adalar Belediyesi’ndeki müdürlüklerin bağış toplayanlar ve toplamayanlar diye sınıflandırıldığı toplayan müdürlüğünde Yaşar Kıroğluna bağlandığı diğer tüm müdürlüklerinde teknik olmayan çöp arabalarının hidroliğinin ne olduğundan bile bi haber olan İdari Başkan Yardımcısı Mahmut Yerlikaya’ya bağlı olduğunu hayretler içinde izlemekteyiz.
Belediye Başkanının bu başkan yardımcılarını atamalarındaki tercihi temizlik ve fen İşlerindeki hizmetlerin teknik olmayan bir başkan yardımcısı tarafından yürütülmesi ile Adalar’daki son günlerde halkımızın yoğun şikayetlerine neden olduğu gazetemizin Wap Shaps ihbar hattına gönderilen çöp resimlerinde de bellidir. Gazetemizce tüm bunların nedeni teknik olmayan bir başkan yardımcısına bağlı olan belediyenin icracı müdürlüklerinin iyi sevk ve idare edilmemesinden kaynaklandığı bellidir. Belediyedeki teknik konuları kapsayan müdürlüklerin derhal adı üstünde olan teknik başkan yardımcılığına bağlanması gerekmekte olduğu kanaatindeyiz. Yoksa Atilla Aytaç, Yaşar Kıroğlu’nu teknik başkan yardımcısı olarak atayacağına İmar Müdürü olarak atamasının yapması ve İmar Müdürlüğünü de kendisine direk bağlaması arasında fark kalmayacaktı. Şu andaki durumda nerede ise budur. Yaşar Kıroğlu, imar müdürlüğü yapmakta, başka hiçbir işe karışmamakta kendisi hoca olan İdari Başkan Yardımcısı Mahmut Yerlikaya ise belediyedeki tüm müdürlükleri yönetmeye çalışmakta ancak gazetemize gelen şikayetlere göre layıkıyla yönetemediği anlaşılmaktadır.
İmar Müdürlüğüne Neslihan Alnıak imza atmak için mi o mevkiye getirilmiştir? Acaba Neslihan Alnıak sırf Yaşar Kıroğlu’nun imza atmaması için mi o mevkidedir? Acaba neden olarak Yaşar Kıroğlu hakkında açılmış davaların ve mahkumiyet kararı nedeni ile hükmün açıklanmasının ileriye bırakılması kararına neden olacak suçun bir kez daha işlenmiş olması halinde kendisine çıkabilecek olası mahkumiyet kararının önüne geçilmesi mi düşünülmüş ve İmar Müdürlüğü yerine başkan yardımcılığına konulmuş imza atması için mi Neslihan Alnıak getirilmiştir ? Bu soruların uzayıp gitmesinin sebebi ise herkesin malumu üzerine Atilla Aytaç dır.
Teknik başkan yardımcısı Yaşar Kıroğlu ve kendisine bağlı tek müdürlük olan İmar Müdür Vekili Neslihan ALNIAK döneminde Kınalıada’dan Büyükada’ya kaçak rıhtım, iskele, kat atma, izinsiz tamirat, basit onarım izni ile esaslı onarım yapma, fonksiyon değişikliği vb. yerlerin nedense mülk sahipleri ve yaptıranlar belli bir zengin zümreden oluşmaktadır. Adalar’ın belli başlı başkanın oyun arkadaşı partili müteahhitleri, iş takipçileri genellikle büyük şirket sahibi mal sahipleri tarafından yapılan, yaptırılan bu yerlere uygulanan imar mevzuatı ve kıyı, orman ile SİT mevzuatı kapsamında yapılan cezai işlemler, adli işlemler herhalde yapılmamaktadır. Konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Söz konusu yer ve komşu parsellere el atmalar ile ilgili geniş arşiv malzemesi ve tüm resmi yazışma örnekleri gazetemizde mevcut olup adli makamların talebi halinde ilgili mercilere iletilecektir.

 

Rantı Felek Çarkı haberimiz ile ilgili olarak neden Bilirkişi Raporunuz yok buradaki Kamu zararımız nedir soruları üzerine Bilirkişilerimize acilen olası zarar ve yürütülen işlemler hakkında tespit istenmiş ve yazılan raporu bilgilerinize sunuyoruz

 

Bilirkişi Raporu
El atmaları iddiaları için açık bir sınır ihlali varmı anlaşılması için bir topoğrafın arazinin aplikasyonunu yapmış olması gerekmekteydi. Bu çok ciddi bir itham. Ama eğer komşu parselleride içine alacak bir çevirme yapılıyorsa ve aralarında bir kira sözleşmesi ve yapılacak olan inşaat imalat için bu işi yapanlara bir vekaletnameleri yok ise işte o vakit EL ATMA’dan söz edilebilinir. Gereği için hemen İlçe Belediyesine adli makamlara şikayet ve takip etmek gereklidir. Yola cepheli kısımlarda arsa duvarı da eski resimlerde bile 50 cm iken şimdiki resimde yasalara ve yürürlükteki yönetmeliklere aykırı olarak 2 metre yapılmışsa birde ruhsat alınmadan yapılmışsa şimdiye kadar çoktan mühürlenmiş olması gerekmekteydi.

 

Duvarın resimlerdeki gibi tamamen bittiği düşünülürse ise mühürlemelere rağmen devam ettirildiği sonucu çıkmakta, mıntıka mühendislerinin görevi hakkı ile yaptığı varsayılırsa her mühürlemeden sonra devam ettirilip bitirilen duvar için en az çok sayıda mühür fekki olması gerekmekteydi. Bu kadar mühür fek ihlalinin de mutlaka ki Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet edilmiş Adalar Encümenince de yüklü bir para cezası kesilmiş olması gerekmekteydi. Belediyedeki dosyasına tutulan tutanaklara, inşaatın ne zaman mühürlendiğine, mühürlenmesine rağmen devam etmesi halindeki mühür fekki tutanaklarına, resmi yazışmalara ayrıntılı bakmak gerekmektedir.
Büyükada tur yolunda yapılan taş duvar için görevli zabıtaların ve mıntıka mühendislerinin görmedim mazereti geçerli olamaz.. Ayrıca, bu büyüklükte bir asanın etrafını çevirmek için 20 dönüm (tarafımıza verilen bilgi) yer ise ebatlarının 200mt X 100 mt ebatlarında olduğu varsayılsa tüm arsanın etrafının çevrilmesi için taş duvar boyu kabaca 600 metre olmaktadır. Bu taş duvar boyu diğer komşu parselleri kapsamamaktadır. Eğerki EL ATMA kesin ve diğer parselleri de kapsar durumda ise bu hesaplama tarzı ile ek hesap yapılması gerekecektir.
Yine kaba bir hesap yapılırsa 60 cm duvar kalınlığı olsa , 2 mt duvar yüksekliği olsa, 50 cm de temel açılıp taş duvar üzerine oturtulduğu düşünülürse hesaplamalardaki duvar yükseklik 2,5 mt olacak.
Taş duvar hacmini hesaplasak = arsa çevresi olan 600mt X taş duvar yüksekliği 2,50mt X taş duvar genişliği 0,60mt = 900m3 taş gelmiş olması lazım
Taşın yoğunluğu 2,4 t/m3 ise toplam tonaj 900 m3 X 2,4 t/m3 = 2.160 ton taş gelmiş demektir.
Tır Kamyonların istiap haddi 20 ton civarı ise toplam taş getiren tır kamyon sayısı = 2.160 ton/ 20 ton = 108 adet kamyon taş getirmiş demektir.
Bu miktarda taş örülebilmesi ve 4 mt bir beton direk konulması içinde pratik hesaplama ile
2.160 ton taş X 0,15 = 324 m3 kum,çakıl gerekmektedir.
Taşın yoğunluğu 1,6 t/m3 ise toplam tonaj 324 m3 X 1,6 t/m3 = 518 ton kum,çakıl gelmiş demektir.
Tır Kamyonların istiap haddi 20 ton civarı ise toplam kum,çakıl,demir getiren tır kamyon sayısı = 518 ton/ 20 ton = 26 adet kamyon kum,çakıl getirmiş demektir.
Bir kamyon demir ve bir kamyonda çimento getirdiği düşünülürse (beton direkler için) bu basit taş duvar gibi gözüken inşaat işinin boyutu ortaya çıkıyor.
Toplam bu inşaat için Tır Nakliye kamyonlarından 108 + 26 + 1 + 1 =136 koca tır kamyonu taş,kum,çakıl,çimento,demir bu basit gözüken duvar inşaatı için gelmiş olması gerekmektedir. Resimlerdeki taş duvar boyutlarına göre yaklaşık olarak hesaplanmıştır.
İş bu Bilirkişi Raporumuz acil kaydı ile tarafımıza verilmiş olup verilen bilgiler ışığında hesaplanmıştır.
Sayın Adalılar Adalar Belediyesi cevabını alamayacağımız soruları Kamuoyu adına soruyoruz.
Adalara bu tır nakliye kamyonları Adalar Belediyesinin işlettiği çıkartma gemisi ile geliyorsa bu kamyonların nakliye bedelleri alınmış mıdır?
Belediyenin çıkartma gemisi taşıma ücret tarifesine bakılırsa
2- Tarifede azami ağırlığı 32001 kg dan fazla olan araçların Adalara getirilmesi engellenmiş olmasına karşılık, 32001 kg aşan;

Bu şekilde getirilen araçlardan2.000,00 TL geçiş ücreti alınır denmektedir.
20 ton taşıyan tırların zati ağırlığı ile birlikte toplam ağırlığı min 35.000kg olmaktadır.
Öyle ise 136 adet tır kamyonu X 2.000TL = 272.000.-TL parada Belediyenin İşletme Müdürlüğünce tahsil edilmiş olmalıdır.
Üstelik bu tahsilat kamyon çıkartma gemisine alınmadan önce işletme müdürlüğünün veznesine yada banka hesaplarına yatırılmış sonra taşıma programına dahil edilmiş olması gerekmektedir. Yani o tarihler itibarı ile Adalar Belediyesi veya işletme müdürlüğüne bu tutarlardaki taşıma ücretleri yatırılmış mıdır?
Yatırılmadı ise bu yapılan işe belediyenin bilerek göz yumduğu dolayısıyla beraberce ruhsatsız yapılmasına müsaade edildiği kesinleşmiş olur. Görevi kötüye kullanma ve ne karşılığı bedavaya malzeme taşımalarının yapıldığı, ruhsat bile verilmeden koca koca duvarların yasalara aykırı şekilde yaptırıldığının tabiî ki akla gelen tek karşılığı rüşvet ve irtikap suçları olacaktır. Başka mantıklı açıklaması halkın gözünde yoktur çünkü. Adli makamların gereğini yapacağını olayı aydınlatacağına olan güvenimiz tamdır. Korkarız ki bu yaptım olduları ,bittileri ile yapan/yaptıranlar bir şekilde ceza almazlar ise bu şekilde cesaretlendikçe işin boyutunu artıracaklar. Düne kadar kaçak katlar ,deniz sahilleri doldurmaları, doldurulan sahillerin üstünde yüzme havuzları yapılmaları, sahillerin işgalleri yapılırken bugün yasa dışı işin boyutunu arazi çevirmelere, komşu parseller el atmalara kadar gitmiştir. Bunun herkese ibret olacak şekilde cezalandırılması için işin takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.
Şükrü Abanoz

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 32 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.