İstanbul’un incisi Adalar, tarihi ve doğal güzellikleriyle koruma altında olan bir bölge. Ancak, Adalar Belediyesi’nin kıyı şeridini işgal eden işletmelerle ilgili aldığı kararlar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
İstanbul 5 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Temmuz 2024’te Adalar’daki kıyı ve sahil şeridini işgal eden onlarca işletme hakkında suç duyurusunda bulundu. Kurul, Adalar Belediyesi’ni bu işletmelerin faaliyetlerini durdurarak alanı boşaltmaya çağırdı. Ancak, ortaya çıkan bilgiler, belediyenin bu kararları uygulamak yerine sorumluluktan kaçmaya çalıştığını gösteriyor.
Skandalın en çarpıcı yanı, Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat’ın da bu işgalci işletmeler arasında yer aldığı iddiası. İddialara göre, Akpolat’ın Büyükada’daki restoranının önündeki yeşil alan, kadastrol boşluk sayılarak işgal edilmiş durumda. SİT alanı ve Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsündeki Adalar’da, kadastrol boşluğa yapı kurmak ciddi bir suç. Bu durum, belediye başkanı ve ekibinin, kurul kararlarını uygulamada neden ağır davrandığı sorusunu akıllara getiriyor.
Adalar Belediyesi İmar Müdürlüğü, işletmelere Müdür Hüseyin Yılmaz imzalı bir tebligat göndererek 3 Kasım 2025 tarihine kadar alanların boşaltılmasını istedi. Tebligatta, “Yıkım sırasında eşyalarınıza zarar gelirse belediyemiz sorumlu değildir” ifadesi yer alıyor. Ancak, bu tebligat, suçun devamına göz yummakla eleştiriliyor. Kurul, işgalleri sonlandırmak ve ticareti durdurmak için açık talimat vermişken, belediye işletmelerin faaliyetlerine devam etmesine izin veriyor. Uzmanlar, bu tebligatın bir “sorumluluktan kaçma” manevrası olduğunu savunuyor.
Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Temmuz 2024’te aldığı kararla, kıyı şeridindeki yapıların Kıyı Kanunu’na aykırı olduğunu, kış bahçeleri ve benzeri yapıların kaldırılarak alanın ticaretten arındırılması gerektiğini bildirdi. Karar, Adalar Belediyesi’ne ivedilikle işlem yapma yükümlülüğü getiriyor. Ancak, belediye, işgalleri sonlandırmak yerine, 3 Kasım 2025’e kadar süre tanıyarak işletmelerin kamu arazisinde para kazanmaya devam etmesine olanak sağlıyor. Bu durum, irtikap suçuna kapı araladığı gerekçesiyle eleştiriliyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Adalar’da bir öngörünüm projesi uygulamak için alanların boşaltılmasını ve Milli Emlak’a teslim edilmesini talep etti. Bakanlık, daha önce eski Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu döneminde alınmış bir kurul kararının iptal edilmesini ve alanın temizlenmesini istedi. Kurul da bu talebe uyarak Temmuz 2024’te yeni bir karar aldı ve işgallerin derhal sonlandırılmasını istedi. Ancak, Adalar Belediyesi’nin bu kararları tebligata ekleyip “yıkım tarihi” belirlemesi, sorumluluktan kaçmak ve süreci yavaşlatmakla suçlanıyor.
Hukukçular, kurul kararının ardından zabıtanın derhal harekete geçerek işletmeleri ticaretten arındırması gerektiğini belirtiyor. Yıkım işlemi zaman alsa da, işgallerin sonlandırılması için masa ve sandalyelerin kaldırılması yeterli. Ancak, belediye, bu adımı atmak yerine, işletmelere süre tanıyarak suçun devamına göz yumuyor. İmar Müdürü Hüseyin Yılmaz’ın tebligatı, “3 Kasım’a kadar eşyalarınızı kaldırın” diyerek sorumluluğu işletmelere yüklüyor, ancak bu, belediyenin görevini yerine getirmediği gerçeğini değiştirmiyor.
Skandal, sadece Adalar Belediyesi’ni değil, ilgili diğer kurumları da sorgulatıyor:
3 Kasım 2025 tarihini kim belirledi? Bu tarih, suçun devamına izin vermek için mi seçildi? Milli Emlak arazisinde ticaretin sürmesine kim göz yumuyor?
KUDEB ve Koruma Kurulu, kararların uygulanmasını neden takip etmiyor? Görevini yapmayan kim: İlçe belediyesi mi, Milli Emlak mı, yoksa başka bir kurum mu?
Adalar’ın dolgu alanı ve kıyı kenar çizgisi içinde yer alan bu bölgelerde yapı kurmak yasak. Ancak, mevcut yapılar ticaret yapmaya devam ediyor. Kamu malı üzerinde işgalin sürmesi, hem hukuki hem de etik açıdan büyük bir skandal olarak değerlendiriliyor. Adalar Belediyesi’nin, başkanın da dahil olduğu iddia edilen bu işletmeleri korumak için kurnazca bir tebligat oyunu oynadığı öne sürülüyor.
Adalılar ve çevre örgütleri, belediyenin şeffaf davranmadığını ve kamu arazilerinin işgaline göz yumduğunu düşünüyor. Skandalın ortaya çıkmasıyla, vatandaşlar belediye başkanı ve imar müdürlüğünden açıklama bekliyor. Adalar’ın doğal ve kültürel mirasını koruma sorumluluğu taşıyan belediyenin, bu sorumluluğu yerine getirmek yerine suçun devamına izin verdiği iddiası, tartışmaları alevlendiriyor.
Adalar Belediyesi, kurul kararlarını ne zaman uygulayacak? Kamu malındaki işgaller nasıl sonlanacak? Sorular cevapsız kalırken, gözler savcılığın ve ilgili kurumların atacağı adımlarda.
