Kendisini “Deniz Çöpçüsü” olarak tanımlayan deniz ve çevre tutkunu Şinasi Yelkenci, denizden çıkardığı her türlü atığı değerlendirerek ortaya çıkardığı, her biri toplumsal mesaj içeren eserlerini, 28 Nisan – 6 Mayıs 2018 tarihleri arasında Burgazada’da Cennet Plajı’nda sergiliyor…
Yıllardır gönüllü olarak denizlerden çöp toplayan, Uluslararası SplashTrash ArtExpo’da 36 ülkeden 100 isim arasına giren tek Türk sanatçısı olan Şinasi Yelkenci, 20 yıl önce denizlerden çöp toplayarak başladığı “temiz deniz” idealini yakalayabilmek için ortaya çıkardığı eserler ile telafisi imkansız hale gelen çevre kirliliği ve doğa katliamına dikkat çekiyor.
Gitar sapından klozete, her türlü plastikten iç çamaşırına, balık ağından halata, halı-kilimden lastik ayakkabıya kadar akla gelebilecek her türlü denizden gelen atığın, enstrüman, bukalemun ya da duvar saksısı olarak bir esere dönüştüğü çalışmalar, sanatçının “Denizden Gelen” sergisinde ziyaretçilerin beğenisine sundu.
Ne yapabilirim diye düşünürken tesadüfen bu işe başladığını belirten Yelkenci, çalışmalarının 5 seneden sonra bu hale geldiğini belirtti. İlk yaptığı çalışmaların bunlarla kıyaslanmayacak kadar basit olduğunu söyleyen Yelkenci, bunu okul olarak gördüğünü, 5 seneden beri bir üniversitede okuduğunu düşündüğünün altını çizdi. Artık okulu bitirdiğini belirten Yelkenci, bu sergiyi açmasında en büyük etkenin Burgazadalı dostları olduğunu söyledi. Okyanuslarda daha fazla atık olduğunu belirten Yelkenci, Maltepe’den atılan çöpün Burgazada’ya gelene kadar çok yıpranmadığını ama okyanuslarda yıllarca dolaşan plastiklerin olduğunu asıl tehlikenin bu olduğunun altını çizdi. Ancak orada bilinçli insanlar daha fazla olduğu için temizlendiğini ama Türkiye’de bu işi yapanların çok fazla olmadığı için belki kendisinin birilerine ilham kaynağı olup 3-5 çocuğun kendisini örnek almasının amacı olduğunu söyledi.
Destek alıyor musunuz sorusuna Yelkenci, “2016 sonu belgesel çalışması vardı. Biz belgeseli çektik sadece montajı kaldı. Yarı amatör yarı profesyonel bir belgesel çekildi. 4-5 ay sürdü bunu montaja sokalım dedik. 4-5 belediye dolaştık. 4 tanesi İstanbul’da 1 tanesi benim memleketimde hiç birinden bir kaynak gelmeyince rafa kalktı. En son yönetmen arkadaş Kültür ve Turizm Bakanlığına müracaat etmiş. 5-6 ay sonra oradan bir destek geldi. Şuan teslim edildi. Ama gösterime girmedi. Yönetmen yeni versiyonunu hazırlayıp festivallere katılmayı düşünüyor.” dedi.
Olumsuzlukların hevesini kırmadığını belirten Yelkenci, kimseden bir destek beklemediğini bu işi hobi olarak yaptığını söyledi. Yelkenci,” ama bu konuyla alakalı dernekler var ben onların asıl görevlerini yaptığını düşünmüyorum. Bu işle uğraşan derneklerin, vakıfların, bakanlığın bu konu üzerine durması, eğitimden başlaması gerekir. Çünkü ağaç yaşken eğilir” dedi.