Seçim döneminde, Adalara başkan olarak Erdem Gül atanacak dediğimde bazıları inanmamıştı.
Çalıştık.Evimizde konuk ettik ailecek. Neticede 52 yıllık 12 Mart’ın koşullarını yaşadığımız bir yol arkadaşımın biricik kızı ASLI’nın eşi, Hüseyin Işık’ın damadı idi. Seçildi. Sevindik.
Zamanla umduğunu bulamayanlara, muhalefet edenlere sabır dedik. Boyacı küpü yok ki bir gazeteciden belediyeci çıkartalım, dedik. Bekledik. Olmadı.
Sonra yavaş yavaş eleştirmeye biz de katıldık. Uyardık. Hatta bir eleştiri yazısında ,”Bağrıma taş basarım,babam olsa asarım !” özlü sözünü de paylaştım. Bir şeyler değişmedi.
Şimdi hata nerede demeye başladık. Hata Genel Merkezde bence. Neden?
Bir kere gönderilen aday iyice değerlendirilmemiş. Bu kadar alkol düşkünlüğü/bağımlılığı olan ve alkol tedavisi gördüğü bilinen kişinin sorumluluğunu üstlenerek değil Adalara aday olarak gönderilmek hiç bir yere gönderilemez. Alkolün beyinde tahribat yaptığı tıbbi bir gerçektir. Alkol çınar olsan kişiyi yer bitirir. Çürütür. İstifaya davet yazımı daha vahim hatalara, düzeltilemez noktalara gidilmemesi için paylaşmıştım.
Bana yöneltilen eleştirilere gelince, yazımın tek amacı özel hayat değildi, bunu anlamadılar. O sadece buz dağının görünen yüzü idi. Daha büyük cesameti/yoğunluğu suyun altındadır buz dağının. Mecbur edilmez isem ayrıntıya daha fazla girmeyeceğim . Selam
Av. Mustafa Lütfü Kıyıcı