Türkçe’de Adalar olarak bilinen Adalar, Marmara Denizi’ni Asya kıyısında, Boğazın güney ucunun güney doğusunda yer alan takımadalardır.
Adalar, Antik Bizans’ın Konstantinopolis’i, Boğazın büyük metropolü İstanbul’un deniz kenarı mahalleleri olagelmişleridir. Takımadalar 9 adadan oluşuyor, ancak beşi dışındakiler küçük veya hiç yerleşime sahip değiller ya da pek az insanın yaşadığı yerlerdir.
En yakındaki Haliç ve boğaz girişinde bulunan İstanbul vapur iskelelerine yaklaşık 15 kilometre ve en uzaktaki 26 kilometre uzaklıkta bulunmalarına rağmen batıda komşuları şahane İstanbul’dan gerek görüntü gerekse atmosfer açısından çok daha uzakta gibi görünüyorlar.
9 ada
Vapurlar Sırayla 4 büyük adaya uğruyor, en yakındaki Kınalıada (Proti), sonra Burgazada (Antigoni), Heybeliada (Halki), son olarak da Adalar arasında en büyük ve en kalabalık olan Büyükada (prinkipo). Yassıada’ya son zamanlarda Bostancı’dan motor hizmeti var.
Vapurlar yaz aylarında Sedef Adasına (Anterovithos) da uğruyorlar. Kaşıkadası’nda (Pide-Pitta) yazın az da olsa ikamet edenler var, ama Tavşanadası (Niandros), Sivriada (Oksia) yerleşim yok, Sivriada’daki bir münzevi dışında.Yassıada (Plati) de imar planları değiştirelerek bazı yatırımlar yapıldı, adı Özgürlükler ve Demokrasi Adası olarak değiştirildi. Adanın üzerinde 5 yıldızlı bir otel var.
Antik dönemde takımadalar Demonisia, Halkın Adaları olarak anılıyordu. Bizans döneminde ise bazı Adalar’da inşa edilmiş olan manastırlara İthafen, Papa Donisia, keşişlerin Manastırı olarak biliniyordu. Bu manastırlar buraya sürgün edilen ve bazıları konstantinopolis’e asla dönmemiş olan imparatorlar, imparatoriçeler, patrikler sayesinde ünlenmişlerdir. Bizans tarihçisi Kedrenos’a göre 569’da İmparator 2 Justin (565-78) kendisine Adalar’ın en büyüğünde bir saray ve bir manastır inşa ettirmiştir. Daha önce Megale, ya da Büyük olarak bilinen bu ada İmparatorun yerleşmesinden sonra Prinkipo, Prens’in Adası adını almıştır. Daha sonra takımadaların tamamı Prinkiponisos, Prenslerin Adaları olarak anılmaya başlamıştır.