Ayşegül Armay’ın eseri Royal Academy of Arts’ta Sergileniyor

Ayşegül Armay’ın çalışması İngiltere ve dünyanın en köklü sanat kurumlarından Royal Academy of Arts’ın Yaz Sergisi (Summer Exhibition)’da sergileniyor.

Royal Academy of Arts, Londra’da 1769 yılından beri kesintisiz olarak her yaz düzenlenen Yaz Sergisi (Summer Exhibition)’nun bu yıl 251. kez gerçekleştirilen sergisine sanatçı Ayşegül Armay “Kartalın Yeniden Doğuşu” adlı eseri ile katılıyor.

Ayşegül Armay; “Eserimin Londra’nın en yerleşik ve prestijli sanat kurumlarından Royal Academy of Arts’ta “Yaz Sergisi” kapsamında sergilenmesi benim için çok heyecan verici olduğu kadar gurur vericidir. 1768 senesinden beri gerek eğitim gerekse sergiler yoluyla sanat alanında faaliyetlerini sürdüren, özellikle bunu kendileri de sanatçı olan üyeler vasıtasıyla yapan Royal Academy of Arts’ın son 251 senedir düzenlenmekte olan Yaz Sergisi, yüzlerce sanatçının eserini yaşayan ve düşündüren bir çerçevede bir araya getirerek her yaz üç ay boyunca dünya çağdaş sanatına farklı pencereler açıyor. Bu yaz benim eserime yer verilmesinden dolayı çok heyecanlıyım” dedi.

KARTALIN YENİDEN DOĞUŞU

Royal Academy of Arts’ın Yaz Sergisi (Summer Exhibition)’a “Kartalın Yeniden Doğuşu” adlı eseriyle sanatçı; “kartalların kendilerini yenilemek ve hayat sürelerini uzatmak için geçirdikleri acı dolu dönemi” anlatıyor. Efsaneye göre kartalların 40 sene yaşadıktan sonra tüylerini kopararak, gagalarını ve kuyruklarını sökerek 5 ay süren acı dolu bir dönem geçirmesi sonucunda 30 sene daha yaşayabildiklerine inanılmaktadır. Bu hikaye değişimin ve yenilenmenin acılar yaşanmadan kazanılamayacağını, hayatımızda verdiğimiz fedakarlıklar sonucunda başarıya ulaşabileceğimizi ilham verme amacı güder. Resimde küllerinden yeniden doğmuş bir kartal tasvir edilmiştir.

ROYAL ACADEMY OF ART YAZ SERGİSİ

The Royal Academy of Arts Londra’da bulunan bağımsız ve özel sanat enstitüsü… Okulun en önemli özelliği, dünyanın en iyi müfredatlarına sahip olması ve 100’ü aşkın ülkede geniş bir akademik ağının bulunmasıdır. Önemli sanatçı/akademisyenler tarafından yönetilen akademinin amacı; Görsel sanatlardan haz almayı, takdir etmeyi ve yaratıcılığı; sergi, eğitim ve tartışma yoluyla desteklemektir. The Royal Academy of Arts İngiltere’nin en eski bilim akademisidir ve oldukça zengin bir kütüphaneye sahip olan bu akademinin üyesi olmak oldukça zordur. Bu yıl 251. kez gerçekleştirilen ve küratörlüğünü İngiltere’nin en önemli ressamlarından Jock McFadyen’in üstlendiği Yaz Sergisi, her sene 1000 civarı sanatçı ve eserlerini Royal Academy of Arts galerilerinde bir araya getirerek günümüz dünya çağdaş sanatına farklı pencereler açıyor. Tarihi boyunca dünyanın en önemli çağdaş sanatçılarını bir araya getiren canlı ve düşünen bir sanat buluşması olan Yaz Sergisi, 251 senedir sanatçılar için eserlerini Uluslararası arenada sergileme ve sanatseverlerle buluşturma olanağını sunuyor.

AYŞEGÜL ARMAY

Ayşegül Armay, İstanbul’da (Turkey) doğdu. Lisans derecesini Endüstri mühendisliği üzerine tamamladıktan sonra eğitimini ABD’de yönetim alanında sürdürdü. Havacılık sektöründe mühendislik kariyerine devam ederken büyük tutkusu olan resim üzerine özel dersler alarak temel ve eski teknikleri öğrenmeye başladı. Mühendislikte yıllarca süren deneyim/uygulamadan sonra, büyük tutkusunun olan resme başladı. Bir süre sonra kendi tarzını yarattı ve çalışmalarında geleneksel sanat formları yerine farklı materyaller kullanmaya başladı. Çalışmalarında farklı malzemeleri kullandıkça kağıtı kendini ifade edebileceği en uygun araç olarak gördü. “Kağıtın dokunulabilir olması ve gözle görülebilir derinlik algısını yaratması resimlerimde üç boyutlu form oluşturmasına yardımcı oldu.” diyen sanatçı, geleneksel sanat formlarını farklı açılardan yorumlayarak nesnelere yansıtıyor. Resimlerinde görselliğe önem vermesinin yanında her zaman başlangıç noktasının fikir olduğunu vurgulayarak seyircinin bilincini sorgulamayı hedefliyor. Bir fikri resmetmeden önce o konuyla ilgili araştırma yapma kısmının heyecanını artırdığını vurguluyor. Ayrıca ruhsal benlik ve sosyal benlik arasındaki çatışmanın sonucu olan arzu, korku, inanç, sevgi ve nefret gibi duyguları renk, doku ve sembolizm ile tasvir etmeyi amaçlıyor. Ayşegül Armay Paper Art / Kağıt Sanatı (Origami) ve Quilling Sanatı ile uğraşmaktadır. 

QUILLING SANATI

Quilling Sanatı ilginç tasarımlar yaratmak için yuvarlanmış, şekillendirilmiş ve bir araya getirilmiş kağıt, kumaş, cam hatta fondan şeritlerin kullanılmasını içeren bir sanat türüdür. Bu sanat dalı yüzyıllar öncesinden günümüze gelmiş. Rönesans döneminde, rahipler ve rahibeler kitap imalatı sırasında kesilmiş olan altın yaldızlı kağıt kalıntılarını kıvırarak pahalı olan altın telkarilere alternatif olarak dini resimlerini süslemek amacıyla kullanmaya başlamışlar. Quilling daha sonra İngiltere’de 18. ve 19. yüzyıl genç kadınlarında, çay takımları ve mobilya parçalarını kağıt telkari olarak süsleyecek bir eğlence haline gelmiş. Daha sonraları bu uygulama Atlantik sınırlarını diğer milletler arasında da yaygınlaşmış. Süs eşyalarının bir çoğunda kullanılmaya başlanmış. Dünyada son 20 yılda canlanmaya başlayan bu sanat Türkiye’de ise geçen birkaç yıl içerisinde keşfedilmiştir. “Quilling” sanatı bugün Anadolu’da özellikle Midyat’da görülen “Telkari” ile benzerlik taşımaktadır. Ancak telkaride kullanılan gümüş ve altın gibi madenler pahalı olduğu için kağıdın bulunması ve gelişmesi ile gümüş ve altının yerini almıştır. 

Haber: Erol Ünal