Cumhuriyetin ilanının 95. Yıldönümü tüm Türkiye’de olduğu gibi Adalar’da da coşku ile kutlandı.
Cumhuriyetin ilanının 95. Yıldönümü 28 Ekim günü saat: 13:00’da Büyükada Atatürk Anıtı’nda düzenlenen Çelenk Sunma Töreni ile başladı. Kaymakamı Mustafa Ayhan, Deniz Harp Okulu Heybeliada Yerleşkesi Komutanı Dz.Kd.Albay Eren Günay, Adalar Belediye Başkanı Atilla AYTAÇ’ın Atatürk Anıtı’na çelenkleri sunmasının ardından, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla Çelenk Sunma Töreni sona erdi.
CUMHURİYETİMİZİN 95.YILINI GURUR VE COŞKUSUNU YAŞIYORUZ
Büyükada Atatürk Meydanında düzenlenen törende, Kaymakam Mustafa Ayhan günün anlam ve önemini belirten bir konuşma gerçekleştirdi. Ayhan konuşmasında günün önemine değinerek, “Kıymetli Mesai Arkadaşlarım, Saygıdeğer Adalılar, Sevgili Öğrenciler; Bugün Cumhuriyetimizin 95.yıl dönümünü kutlamanın gurur ve coşkusunu yaşıyoruz. Bayramımız hepimize kutlu olsun. Böylesi anlamlı bir günde, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz” dedi.
Ayhan, Türkiye Cumhuriyetinin kararlığına değinerek, “Cumhuriyet, milletimizin bağımsızlık ve hürriyetinden asla taviz vermeyeceğinin, milletimizin çağdaş dünyada hak ettiği yeri alma kararlılığının, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimizde olmaz denileni başardığımızın kanıtıdır.Ne mutlu bizlere 95.yıl önce Ulu Önder Atatürk’ün önümüze koyduğu muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefinde büyük mesafeler aldık. İstiklal savaşından harap bir vaziyette çıkan Türkiye, bugün güçlü ekonomisi, dinamik nüfusu, insan haklarına dayalı demokratik rejimi, kuvvetli ordusu ve hepsinden önemlisi devlet ve milleti birbiriyle kaynaştırmayı başaran yönetim anlayışı ile saygın bir ülke haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
ATATÜRK SAMSUN’A ÇIKARAK MİLLİ MÜCADELEYİ BAŞLATTI
Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Milli Mücadeleyi başlattığının altını çizen Ayhan, “Kıymetli Adalılar,19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatıp, 29 Ekim 1923 tarihinde de “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir. Atatürk’ün Cumhuriyet projesi, devletin şekliyle ilgili bir değişim olmanın ötesinde, daha büyük ve kapsamlı bir değişime tekabül etmektedir. Cumhuriyet, bir modernleşme projesidir. Bu projenin dayanağını oluşturan üç temel kavram demokrasi, hukuk devleti ve laikliktir. Bu projeyi Atatürk, 10. yıl Nutku’nda şu şekilde ifade etmiştir: “Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklara sahip kılacağız. Milli kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü Türk Milleti, millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.” Dedi.
CUMHURİYET, TÜM HALKIMIZIN KAHRAMANLIKLARIYLA YAZILMIŞ BİR DESTANDIR
Cumhuriyetin tüm halkımızla yazılmış bir destan olduğunu ifade eden Ayhan, “Büyük Atatürk önderliğindeki kadın-erkek, genç-yaşlı tüm halkımızın kahramanlıklarıyla yazılmış bir destan olan Cumhuriyet, kısa zamanda bizi bölgemizin en güçlü devleti haline getirmiştir. Türkiye artık her alanda dev atılımlar gerçekleştiren bir dünya devletidir. Ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda elde edilen kazanımlar, bunun en önemli göstergesidir. Ülkeler arası amansız bir rekabetin yaşandığı yüzyılımızda, Cumhuriyet Türkiye’si bilgi toplumu olmayı başarabilmiş ve teknolojik alanda önemli başarılara imza atmış ülkelerin arasında yerini almıştır. Türk insanı bu günlere nasıl geldiğini unutmayacak ve şanlı geçmişini koruyarak aydınlık geleceğine sımsıkı sarılmaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti, önünde uzanan aydınlık yolda, emin adımlarla ilerlemeye devam edecek, benimsediği evrensel ilkeleri muhafaza ederek, uygar dünyanın onurlu bir üyesi olmak için verdiği kararlı mücadeleyi sürdürecektir. Dedi.
95 YILDA GELDİĞİMİZ SEVİYE BİZLERİ REHAVETE DÜŞÜRMEMELİDİR
Adalar Kaymakamı Mustafa Ayhan, Türkiye Cumhuriyetinin 95 yılda geldiği bu seviyenin bizleri rehavete düşürmemesi gerektiğini belirterek, ”Devlet ve millet olarak 95 yılda bu kazanımlar sonucu geldiğimiz seviye bizleri asla rehavete düşürmemelidir. Önümüzde daha kastedilecek mesafe ve atmamız gereken adımlar olduğunun bilincindeyiz. Ülkemizin jeopolitik konumu komşularımızda süre giden istikrarsızlık, yani başımızdaki terör belası her zamankinden daha fazla güçlü olmamızı gerektiriyor. İstiklal savaşındaki başarımızı nasıl birlik ve beraberliğimize borçluysak bugünde önümüze çıkacak engelleri aşmak için her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Cumhuriyetimizin kazanımlarını pekiştirmek için ihtiyaç duyduğumuz bir diğer hususta Cumhuriyetimizin temel ilkelerinin muhafazasıdır. Anayasamızın değişmez hükümleriyle belirlenmiş olan Cumhuriyetimizin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti niteliklerini bir bütün olarak savunmalı ve daha da kökleştirmeliyiz. Devlet vatandaşların mutluluğu huzuru, refahı ve güvenliği için vardır. Devlet görevini ifa ederken vatandaşa hizmeti esas almalıdır. Bunlar, insan hakları ve demokraside yüksek standartları yakalamış ülkelerin vazgeçilmez nitelikleridir.” Dedi.
MİLLET OLARAK BİRLİĞİMİZE, BERABERLİĞİMİZE SIMSIKI SARILMAMIZ GEREKİYOR
Ayhan, “Millet olarak Cumhuriyetimize, birliğimize, beraberliğimize sımsıkı sarılmamız gerektiğini daha iyi anlamamız gereken bir dönemden geçtiğimiz kanaatindeyim. Son birkaç yıldır birliğimize beraberliğimize ve cumhuriyetimize gerek içeriden gerekse dışarıdan yapılan saldırılar bunun en büyük kanıtıdır. Hain 15 Temmuz darbe girişimi gecesi hainler ve işbirlikçileri sandılar ki bu aziz millet hakkını, hukukunu koruyamayacak; milli iradesine demokrasi ve cumhuriyete sahip çıkmayacak. Fakat milletimiz hakkına, hukukuna, geleceğine, demokrasi ve cumhuriyete koşulsuz bir şekilde tankların önüne yatarak, savaş uçaklarına göğsünü siper ederek gözünü kırpmadan seve seve şehadete yürüyerek canı pahasına sahip çıkmıştır. Burada adını sayamadığım iki yüz elli şehidimiz ve sayıları iki bini aşan gazimiz. Asil milletin asil evlatları, bu millet size minnettardır. Buradan 15 Temmuz şehit ve gazilerimizi tekrar rahmet ve saygı ile yad ediyorum. Uzun süreden bu yana terörizm belasına karşı milletçe verdiğimiz mücadele bu günlerde daha da kararlılıkla sürdürülmektedir. Terörle mücadelede şehit olan bütün güvenlik görevlilerimize Allah tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Şairin, “bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğurunda ölen varsa vatandır,” ifadesinde belirtildiği gibi işte bu topraklar şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesinde vatan hüviyetini kazanmıştır.” ifadelerini kullandı.
Adalar Kaymakamı Mustafa Ayhan konuşmasının son bölümünde, “Öncelikli amacımızın halkımıza hizmet olduğunun bilinci ile sizlere tevdi edilen görevi yerine getiriniz. Halkı kucaklayınız. Halk-Devlet birlikteliğini pekiştiren davranışlar sergileyiniz, toplumsal refah için projeler üretiniz. Adalarımızın kalkınmasına yönelik her gayrete, projeye destek olunuz. Halka yakın ve halkın içinde olunuz. Ada halkı kendine özgü kadirşinaslığı ile sizi kucaklayacaktır.
Bilginin en önemli kazanım ve güç olduğu günümüzde; bilimin aydınlatıcı ışığında “erdemli insan yetiştirmek” düsturu ile geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimine özen gösteriniz, size emanet edilen çiçeklerimizi soldurmayınız. Sizler, Atatürk’ün deyimiyle “geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri”siniz. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak” sözleri ile işaret ettiği ve Cumhuriyeti emanet ettiği gençlersiniz. Taşıdığınız bu emanetin ağırlığı ve sorumluluğunun bilincinde olduğunuza inanıyor ve güveniyoruz. Unutmayınız ki, geleceğimize yön verecek sizlersiniz. Bu ülke, sizlerin çabası ile dünyadaki saygın yerini alacaktır. Başta belirttiğim gibi Türkiye Cumhuriyeti 95.yılında devlet ve milletiyle el ele vererek muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefine doğru emin adımlarla ilerlemektir. Türk halkı bu günlere nasıl geldiğini unutmayacaktır. Şanlı tarihimize milli benliğimize sahip çıkarak çağdaş uygarlık yolunda kararlı bir biçimde yürümeye devam edecektir. Milli hedeflerimize ulaşmak için ihtiyaç duyduğumuz güç, istiklal mücadelemizi zafere ulaştıran birlik ve beraberlik ruhunda gizlidir. Bu inanç ve coşkuyla bütün vatandaşlarımın Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.