Bursa’da infaz koruma memuru Cengiz Yiğit’in şehit olduğu, 4 kişinin yaralandığı cezaevi servis aracına yönelik bombalı saldırıya ilişkin görülen davada yeni gelişme yaşandı.
Olay, 20 Nisan 2022’de Osmangazi ilçesi Yeni Karaman Mahallesi mevkisinde meydana geldi. Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde görev yapan infaz koruma memurlarını taşıyan servis otobüsünün geçişi sırasında bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda infaz koruma memuru Cengiz Yiğit (36) şehit oldu, 4 kişi yaralandı.
Soruşturma kapsamında terör örgütü MLKP üyesi 3 kişinin ismine ulaşıldı. Şüphelilerden Seda Baykan’ın bomba düzeneğini yol kenarındaki elektrik direğinin dibine yerleştirerek, cezaevi servis aracının geçişi sırasında patlattığı belirlendi. Dilek Arsu’nun, Baykal’a yardım ve yataklık ettiği, Mehmet Mustafa Uzkar’ın da araçla getirip, götürdüğü tespit edildi.
ŞÜPHELİLER İZMİR’DE YAKALANDI
Şüpheliler, 17 Eylül 2022’de İzmir’in Dikili ilçesinde düzenlenen operasyonla yakalanıp, gözaltına alındı. Emniyette susma haklarını kullanan 3 şüpheli, tutuklandı.
İçişleri Bakanlığı, 22 Ekim’de de saldırının faillerinden Cebrail Gündoğdu’nun da İzmir’in Menemen ilçesinde yakalandığını duyurdu. Bursa’daki eylemde bombanın Balıkesir’deki hücre evinde hazırlanması ve getirilmesi sürecinde yer aldığı kaydedilen, İçişleri Bakanlığı’nın arananlar listesinde ‘turuncu’ kategoride bulunan ve 1 milyon lira ödülle aranan Gündoğdu da İzmir’de tutuklandı.
SALDIRIYI HBDH TERÖR ÖRGÜTÜ ÜSTLENDİ
Saldırıya ilişkin soruşturma, 9 ayda tamamlandı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede; patlamayı, Devrimci Karargah, DKP/BÖG, MKP, MLKP, MLSPB, TİKB, TKEP-L, TKP/ML ve PKK/KCK/YPG silahlı terör örgütlerinin birlikte oluşturduğu Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) terör örgütünün üstlendiği kaydedildi. İddianamede ayrıca sanıklar Seda Baykan, Dilek Arsu, Mehmet Mustafa Uzkar ve Cebrail Gündoğdu’nun, ‘Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma’, ‘Tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bombalama suretiyle tasarlayarak öldürme ve öldürmeye teşebbüs’, ‘Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme’, ‘Kamu malına zarar verme’, ‘Mala zarar verme’ ve ‘Resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 913’er yıla kadar hapsi istendi.
‘AYNI EVİ PAYLAŞAN İNSANLARIN BİRLİKTE GÖRÜLMESİ NORMAL’
Bursa 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmanın görülmesine devam edildi. Tutuklu sanıklar Seda Baykan, Dilek Arsu ve Mehmet Mustafa Uzkar, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı. Sanık avukatlarının, dosyası davadan ayrılan Cebrail Gündoğdu’nun tanık olarak dinlenilmesi talebi üzerine, sanığın, İzmir 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaptığı savunmanın mahkeme başkanı tarafından okunmasının ardından, sanıkların mütalaaya karşı savunmaları alındı.
Sanıklardan Dilek Arsu, dosyanın komplo teorilerinden ibaret olduğunu öne sürerek, “Hakkımda üstüme atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Seda ile birlikte yaşıyorum. Onunla beraber hareket ettiğim söyleniyor. Biz Seda ile aynı evi paylaşıyoruz. Aynı evi paylaşan insanın beraber görülmesi kadar doğal ne olabilir? Hakkımda olay gerçekleştirdiğime dair bir bilgi yok, beraatimi istiyorum” dedi.
Mahkeme başkanının, gözaltına alınırken ve sonrasında “Yaşasın MLKP” sloganı attıklarına dair tutanakların bulunduğunu sorması üzerine Arsu, bunun doğru olmadığını öne sürdü.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Suçsuz olduğunu söyleyen tutuklu sanık Seda Baykan, tarihin kendisini bu dosyadan beraat ettireceğini, halkın nezdinde bu dosyanın çoktan düştüğünü öne sürerken, Mehmet Mustafa Uzkar da baştan beri özgürlük hakkının ihlal edildiğini, dosya kapsamında kendini savunma fırsatı bulamadığını söyleyerek, “Yargılamanız hızlı ama adil değil. Ortada delil yokken, kurgu ve komplo kuruyorlar. Bu davada karar çoktan verilmiştir” diye konuştu.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, sanık avukatlarının talebi üzerinde dosyası ayrılan Cebrail Gündoğdu’nun tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.