Su Hakkı Kampanyası’nın Büyükada’da gerçekleştirdiği ikinci su kampında, dünyada ve Türkiye’de su krizi, su hakkı ve mücadeleler tartışıldı.
Su Hakkı Kampanyası’nın Büyükada’da gerçekleştirilen kampında dünyada ve Türkiye’de su krizinin yanı sıra su hakkı mücadeleleri konuşuldu.
İlki geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen kampın ikincisi de Kartal Belediyesi Büyükada Sosyal Tesislerinde yapıldı. Kampa katılanlar çadırlarda konaklarken, çadır alanında ve sosyal tesislerdeki toplantı salonunda üç gün boyunca birçok söyleşi ve belgesel gösterimi vardı.
SU METALAŞTIRILDI, ADALETSİZLİK ARTTI
Geçtiğimiz cuma akşamı kamp katılımcılarının tanışmasını amaçlayan drama çalışmasının ardından gerçekleştirilen ilk etkinlik “Dünya’da ve Türkiye’de su krizi” başlığını taşıyordu. Su Hakkı Kampanyası’ndan Nuran Yüce dünyadaki neoliberal politikalarla adım adım ilerleyen su krizini anlattığı sunumunda, değişik ülkelerde su mücadeleleri ile ilgili örnekler verdi.
Dünyadaki tatlı su varlığı ve bunun dağılımındaki orantısızlıkla başlayan su adaletsizliğinin, Kapitalist sistemin suyu metalaştırma çalışmaları ile ayyuka çıktığını belirten Yüce, tüm dünyada şirketlerin suyu ambalajlayıp bir meta olarak satmaya çalışırken halkların ise suya bir yaşam hakkı olduğu gerçeğinden hareketle buna karşı direndiğini dile getirdi. Yüce, İrlanda, ABD, İngiltere gibi ülkelerdeki su hakkı mücadelelerinden örnekler aktardı.
COCA COLA İZMİR’DE 1 MİLYON METREKÜP SU ÇEKTİ, 1 KURUŞ ÖDEMEDİ
Evrensel İzmir muhabiri ve EGEÇEP Yürütme Kurulu üyesi Özer Akdemir ise su krizinin Türkiye boyutu ve su ile ilgili ekoloji mücadeleleri konusunda sunum yaptı. HES’ler, altın işletmeciliği, suların şişelenerek metalaştırılması, sulak alanların yok olması, nehirlerde meydana gelen su kirliliği gibi birçok konuda görsellerin olduğu bir sunum yapan Akdemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Coca Cola’nın Isparta tesislerini açması ile ilgili tartışmalara da bu şirketin İzmir’deki işletmesinin yılda 1 milyon ton metreküp yeraltı suyu çekip tek kuruş ödememesi konusunu gündeme getirerek farklı bir açıdan yaklaştı. Akdemir sunumunun sonunda halkın suları, toprakları, yaşam alanlarını korumak için yerellerde geliştirdiği başarıya ulaşan ekoloji mücadelelerini anlattı.
SU KRİZİNİN TÜRKİYE BOYUTU VE MÜCADELELER
Çoğunlukla akademisyenlerin, üniversite öğrencilerinin ve ekoloji mücadelesi aktivistlerinin katıldığı kampta üç gün boyunca “Suyun metalaştırılması ve ambalajlı su sektörü”, “Su gaspının farklı boyutları ve mücadeleler”, “Su hakkı ve su mücadeleleri”, “Tarihten günümüze Büyükada’da su” gibi söyleşilerin yanı sıra çeşitli belgesel gösterimleri de gerçekleştirildi.
Kampta “Mavi Topluluklar: suyun ticarileştirilmesine hayır” başlıklı bir atölye çalışması da yapıldı. Kamp, Adalar Müzesi gezisinin ardından yapılan forumla sona erdi. (İstanbul/EVRENSEL)
