Dünyanın en büyük ikinci ahşap yapısı olan Büyükada Rum Yetimhanesi’nin restorasyonu için ilk adım atıldı.
Yetimhanenin çizim rölevesini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) iştiraki BİMTAŞ’ın yapacak. Tarihi yapıda drone ve lazer tarama gibi uzaktan algılama metotları kullanılarak dijital belgeleme çalışmaları yapıldı.
Yetimhanenin çatı kısmında çökmeler meydana gelirken, yere çatıdan parçaların düştüğü, yıllardır çökme tehlikesi yaşayan yetimhanenin zemininde de çökmeler oluştuğu, yetimhane bahçesine ise çökme riskine karşı patrikhanenin izni olmadığı takdirde kimse alınmadığı biliniyor.
Yapımında kullanılan keresteler Romanya’dan, kiremitler Marsilya’dan, kuzineleri Paris’ten getirildi. 1898’de, Orient Ekspres’le İstanbul’a gelen yabancı seyyahlara, ihtişamlı bir yazlık otel olarak inşa edildi ama kapılarını müşterilerine hiç açamadı. 1964’te kapısına kilit vurana kadar yaklaşık 5 bin 750 Rum yetime yuva oldu. 54 yıldır tek bir çivi bile çakılmadı ve bugün artık yok olmanın eşiğine geldi. Çatısından geriye pek bir şey kalmadı, duvarlarında gedikler açıldı, zemininde çökmeler oluştu. Europa-Nostra ve Avrupa Yatırım Bankası tarafından, 2018 yılı ‘Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Programı’na seçilen Büyükada Rum Yetimhanesi’nin, kuvvetli yağmur ve rüzgâra dayanacak fazla gücü kalmamıştı.
Büyükada’nın 206 metre yüksekliğindeki İsa Tepesi’nden 120 yıldır Marmara Denizi’ne bakan bu dev ahşap yapı, Prinkipo Palas olarak yükseldi ama hiçbir zaman kapılarını otel ve kumarhane müşterileri için açamadı. İnşaata izin veren Padişah II. Abdülhamit, otel olarak işletilmesine sonradan izin vermedi. Sebebine ilişkin rivayet muhtelif. 1900’lerin başında Eleni Zarifi tarafından satın alınan otel, yetimhane olarak kullanılması şartıyla İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne bağışlandı. 21 Mayıs 1903’teki açılışa II. Abdülhamit de katıldı, hatta bağışta bulundu. Arada patlak veren savaşlar sırasında farklı amaçlarla kullanılsa da, 1964’te kapanana kadar yetimhane işlevini sürdürdü yapı. Bahçesindeki daha küçük yapı ise ilkokul olarak kullanıldı. Kıbrıs olayları nedeniyle kapatıldığı tarihe kadar yaklaşık 5 bin 750 çocuğun evi oldu. Yetimhanenin mülkiyeti ile ilgili tartışmalar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), 15 Haziran 2010’da yapının Rum Patrikhanesi’ne devredilmesi kararıyla sonuçlandı. Ancak 1964’ten itibaren çivi bile çakılmayan bina, çoktan kullanılamaz hale gelmişti.