Çiftlerin bebek sahibi olabilme sürecinde ihtiyaç halinde takip edebileceği tıbbi tedavi seçeneklerinin yanı sıra doğurganlık bilinci, sağlıklı yaşam biçimi ve doğru beslenme şüphesiz ki bu süreci kısaltan en önemli unsurlar arasında.
HORMON DENGESİ İÇİN BESLENME PROGRAMINIZDA OLMASI GEREKEN GIDALAR: “ ÇEKİRDEK, KABUKLU YEMİŞLER, KETEN YAĞI, SUSAM YAĞI, CEVİZ YAĞI”
Son yıllarda gerçekleştirilen araştırmalar, beslenme şeklimizin ve besin yolu ile alınan pek çok maddenin hormon seviyelerimizi ciddi anlamda etkileyebildiğini gösteriyor.Eğer fazla kiloluysanız veya sağlıksız besleniyorsanız istemeden de olsa çocuk sahibi olma potansiyelinizi olumsuz yönde etkilemiş olabilirsiniz. Prof. Dr. Mustafa Bahçeci; “Sağlıklı bir beslenme ve doğru kilo, hormon üretimi ve etkileşimi de dahil olmak üzere vücut fonksiyonlarını destekleyecektir, bu sayede çocuk sahibi olma potansiyeliniz en iyi seviyelere çıkacaktır” diyor.
ADET SORUNLARINA YOL AÇAN HORMONLAR VE BESİN EKSİKLİKLERİ, FERTİLİTEYİ AZALTAN ETKENLER ARASINDA!
Bir kadının üreme potansiyelini aylık döngüsel olarak salgıladığı hormonları belirler. Bu süreci bir orkestra gibi düşünebiliriz. Bu orkestrada her bir hormon kendine özel belirli bir sırası, etki dönemi ve şiddeti olan ve son derece özenli olarak planlanmış bir şekilde işlem görür. Bu hormonlar arasındaki ufak bir dengesizlik, orkestranın da performansını ciddi anlamda bozar. Prof. Dr. Mustafa Bahçeci; “Adet sorunlarına yol açan hormonlar, beslenme ve duygusal dengesizlikler, birlikte veya birbirini tetikleyerek fertiliteyi azaltan bir etken doğurabilirler. Örneğin çok miktarda işlenmiş gıdanın ve kahve tüketiminin doğrudan hormon dengesizliklerine yol açabildiğini biliyoruz” diyerek iyileştirici ve düzenleyici etki göstermesi adına beslenmede yapılabilecek değişiklikleri şu şekilde sıralamakta;
Süt ürünleri tüketimini azaltın
Hayvani yağları, işlenmiş gıdaları ve şekeri mümkün olduğunca kesin
Kahve tüketiminizi kesin veya ciddi olarak azaltın,
Fazla östrojenin atılmasına yardımcı olmak için tükettiğiniz lif miktarını artırın,
Alkolü tamamen kesin ya da ciddi anlamda sınırlandırmalar yapın,
Günlük olarak multivitamin ve mineral takviyesi alın,
Beslenme programınızda temel yağ asitlerinden bulundurun ( kabuklu yemişler; çekirdek, keten yağı, susam yağı, ceviz yağı gibi).
KANSIZLIK VE TİROİT SORUNU YAŞAYAN HANIMLAR GEBE KALMADAN ÖNCE MUTLAKA GIDA ÖNLEMLERİNİ ALMALILAR!
Kadının üreme sistemiyle doğrudan bağlantılı olmayan fakat kısırlık sorunlarına yol açabilecek çok sayıda etmen var. Bazen anemi veya tiroid gibi aslında sık karşılaşılan hikayeler de bu anlamda gözden kaçabilir. Gebe kalabilmek için vücudunuzdaki belirtileri tanımalı, sizi hassaslaştıran etkenlerin farkında olmalı ve tedavi yollarınızı araştırmalısınız. Kansızlık ve tiroid problemi yaşayan kadınların gebe kalma ihtimalinin az olduğu görülmekle birlikte gebe kalmadan önce tedavi olunmazsa hamilelik döneminde ortaya çıkan halsizlik ve benzeri problemlerde daha da artış görülecektir. Sağlıklı beslenme ve kan yapımını artıracak gıdaların tüketilmesi ile bu sorunun ortadan kalkabileceğini belirten Prof. Dr. Bahçeci; “Kansızlık gözlenen bayanlarda günlük öğünler planlanırken yumurta, şeker pekmezi, yeşil yapraklı sebzeler gibi demir bakımından zengin gıdalar ile kuzu eti, sardalya ve somon gibi B12 bakımından kuvvetli besinler tercih edilmeli” tavsiyesinde bulundu.
TÜP BEBEK ÖNCESİ BESLENME ÖNERİLERİ
Doğal yol ve yöntemler ile gebelik elde edilmesi süreci yanında tüpbebek tedavileri öncesindeki zaman dilimi de sağlıklı beslenme açısından büyük önem taşır. Tedaviye daha sağlıklı başlamak, annelik serüvenine kilo kontrolünü sağlayarak adım atmak bebek gelişimi için de oldukça faydalıdır. Bu doğrultuda anneliğe hazırlanan bayanların yaşam şekillerinde yapacakları ufak değişiklikler hem gebe kalmayı kolaylaştırıyor hem de sağlıklı bir gebelik geçirmelerini sağlıyor.
Uzmanlar, gebelik öncesi dönemde edinilen sağlıklı beslenme alışkanlıklarının aynı şekilde devam ettirilmesini öğütlüyor. Çünkü gebe olan anne adayları için artık amaç sadece kendilerinin değil bebeklerinin de sağlıklı beslenmesi. Prof. Dr. Mustafa Bahçeci; “Bütün Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de obezite önemli bir sağlık sorunu. Obezite öncelikle karaciğer ve pankreas yağlanmasına sebep olmakta ve çocuk sahibi olabilmek için gerekli olan hormonal denge karaciğerin sağlıklı çalışmasına bağlıdır. Sağlıklı bir gebelik dönemi geçirebilmek için karaciğer ve pankreastaki yağlanmayı ufak beslenme değişiklikleri ile kontrol altına alabiliriz. Bu noktada çekinmeden yenilebilecekler listesi yaparsak ilk sırayı alacak besinleri şöyle sıralayabiliriz: Brokoli, karnabahar, sarımsak, soğan, avokado, enginar, pancar, balkabağı ve maydanoz. Tabi bu besinleri tüketirken dikkat edeceğimiz bir konu da tükettiğimiz gıdanın mevsiminde olması. Bununla birlikte artık herkesin bildiği üzere organik olmayan gıdalardan da uzak durulmalı” diyerek kafeinli içecekler, şekerli gıdalar, ekmek, makarna, pilav ve tuzdan da kaçınılması gerektiğinin altını çizdi.
TESTOSTERON VE ÖSTROJEN “KOLESTEROL” OLMADAN SENTEZLENEMEZ!
Kolesterol sağlıklı kalabilmemiz için vücudu dengede tutmamızı sağlayan biyokimyasal bir madde. Son günlerde tartışma konularının başında gelen bir gündem olması ile birlikte çoğu diyet listesinden de tereyağı çıkartılıyor; süt, yoğurt ve peynirin yağsızı öneriliyor. Prof. Dr. Bahçeci; “yağlar beslenmemizde çok önemlidir, sadece yüksek enerji kaynağı değil; birçok hormonun yapısına girerken hücre zarında da kritik bir yere sahiptir. Erkeklik hormonu testosteron ve kadınlık hormonu östrojen, D vitamini, safra asitleri ve kolesterol olmadan sentezlenemez. Özellikle A,D,E,K vitaminleri besinlerde yağ olmadığında bağırsaklarımızdan emilemez” diyerek yağların beslenme programlarından çıkarılmasının sağlıklı bir gebelik için yanlış bir tutum olacağının ve bireylerin bu konuda dikkatli olması gerektiğinin önemini vurguladı.