108 yıl önce 3 Haziran günü İstanbul’un çeşitli semtlerinden toplanan 80 bin köpek bir vapura bindirilerek ıssız Sivriada’ya gönderildi. Türkiye tarihindeki en büyük köpek itlafının yıldönümünde bir grup hayvansever adaya giderek ölen köpekleri andı.
MARMARA Denizi adalarının en küçüklerinden Sivriada’ya yaklaşık iki saatlik bir deniz yolculuğuyla varılıyor. Popüler komşu turistik adaların arkasında kalan bu kayalıkta yaşayan insan yok. Pek insan uğramadığı gibi mazisi de karanlık. ‘Hayırsız Ada’ olarak da anılan adada 1910’da korkunç bir köpek katliamı yaşanmıştı… Dönemin Belediye Başkanı Suphi Beysoyundu’nun talimatıyla on binlerce köpek İstanbul sokaklarından toplandı. Köpek toplama ekipleri tarafından özel kerpetenlerle yakalanan hayvanlar önce sahil semti Tophane’ye getirildi. Ardından 3 Haziran tarihinde teknelerle Sivriada’ya götürüldüler.
Başta hayvanlara günde iki defa su ve ekmek götürmek için kayıkçılar görevlendirilmişti. Ancak birkaç yıl sonra Balkan Savaşı nedeniyle yapılan bütçe kesintileriyle bu uygulama son buldu. Aç ve susuz kalan 80 bin hayvan birbirini yemek zorunda kaldı. Köpeklerin çaresiz havlayışları uzun süre Anadolu Yakası sahillerinden işitildi.
İşte bu trajedinin 108’inci yıldönümünde bir grup hayvansever adaya ‘anma çıkarması’ gerçekleştirdi. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) üyeleri ve köpek Minik, adaya bayrak astı. Hayvanseverler, “Türkiye’nin ayıplarından biridir bu” diyerek gözyaşı döktü. HAYTAP Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı: “O dönem katledilen köpeklerin anısına, ‘Torunlarınızın takipçisiyiz’ demeye geldik. 3 Haziran sembolik bir tarih. 1910’da buraya ilk defa geri dönmemek üzere İstanbul’un köpekleri gönderildi. Aradan 100 yıla yakın zaman geçmiş olmasına rağmen sadece İstanbul’daki belediyeler değil, Türkiye’nin her yerindeki belediyeler sokağımızın hayvanlarını hâlâ şehrin banliyölerine atıyorlar. Bugün Kemerburgaz’a, Silivri’ye, Çatalca’ya atıyorlar. Kötü gelenek halen devam ediyor. O dönemdeki gibi bir yerlere atarak hayvanlardan kurtulabileceklerini sanıyorlar. O dönem 80 bin köpek gönderilmiş ama İstanbul’da hâlâ köpekler var. Demek ki bu yöntem çözüm değil.”
Zeynep BİLGEHAN / Fotoğraflar: Selçuk ŞAMİLOĞLU