SİT ve ÖÇKB Adalar’da geçici döküm sahası!

SİT ve ÖÇKB Adalar’da geçici döküm sahası!
Yayınlama: 28.10.2024
A+
A-

İstanbul Büyükşehir Beldiyesi (İBB) ve Onarım Müdürlüğü destekleriyle Sedef Adası’ndaki hafriyat ve hacimli atıkların bir kısmı Büyükada’daki geçici döküm sahasına taşımış.

Adalar İlçemiz SİT alanıdır. Yakın zamanda da Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Bu alanlara çöp, atık dökemez geçici olarak da depolama yapamazsınız. Bu alanlarda da madencilik faaliyetinin yapılması, taş, toprak, kum alınması, toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı ve benzeri malzeme dökülmesi tamamen yasaklanmıştır. Ancak Adalar İlçemizde kanunları takan mı var!

SİT STATÜSÜ SEVİYELERİ NELERDİR VE NEYE GÖRE BELİRLENİR?

5879 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda sit kavramı neyi ifade etmektedir, sit alanı sınıflandırmaları kaça ayrılır öncelikli olarak ona bakalım;

5879 sayılı Kanun’un tanımlar başlıklı 3.maddesinde ‘’sit’’ alanı kavramı tanımlanmış olup, bu tanım uyarınca; 

“Sit”; Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının  yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır.’’

Farklı niteliklerde taşınmaz kültür ve tabiat varlığı barındıran sit alanlarında; kültür ve tabiat değerleri topluluğuna göre ayrı koruma ve kullanma tedbirleri oluşturmak amacıyla farklı sit sınıflandırılması yapılması mecburi olmuştur. Bu gereklilik doğrultusunda Sit alanları ; 

1-Doğal Sit Alanları, Doğal (Tabii) Sit:

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 728 Nolu eski ilke kararında doğal sit alanlarının tanımı yapılmış olup buna göre ; Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından , yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması gerekli alanlardır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere doğal sit alanında insan etkisi bulunmadan şekillenmiş, ender özelliklere sahip tabiat değerleri korunmaktadır. Doğal Sit Alanları eski 728 numaralı ilke kararına göre 3 dereceye ayrılmıştır. 

  • I. Derece Doğal Sit Alanı;Evrensel değeri olan, kendine has özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması sebebiyle kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan alanlardır. Bu alanlarda bitki örtüsü, topografya, silüet etkisini bozabilecek, tahribata yol açabilecek hiçbir eylemde bulunulamamaktadır. Bu alanlar korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında hiçbir şey yapılamayan, kesin koruma alanıdır.
  • II. Derece Doğal Sit Alanı;Doğal yapının korunup geliştirilmesi yanında kamu yararı mevcutsa kullanıma açılabilecek alanlardır. Bu alanlarda, turizm yatırım ve turizm işletme belgeli turistik tesisler ile hizmete yönelik yapılar dışında yapılaşmaya gidilemeyecektir. Yani 2. Derece doğal sit alanında yapılaşma veya inşaat faaliyetlerinin yapılabilmesinin en temel koşulu kamu yararının mevcut olmasıdır.
  • III. Derece Doğal Sit Alanı;Bu alanlarda da doğal yapı korunup geliştirilmekte ancak bulunduğu yörenin potansiyeli ve kullanım özellikleri de dikkate alınarak konut kullanımına da açılabilecek alanlardır. 3. Derece sit alanı, sit alanı derecesi içerisinde en az korumaya sahip olan , bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda inşaat ve konut yapımına izin verilen alanlardır . Ancak bu izin verilmesi tamamen sınırsız olmamakla, o bölgenin doğal yapısının korunması şartıyla yapı izni verilen alanlardır.

Yukarıda yer alan doğal sit alanı derece sınıflandırması, 728 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek kurulu ilke kararı uyarıncadır. Yapılan derecelendirme koşullarının yoruma açık ve göreceli olması, doğal sit alanlarının derecelendirmesiyle ilgili sorunlar yaşanması sebebiyle 644 sayılı KHK ile doğal sitlerin korunması yükümlülüğü Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredilmiştir. 

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile 2012 tarihli Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik Çerçevesinde 01.07.2022 tarihli Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları 113 Numaralı İlke Kararı yer almıştır. Bu ilke kararı uyarınca doğal sitler artık;  

  • KESİN KORUNACAK HASSAS ALANLAR; Ulusal ve uluslararası öneme sahip tür, habitat ve ekosistemleri bünyesinde barındıran, biyolojik, jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri açısından ekosistem hizmetlerine katkı sağlayan, insan faaliyetleri sonucu bozulma veya tahrip olma riski yüksek olan, bitki örtüsü, topoğrafya ve siluetin korunması ve gelecek nesillere aktarılması gereken ve Cumhurbaşkanı Kararı ile ilan edilen kara, su ve deniz alanları, kesin korunacak hassas alanlar olarak tanımlanmıştır. Bu alanlarda madencilik faaliyetinin yapılması, taş, toprak, kum alınması, toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı ve benzeri malzemelerin dökülmesi tamamen yasaklanmıştırBu alanlarda, kesin yapı yasağı olmakla birlikte faaliyetlerin niteliğine, içeriğine ve zorunluluk haline ilişkin Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonları tarafından yapılacak değerlendirmeye göre koşulları, kapsamı ve süresi belirlenmek şartı ile ilke kararında yer alan bazı faaliyetlere izin verilebilmektedir.
  • NİTELİKLİ KORUMA ALANLARI ;  Doğal yapısı değişmemiş veya az değişmiş, modern yaşam ve önemli ölçüde insan faaliyetleri tarafından etkilenmemiş, doğal süreçlerin hakim olduğu, koruma amaçlarına uygun olarak yörede yaşayanların alanın mevcut kaynaklarını kullanmasını sağlayarak doğal hayata dayalı geleneksel yaşam şekillerinin korunduğu kara, su, deniz alanlarıdır. Bu alanlarda da madencilik faaliyetinin yapılması, taş, toprak, kum alınması, toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı ve benzeri malzeme dökülmesi tamamen yasaklanmıştır. Bu alanlarda bölgenin doğal yapısı, ekolojik değerleri, silueti, doğal peyzajı ve benzeri ayırt edici özellikleri göz önünde bulundurularak koşulları, kapsamı ve süresi Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları tarafından belirlenmek koşulu ile belli faaliyetlere izin verilebilir.
  • SÜRDÜRÜLEBİLİR KORUMA VE KONTROLLLÜ KULLANIM ALANLARI ; Ulusal, bölgesel ve yerel seviyelerde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına ve kalkınmaya destek olan, insanlar ve doğa arasında dengeli ilişkilerin geliştirilmesine ve muhafaza edilmesine katkıda bulunan, ekonomik ve sosyal boyutları dikkate alarak doğal kaynakların sürdürülebilir olmasına ve kontrollü kullanımına elverişli yerlerdir. Kesin korunacak hassas alanlar ile nitelikli doğal korama alanlarında izin verilen faaliyetler, bu alanlarda İlke Kararının A ve B bölümlerinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın yapılabilecektir. Barındırdığı siluet, jeolojik ve ekolojik değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla alanın potansiyeli ve kullanım özellikleri göz önünde bulundurularak, faaliyetin niteliğine göre geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları veya koruma amaçlı imar planları ile doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetlere, kıyı yapılarına, entegre tarım ve hayvancılık faaliyetlerine, atık aktarma merkezleri, turizm ve yerleşimlere izin verilen alanlardır. Bu alanlarda küçük sanayi alanları dışında sanayi tesislerine izin verilmez, ancak mevcut ruhsatlı sanayi tesisleri, gerekli çevresel tedbiri almak, koşulu ile kullanılabilir.

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.