İstanbul’un Prens Adaları’ndan Kınalıada ve Burgazada’da orman parkı yapılmasına yönelik talepler, yerel halk arasında endişe yaratıyor. 1.36 km² yüzölçümüne sahip Kınalıada ve 1.47 km²’lik Burgazada, zaten sınırlı olan alanlarıyla yaz aylarında yoğun turist akınına uğruyor. Adalılar, yeni bir orman parkının denize erişimi daha da zorlaştıracağından ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyeceğinden korkuyor.
Kınalıada ve Burgazada, Prens Adaları’nın en küçük adalarından. Kınalıada, ağaçlık alanlarının azlığıyla bilinirken, Burgazada kızılçam ormanlarına sahip ancak 2003’teki yangınlarla bu alanlar zarar görmüştü. Her iki ada da yazın artan nüfus ve turizm nedeniyle denize erişimde zorluk yaşıyor. Adalılar, yeni bir orman parkının sınırlı alanları daha da daraltarak kıyı şeridine ulaşımı kısıtlayacağından endişeli.
Orman parkları, hava kalitesini iyileştirme ve rekreasyonel alanlar sunma gibi çevresel faydalar sağlayabilir. Ancak uzmanlar, adaların küçük yüzölçümü ve mevcut yerleşim yoğunluğu nedeniyle bu faydaların sosyal maliyetleri aşamayabileceğini belirtiyor. Yeni parklar, turist sayısını artırarak kalabalığı körükleyebilir ve adalıların temel ihtiyacı olan denize erişimi daha da zorlaştırabilir.
Adalar için hazırlanan koruma amaçlı imar planları, orman alanlarında yeni park veya mesire yeri kurulmasını yasaklıyor. Burgazada’daki mevcut orman alanlarında değişiklik yapmak mümkün değilken, Kınalıada’nın ağaçlık alanlarının azlığı park yapımını zorlaştırıyor. Ayrıca, Burgazada’da bazı park alanlarının imar planlarından çıkarıldığı biliniyor, bu da yeni projelerin önündeki engelleri artırıyor.
Yerel halk, “Her yeri istila edilmiş adalar” ifadesiyle kalabalık ve alan darlığına dikkat çekiyor. Adalılar, denize erişimin zaten kısıtlı olduğunu ve yeni bir parkın bu sorunu derinleştireceğini vurguluyor. Yaz aylarında turist akınıyla yoğunlaşan adalarda, halkın temel ihtiyaçlarının göz ardı edilmemesi gerektiği belirtiliyor.
Kınalıada ve Burgazada’da orman parkı yapılması, çevresel faydalar sunma potansiyeline sahip olsa da, alan kısıtlamaları ve denize erişim sorunları nedeniyle adalıların yaşamını olumsuz etkileyebilir. Yetkililerin, çevresel kazanımlarla sosyal ihtiyaçlar arasında bir denge kurması gerekiyor. Adalıların sesine kulak verilmesi ve mevcut imar kısıtlamalarına uyulması, bu tartışmanın çözümünde kilit rol oynayacak.