99 depreminde enkaz altında kaldı, yaşadığı şoka bağlı Parkinson belirtileri ortaya çıktı

99 yılında büyük yankılar uyandıran ve yüzlerce ailenin hayatını karartan deprem, Nevriye Can’ın da yaşamında derin izler bıraktı.

Adapazarı’nda yaşayan 49 yaşındaki Nevriye Hanım, 99 yılında gerçekleşen depremde 25 günlük bebeğiyle yatak odasında bulunan gardırobun altında kaldı. Yaşadığı şokun etkisiyle bir yandan çocuğunu ve kendini kurtarmaya çalışırken bir yandan da yan odada enkaz altında kalan eşine ve diğer çocuğuna sesini duyurmaya çalıştı. Kendi çabalarıyla evden çıkmayı başaran aile uzun bir süre çadırda yaşamak zorunda kaldı. Nevriye Hanım evine geri döndüğünde yaşadığı üzüntü ve stresin etkisiyle kolunda kasılmalar ile hareket güçlüğü başladı. İlk kontrollerde boyun düzleşmesi teşhisi konulan Nevriye Hanım şikayetleri artınca Adapazarı’nda başka bir doktora başvurdu ve kendisine Parkinson teşhisi konuldu. Bir süre ilaç kullanan fakat yıllar geçtikçe ilaçların etkisinin azaldığını fark eden Can ailesi İstanbul’a gelerek Parkinson hastalarının hayatında umut ışığı olan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh’ın kapısını çaldı. Eski sağlıklı günlere kavuşabilmeyi çok isteyen Nevriye Hanım, 6 Haziran’da Op. Dr. Ali Zırh tarafından ameliyat edildi. Geçirdiği beyin pili operasyonundan sonra hayatı değişen Nevriye Hanım; Artık yürüyebiliyorum, herkese günlük hayatta çok basit gibi gelen ama benim yapmakta zorlandığım her şeyi tekrar yapabilecek olmanın mutluluğunu yaşıyorum” dedi.

Adapazarı’nda yaşayan Can ailesi, tüm ülkenin gündemini oluşturan, yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan 17 Ağustos 1999 depremini en derinden hisseden ve etkilerinden uzun süre kurtulamayan bir aile. Nevriye Can, 25 günlük bebeğiyle birlikte uyurken bir anda meydana gelen sarsıntıyla uyandı ve saniyeler içerisinde hızla artan sarsıntıya bağlı olarak bebeğiyle birlikte yatak odasında bulunan gardırobun altında kaldı. Büyük bir şokun içine giren Nevriye Hanım, bir yandan bebeğini kurtarmaya çalışırken diğer yandan da salonda enkaz altında kalan eşine ve diğer çocuğuna sesini duyurmaya çalıştı. Depremin etkisiyle kilitlenen kapılar birbirlerine ulaşmalarını engelledi. Can ailesi ciddi anlamda hasar gören evlerinden kendi çabalarıyla sağ salim evden çıkmayı başardı ama dışarıya çıktıklarında gördükleri manzara unutulacak gibi değildi, her yer yarılmış, yıkılmış durumdaydı. Uzun bir süre evlerine geri dönemeyen aile aylarca çadırda yaşadı.

CAN AİLESİ: PARKİNSONU YALNIZCA YAŞLILARDA GÖRÜLEN BİR HASTALIK OLARAK BİLİYORDUK, İLK ÖĞRENDİĞİMİZDE BU DURUMA ALIŞMAMIZ GÜÇ OLDU
Nevriye Hanım olayın etkisini atlatıp evlerine döndükleri günden itibaren yaşadığı üzüntü ve stresin etkisiyle sol kolunda kasılmalar hissetmeye başladı ve hareket güçlüğü ortaya çıktı. Nevriye Can, bu şikayetlerin yaşadığı travmanın psikolojik yansımaları olduğunu düşünse de günden güne artan belirtiler sonucu doktora başvurdu. Yapılan testler sonucu kendisine boyun düzleşmesi teşhisi konuldu ve bu teşhise yönelik tedaviye başlandı. Tedavi olmasına rağmen belirtiler hızlı bir artış gösterince nöroloji uzmanının kontrolünden geçmenin doğru olacağını düşündüler, çekilen MR sonucu ve yapılan tetkiklere bağlı olarak Nevriye Hanım’a Parkinson teşhisi konuldu ve ilaç tedavisine başlandı. Bu hastalığın yalnızca yaşlılarda olduğunu düşünen aile bir süre içinde bulundukları duruma alışmaya çalıştı. İlaç tedavisi kısa sürelerle etkili oluyordu ama belirli bir zaman içerisinde etkisini yitiriyordu. Doktorunun önerisiyle ilaçların dozunu artıran Nevriye Hanım, hiçbir şekilde hareket edemez hale gelmeye başladı. Evde tek başına kaldığında günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan, 3 çocuğuna bakamaz hale gelen Nevriye Hanım yıllar önce yaşadığı deprem şokunu bile atlatmazken başka bir travma etkisi yaratacak durumla daha karşı karşıya kaldı. Tadilat dolayısı ile evde bulunan bir elektrik kablosuyla oyun oynayan çocuğu farkında olmasan kabloyu boynuna doladı. O anı gören anne Nevriye Can, hemen müdahale etmeye çalıştı ve çocuğunun ölümden döndüğü o anları bir tülü unutamadı. Bu olay sonrasında vücudundaki tutukluk daha da arttı. Hayatını ciddi anlamda kısıtlayan Parkinson hastalığına karşı mücadele etmek isteyen Nevriye Hanım, bu alandaki başarılarıyla adını marka haline getiren Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh’ı ziyaret ederek muayaene oldu. 1 ay önce muayene için İstanbul’a geldi ve Op. Dr. Ali Zırh tarafından tüm kontrolleri yapıldı. Eski sağlığına ve huzurlu günlerine tekrar kavuşmak isteyen Nevriye Can; 6 Haziran’da Op. Dr. Ali Zırh tarafından başarılı bir operasyon geçirdi.
BEYİN PİLİ AMELİYATI İLE PARKİNSONA DAİR ORTAYA ÇIKAN BULGULARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE DÜZELTMEK MÜMKÜN!
20 yıllık tecrübesiyle Nevriye Can’ın da operasyonuna başarıyla imzasını atan Op. Dr. Ali Zırh; “beyin pili ameliyatıyla biz basitçe hastalığın saatini geri alıyoruz diyebiliriz. 10 yıllık bir Parkinson hastasını ameliyat ettiğimizde hastayı hastalığın ilk yıllarına geri getirebiliyoruz. Beyin pili beynin içerisine yerleştirilen iki tane ince elektrot göğüste kalp pili gibi cilt altına yerleştirilen ve programlanabilen bir pil kısmı ve ikisini birbirine bağlayan iki tane uzatma kablosundan oluşmaktadır. Titreme gibi bulguları beyinde ilgili bölgelere beyin pili elektrotu yerleştirip elektrik akımı vererek düzeltiyoruz” dedi. Parkinson’un, ileri yaşlarda da olabileceği gibi Nevriye Can’da olduğu gibi genç yaşlarda da görülebildiğini belirten Op. Dr. Ali Zırh; “Uyanık halde yapılan beyin pili ameliyatı esnasında hastanın konuşması, herhangi bir yakınıyla iletişim kurması hatta selfie yapabilmesi bile mümkün” diyerek sözlerine ekledi.
“ 13 yıl boyunca yaşadığımı tüm sıkıntıları boşuna çekmişim ve gereksiz zaman kaybetmişim, ameliyat olalı 15 gün olmasına rağmen hayatım değişti diyen Nevriye Can; “artık yürüyebiliyorum, herkese günlük hayatta çok basit gibi gelen ama benim yapmakta zorlandığım her şeyi tekrar yapabilecek olmanın mutluluğunu yaşıyorum, bazı değerler maalesef kaybedildikten sonra anlaşılıyor, yürüyebildiğim için bu kadar mutlu olacağımı hiç tahmin etmezdim. Bu sebeplere bağlı olarak kendimi sosyal hayattan tamamen uzaklaştırmıştım, hep üzülüyordum ve eve bağlı yaşıyordum. Adapazarına döndüğümde sevdiklerimle birlikte geçireceğim güzel günler için gün sayıyorum” diyerek sevincini dile getirdi.