Büyükada Hristos Manastırı

Büyükada Hristos Manastırı
Yayınlama: 12.09.2024
A+
A-

Adanın her iki tepesinde de manastırlar bulunur ve güney zirvesi, Yüce Tepe’nin aşağı tarafında, doğu sahili üzerinde bir üçüncü manastır daha yer almaktadır.

Her üç manastıra da ilçe merkezinden İETT’ye ait elektrikli toplu taşıma araçlarıyla, adanın ortasında yer alan meydandan kolayca ulaşılabilir.


Kuzey zirvesi olan İsa Tepesi’nde, “Başkalaşım Manastırı” (Hagios Sotiros Christou) bulunmaktadır.

Söylentilere göre, manastır Bizans zamanında yaptırılmış.

İmparator I. Manuel Comnenus tarafından 1158 senesinde hazırlanan listede bu kiliseden üstü kapalı da olsa bahsediliyor olması bu söylentileri desteklemektedir.

Başka bir söylentiye göre de, asıl katholikon beşinci yüzyılın ilk yarısında imparator II. Theodosius (408-50) tarafından yaptırılmıştır.

Alexandros Timoni, 1855 tarihli yazısında, manastırın yanındaki geniş üzüm bağında Bizans’ın ilk zamanlarına ait sütun ve sütun başları kalıntılarının bulunduğunu belirtmiştir ancak, bu kalıntılar bugün yok olmuşlardır.


Manastırdan ilk defa 16. yy. ortalarında bahsedilmiştir.

1597 senesinde, manastır patrikhane tarafından yenilenmiştir.

Buraya gelen ilk gezgin, Yüce Tepe’de yer alan Aziz George (Hagios Geor- gios) Manastırı’ndan da bahsetmiş olan Muhterem Covel’dir.

25 Şubat 1677 tarihinde günlüğüne şunları yazmıştır:


“Principe adlı, en uzaktaki büyük adaya konaklamaya gittik. Çevresi yaklaşık 9 ila 10 kilometre. İki manastırı ve bir de köyü var. İlk manastır Haghios Sotiros Christou. Orada üç rahip ve onbeş keşiş var ve sayıları sık sık artıp azalıyor… İkincisi ise Hagios Georgios. Büyük bir kısmı yok olmuş; birincisi kadar büyük ya da zengin değil. Bütün ada bu ikisi arasında bölünmüş, köyün ise çok az arsası var.”

Manastır, Osmanlı zamanında zor zamanlar yaşadıysa da, İstanbul’daki Rum bezir yağı tüccar loncasının desteği ve Feneriote asilzadesi Pascharnikos Christodoulos Vlachoutsis tarafından yapılan bağışlar sayesinde bu zorluklara dayandı.


Patrik V. Gregory 1809 senesinde burada yaşadı; önceki patrik Chrysanthos ise 1826 yılında emekli olunca bu manastira yerleşti ve sekiz yıl sonra burada öldü.

Patrik Sophronius ise 1866- 70 seneleri arasında burada yaşadı.

Onun çabaları sonucu manastır yenilendi ve bugünkü katholikon, mimar Vasilis Dimitriou’nun planlarına uygun olarak 1869 yılında tamamlandı.

Bugün manastırdan geriye kalanlar, katholikon, manastırın güneyinde yer alan ve ona bitişik olarak inşa edilmiş iki katlı ek bina ve arazisinin batı kısmında bulunan bazı ek binalardır.

Katholikon daha önceki kiliseden kalma, yaldızlı ve çiçek ve bitki motifleriyle süslenmiş kabartmalara sahip tahtadan oyma iconostasi’sini hala muhafaza etmektedir.

Üzerlerinde yer alan, 18. yy.’dan kalma sekiz küçük resimle, Oraia Pylai’nin kapıları özellikle kayda değerdir.

Bu resimler içerisinde en çok dikkat çekici olanı Annunciation’un (Cebrail’in Hz. Meryem’e Hz. İsa’nın doğacağını haber vermesi) tasviridir.

Burada ayrıca, üzerinde, Hz. İsa ve onun iki yanında yer alan Hz. Meryem ve Vaftizci Yahya’yı bir arada resmeden bir dini resim bulunan güzel bir 18. yy. (Offertory Diptych) ilahi levhası da yer almaktadır.

Bunlara ek olarak, 19.yy.’dan kalma, eski Rum cenaze törenlerine ait bir kabartmanın kopyası da güneydeki dış duvara işlenmiştir.

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.