Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara Barosu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunun Ankara Barosu’nun sosyal medya hesabı Facebook üzerinden Ali Erbaş ile ilgili yaptığı açıklamaya istinaden olduğu belirtildi.
Suç duyurusunda, “Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş’a ve Başkanlığımıza yönelik tahkir edici, küçük düşürücü, alaycı ve hakaretamiz söylemiyle kamu görevlisine alenen hakarette bulunduğu tespit edilmiştir. Anayasa’nın 136’ncı maddesinden almış olduğu yetki ve görevi nedeniyle milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanunu olan 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1’inci ve 3’üncü maddesi ile İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan ve dini alandaki kamu hizmetini vatandaşlara ulaştıran Anayasal bir kuruluş olan Başkanlığımıza ve Başkanlığın en üst amiri olan Diyanet İşleri Başkanımıza yürütmekte olduğu kamusal görevlerinden dolayı alenen hakaret edilmiştir. Aynı açıklamada millet geçmişimize, inanç değerlerimiz kutsallarımıza açıkça hakaretler edilmektedir” denildi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ramazan ayının ilk cuma günü verdiği hutbede Kur’an-ı Kerim’de yer alan Lut kavminin lanetlenmesi ile ilgili, “Ey insanlar. İslam, zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti. Yılda yüz binlerce insan gayrimeşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim” ifadelerini kullanmıştı. Bu hutbe üzerine Ankara Barosu, sosyal medya hesabı Facebook üzerinden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ı hedef alan bir açıklama yaptı. Baronun skandal açıklamasında, “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmayı şaşkınlık ve ibretle izledik. Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir” ifadeleri kullanıldı.