Adalar’daki Atların Geçmişten Günümüze Hikayesi

Adalar’daki Atların Geçmişten Günümüze Hikayesi
Yayınlama: 21.12.2024
A+
A-

Adalar’daki atların geçmişten günümüze yaşadıklarını özetlemek gerekirse, faytonculuk faaliyetlerinin sonlandırılmasıyla birlikte önemli değişiklikler yaşanmıştır. İşte dönüm noktalarıyla Adalar’daki atların hikayesi:

Geçmişte Atların Durumu:

  • Adalar, uzun yıllar boyunca faytonlarıyla meşhur olmuş ve atlar, ulaşım ve turizmde önemli bir rol oynamıştır.
  • 2000’li yılların başlarında adalardaki toplam at sayısının 1200’e kadar çıktığı tahmin edilmektedir.
  • Ancak, atların yaşam koşulları, çalışma şartları ve fayton kullanımının yarattığı sorunlar zaman zaman tartışma konusu olmuştur.

2019: Ruam Hastalığı ve Tepkiler:

  • 2019 yılında adalarda ruam hastalığı tespit edilmesiyle birlikte yaklaşık 100 atın itlaf edilmesi büyük tepkilere yol açmıştır.
  • Hayvan hakları aktivistleri, atların daha iyi koşullarda yaşaması için çeşitli eylemler ve kampanyalar başlatmıştır.

2020: Faytonların Yasaklanması ve Atların Satın Alınması:

  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2020 yılında faytonları yasaklama kararı almış ve adalardaki tüm atları satın almıştır.
  • Bu kararla birlikte, faytonculuk dönemi resmen sona ermiş ve atlar için yeni bir dönem başlamıştır.

  • İBB, satın aldığı atların bakımını üstlenmiş ve uygun koşullarda yaşamaları için çalışmalar başlatmıştır.
  • Atlar için yeni barınma alanları oluşturulmuş, sağlık kontrolleri düzenli olarak yapılmıştır.
  • İBB, bazı atları sahiplendirmiş, bazılarını ise zabıta atı olarak kullanmaya başlamıştır.
  • Ancak, sahiplendirilen atların akıbeti ve İBB’nin atlara yönelik politikalarıyla ilgili bazı eleştiriler de devam etmektedir. Örneğin, bazı kaynaklar İBB’nin atları farklı illere gönderdiğini ve akıbetlerinin bilinmediğini belirtmektedir.

  • Adalar’da artık fayton bulunmamaktadır.
  • Atlar, İBB’nin gözetiminde veya sahiplendirilmiş olarak yaşamlarını sürdürmektedir.
  • Adalar’ın sembollerinden biri olan atlar, artık farklı bir şekilde adalarda varlığını sürdürmektedir.

Osmanlı Dönemi:

    1. yüzyılın sonlarında, Adalar (özellikle Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada) Osmanlı İmparatorluğu’nun da yazlık ve dinlenme mekanlarıydı. Bu dönemde, faytonlar ulaşım aracı olarak kullanılmaya başlandı. Atlar, Adalar’ın sosyal ve kültürel yaşamının bir parçası oldu, adeta adaların sembolü haline geldi.

Cumhuriyet Dönemi:

  • Cumhuriyet’in ilanından sonra da faytonlar ve atlar Adalar’da önemini korudu. Adalar, İstanbullular ve turistler için popüler bir kaçış noktası olmuştu. Atlar, hem ulaşım hem de turizm açısından vazgeçilmezdi. Bu dönemde, Adalar’daki at popülasyonu oldukça yüksekti ve bakımları, yaşam koşulları zaman zaman tartışma konusu olmuştur.

Modern Dönem ve Tartışmalar:

  • 2019 yılına gelindiğinde, Adalar’daki atlar “ruam” hastalığı nedeniyle tekrar gündeme geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) aldığı kararla, hastalık nedeniyle 105 at itlaf edildi ve sağlıklı atlar satın alınarak çeşitli yerlere sahiplendirildi. Bu olay, atların sağlık koşulları, bakımı ve fayton kullanımı hakkında geniş çaplı bir tartışma başlattı. Hayvan hakları savunucuları, atların daha iyi koşullarda yaşaması gerektiğini savundu; diğerleri ise faytonların Adalar’ın tarihi dokusunun bir parçası olduğunu belirtti.

Elektrikli Araçlara Geçiş:

  • 2020 yılında, İBB Adalar’da faytonları yasaklayarak onların yerine elektrikli araçlar koydu. Bu karar, hem çevresel faktörler hem de atların refahı göz önünde bulundurularak alındı. Ancak, bu geçiş süreci, Adalar’ın kültürel ve tarihi değerlerinin korunması konusunda da tartışmalara yol açtı.

Günümüzde:

  • Günümüzde, Adalar’da atların kullanımı büyük oranda son bulmuş olsa da, nostalji ve tarihi değer olarak hatırlanmaktadır. Atların geçmişteki önemi ve yaşam koşulları konusunda hala tartışmalar devam etmektedir. Sivil toplum kuruluşları ve yerel inisiyatifler, atların korunması ve doğru şekilde sahiplendirilmesi için çalışmalar yürütmektedir.

Adalar’daki atların hikayesi, modernizasyon, hayvan refahı, kültürel miras ve turizm arasındaki dengelerin nasıl değiştiğini gösteren çarpıcı bir örnek olarak karşımıza çıkar. Bu hikaye, İstanbul’un bu büyülü adalarında geçmişten günümüze uzanan bir sosyal ve kültürel evrimi yansıtır.

Özetle, Adalar’daki atların tarihi, faytonculukla özdeşleşmiş uzun bir dönemin ardından, hayvan hakları konusundaki farkındalığın artması ve İBB’nin kararıyla yeni bir yöne evrilmiştir. Atların geleceği ve refahı konusundaki tartışmalar ise hala devam etmektedir.

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.