Büyükada’daki “Fayton Çetesi” davasında 5 kişi tutuklandı

Büyükada’daki “Fayton Çetesi” davasında 5 kişi tutuklandı
Yayınlama: 22.05.2017
Düzenleme: 13.12.2022 15:36
A+
A-

Büyükada’da gözaltına alınan “LAÇİNLER” diye adlandırılan şüphelilerin yargılanmasına 15.05.2017 günü Adalar Sulh Ceza Mahkemesinde başlandı.

Büyükada'daki "Fayton Çetesi" davasında 6 kişi tutuklandı 9 kişi...

Adalar’da “LAÇİNLER” diye adlandırılan gurubun yargılanmasına Adalar Sulh Ceza Mahkemesinde başlandı. Şüpheliler mahkemede üzerine atfedilen hiçbir suçu kabul etmediler. Gözaltına alınan şüpheliden 5’i tutuklanırken 2’si hakkında adli kontrol ve yurt dışı yasağı getirildi.

Şüpheliler, kanunsuz olarak vatandaşları borçlandırma, tehdit ve cebir kullanarak senet imzalatarak insanların kayıtlı mal varlıklarını üstlerine geçirme, darp, hakaret, örgüt kurma, suçlamaları ile yargılanıyorlar…

Adalar Sulh Ceza Mahkemesinde başlayan davada  şüpheliler Emir A, İbrahim A, Kamil Erkan A, Mansur A, Yalçın A, Mehmet Ç, Uğur Ö, hakim karşısına çıktı.

Şüpheli Emir A., Yalçın A.’nın babası olduğunu, İbrahim A ve Gürkan A’nın abisi olduğunu, 18-19 yaşından beri iş hayatında olduğunu, garsonluk yapmadan önce müzik işi ile uğraştığını, üzerine kayıtlı evini o zamanlar aldığını, biriktirdiği para ile bir fayton aldığını, babası Yalçın A’nın bu zamana kadar kendi çabalarıyla para kazandığını, isnat edildiği gibi birilerini borçlandırdığı, usulsüz bir şekilde cebir ve tehdit kullanarak senet aldığı yine aynı şekilde insanların üzerine kayıtlı mal varlıklarını üzerine geçirdiği, örgüt kurduğu ve örgüt faaliyetleri kapsamında hareket ettiği iddialarının asılsız olduğunu, kimseden emir ve talimat almadığını, yaşanan hadiseler nedeniyle pişman olduğunu…

Şüpheli Mansur A., 2017 yılında adaya gelip yerleştiğini, abilerini ve yeğenlerini yazın ziyaret ettiğini ve adada yaz ayları çalıştığını, Yalçın A’nın abisi olduğunu, suçlamaların bir hayal ürünü olduğunu, bazı kişilerin kendilerine kumpas kurduğunu, ortada hiçbir şey yokken 25-30 kişinin şikayetçi olmasının akıl ve mantığa uymadığını, adına kayıtlı hiçbir taşınır, taşınmaz olmadığını, faytonculuk yaptığını, kendisine temiz bir hayat kurmak için geldiğini, abisi Yalçın A’nın ve yeğenlerinin isnat edildiği gibi birilerini borçlandırdığını, usulsüz şekilde tehdit ve cebir kullanarak senet aldığı, örgüt kurduğu ve örgüt faaliyetleri kapsamında hareket ettiği iddiaları asılsız olduğunu, bu zamana kadar hiç kimseden emir ve talimat almadığını, yaşanan bu olaylarda mağdur olduğunu…

Şüpheli İbrahim A., faytonculuk işleri ile uğraştığını, bu dosya kapsamında bahsi geçen arsayı 6.5 yıl önce aldığını, 10.000 TL bedel ile aldığını, adına kayıtlı evi de 300.000 TL babasından satın aldığını, parayı elden verdiğini, geçmişte bazı kavga olaylarına karıştığını ancak dosya kapsamında isnat edildiği gibi kimseye zorla senet imzalattırmadıklarını, kimseyi cebir ve tehdit kullanarak yağmalamadıklarını, tehdit, hakaret veya suç işlemek amacıyla örgüt kurdukları iddiasının doğru olmadığını, böyle bir örgütün olmadığını, bu zamana kadar gerek babası Yalçın A gerekse başka birinden  talimat alarak hareket etmediğini, suçlamaların yalan ve iftira olduğunu, suçsuz olduğunu, yaşanan hadiselerden ötürü pişman olduğunu…

Şüpheli Yalçın A, çocukluğundan beri iş hayatında olduğunu, kendisini herkesin tanıdığını, mal varlığını kendisinin kazandığını, yaşanan olayların bir komplo olduğunu, cebir tehdit ve hile kullanarak veya zorla senet imzalattırarak insanları borçlandırdığı iddialarını kabul etmediğini, Adalar ilçesinde faytonculuk ve at ticareti ile uğraştığını, bunun yanında emlakçılık işi ile de uğraştığını, adada daire alım satımı yaptığını, kış aylarında anakara da galericilik yaptığını, tüm mal varlığını bu işlerden kazandığını, at alımı ve faytonları kiraya vermesi sebebiyle kendisine borçlu olan bazı şahısların iftiralarına maruz kaldığını, bu zamana kadar kimseye emir talimat verip kimseyi eylemlerde kullanmadığını, dosya kapsamında atılı olan yağma, senette yağma, tefecilik, tehdit, kasten yaralama, çıkar amaçlı suç örgütü kurma suçlamalarında kimseye talimat vermediğini, kimseyi bu işlerde kullanmadığını, atılı suçlamaları kendisinin işlemediğini, bunların iftira olduğunu, dosya kapsamında bahsi geçen LAÇİN isminin lakabı olduğunu, LAÇİNLER isminde bir örgütün olmadığını, yaşanan hadiselerden ötürü mağdur olduğunu, Tunteller ile aralarında bir husumetin olmadığını, aralarında bir tartışma olduğunu ancak olayın kapandığını, Tunteller ile ilgili aralarında bir çıkar veya üstünlük yaşanmadığını, Tuntellerin kardeşleri olduğunu, böyle bir mücadeleye girmelerinin mümkün olmadığını, ayrıca oğlu Yunus Emre A’nın olaylarla hiçbir ilgisi olmadığını, kendisinin öğrenci olduğunu, karşıda arkadaşının galerisinde çalıştığını, kış aylarında bazen adaya geldiğini ancak yazın devamlı adada olduğunu, ekmeğinin peşinde olduğunu, yaşanan olaylardan ötürü üzgün olduğunu, kendisini çekemeyen insanların bir linç kampanyası düzenlediklerini…

Şüphelilerden Yalçın A, Mansur A, İbrahim A, Emir A’nın avukatı Nevzat Gölcek ise, müvekkillerinin ifadelerine katıldığını, diğer gurup ile bir hadisenin olmadığını, İbrahim A’nın bir mekanda sigara yüzünden bir tartışma çıktığını, yaralama olayının meydana geldiğini, Yalçın A ile bu olayın herhangi bir bağlantısının olmadığını ayrıca yaşanan bu olayın kapandığını, Yalçın A . ile diğer grup Tuntellerin barış yemeği yemek için anlaştıklarını ancak bu gözaltı olayının yaşandığını, müvekkilinin ticari faaliyetlerinden dolayı kendisine borçlu olanların göz altına alındıktan sonra borçtan kurtulmak için böyle bir isnatta bulunduklarını, dosya kapsamında savcılık tarafından el konulan senetlerin düzenlenme tarihlerinin çok eski olduğunu, bu şahıslar bu zamana kadar herhangi bir şikayette bulunmamış olmaları, senet sayıları ve müşteki sayılarının çokluğu ile birlikte düşünüldüğünde iftira ve müştekilerin borçlarını ödememek maksadıyla geliştirdikleri bir çabadan ibaret olduğunu, birden bire bu kadar kişinin aynı anda şikayetçi olmaları anlamsız ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin kimseyi yağma, zorla senet imzalattırdığına dair herhangi bir delil olmadığı ve müvekkilinin mağdur edildiğini, bu senaryoyu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, soyut olarak ortada olan iddiaların hiç birini kabul etmediklerini…

Şüpheli Mehmet Ç. ,Yalçın A. haricindekileri adadan tanıdığını, Yalçın A’yı ise karakolda nezarethanede tanıdığını, bildiği kadarıyla kendisinin adada faytonculuk yaptığını, restoranı ve oteli olduğunu, mal varlığını nasıl kazandığını bilmediğini, kendisinin de adada faytonculuk yaptığını ancak o kadar paraları kazanmadığını, daha önce İbrahim A ile bir husumetinin olduğunu ancak olayın yıllar önce kapandığını, kendisine ait bir evi iki adet faytonu olduğunu, evini banka kredisiyle aldığını, faytonlardan bir tanesinin babasından kaldığı diğerini abisiyle beraber aldığını, üzerime atılı hiç bir suçu kabul etmediğini, Yalçın A. veya dosyada ismi geçen diğer şahısların birilerini tehdit ve cebir kullanarak borçlandırıldığını, ellerinden senetler alındığını, vatandaşlara ait mal varlıklarının yine zorla üzerlerine geçirdiklerini etraftan duyduğunu ancak böyle bir şeyin olup olmadığını görmediğini, şahit olmadığını, böyle bir eylem içinde olmadığını, isnat edildiği gibi birilerinin borçlandırıldığı usulsüz şekilde tehdit ve cebir kullanarak senet alındığı, yine aynı şekilde insanların üzerine kayıtlı mal varlıklarını üzerlerine geçirdikleri ve örgüt kurdukları iddialarının asılsız olduğunu, bu zamana kadar yaşanan hadiselerde hiç kimseden emir almadığını, bu şahıslarla sosyal hayatta vakit geçiren birisi olmadığını, yaşanan olaylarda kendisinin mağdur edildiğini…

Şüpheli Kamil Erkan A, Yalçın A’nın kayınbiraderi olduğunu, çocuklarınında eşinin yiyeni olduğunu, bahçıvanlık yaptığını, üzerine kayıtlı malvarlığı olmadığını, faytonunun olmadığını, 3 evin bahçesine baktığını, Yalçın A’nın yıllardır iş hayatında olduğunu, bildiği kadarıyla 30-35 yıldır faytonculuk yaptığını, kendisine ait gayrimenkulların olduğunu, mal varlığını ticari faaliyetlerinden edindiği kazancından aldığını, vatandaşlar arasında bazı şeyler konuşuluyor ancak kendisinin bunların doğru olduğunu düşünmediğini, bu zamana kadar Yalçın A ve oğulları ile birlikte herhangi bir eylemin içinde olmadığını, herhangi bir ticareti olmadığını, tarafına isnat edilen suçları işlemediğini, pişman olacak herhangi bir eylemin içinde bulunmadığını…

 

Şüpheli Uğur Ö, faytonculuk işi ile uğraştığını, faytonlardan birinin babasından miras kaldığını, diğer faytonunun dayısının sigortalı bir işe başlaması nedeniyle üzerine devredildiği, yaklaşık 1.5-2 aydır bu işle uğraştığını, Yalçın A’yı babasıyla aynı işi yaptığı için diğer şüphelileri de adadan tanıdığını, kendilerinin arkadaşı olduğunu, Yalçın A. ile ayda bir kez diğerleriyle mümkün olduğu kadar görüştüğünü, Yalçın A. veya dosyada ismi geçen diğer şahısların birilerini tehdit ve cebir kullanarak borçlandırıldığını, ellerinden senetler alındığını, vatandaşlara ait mal varlıklarının yine zorla üzerlerine geçirdiklerini etraftan duyduğunu ancak böyle bir şeyin olup olmadığını görmediğini, şahit olmadığını, böyle bir eylem içinde olmadığını, isnat edildiği gibi birilerinin borçlandırıldığı usulsüz şekilde tehdit ve cebir kullanarak senet alındığı, yine aynı şekilde insanların üzerine kayıtlı mal varlıklarını üzerlerine geçirdikleri ve örgüt kurdukları iddialarının asılsız olduğunu…

Adalar Sulh Ceza Mahkemesi 5 kişiyi tutukladı 2 kişiye de adli kontrol ve yurtdışı yasağı getirdi

Şüpheliler Emir A, İbrahim A, Kamil Erkan A, Mansur A, Yalçın A’ın üzerine atılı suçlamaların kanuni tanımındaki üst sınırı da dikkate alınarak şüphelilerin bu suçları  işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığı, suçların işleniş biçimi, vasıf ve mahiyeti, yargılama sonucu muhtemel alacakları ceza, şüphelilerin dosya kapsamında birden fazla suçu işlemiş olmaları, kaçma ve delilleri karartma ihtimalleri, mağdurlar üzerinde baskı yapma ihtimalleri, suç işlemekteki ısrarlı tavırları, atılı suçlamaların birden fazla kişi ile işlemiş olmaları, delilleri tam olarak toplanmamış oluşu, suçun CMK ‘nın 100. maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu Adli kontrol kararının şüpheliler hakkında yetersiz kalacağı, atılı suçların kanunun tanımındaki ceza sınırları dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nun 100 ve devam maddeleri gereğince şüphelilerin AYRI AYRI TUTUKLANMALARINA,

Şüpheliler Mehmet Ç, Uğur Ö’ın mevcut delil durumları, delilleri karartma endişesinin olmaması, sabit ikametgah sahibi olmaları, sürekli olarak bir işte çalışıyor olmaları, şüpheliler hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olgularının mevcut olmayışı, dikkate alınarak, TUTUKLANMALARINA YER OLMADIĞINA,
Başka suçtan tutuklu veya hükümlü değiller ise derhal SERBEST BIRAKILMALARINA,
Şüpheliler Mehmet Ç. , Uğur Ö’ın üzerilerine atık suçun niteliği, mevcut delil durumu dikkate alınarak CMK’nun 109/1-3. maddesi gereğince adli kontrol uygulanmasına, bu kapsamda YURT DIŞINA ÇIKIŞLARININ YASAKLANMASINA, Konutlarına en yakın karakolda düzenlenecek imza föyüne haftanın 3 günü Pazartesi, Perşembe ve Cumartesi günleri en geç saat 18.00’a kadar İMZA ATMALARININ İSTENİLMESİNE, karar verdi…

Şükrü Abanoz

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 2 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.