Akpolat, 50 bin şehitten de mi utanmıyorsun?

Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat dün terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i desteklemek, kayyum atamalarını eleştirmek için sanki Adaların bütün sorunlarını çözmüş, Adalar güllük gülistanlık gibi bütün günü Esenyurt’ta kameralar önünde geçirdi.

Şunu samimiyetle söyleyeyim, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Akpolat’ın zerre umrunda olduğunu düşünmüyorum. 1 Mayıs’ta, polis barikatını geçmek için denize atlayan, insanları örgütleyip TÜGVA’yı bastığı iddia edilen, aktivist adı altında saçma sapan eylemler yapan Akpolat, bu eylemleri yapması üzerine ve birilerinin torpiliyle belediye başkanı olduğu iddiaları ada gündeminden düşmüyor. Şimdi de kayyum atamalarını eleştirip, kameralar önüne çıkıp bir yerlere şirin gözüküp ileride milletvekili olabilir miyim düşüncesi. Bu çok açık bir şekilde görülüyor.

Kayyum atamalarını eleştirmenin teröre destek vermek olduğu iddiası, Türkiye’deki siyasi ve hukuki tartışmaların merkezinde yer alan bir konudur.

Kayyum atamaları, Türkiye’de yasal bir prosedür olarak, belediye başkanlarının terör örgütleri ile bağlantılı oldukları iddia edildiğinde veya görevlerini kötüye kullandıklarında devreye girer.

Anayasa ve ilgili yasalar çerçevesinde, bu atamaların ardında güçlü gerekçeler olması gerektiği savunulur.
Teröre destek verdiği gerekçesiyle tutuklanan ve yerine kayyum atanan bir başkanının arkasında durmak, kayyum atamalarını eleştiriyorum adı altında teröre destek vermek değildir de nedir?

Sahne çalışmalarına benzetti bu olayı. Tabii, olayı kavramak gibi bir yeteneği olmadığı için, olayın nerelere gideceğini tahmin edemiyor. Adalar Cumhuriyet Savcılarının derhal Akpolat hakkında bir terör örgütüne destek verip vermediği, üye olup olmadığı hakkında bir soruşturma açması gerekiyor. Bu bağlantının, illa PKK ile olması gerekmiyor

Kayyum atamalarının teröre destek vermek olduğu iddiası, siyasi bağlamda tartışmalıdır. Bu konudaki görüşler, kişinin siyasi duruşuna, terörle mücadele ve demokrasi kavramlarına verdiği önem derecesine göre değişir. Eleştirilerin teröre destek olarak algılanması, daha çok iktidar tarafından yapılan bir yorum iken, bu eleştirilerin temelinde demokratik süreçlerin korunması ve yerel yönetimlerin bağımsızlığı gibi temel hak ve özgürlüklerin yattığını savunan görüşler de vardır.

Kişiden kişiye bu düşünceler değişebilir. Mesela, bana göre, kayyum atamalarını eleştirmek bence teröre destek vermekten başka bir şey değil. Kayyum atanmayacak da ne olacak? Teröre destek veren bir siyasiyi koltukta tutarak daha fazla teröre destek vermesini mi sağlanmalı?

Tabii bu söylemler gerçekten hukukun üstünlüğüne, demokrasiye müdahale edildiğine, bu atamaların seçilmiş belediye başkanlarının iradesini hiçe saydığına, dolayısıyla demokratik süreci zedelediği yönünde samimiyetle eleştiriler yapanlar için, geçerli. Bana göre, Akpolat için bu söylemler geçerli değil, aslında Akpolat’ın umrunda da değil. Onun amacı televizyon, basın önünde, olarak kendine siyasi rant elde edip birilerine şirin gözükmek. Kürsü bile Akpolat’a bir gömlek büyük kalmış. Yakışmıyor. Aslında içinden ‘beni şimdi tutuklasalar da iyi bir reklam yapsam’ diye geçmiyor değil bence…