Mahkemeden CHP İstanbul’a Kayyum Kararı: İl Yönetimi Görevden Alındı

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 8 Ekim 2023’te yapılan CHP İstanbul İl Kongresi’ne ilişkin açılan davada, “usulsüzlük ve delege iradesinin fesada uğratıldığı” iddialarını ciddi bularak il yönetimi hakkında tedbir kararı aldı. Mahkeme, seçilmiş il başkanı ve yönetim kurulunu tedbiren görevden alarak yerlerine aralarında Gürsel Tekin’in de bulunduğu 5 kişilik bir geçici kurul (kayyum) atadı. Bu kararın Adaları nasıl etkileceği ise merak konusu.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP üyesi Özlem Erkan tarafından açılan davada, partinin siyasi geleceğini yakından ilgilendiren bir ara karara imza attı. Mahkeme, 8 Ekim 2023 tarihli CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde seçilen İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu üyelerinin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına hükmetti.

Karar, kongrede “para karşılığı oy kullanıldığı, delegelere maddi menfaatler ve hediye vaat edildiği, kongrenin usule aykırı olarak farklı bir ilçede yapıldığı” yönündeki iddiaların yaklaşık olarak ispatlandığı gerekçesine dayandırıldı.

Geçici Kurul Atandı
Mahkeme, görevden alınan yönetimin yerine, parti işlerini yürütmek üzere 5 kişilik bir geçici kurul atanmasına karar verdi. Kurulda şu isimler yer aldı:

Gürsel Tekin
Zeki Şen
Hasan Babacan
Müjdat Gürbüz
Erkan Narsap

Bu kurul, davanın esası karara bağlanana kadar CHP İstanbul İl Başkanlığı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu’nun tüm yetkilerini kullanacak.

Kurultay Süreci de Durduruldu

Mahkemenin kararları bununla sınırlı kalmadı. Aynı kongrede seçilen ve partinin en üst karar organı olan Kurultay delegelerinin de tedbiren görevden uzaklaştırılmasına karar verildi. Ayrıca, CHP Genel Merkezi tarafından başlatılan 39. Olağan Kurultay sürecinin İstanbul ayağını oluşturan “ilçe kongreleri ve il kongresi seçim çalışmalarının” da tedbiren durdurulmasına hükmedildi.

Davanın Gerekçesi: Ciddi Usulsüzlük İddiaları

Davacı Özlem Erkan, mahkemeye sunduğu dilekçede, kongrenin Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na bildirilmesine rağmen Beyoğlu’ndaki Haliç Kongre Merkezi’nde yapılmasının kanuna aykırı olduğunu belirtmişti. Asıl çarpıcı iddialar ise delege iradesinin fesada uğratıldığı yönündeydi. Dilekçede, delegelere oy kullanmaları karşılığında 150.000 TL ile 350.000 TL arasında para, telefon, tablet gibi hediyeler ve iş vaatleri sunulduğu, bu iddiaların savcılık soruşturmaları ve basına yansıyan ses kayıtlarıyla desteklendiği öne sürülmüştü.

Mahkeme: “İddialar Basit Bir İddianın Ötesine Geçti”

Mahkeme, kararının gerekçesinde, savcılık dosyaları, ifade tutanakları ve diğer delilleri incelediğini belirtti. Davacı tarafın iddialarının “basit bir iddianın ilerisine geçtiği” ve “gerçekleşen seçimlerin demokrasi ve eşitlik esaslarına aykırı yapıldığı” hususunda “yaklaşık ispat şartının sağlandığı” sonucuna vardı. Tedbir kararı verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin zorlaşacağı ve seçme-seçilme hakkının özüne aykırı bir durumun ortaya çıkacağı vurgulandı.

Davalı CHP Genel Merkezi ise savunmasında davanın süresinde açılmadığını, iddiaların asılsız olduğunu ve mahkemenin yetkisiz olduğunu belirtmişti. Ancak mahkeme, bu aşamada tedbir talebini haklı gördü.
Verilen ara kararın, davanın esası hakkında nihai bir hüküm niteliği taşımadığı, yargılama sürecinin devam edeceği belirtildi. Tarafların karara itiraz ve istinaf yolları açık bulunuyor. Bu karar, Türkiye’nin en büyük siyasi partilerinden birinin en önemli il teşkilatında hukuki bir müdahaleye yol açarak siyaset gündemine oturdu.