ADALAR İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ / TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ/Astım, dış ortamda bulunan çeşitli alerjenler, sigara dumanı, soğuk havaya maruz kalma gibi tetikleyici faktörlere karşı, havayollarının (bronşların) daralması ile ortaya çıkan ve ataklarla seyreden kronik bir akciğer hastalığıdır.
Ataklar dışında çoğu kez hiçbir yakınması olmayan hastalarda atak sırasında nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum, göğüste sıkışıklık hissi gibi belirtiler görülür. Bu belirtilerin şiddeti hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Ataklar genellikle gece sabaha karşı ortaya çıkar, hasta tedavi gördüğünde geriler. Tedavi görmemiş veya düzensiz tedavi olan hastalarda, zamanla atak sıklığı ve şiddeti
artar; hastalık uzun vadede akciğer işlevlerinin kaybına da sebep olabilir.
Astımın dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilmektedir. Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte görülme sıklığı %15 kadardır. Bu oran hava kirliliğinin yüksek olduğu kent merkezlerinde daha yüksektir. Hastalığın genetik ve çevresel pek çok nedene bağlı olduğu bilinmektedir. Astım, doğru tanı ve tedavi ile çözümü olan bir hastalık olmasına rağmen yetersiz takip nedeniyle yeterince kontrol altına alınamamaktadır. Bu nedenle hastaların eğitimi ve tedavilerine sadık kalmaları çok önemlidir.
Astım için risk faktörleri genetik ve çevresel faktörler olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır:
Genetik faktörler: alerji varlığı, atopi, bronş hiperreaktivitesi, cinsiyet ve obezite,
Çevresel faktörler: alerjenlere, toz ve kimyasal maddelere maruziyet,
Hastaların semptomsuz olduğu dönemlerde genellikle fizik muayene bulguları normaldir. Semptomların olduğu dönemlerde ise hava yolu obstrüksiyonunun ağırlığına paralel fizik muayene bulguları saptanır. Hafif obstrüksiyonu olan hastada ekspiryum uzaması ve hışıltılı solunumun tipiktir. Daha ağır obstrüksiyonu olan hastalarda ise solunum sıkıntısı, yardımcı solunum kaslarının solunuma katılması, yaygın ekspiratuar ronküsler, anksiete, taşikardi, takipne görülebilir. Solunum fonksiyon testlerinde reversible hava yolu obstrüksiyonun gösterilmesi astım tanısını büyük oranda destekler.
Akciğer grafisi hastaya ilk tanı konduğu zaman ayırıcı tanı yapmak amacıyla çekilmeli, kontrollerde bundan kaçınılmalıdır. Tedaviye yanıt vermeyen astımlı hastalarda ve astım komplikasyonlarının varlığının düşünüldüğü durumlarında da gereklidir. Astımlı hastalarda periferik kan ve balgam eozinofilisi görülebilir, ancak bunlar tanısal değildir. Cilt testleri ve serum IgE düzeyleri astım değil atopi tanısında kullanılır.
Astım özellikle ilk 6 yaşta geçici olabilir. Hastalığın tedavisinde son derece etkili ve güvenilir ilaçlar kullanılmaktadır. Pek çok astımlı çocuğun hastalığı hafif veya orta derecede seyrettiği için bu ilaçların çok düşük dozlarıyla rahatsızlık kolaylıkla kontrol altına alınabilmektedir. İlaçlar önerilen şekilde kullanıldığında; öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi şikayetler ile ortaya çıkan atakların sıklığı ve şiddeti azalmaktadır.
Astım; hastalık çok ilerleyip geri dönüşümsüz safhaya girmediği sürece kolaylıkla kontrol altına alınıp tedavi edilebilen bir hastalıktır. Düzenli tedavi gören hastaların büyük çoğunluğunda, astım yaşamı olumsuz yönde etkilemez. Ancak eksik ya da düzensiz tedavi veya bilinçsiz ilaç kullanımı, hastalığın giderek ilerlemesine, atak sayısının ve şiddetinin artmasına neden olabilir. Bu durum hastanın sürekli nefes darlığı ve diğer şikayetlerle yaşamasına neden olur. Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar temel olarak solunum yoluyla alınır ve bu ilaçlar iki grupta ele alınabilir.
Birinci grupta semptom giderici yani hastayı rahatlatıcı ilaçlar yer alır. Bunlar yine solunum yoluyla kullanılan ilaçlardır ve atak belirtileri ortaya çıktığında hekimin önerdiği şekilde kullanılır. Etkileri 1-2 dakika içerisinde başlar; hastanın nefes darlığı, hırıltılı solunumu ve öksürüğü azalır. Semptom giderici ilaçların genellikle hastalığı tedavi etme ya da kontrol altına alma gibi etkileri yoktur. Birinci grup ilaçlar arasında, salbutamol, terbutalin gibi sempatomimetikler bulunur, bu tür ilaçlara inhaler de denilir.
İkinci grupta ise hastalığı tedavi eden ya da kontrol altına alan ilaçlar yer alır. Bunların büyük bir kısmı solunum yoluyla kullanılmaktadır ancak tablet ya da enjektabl bazı ilaçlar da mevcuttur. Hastalığın seyri ve hastanın yaşam kalitesi temel olarak bu ilaçlar ile belirlenmektedir. Bunlar solunum yoluyla alınan kortikosteroidler, kromolin sodyum, nedokromil sodyum, teofilin ve lökotrien reseptör antagonistleridir.
Astım tedavisinde kontrolü zorlaştıran tüm tetikleyicilerin uzaklaştırılması gerekir. Bunlardan en önemlisi sigaradır. Sigara içen astımlı hastaların daha sık atak geçirdiği, daha sık hastaneye yattığı kanıtlanmıştır. Ayrıca sigaranın astımın temel ilacı olan inhaler steroidlere karşı direnç gelişmesine neden olduğu, dolayısıyla sigara içen hastaların tedaviye daha az yanıt verdiği bilinmektedir.
Dolayısıyla astım kontrolünü güçleştiren mesleki durumlar, hastanın duyarlı olduğu alerjenler, kirli hava gibi tetikleyicilerin ortamdan uzaklaştırılması gerekmektedir. Astımlı hastaların yaklaşık %60-70′inde birlikte alerjik rinit görülür. Tedavi edilmemiş alerjik rinit astım kontrolünü güçleştirir. Gastroözefageal reflu, kronik sinüzit, postnazal akıntı astım semptomlarını artırabilir. Dolayısıyla astım hastasında bu tür eşlik eden hastalıklar var ise bunlarında tedavi edilmesi faydalı olacaktır.
Çocuklarda astım özellikle ilk 6 yaşta geçici olabilir. Pek çok astımlı çocuğun hastalığı hafif veya orta derecede seyrettiği için ilaç tedavisinin düşük dozlarıyla kolayca kontrol altına alınabilmektedir. İlaçlar mutlaka hekimin önerdiği şekilde kullanılmalıdır.
Astım Hastalığı hakkında bilmemiz gerekenler sık sorulan sorular ve cevapları
* Öldürücü bir hastalık mı?
Astım hastalığı ölümle sonuçlanabilen bir hastalık ama genç insanlarda ölüm son derece enderdir. Ölüm sebepleri içinde ilk sırada nefes açısı ilaçların bilinçsizce ve aşırı dozda kullanılması gelir.
* Astım atağı ne kadar sürer, fısfısla iyileşir mi?
Ataklarının süresi hastadan hastaya ve ataktan atağa değişir. Sadece bir fıs nefes açıcı ilaçla düzelen ataklar olabileceği gibi çok ender olarak yoğun bakımda yatmayı gerektirecek kadar ağır ataklar da ortaya çıkar.
* Astım teşhisi nasıl konuluyor?
Astım teşhisi klinik bir teşhistir. Yani hastanın hikayesi ve fizik muayenesi ile astım teşhisi konulur. Astım, teşhisini kesin olarak gösteren bir laboratuvar bulgusu yoktur. Özellikle genç hastalarda tetkik istemeye bile gerek yoktur.
SPOR ÇOK YARARLI OLURMU?
* Astım hastaları profesyonel sporcu olabilir, dans edebilir mi?
Astım hastaları profesyonel sporcu olabilirler. Olimpiyatlarda dünya şampiyonu olmuş sporcular vardır. Bilimsel araştırmalara göre, düzenli egzersiz, herkes için olduğu gibi astımlılar için de çok yararlıdır. Önemli olan, bilinçli bir şekilde ve hastalık kontrol altına alındıktan sonra yapılmasıdır.
* Köpek astımı tetikler mi?
Hayvanlara ait alerjenler de astımı tetikler ama bunlar içinde en çok tetikleyen kedidir. Ülkemizde köpek alerjenlerine bağlı astım son derece ender rastlanan bir türdür.
KALP KRİZİNE YOL AÇARMI !
* Astım krizi sırasında kalp krizi yaşanabilir mi?
Tabi ki yaşanabilir. İki sebeple… Ağır astım sırasında kanda oksijen azaldığı için özellikle koroner damar hastalığı olan hastalarda kalp krizine yol açabilir bu hastalık. İkincisi ise fazla miktarda kullanılan nefes açıcı ilaçlar da kalp krizine yol açabilir.
PANİK ATAKLA KARIŞTIRILIYOR
* Panik atakla astım krizi birbirine karıştırılır mı?
Çok karıştırılır. Bunu maalesef doktorlarda çok karıştırıyor. Ben her hafta neredeyse 3-5 tane astımı olmadığı halde panik atak geçiren ve bu yüzden inanılmaz tetkikler yapılan ve gereksiz astım ilaçları verilen hastalarla karşılaşıyorum. Panik atakta da nefes açıcı ilaçların hiçbir faydası olmadığı için hastalar nefesimiz açılmıyor diye bu ilaçları aşırı dozda kullanıyorlar. Bu da kalp üzerinde ritim bozukluğu yapabiliyor.
SEKS ASTIMI TETİKLER Mİ?
* Yapmaları yasak olan şeyler var mı?
Astımlılar için yasak olan şeyler normal insanlar için de zararlı olan şeylerdir. Bu kişiler belirli bir maddeye karşı alerjik iseler, onunla temaslarını mümkün olduğunca kesmeleri gerekir.
* Seks astımı tetikleyebilir mi?
Evet, böyle bir astım türü vardır. Sexersiz astımı diyoruz. Bu cinsel ilişki sırasında ortaya çıkan bir astım türüdür. Kadınlarda daha çok görülen sexersiz astımı cinsel ilişki sırasında sarfedilen efora bağlı olarak gelişir ve egzersize bağlı astımın bir çeşidi olarak kabul edilir. Sexersiz astımı olanlar, cinsel ilişkiden önce nefes açıcı spreylerden kullanarak bu krizlerden kurtulabilirler.
SPREYKOLİKLERDE TANSİYON AŞIRI YÜKSELİR
1- SADECE RAHATLATIR
Bazı astımlı hastalar sadece nefes açıcı spreyler kullanarak tedavi olduklarını sanırlar. Oysa bu ilaçlar hastayı o an için rahatlatır ama hastalığın sebebi olan alerjik iltihaba hiçbir etkileri olmadığından astımın sinsi sinsi ağırlaşmasına, giderek daha fazla ilaca ihtiyaç duyulmasına ve neticede de tedaviye cevap vermeyen ağır astım krizi ve ölümlere yol açar.
Nefes açıcı doğru kullanıldığında astımlıların cankurtaran simitleridir ama aşırı dozda kullanım ciddi ritim bozuklukları, kalp-hipertansiyon krizlerine ve ölüme bile sebep olabilir.
2- AŞIRIYA KAÇAN FISFISLAR
Neredeyse her gün nefes darlığı şikayeti olduğu için astım teşhisi konan, astım spreyleri yazılan ama astım değil panik atak hastası olan kişilerle karşılaşıyorum. Bunların nefes alamıyorum paniği içinde bu tür nefes açıcı spreyleri aşırı derecede kullanmaları ölüme yol açabilir.
3- DOKTORSUZ TEDAVİLER
Astımlı hastaların şikayetleri olmasa bile hastalıklarının durumuna göre mutlaka belirli aralıklarla doktor kontrolü altında olmaları icap eder. Kontrol dışı ve özellikle de kendi kafasına göre ilaç kullanan hastalarda ağır astım krizleri oldukça yüksektir.
4- REÇETELER HEP AYNI
Uzun etkili nefes açıcı ilaçların prospektüslerinde Sadece, sprey kortizon ile kontrol altına alınamayan veya ağır astımı olduğu için tek ilaçla tedavi edilemeyen astımlılar tarafından kullanılmalıdır uyarısı vardır.
Ancak sadece astımlıların küçük bir grubunda kullanılması uygun olan bu ilaçlar neredeyse astım teşhisi konan hastaların tümüne sağlık kurulu raporu çıkarılarak ve uzun süre kullanılması şartıyla yazılmaktadır. Bu uzun etkili nefes açıcı ilaçların ağır astım krizleri ve ölümlere yol açabileceği bilgisi aklınızdan çıkmasın.
5- ALKOLLE BİRLEŞEN İLAÇ
Nefes açıcı ilaçların kalp ritmi ve tansiyonu ciddi şekilde etkilediğini biliyorsunuz. Bunlar kalp ritmini ve tansiyonu etkileyen ilaçlarla bir arada kullanıldıklarında çok daha tehlikeli olurlar. Fazla miktarda alkol alımı, hipertiroid gibi hastalıklarda nefes açıcı ilaçların daha da tehlikeli olmalarına sebep olur.
GENÇ ÖLÜMÜN SEBEPLERİ
Genç yaşta ani ölümlerde astım krizi de sebep olabilir ama bundan daha sık rastlanan başka hastalıklar da vardır: n Kardiyomiyopati (Kalp kası yetersizliği) n Doğuştan kalp kapağı hastalıkları n Doğuştan koroner damar anomalileri
TANSİYONA DİKKAT
* Miyokardit (Kalp kası iltihabı)
* Genetik bağ dokusu hastalıkları (Marfan ve Ehler- Danlos Sendromu)
* Mitral kapak prolapsusu
* Ani ritim bozuklukları
* Hipertansiyon krizi
* Beyin kanaması, damar tıkanıklığı veya anevrizma yırtılması gibi beyin damarı hastalıkları n Zehirlenmeler (Alkol, ilaç veya diğer maddeler)
* Epilepsi
* Akciğer embolisi (Damarı tıkanıklığı)
ADALAR İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ / TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ