TBMM Başkanı Kurtulmuş, Ankara’da 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle 81 ilden gelen öğretmenlerin kabulünde konuşma yaptı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde 81 ilden gelen öğretmenlerle bir araya geldi. Kurtulmuş, “Okumak, bilmek ve anlamak ekseninde eğitim sistemimizi yeniden değerlendirmek, yeniden gözden geçirmek ve sadece kuru bilgi sahibi değil, aynı zamanda ilim ve irfan sahibi nesilleri de yetiştirmek boynumuzun borcudur” dedi.
Meclis Tören Salonu’nda düzenlenen programda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de yer aldı. Kurtulmuş, öğretmenlik mesleğinin kutsallığını uzun uzun anlatmaya gerek olmadığına vurgu yaparak, “Belki de mesleklerin en kutsalı gerçekten ülkenin geleceğine ilişkin tohumların atıldığı, en temel görevlerden birisi, en önemli toplumsal direklerden birisi olarak öğretmenlik mesleğini görmemiz gerekir diye hatırlatmak isterim” dedi.
Kurtulmuş, Türkiye’nin, dünyada eğitim teknolojileri bakımından önemli bir noktaya geldiğine dikkat çekerek, “Dünyada eğitim teknolojileri bakımından, okullaşmanın yükselmesi bakımından fevkalade bir yere geldiğimizi biliyoruz. Ama maalesef dünyada en büyük adaletsizliklerin, en büyük farklılıkların ve ayrımcılıkların olduğu alanlardan bir tanesi de eğitim alanıdır. Şu anda bilinen verilere göre dünyada aşağı yukarı 50 milyona yakın çocuk işçi okullarda olması gereken yaşlarda ağır işlerde ya da tarlalarda çalıştırılmaktadır.
Aynı şekilde bugün dünyada on milyonlarla sayıları ifade edilen mülteci çocukları okullarında olması gereken yaşlarda hayatta kalma mücadelesi veriyor. Savaş ve çatışma bölgelerinde gencecik çocukların ellerine ölüm makinaları verilerek lejyoner gibi savaş alanlarına sürülmesi bir gerçektir. Çocuklar sınıflara dahi sokulmadan, bilgisayar üzerinden en çağdaş eğitim verilirken diğer yanda yazı yazabilecek kara tahtanın olmadığı çocuklar vardır. Büyük bir haksızlığın dünyada yaşandığı başka bir dönem olduğunu zannetmiyorum” diye konuştu.
‘GAZZE’DE 3 BİN 247 ÇOCUK HAYATTAN KOPARILDI’
Kurtulmuş, Filistin’de yaşananlara değinerek, “Elimdeki rakamlar Filistin Eğitim Bakanlığı’nın rakamlarıdır. Eğitimden bahsediyoruz, eğitim teknolojilerinden bahsediyoruz; bu çocuklar okul çağında okullarda olması gerekirken başlarına evleri yıkılmış, 3 bin 247 Gazzeli çocuk hayattan koparılmıştır. Bunların 5 bin 311’nin de yaralı olduğu, yaralıların önemli bir kısmının da Gazze’den çıkarılmadığı için belki de ağır yaralılara döndüğünü biliyoruz. Koca koca laflarla insanlıktan bahsedenler şu rakamları önlerine alsınlar da insanlığın nasıl katledildiğini görsünler. Gazze’de bu katliamlarda 190 öğretmen kardeşimiz şehit edilmiştir. 487 öğretmen yaralanmış, 40 öğretmen de Batı Şeria’da tutuklanmıştır. 47 günlük süre içerisinde Gazze’de 269 okula saldırıda bulunulmuş, yüzde 85’i tamamen yıkılmıştır. Bir kısmı da kullanılamaz hale getirilmiştir. Bin 750 Filistinli öğretmen de binaları yıkıldığı için başka yerlerde eğitimlerine devam ediyorlar. Bu tablo acı ve üzüntü verici” dedi.
‘DÜNYADA ÇOK SAYIDA DİPLOMALI CAHİL VAR’
Kurtulmuş, eğitimden, ilimden, bilimden ve eğitimli insandan bahsederken, bugün dünyada çok sayıda diplomalı cahil olduğunu belirterek, “İstediğiniz kadar dünyanın en büyük okullarından, en önemli okullarından insanları mezun edin, ellerine en büyük diplomaları verin, en büyük imkanları sunun, kendini bilmeyen insandan daha tehlikeli birisi yoktur” ifadelerini kullandı.
Anlamanın eğitim sürecinin en önemli ayağı olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Bu çerçevede okumak, bilmek ve anlamak ekseninde eğitim sistemimizi yeniden değerlendirmek, yeniden gözden geçirmek ve sadece kuru bilgi sahibi değil, aynı zamanda ilim ve irfan sahibi nesilleri de yetiştirmek boynumuzun borcudur. Belki bir müddet sonra öğretmenlere bile ihtiyaç kalmayacaktır. Çünkü yapay zeka vasıtasıyla dünyada üretilmiş ve üretilecek bütün bilgilerin insanların önünde olacağı günler çok yakındır” değerlendirmesinde bulundu.
TEKİN: ÖĞRETMENLİĞİ GÜÇLENDİRECEĞİZ
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de öğretmenlik mesleğini bir meslek olarak görmediğini dile getirerek, “Hiçbir öğretmenimiz evden çıkarken, ‘işe gidiyoruz’ demez. Hepimiz ‘okula gidiyoruz’ deriz. Bu öğretmenliğin meslek olmadığını, öğretmenliğin toplum inşası sürecinde rol alan ve bizim hayatımızın tamamını kuşatan bir yaşam tarzı olduğunu gösteriyor. Öğretmenlik mesleğinin niteliği ve toplumsal statüsünün güçlendirilmesine ilişkin çok sayıda çalışma gerçekleştirdik. Yeni dönemde de öğretmen ve okul yöneticilerinin mesleki gelişimlerini daha çok desteklemek amacıyla yeni yaklaşımları benimseyerek, bu kutsal mesleğin niceliksel ve niteliksel yönlerini güçlendireceğiz” ifadelerini kullandı.
