Adalar’daki kıyı işgalleri artık son noktaya gelmiş durumda. Önüne gelenin kıyı işgali yaptığı Adalar’da artık anayasal haklarında laftan öteye geçmediği görülüyor.
Her yer işgal edilmiş durumda. Adalıların denize girecek bir alanı kalmadı gibi bir durum var. On gün önce Heybeliada’da bir kıyı işgalcisinin yeri 20-25 polis tarafından basılıp uyuşturucu araması yapıldı. Uyuşturucu bulunup bulunmadığı bilinmiyor. Herhangi bir tutuklama yok. Soruyoruz cevap veren yok!
Kınalıada’nın nerdeyse tamamı kapatılmış açık olanlarda şezlongçular tarafından işgal edilmiş vaziyette. Barlar, restoranlar, diskotekler kıyıları işgal etmiş vaziyette. Bunları düzelteceklerin en başında gelen Belediye Başkanı Akpolat ne yapıyor? Kıyıları Adalılara açacağına eline süpürge almış belediye aracına bitki atıkları atıp, halkçı başkan izlenimi verip, resim çekip, paylaşıp duygu sömürüsü yapıyor. Böyle deyince de Kemal Sunal’ın ZÜBÜK filmi geldi aklıma!
Burgazadası’nın da Kınalıada’dan farkı yok. Halk plajı denen 6 numara yine şezlong istilası altında. Halkın ücretsiz denize girebilecek bir yeri yok. Halkın denize gireceği yerler de vakıflar tarafından kiraya veriliyor. Kiralayan da ruhsatlı/ruhsatsız plaj açıyor!
Madam Martha Koyu’nda denize dalgıç kıyafetleriyle eylem yaparak vakıfların alanı kiraya vermesini eleştiren belediye başkanı Akpolat’a sormak lazım, Madam Martha Koyu’na şezlonglar koyulmuş, kimden izin alındı? Plaj ruhsatı verildi mi?
Heybeliada tam bir felaket. Plajlar bütün kıyıları kaplamış durumda. Halkın ücretsiz denize girebileceği bir yer yok. Çoğu illegal plajlar Heybeliada’yı istila etmiş vaziyette. Plaj motorları hiçbir kanuni karşılığı olmadan merkezden plajlara yolcu taşıması yapıyor. Kıyıları işgal edenler gece yarıları denize beton dökecek kadar kendine güveniyor. Bu güveni nedereden aldığı belli!
Heybeliada’daki bir plaj ses çıkmasın diye Adalılara ücretsiz giriş imkanı tanıdığı iddia ediliyor! Heybeliada Çamlimanı’nda kıyılara farkındalık yaratmak için 500 bin tl vererek getirilen sanatçı eşliğinde Başkan Akpolat dans etmişti. Peki alan şimdi ne vaziyette? İşgalcilerden kurtuldu mu? Halka açıldı mı? Cevap: Hayır…
Büyükada’da belediyenin verdiği sorgulanması gereken ruhsatlar yüzünden deniz kıyıları tamamen kapatılmış durumda. Bu plajlardaki kaçak otel odaları almış başına gidiyor. Artık bu illegal yapılanmalar öyle bir hal almışki, bunu yapanlar arasında CHP’den seçilmiş bir belediye meclis üyesi bile var. Devletin, milletin alanlarını illegal bir şekilde kapatılmasına göz yum, halkın içeriye girmesi için de binlerce lira giriş ücreti isteyenleri görmezden gel, ondan sonra ücretsiz belediye halk plajıj açıyoruz diye reklam yap, azmanbüslerle insanları ücretsiz taşıyacağım de.
Bu kadar kanunsuzluğun olduğu bir ilçede ‘Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır, Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir. Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz; kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez’ de. Hadi canım sende!
“Çoğu insanlar her şeye çabuk inanıp güvenirler ve güvenip inandıkları şeylerden çabucak vazgeçebilirler.” demiş Platon.
gerçekten çok komik. istanbulda deniz var girilecek yer yok.