Asrın felaketi Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra uzman isimlerden deprem uyarıları gelmeye başladı.
11 ili vuran depremlerin ardından birçok ilde meydana gelen küçük depremler ve artçı sarsıntılar vatandaşlarda endişeye neden oluyor.
Bu kapsamda insanlar yaşadıkları binanın ve zeminin sağlamlığını öğrenmek istiyor. Profç Dr. Okan Tüysüz’den herkesin merak ettiği soruya yanıt geldi.
Tüysüz, zeminleri sağlam olan ve olmayan ilçeleri tek tek açıkladı. Uzman isim, İstanbul’un kuzeyine doğru gittikçe sarsıntı oranın azalacağını da belirtti.
Peki, İstanbul’da zemin sıvılaşmasının en yüksek olduğu yerler nereler? İşte İstanbul’un zemin etüdü…
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki 11 ili etkileyen depremlerin üzerinden geçtiğimiz günlerde 1 ay geçti. Bir yandan depremzedelerin yaraları sarılmaya başlanırken, diğer yandan olası İstanbul depremi için uzman isimlerden açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Vatandaşlar, oturduğu binanın ve zeminin sağlamlığını araştırıyor. Öyle ki, binanın sağlamlığı kadar zeminin yapısı da deprem riskini etkiliyor.
Prof. Dr. Okan Tüysüz, İstanbul’un zemin etüdünü ilçe ilçe açıkladı. Peki, İstanbul’da zemin sıvılaşmasının en yüksek olduğu yerler nereler?
İşte detaylar…
İSTANBUL’DA ZEMİN SIVILAŞMASININ EN YÜKSEK OLDUĞU YERLER NERELER?
Habertürk’te yer alan habere göre Okan Tüysüz, ülkemizin metropolü İstanbul’un zemin etüdünü açıkladı.
Tüysüz’ün açıklamasına göre; İstanbul’da zemin sıvılaşmasının en yük olduğu alanlar;Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerinin çevresi, Ayamama Vadisi, Veli Efendi, Zeytinburnu’nda bazı alanlar, Haliç çevresi ve Kadıköy (Kurbağalıdere). İstanbul’un yüzde 5’inden biraz daha az bir alanda sıvılaşma söz konusudur.
İSTANBUL ZEMİNİ ZAYIF YERLER NERELER?
Tüysüz, İstanbul’un yüzde 20’sinin epeyce zayıf bir zemin üzerinde oturduğunu belirterek, “Buralar neresidir; Büyükçekmece, Küçükçekmece, Bakırköy, Yeşilköy, Zeytinburnu, Eminönü’nü bu başlık altında sıralayabilirim. İstanbul’un, yüzde 45-50’si neredeyse yarı yarıya zeminin sağlam olduğu düşünülürse, yüzde 17-20’sinin zayıf, yüzde 30’unun ise az sağlam zemin olduğunu görüyoruz” dedi.
İSTANBUL ZEMİNİ SAĞLAM OLAN İLÇELER HANGİLERİ?
Tüysüz İstanbul’da zemini sağlam ilçeleri şöyle açıkladı:
“İstanbul’un sağlam zemine sahip alanlarına yönelik olaraksa Beykoz, Bebek, İstinye, Maslak, Şişli, Beşiktaş, Üsküdar ve kuzeyini söyleyebilirim. Ancak şu unutulmamalı; çok sağlam dediğimiz yerde binanın zemini zayıf olabilir ya da zayıf bir zeminde sağlam bir bina inşa edilmişse o da insanımızın depremde daha güvenli olmasını sağlayabilir.”
“EN BÜYÜK HASAR SARSINTIDAN OLACAK”
Sıvılaşmanın genellikle 6.5 büyüklüğündeki depremlerde görülen bir olay olduğunun altını çizen Tüysüz, 6.5’ten küçük bir deprem olması halinde sıvılaşmanın etkisinin çok fazla görüldüğünü söyledi.
Sıvılaşmanın, 7 ve7.5 büyüklüğündeki depremlerden sonra artmaya başladığını belirten Tüysüz, “Bu büyüklükte bir depremde, belirttiğimiz alanlarda sıvılaşmayı görebiliriz. Ancak İstanbul’da, Hatay gibi bir sıvılaşma da beklemiyoruz. Bu açıdan İstanbul’da zeminde faylanma yok, sıvılaşma alanı düşük en büyük hasar ise sarsıntıdan olacaktır.” dedi.
ADALAR’DA DEPREM OLURSA NERELER ETKİLENİR?
İstanbul’un kuzeyine doğru gittikçe sarsıntı oranının azalacağını söyleyen Tüysüz, Adalar açığında deprem olması halinde, Tuzla, Kartal, Maltepe sahil kesimi, Eminönü’nden Mimar Sinan’a kadar sahil kesiminin etkileneceğini söyledi.
“OLASI BİR DEPREMDE DAHA ÇOK YALOVA VE BURSA ETKİLENECEK”
Tüysüz, “Marmara Denizi’nde, KAF’ın güney kolunda bin yılda bir deprem görülmektedir. Bu anlamda Gemlik Çukuru’nda ben büyük bir deprem beklemiyorum ancak risk düşük olsa da, olası bir depremde daha çok Yalova ve Bursa civarını etkileyecektir.” dedi.
Tüysüz’ün açıklamasına göre; bina inşa edildiği dönemin yönetmeliklerine uygun biçimde yapılmışsa depreme dayanıklıdır. Eski binaların bugüne kadar yıpranma payı vardır. Ama 2019 yılı yönetmeliğine uygun biçimde yapılaşmanın en fazla güven veren yapılaşmadır.
KAÇ KATLI BİNALAR RİSKLİ?
Uzman isim, “Son olarak en çok hasar gören binalar 4-7 kat arası binalardır; dolayısıyla bunların riski büyük. 4 kattan düşük binaları az riskli olarak düşünebiliriz. Hem belediye hem hükümet binaları yenilemek istiyor. İkisinin güçlerini birleştirip ortak şekilde yürümesi gerekiyor.” açıklamasında bulundu.