İstanbul’un en gözde kaçış noktalarından, Prens Adaları’nın incisi Büyükada, son günlerde ciddi bir çevre sorunuyla gündemde. Turizm sezonunun en yoğun yaşandığı bu günlerde adanın dört bir yanından gelen görüntüler, hem ada sakinlerini hem de ziyaretçileri endişelendiriyor.
Tarihi köşkleri, yemyeşil doğası ve eşsiz manzaralarıyla bilinen Büyükada’nın sokakları, taşan çöp konteynerleri ve etrafa saçılmış atıklarla kaplanmış durumda. Özellikle ara sokaklarda çekilen fotoğraflar, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Konteynerlerin kapasitesinin dolmasıyla birlikte poşetler halinde kaldırımlara bırakılan çöpler, karton kutular ve plastik atıklar, adanın o meşhur estetiğiyle tam bir tezat oluşturuyor.
Yoğun sıcakların da etkisiyle çevreye kötü kokular yayan atıklar, halk sağlığı için de bir tehdit unsuru taşıyor. Konuyla ilgili tepkilerini dile getiren ada sakinleri, özellikle yaz aylarında artan nüfusa paralel olarak çöp toplama seferlerinin ve konteyner sayısının yetersiz kaldığını belirtiyor. Bir ada sakini, “Burası bizim evimiz, İstanbul’un akciğerleri. Bu manzarayı görmek içimizi acıtıyor. Sadece görüntü kirliliği değil, aynı zamanda koku ve hastalık riski de var. Yetkililerin acilen kalıcı bir çözüm bulması gerekiyor,” diyerek sitemini dile getirdi.
Büyükada’nın huzurlu ve temiz atmosferi için günübirlik veya konaklamalı olarak adaya gelen yerli ve yabancı turistler de karşılaştıkları manzara karşısında şaşkın. Tatillerini çöp yığınlarının gölgesinde geçirmek istemeyen ziyaretçiler, sosyal medyada da durumu eleştirerek, “Huzur bulmaya geldik, çöp dağlarıyla karşılaştık. Bu güzel adaya bu görüntüler hiç yakışmıyor,” ifadelerini kullanıyor.
Yetkililerin, turizm sezonunun zirve yaptığı bu dönemde artan şikayetler üzerine nasıl bir önlem alacağı merakla beklenirken, Büyükada’nın doğal ve tarihi dokusunun korunması için acil ve etkili adımların atılması çağrısı giderek yükseliyor.