Adalar Belediye Başkanı daha doğrusu Adaların İBB Şube Müdürü Ali Ercan Akpolat, Adalar’daki çeşitli reklam panolarına kendi döneminde bugüne kadar yapılan iş ve eylemlerin yazıldığı bir bildiri astı.
Günümüz toplumunda, belirli kişilerin başarılarını veya eylemlerini panolara asarak, yani görünür kılarak kendilerine menfaat sağlama yöntemi, eski dönemlerin dalkavukluk, hilekârlık ve yalancılık pratiklerinin modern bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Bu tür bir davranış, kişisel çıkarları için sosyal statü, güç veya mali kazanç elde etme arayışının bir göstergesidir.
Tarih boyunca, dalkavukluk, hilekârlık ve yalancılık gibi davranışlar, kişilerin güç merkezlerine yakın olmak için sıkça başvurdukları yöntemler olmuştur. Dalkavukluk, birilerine hoş görünmek, özellikle mevki sahibi kişilerin yüzüne gülmek ve abartılı övgülerde bulunmak anlamına gelirken; Hilekârlık, bir kişinin başkalarını yanıltmak veya kandırmak amacıyla uyguladığı yöntemleri ifade eder. Yalancılık, gerçek olmayan bilgiyi bilerek ve isteyerek başkalarına aktarma durumu olarak tanımlanabilir.
Bu davranışlar, modern dünyada da çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, bir kişinin başarılarını abartarak veya sürekli olarak öne çıkararak, toplumsal veya kurumsal bir çevrede kendine avantaj sağlaması, bu davranışların günümüzdeki yansımalarından biridir.
Bazı bireyler, başarılarını veya katkılarını panolara asarak, bu başarıların görünürlüğünü artırmaya çalışır. Bu, prestij ve itibar kazanmanın bir yolu olarak kullanılır. Ancak bu tür eylemler, özellikle niyetin arkasında menfaat sağlama amacı varsa, etik tartışmalara yol açabilir. Bu davranış, kişinin gerçek yeteneklerinden veya katkılarından ziyade, yalnızca görünürlük ve algı yönetimi üzerinden itibar kazanma çabası olarak görülebilir. Bu durum, özellikle iş dünyası veya akademik çevrelerde, gerçek katkıların ve liyakatin önüne geçebilir.
Bu tür davranışlar, toplumda güveni azaltır ve adaleti zedeler. Çünkü, asıl yetenek ve katkılar yerine, kimlerin daha iyi tanıtım yaptığı veya kendini nasıl öne çıkardığı önem kazanır. Bu, özellikle rekabetin yoğun olduğu alanlarda, kişilerin gerçek değerlerden ziyade, görünürlük ve manipülasyon yetenekleriyle öne çıkmasına neden olabilir. Bu, uzun vadede toplumsal ilerlemeyi ve adil rekabeti engelleyebilir.