Kurban etinin kahvaltı dahil neredeyse 3 öğün tüketildiği bayram sofralarında, aşırı et tüketimi ve düzensiz beslenmeye bağlı olarak Reflü şikayetleri de artış gösteriyor.
Emsey Hospital Gastroentoroloji Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Levent Demirtürk, sadece mide hassasiyeti ve reflü şikâyeti olan bireylerin değil, sağlığına dikkat eden herkesin bu dönemde aşırı et tüketiminden kaçınması gerektiğini belirtiyor.
Gıda Alımıyla Artan Reflü Fizyolojiktir
Reflü; asit ve safranın mideden yemek borusuna kaçmasıdır. Pek çoğumuz yaşamımızda zaman, zaman kısa süreli mide yanması, ekşime şikâyeti ile karşılaşabiliyoruz. Bu durum, hastalığa bağlı olmayan genellikle alınan gıdalar ile alakalı, hastalık olarak tanımlanmayan reflü (Fizyolojik Reflü) olarak tanımlanır. Eğer reflü belirtileri bizim yaşam kalitemizi etkileyecek sıklıkta ve şiddette oluyor ve devam ediyorsa artık bu durumda reflü hastalığından bahsedilir.
Midenin hızlı bir şekilde özellikle ağır ve yağlı besinlerle doldurulması mide, bağırsak ve kalp-damar sisteminin iş yükünü arttırarak ani gelişen fenalık hissi ile birlikte mideden boğaza doğru yayılan yanma hissini arttırır. Yemek borusunun altında gerçekte kapak yoktur. Buradaki anatomik yapılar, yediğimiz gıdaların yemek borusundan mideye doğru geçişine izin veren, ancak yukarı doğru (mideden-yemek borusuna doğru) çıkmasına izin vermeyen bir engel oluşturmaktadır. Reflü hastalarında ise bu engelde herhangi bir nedenle oluşan yetersizlik yemek borusuna doğru mide asit ve safrasının, alınan sıvı ve gıdaların kaçmasına neden olur.
Reflüyü Önlemek Mümkün.
Reflü hastalığı kronik bir hastalıktır. Hastalığın tedavisinde hedef; reflü yakınmalarını gidermek, varsa yemek borusunda oluşmuş hasarı iyileştirmek ve gelişebilecek komplikasyonları önlemek yönündedir. Hastalar doktor kontrolünde ilaçlarını alırken aynı zamanda kendi kendine uygulayabileceği yaşam değişiklikleri ile reflü hastalığının önüne geçebilirler.
Reflüyü Önlemek için 10 Altın Yaşam Standardı