Sayın Adalılar, gazeteniz olarak “Adalar Belediye Başkanının Ruhsatsız Yapı Açılımı!!!” yazımızda ortaya koyduğumuz gerçekler Adalar Belediyesi Başkanı Atilla Aytaç’ı o kadar rahatsız etmiş ki işi yapan müteahhite talimat vermiş ve hemen Savcılığa giderek gazetemizi asılsız haber yapmaktan dolayı şikayet etmesini istemiş olduğunu öğrendik.
Bununla da yetinmeyip daha sonra kendisi Kaymakam beyi arayarak Adalar Cumhuriyet Başsavcısı ile beraber SPLENDİD PALAS otele gelmelerini bu otelde yapılan inşaat işlerinin KUDEB’in verdiği bakım, onarım ruhsatı kapsamında yapıldığını, Adalar Belediyesi tarafından verilmeyen bir ruhsattan dolayı sorumlu tutulamayacağına benzer bahaneler ile işin aslının gazetemizde çıkan haberlerdeki gibi olmadığını söyleyerek yapılanları incelemelerini rica etmiş ve gazetemizde yazılanların İFTİRA olduğunu göstermek istemiş olduğunu haricen öğrenmiş bulunmaktayız.
Sayın Atilla Aytaç’ın etki tepkiden yola çıkarak o kızgınlıkla bu savunma refleksine girdiği belli olmuşsa da hırsla kalkanında zararla oturduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Neden derseniz, Sayın başkanın öncelikle yazımızdaki iddiaların doğru olup olmadığını incelemesi, kendisi anlamıyorsa bir bilene(belediyedeki bilenlerden biri olabilir) projelerini eline alarak binanın dört görünüşünün projeleri ile örtüşüp örtüşmediğine baktırması, sonra da bina içi kontrollerini yapması binayı komple incelettirmesi gerekirdi. Gazetemizin Splendid Palas ile ilgili haber yapmamızın hemen ertesi günü gerekli incelettirmeleri yapmadan belediyesini teyakkuza geçirmiş olup asılsız haber yapmış olduğumuzu düşünüp alel acele gazetemize dolayısıyla şahsımı hukuk yolu ile durdurabilmenin kozunu eline geçirdiğini düşünüp bu fırsatı kaçırmak istememiş ve sözde tadilat işini (bilirkişi raporuna göre hayli esaslı onarımdır) verdirttiği müteahhide şikayet ettirmiş bununla da yetinmemiş sonucun daha etkili şekilde aleyhimize olması içinde Sayın Kaymakamı ve Adalar Cumhuriyet Başsavcısını olaya müdahil ettirip olay yeri incelemesi şekline getirdiği şov hareketleri ile aynı zamanda sözüm ona kazandığından fazlasını otele yatırım için harcadığının reklamını yaptığı seçimlerde kendisini desteklediği iddia edilen Hamamcıoğlu ailesine de olan diyet borcunu ödemeye çalıştığı düşünmekteyiz.
Aslında pek sayın başkan keşke gazetemizin yaptığı haberlere Splendid Palas’a gösterdiği hassasiyeti gösterseydi de belediye şirketinin işlettiği ve başına Kadıköy Belediyesi’nden getirdiği meşhur danışmanı Hulusi Şenocak’ı müdür olarak koyduğu Aya Nikola Halk Plajı’ndaki ilk boğulma vakasından sonra da koştura koştura tüm ekibi ile olay yerine(boğulma yeri) gitmiş olsaydı da 15 gün sonraki ikinci boğulma vakasının önleyebilseydi. SPLENDİD PALAS Oteldeki can siper hane olay yeri inceleme davranışını kendi belediyesine ait firmanın işlettiği plajda da yapabilseydi de her yıl rutin hale gelen boğulma ölümlerinin önüne geçebilseydi, bizler de gazetemizin manşetlerinden onu övebilseydik. Ama maalesef bu tip ölümlü olaylar pek sayın başkanın ilgi alanına girmiyor, gereksiz görüyor, sorumlulukta hissetmiyor, sonucunda ölümlerde devam ediyor. İnşallah 2016 yazında Adalar Belediyesi’nin işlettiği plajda Belediye Hizmet kusurlu ölümlü kazalar/boğulmalar olmaz da bizde her fırsatta uyarmamıza rağmen yine oldu bakın demeyelim.
Gencecik çocuğun boğulmasında bile plaja gitmediğine göre gitmesi için acaba plajı Hamamcıoğlu ailesinin mi işletmesi ya da sahibi mi olması lazımdı diye düşünüyoruz. Öyle olsaydı herhalde plajda tüm güvenlik önlemleri alınmıştır bende şahidim gittim baktım hiçbir noksanlık göremedim demek ve onları korumak için ertesi gün belediyenin tüm kadrosu ile orada olacak sonucunu mu çıkartmalıyız. Hatta belki o vakit yine Sayın Savcı Bey ile Kaymakam Beyi de mi plaja çağırıp tek suçun boğulan çocukta olduğunu söyleyecek ardında çocuk için mademki boğulacaktı niye plaja gelmiş ki mi diyecekti acaba? Bu anlayış ile kesin boğulan gençlerimizi suçlu çıkaracak tüm dünyanın ağzı açık kalacaktı.
Aklımıza acaba boğulanların gariban olmasından mı Adalar Belediye Başkanının ölümlü kazalara ilgisi olmamaktadır diye geliyor? Atilla Aytaç’ın ilgisi illa ailenin zengin olması halinde mi olmaktadır diye düşünmemek elde değil? Oysaki, gazetenizin bilirkişi tespitlerine göre plaj boğulmalarındaki ölümler Belediyenin Hizmet Kusurundan kaynaklandığını göstermektedir. İnşallah bu Hizmet Kusuru boğulma vakaları için sorumlularına gerekli ağır cezalar verilerek havadan para almak için masa başından plaj müdürlüğü yapmanın ama ölümlü boğulmalarda bile merak edip plaja bile gitmeyen, sorumluluklarını bilmeyen, gerekli önlemleri almayan, ölüme davetiye çıkartan Belediye yetkilileri, sorumluları hak ettikleri cezaları alır ve bu tip kazaların tekerrür etmesinin önüne geçilir de her sene tekrar eden acılı ailelerin yürek sızlatan sahnelerine şahit olmayız.
Belediye Başkanı seçim vaatleri içinde ben zengin, köklü, varlıklı ailelere, CEO’lara, hizmet veririm, onların legal işlerini itina ile yaparım, illegal işlerinin de bir güzel üstünü örterim, belediyeye göstermelik resmi bağışlar alırken Yaşar Kıroğlu ile bağışlar alırım, işlerini bir güzel her türlü hallederim ama gariban, fakir gurabalar ile uğraşamam, zamanımı boşa harcayamam, onlar bu yapılanları sakın örnek alıp buna benzer işler yapmasınlar, şayet yaparlarsa Yapı Tatil Tutanağını tutar mühürü yapıştırırım, devam ederlerse mühür fekki sonra Savcılık hepsini yaparım onlar benim için gereksiz boş adamlardır, boşa özenip kendi başlarını derde sokmasınlar sonra affetmem mi demiştir?
Tabi seçimlerde zengininde oyu bir, fakir/gurabanın oyu da bir sayıldığı için o vakitler aklından geçirip te bütün bunları söyleyememiştir belki de önümüzdeki yerel seçimler zamanında yine fakir/gurabalara şirinlik yapmaya, annelerinin ellerini öpmeye riyakârca başlanacağı da muhakkaktır. Ayrıca o zenginler adada oy kullanmıyorlardır ya neyse diyor konumuza dönüyoruz.
Aslında Sayın Atilla Aytaç Sayın Kaymakam Beyi ve Savcı Beyi çağırıp çığırtkanlık yapmak ile kendi kendisini İHBAR etmiştir. Hakkımızda yapılan veya yapılacak olan şikâyetten dolayı Sayın Kaymakam ve Sayın Savcı Bey binanın Kuzey-Güney-Doğu-Batı cephe görünüşleri ile binanın içine bu vesile ile ayrıntılı incelemişlerdir.
Biliyoruz ki gazetemizin Bilirkişi raporunu da aynı dikkati gösterip inceleyecekler ve haklılığımıza kanaat getireceklerdir.
Gazetenizde yapılan tüm haberler her daim belgeler, projeler ve hatta gönüllü Bilirkişilerimizin raporları eklenerek ciddiyet ile haber merkezimizde hazırlanmakta olduğu için yaptığımız tüm haberlerimizin tartışılmaz doğruluğu konusunda en ufak şüphemiz yoktur. Yalnız bazı haberlerimizde gönüllü Bilirkişilerimizin kendi özel dosyaları da olduğundan dolayı verdiğimiz dosyalara yetişememektedirler. Halen Bilirkişilerimizin elinde Adalar İlçesi ile ilgili 4 adet birbirinde önemli dosyamız rapor için beklemektedir. Bilirkişilerimiz söz konusu haberler için raporlarını oluşturmadan, haberin doğruluğundan tamamen emin olmadan sırf haber olsun diye yayınlamak habercilik ilkelerimize uymadığı için şu ana kadar konu başlığı olacak şekilde dahi Adalar’da gündemi değiştirecek haberleri yayınlamadık. Ancak SPLENDİD PALAS haberimizi acil kaydı ile araya sokmuş bulunmaktayız. Şimdiye kadar Bilirkişilerimizin hazırladığı raporlu haberlerimizin içerisinde Adalar Belediye Başkanı’na sorduğumuz hiçbir soruya cevap alamamıştık.
Bir kez daha Sayın Reis beye buradan duyuru yapıyor haberlerimiz ile ilgili verilecek cevaplarını virgülüne kadar değiştirmeden yayınlayacağımızı gazetenizden duyuruyoruz.
Ancak bugüne kadar Adalar Belediyesi’nden dilekçe ile talep ettiğimiz bilgilere kanuni süreler içinde cevap verilmediği gibi niye Bilgi Edinme Kanununa karşı geldiklerini anlayamamaktayız. Daha doğru habercilik yapma adına talep ettiğimiz bilgileri vermekten neden kaçınılır da sonrada ağır iftira ediliyor diye kıyamet kopartılır hayret etmemek mümkün değildir.
“SPLENDİD PALAS” oteline ait bilgi ve fotoğrafları Bilirkişilerimize gönderip acilen rapor isteyince hazırlanan aşağıdaki Bilirkişi Raporunun iddialarımızla örtüştüğü dolayısıyla yapılacak adli soruşturmada benzer raporun çıkacağı anlaşılmaktadır. Bu rapor Sayın başkanı hem suçlu hem de güçlü pozisyonda olduğunun ispatı olmuştur.
“Adalar Belediye Başkanının Ruhsatsız Yapı Açılımı!!!” yazınızda yapılan tespitlerin çoğuna katılıyoruz. Raporumuzda, ilgi yazıdaki değinilmemiş tespitler ile tarafımıza verilen 1. Sınıf Tarihi Eser olan otelin eski-yeni fotoğrafları, Kuzey-Güney-Doğu-Batı cephe görünüşleri ile Tescilli Tarihi Eser olan Splendid Palas otelinin tadilatları yapılırken çekilmiş fotoğrafları ve özellikle 20/12/1999 tarihli 1527 sayılı Adalar Belediyesi mühendisleri tarafından tutulmuş rapor, tek tek incelenmiştir. Dış mahallerde çekilmiş fotoğrafların bahse konu işlerin yapılması bakımından Bilirkişiliğimize net bilgi vermesi yönünden eksikliği bulunmamaktadır. Çekilen resimler olayı gayet net anlatmaktadır.Bina içindeki fotoğraflarda ise mahaller belli olmasa da yapılan işlerin niteliği ve tarifini anlatması yönünden eksikliği bulunmamaktadır. Ancak elimizde daha evvelki raporlarımızdaki gibi detaylı/imzalı/onaylı yazılı bilgi ve belge bulunmadığından tüm tespitlerimizi inşaat sırasında çekilmiş, eski ve yeni fotoğrafların bir birleri ile öncesi/sonrası kıyaslanması ve ilk hal projelerindeki Kuzey-Güney-Doğu-Batı cephe görünüşleri çakıştırılması ve belediye mühendislerinin hazırladığı 20/12/1999 tarihli 1527 sayılı teknik rapor ile yapmak mecburiyeti hâsıl olmuştur.
Yine de Splendid Palas otelinin ilk yapım projelerinin olması ve son hal resimlerinin bulunması nedeni ile fazladan yapılan imalatların ortaya çıkarılmasındaki tespitine yeterli olacaktır.
Splendid Palas’ın projelerine bakıldığı da güney cephesinde havuz gözükmediği havuzun daha sonradan yapıldığı anlaşılmaktadır. Havuzun yapılması için bir talebin, ruhsatın, yazılı izninin olup olmadığı anlaşılamasa da Adalar İlçesinde Uygulamaya Esas olacak 1 /1000 ölçekli planların Adalar’da halen onay aşamasında ve Adaların Sit alanı olarak ilan edildiği düşünülürse normal şartlar altında Adalar’da küçük ölçekli dam aktarma, dış cephe boyası, sıva tamirleri vb. işlerin yapılması için olabilecek ruhsat türü olan bakım, onarım ruhsatı hariç esaslı tamirat veya yeni inşaat onayı verilmesi de, bu ruhsat kapsamı içinde tespitteki işlerin yapılabilmesi de mümkün değildir. Havuz için yapıldığı tarih itibarı ile mutlak surette ayrı bir izin talebi ve ruhsat alınmış olmalıdır.
Projesinde Güney cephesi olan arka cephede iki adet pencere ve 6 adet kolon arası parmaklıklarla kaplı kemer gözükürken, şu anki durumunda üst kat pencere hizalarına denk gelecek şekilde pencere yapıldığı görülmektedir. Ayrıca 7 adet kemer boşluğunun tuğla ile örülerek aralarında pencere boşlukları bırakıldığını bina içinde kapalı mekânlar oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Yine Güney cephesinde kemerlerin üstünde kalan cumbanın komple aşağı kadar duvarla örülerek ayrı bir mahal oluşturulduğu da anlaşılmaktadır. Güney cephesinde projesinden farklı olarak cumba altının alt kata kadar indirilmesi ile birlikte toplamda 4 adet pencerenin fazladan sonradan yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahallin içinde tespit yapamadığımız için oluşturulan yaşam mahallerinin ebatları ve sayısı bilinmemekte olsa da fazladan m2 alan olarak yaşam alanı kazanıldığı anlaşılmaktadır.
Projesinden Batı cephesi görünüşleri ile Splendid Palas’ın güncel fotoğraflarına bakıldığında da farklılıklar hemen göze çarpmaktadır. Birinci ve ikinci katlardaki bacadan sonra sağa doğru gidildiğinde birinci balkondan sonra iki adet çift pencere olması gerekmekteyken bir açılımlı daha küçük pencere yapıldığı ikinci pencerenin ise kapatıldığı görülmektedir. Bu fark 3. Kattaki yani bir üst katındaki pencere düşey hizalarına bakıldığında kolayca anlaşılmaktadır. Bu küçük pencere yapılmasından amaç büyük ihtimal ile o mahalde sonradan WC/banyo yapıldığını, ikinci pencerenin ise ardındaki odanın konumuna göre ara duvarın pencereye denk gelmesi ile işlevsiz konuma geldiği gerekçesi ile kapatıldığını düşündürmektedir. Anlaşılan şudur ki, birinci ve ikinci katlarda WC/banyo yapılması için dış cephede projeye aykırı bu pencere açma/kapama işlemleri yapılmıştır. Yine birinci ve ikinci katlarda aynı doğrultuda gidildiğinde küçük pencereden sonraki balkondan sağ tarafında projesinde pencere gözükmez iken güncel fotoğraflarda yine WC/banyo penceresi olabilecek ebatlarda pencere yapıldığı her iki katta da altlı/üstlü görülmektedir.
Projesinden Doğu cephesi görünüşleri ile Splendid Palas’ın güncel fotoğraflarına bakıldığında da ise birinci, ikinci ve üçüncü kat ilk penceresinde bina arkası doğrultusunda vasistas tarzı küçük bir pencerelerin her üç katta da yapılmış olduğunu ama projesinde bu pencerelerin görülmediği anlaşılmaktadır. Bu pencerelerinde sonradan yapılan WC/Banyolar için havalandırma amaçlı daha sonradan açıldığı düşünülmektedir.
20.12.1999 tarihli 1527 sayılı Adalar Belediyesi mühendisleri tarafından tutulmuş raporda, o tarihlerde belediyede sorumlu mühendislerinin Splendid Palas’ın sahibi lehine rapor tuttukları anlaşılmaktadır. Çünkü Splendid Palas’ın tüm projeleri belediyenin ellerinde mevcut olmasına ve banyo ve WC’lerin sonradan yapıldığının tespitini yapmalarına ve proje harici WC ‘lerin havalanması için açılan pencerelerin ruhsat eklerine aykırı olmalarının tespit edilmesine rağmen 2863 ve 3194 S.K lara göre tutulması zorunlu olan yapı tatil tutanağı tutmayıp ütüne üstlük Splendid Palas’ın Kuruldan tadilat projesi çıkabilmesi yönünde tadilatın zorunlu olduğuna hüküm verilmesi yönlendirmesi yapıldığı apaçık olan 1527 sayılı raporu tanzim etmişlerdir.
Sanırız verilen bu raporla da ayrı bir bakım onarım ruhsatı kapsamında esaslı başka tamiratların önünü açtıkları anlaşılmaktadır.
Bu rapor ile Splendid Palas gibi birinci sınıf tarihi eserin Batı ve Doğu cephelerinde ilk hal projelerine aykırı aslını/ilk halini/onaylı projesindeki cepheyi bozacak şekilde otel içi kullanımlarına uyacak şekilde WC’lerin havalandırılması amaçlı veya yaşam mahallerinin şekline uygun iki kanatlı pencereleri kapamışlar bazı yerlerde ise vasistaslar ve pencereler açılmışlar ve eski eserin ilk halini yasalara aykırı olacak şekilde değiştirmişlerdir.
Belediyenin yasaların kendilerine verdiği kontrol yetkisini kullanıp eski eserin ilk halinin bozulmasını önlemek yerine 1999 yılında da şimdiki olduğu gibi otel sahiplerinin yanında yer aldığı ve eski eserin bozulmasına neden oldukları anlaşılmaktadır. Bu raporu imzalayan ve KUDEB yazışma trafiği içerisinde olan İmar Müdürü, Belediye Başkan yardımcısı ve Başkanının eserin bozulmasında sorumlu oldukları ve görevi kötüye kullandıkları anlaşılmaktadır.
Splendid Palas’ın projelerindeki Kuzey-Güney-Doğu-Batı cephe görünüşleri ile güncel son hal resimleri kıyas yapılarak yaptığımız yukarıdaki tespit edilen inşaii faaliyetler için Adalar Belediyesi’nden / KUDEB’den alınan ruhsat yok ise (alınması çok mümkün değildir) yaptığımız tespitlerimizin zamanında ilçe belediyesince de yapılmış belediyenin mıntıka mühendislerince kontrolleri sonucunda ile Yapı Tatil Tutanakları tutulmuş, encümen para cezaları, meclis yıkım kararları ve nihayetinde savcılığa suç duyuruları dosyasına işli olmalıdır.
Ayrıca Splendid Palas’ın projelerine göre sonradan yapıldığı belli olan bu değişiklilerin yapılmasında proje müellifinin onayının olup olmadığı da ancak Adalar Belediyesi’ndeki ve Kuruldaki dosyalarının incelenmesinde ortaya çıkabilecektir. Dosyasındaki İdare ile Kurul ile olan yazışmalar konuyu açıklığa kavuşturacaktır.
Tarihi eserin arka cephesi sayılan Güney Cephesinde ağaç gövde çaplarına bakılırsa en az 35-40 yıllık çam ağaçların olduğu gözükmekte olup daha sonra bu ağaçların kesilip yerine havuz yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyasında havuz projesinin olup olmadığına var ise ağaç revizyon projesinin ek yapılıp yapılmadığına, ek yapıldı ise niye ağaçların korunacağı şekilde uygulama yapılmadığına bu husus ile tutulan tutanakların olup olmadığına bakılmalı, büyük ihtimal ile resimlerden anlaşıldığı gibi ağaç revizyon projesine uyulmadığı ve ağaçların kesilip havuzun yapıldığı ortaya çıkacağı muhakkaktır.
Eski ve yeni fotoğrafların zaman tünelinde incelenmesi sonucunda yapılan inşaii faaliyetlerin bu şekilde yapıldığını anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ruhsat eklerine aykırı iş ve işlem yapıldığı ile ilgili olarak dosyasında mutlak surette yazışmaları/tutanaklarına ulaşılması gerekmektedir. Eğer ki dosyasında hiçbir tutanak yok ise Splendid Palas otel sahiplerinin lehine dosyada kapsamlı bir temizlik yapıldığı, tutulan tutanakların ayıklandığı düşünülecektir. Başka açıklaması yoktur.
Hukuken de tarihi eserin eski ve yeni fotoğrafları en kuvvetli delil statüsünde olup havuzun yapılmadan önceki ve sonraki halleri fotoğraflandığına göre bu olaylar için tutulacak tutanaklar 2863 ve 3194 sayılı kanunlara göre belli ve tutulması zorunludur. Tutulmaması halinde sorumlular için en basit suçlama ile görevi ihmal müteakibinde daha kötüsü rüşvet suçu ile suçlanabileceklerdir.
Tarihi eserin projesinde binanın Kuzey cephesi olan ön cephesinde ise yarı bodrum kat sayılan mahallin üzerindeki zemin katta terasını yarı bodrum katından çıkan 8 adet kemerin taşıdığı görülmektedir. Son hal fotoğraflarında ise bu kemerlerin görülmediği PVC doğramalar ile kemer ara boşluklarının kapatıldığı ve zemin kat teras altının ilk projesine aykırı olarak kapalı kış bahçesi haline getirildiği görülmektedir.
Bu eklentilerin ruhsata eklerine aykırı olduğu açıktır. Ayrıca bu eklentiler ile 6552 S.Y kapsamında vergi muafiyetlerini tamamen kaybettikleri de kesinleşmektedir. Adalar Belediyesi’nin bu eklentilerin yapılma yılını ellerindeki veya kurulun dosyasında bulunan fotoğraf galerilerinden tespitini yapmaları ve yapıldıkları yıla göre de emlak, çevre temizlik vergilerinin geriye doğru talep etmiş olmaları gerekmekteydi.
Belediyenin Mali Hizmetler Müdürlüğü’nden bu yönde araştırmanın yapılması İmar Müdürlüğü’nde görevli mıntıka mühendislerinin, İmar Müdürün, Teknik Başkan Yrd’nın görevlerini ihmal edip etmediğinin araştırılmasının oluşan KAMU ZARARININ tespitinin yapılması gerekmektedir. Oluşan Kamu Zararı zaman aşımı sınırlarında ise de görevi ihmal sıralamasına göre kişilere rücu ettirilmesi gerekecektir.
Bina içini gösteren resimler incelendiğinde ise yarı bodrum sayılan mahallerde olduğu düşünülen döşemelerin ortadan kaldırılarak çesan demir döşendiği ve daha sonra beton döküldüğü görülmektedir. Bu yapılan inşaii işlemde basit onarım kapsamında değildir. KUDEB’den basit onarım izni alındı ise fotoğraftaki döşemenin kırılıp betonlanmasının yapılamaması gerekmekte olup KUDEB’in verdiği basit onarım iznini ihlal ettikleri ruhsat eklerine aykırı iş yapıldığı anlaşılmaktadır.
Fotoğraflarda görülen oda ve koridor döşemelerinde demirli betonlama yapıldığı görülmekte ama mevcut döşemelerin eski halleri bilinmemektedir. Bu döşemelerin eski hallerinin ahşap kaplamamı, yoksa tarihi taş döşememi ya da el yapımı renkli karo mozaik olup olmadığı da bilinmemektedir. 1. Sınıf Tarihi eser olan Splendid Palas otelinin de döşemelerin eski hallerinin tespitleri yapılıp fotoğrafları çekilmeden bu döşeme yenileme çalışmalarının yapılmasına izin verilmesi mümkün değildir. Yapılan çalışmanın eski haline uyup uymadığı nasıl anlaşılacaktır? Eski eser çalışmalarda başıboşluk, muallak bir detay olması eski eser restorasyonunun ruhuna aykırıdır.
Bina içindeki odalarda ve bölmelerde ise Bağdadî sıvalar yerine alçı sıvalar gözükmekte olup bina dışındaki inşaii faaliyetlerin özgün malzeme kullanılarak horosan sıvası yapılması yerine kara sıva ve betonların kullanıldığı fotoğraflardan görülmektedir. Bina dışındaki harçların kara sıva harcı denilen normal Portland çimentosu ile yapıldığı yine fotoğraflar ile sabit olup Eski eser tamirlerinde kullanılması gerekli olan kireç harcının, horosan sıvalarının kullanılmadığı ve yapılması gereği gibi yapılmadığı yine fotoğraflarla sabittir.
(Bağdadi sıva= Ahşap iskeletli yapıların veya ahşap bölmelerin yüzeylerine sıva yapılabilmesi için sıva tabanının hazırlanması gerekir. Sıva tabanını elde etmek üzere bağdadî çıtalar veya kamışlar ahşap dikme veya kirişlere çakılır. Bağdadîlerin kesitleri 2×2 cm veya 2,5×2,5 cm olup, 1-2 cm aralıklarla çakılır ve üzerine sıva yapılır. Kamışların çapları 2-2,5 cm’dir. Kamışlar 60 veya 100 cm aralıklarla ince tellerle birbirine bağlanarak levhalar ahşap dikme veya kirişlere tel çivilerle çakılır ve üzeri sıva yapılır.
Sıva iki tabaka hâlinde uygulanır. Alt tabaka 3 cm kalınlıkta olup 1 m’ kum, 0,670 m3 kireç; 10-15 kg kıtık (keten ve kendir kıllarından yapılmış lifli malzeme), 150 litre sudan yapılmış harçtır. Kıtık, çıtalar arasına girerek bağlantıya yardım ettiği gibi, sıvayı takviye ettiğinden çatlamasını önler ————————————–
Horosan Harcı: Horasan denen harçla yapılan sıvadır. Astar harcı yapılırken içine yağlı kireç, tuğla kırıkları ve bir miktar kaba kum konur. Perdah tabakası tuğla unu ile hazırlanır, perdah ise mala ile yapılır. Çok itinalı işçilik ister. Üzerine bezir yağı sürülürse su geçirmez hale gelir.)
Splendid Palas otelinin toprak altında kalan kısımlarında yapılan kara sıva uygulamasından sonra izolasyon çalışmaları fotoğraflardan anlaşıldığı üzere mebranı şalama ile ısıtarak yapıştırılmak sureti ile izolasyon yapıldığı görülmektedir. Halbuki eski eser uygulamalarında yapılması gereken ise bağlayıcı madde olan portlant çimentosu yerine yağlı kireç kullanılarak hazırlanacak horosan harcı ile sıva yapılıp üzerine bezir yağı sürüp horosan sıvasını geçirimsiz hale getirmeleri yani izolasyonu bezir yağını horosan sıvaya kapiller olarak yedirilerek/emdirilerek yapmaları gerekmektedir.
1 sınıf eski eserdeki inşaii faaliyetlerinin hemen hepsi bilinçsiz, vasıfsız eski eser işçiliğini bilmeyen ustalar ile özgün malzemeler kullanılmadan yapılmış ve kontrol mecburiyeti olan Adalar Belediyesi Başkanı ve ekibi de tarihi eserin istismar edilmesine/bozulmasına/aslına uygun yapılmamasına seyirci kalındığı anlaşılmaktadır.
1908 yıllında yapılan Splendid Palas otelinin yapısal özelliği korunarak restore edilmesi gerekirken alelade şekilde döşemelerinin kırılıp, yıkılıp, yer döşemelerinin yenilenmesinin aslına uygun olarak yapılıp yapılmadığı maalesef anlaşılamamakta olduğu görülmektedir. Bu kontrolsüz Tarihi Eski Eser Yapının esaslı tadilatına (yapılan inşaii faaliyetler basit onarım kapsamını geçmektedir) ne uğruna müsaade ettikleri de yargının konusudur.
Birinci sınıf tarihi bir yapının dış cephesinde yapılacak onarım sadece boya yapmak ise basit bakım onarıma girmekte olup tüm dış cephesinin kaplama tahtalarını değiştirilmesi ise esaslı onarıma girmektedir. Çünkü dış cephelerde tarihi eserin çok eski cephe süslemeleri, motifleri bulunmaktadır ki tüm ayrıntıların ayrı ayrı kalıplarının çıkarılması, yerlerine montajı ve tamiratı basit bakım onarım ruhsatı ile yapılmasını imkânsız kılmaktadır.
Güncel fotoğraflarda görüldüğü gibi cephe kaplama tahtalarının da tümünün değiştiği görülmektedir. Öyleyse alınan basit bakım, onarım ruhsat kapsamı dışında inşaii faaliyette bulunulmakta olup Adalar Belediye Yetkilileri konuyu iyi bilmelerine rağmen müdahalede bulunmayıp suça ortak olduklarını düşünmekteyiz.
Birinci sınıf tarihi eserlerde dış cephe kaplama tahtalarının değiştirilmesi en önemli inşaii faaliyetlerden sayılmaktadır. Çünkü dış cephelerin tüm özgün detayları ile korunması esastır. Cephe yüzeylerinde yer alan çeşitli motifler, Süslemeler, Eliböğründe, payanda vb. detayların yeniden üretimi işlemleri için gerekli olan kalıpları ölçümleri alınması tarihi eserin gelecek nesillere aktarılması için en ciddiyet ile yapılması ve takip edilmesi gereken inşaii faaliyet kısmıdır.
Bu işlemlerde basit bakım onarım ruhsatı ile yapılamayacak çalışmalardır. Yani alınan basit bakım onarım ruhsatı var ise de tüm cephe kaplamalarının değiştirilmesiyle de KUDEB’den alınan basit bakım onarım ruhsatına aykırı çalışma yapıldığı anlaşılmaktadır
Yine Splendid Palas otelinin fotoğraflarında yer alan süslemelerin yıkık dökük olduğunu, çimentolu harç ile dökülen parçaların gerekli hasiyet gösterilmeden yerlerine monte edilmeye çalışıldığı bu tür özensiz çalışmalarında tarihi eser süslemelerin tahrip/geri dönülmez zararlar verildiği resimlerden görülmektedir.
Ayrıca binanın tarihi eser olduğu dikkate alınmayıp PVC yağmur iniş boruları kullanıldığı görülmektedir. Eski eserlerde özgün malzeme kullanılması zorunlu olduğu dikkate alınmamıştır. O yıllarda kullanılan yağmur iniş boruları olan bakır, kurşun, pirinç, en basit olarak çinko yağmur iniş boruları kullanılmalıydı. Hatta tarihi kanal taşları ile yapılan kanalizasyonu giderinin dahi aynı şekilde çıkan tarihi taşlar ile örülüp taştan kara kanal yapılması toprak altında kalan tarihe de sahip çıkılmalıydı. Bunların hiçbirisinin yapılmadığı da fotoğraflar ile sabittir.
1908 yılında yapıldığında 2. ve 3. Katların ahşap renginde olduğu o yıllardaki resimlerinden anlaşılsa da zaman içerisinde binanın tüm ahşap kaplamalarının beyaz renge kepenklerinin ise alakasız olarak kırmızı renge boyanarak asıl renklerinin değiştirildiği ve özgün renginin kaybedildiği görülmektedir.
Hâlbuki 1. Sınıf tarihi eserlerde esas olan en önemli faktör de renk doku özelliğinin aynen muhafaza edilmesidir.
Bina bu bakımdan da yapıldığı yıl itibarı ile özgünlüğünü kaybetmiş ve yetkili makamlar olan Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulu ve İBB Belediyesi tarafından (o tarihlerde Adalar Belediyesi kurulmamış Müdürlük konumundaydı) göz yumulmuş olduğu anlaşılmaktadır.
Sonuçta yapıldığı güne göre renk değiştirmiş özgün rengini kaybetmiş Splendid Palas oteli günümüze kadar bu şekli ve rengi ile gelebildiğini, denetim yetkisine sahip Adalar Belediye yetkililerince seyirci kalındığı, düzeltilmesine esas olacak cezai işlem yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır.
Ancak Adalar Belediyesi’nin duyarsız kalmaları veya görevlerini yerine getirmemeleri devam ederse Splendid Palas otelinin tüm tarihi süslemeleri de binanın asıl renginin akıbetine uğrayacak ve yok olacağını düşünmekteyiz.
Dış cephenin komple değiştirilmesi halinde yapılması gereken, dış cephedeki tüm detaylı süs, söve, payandaların kalıpları çıkartılıp özgün malzemeler kullanılarak kopyaları üretilmesi ve yeniden yerlerine monte edilmesi kurul/Adalar Belediyesi kontrolünde yapılması gerekmekteydi. Süsleme parçalarının dökümleri ise bire bir doğal taş veya kargır parçanın renk, doku ve diğer özellikleri göz önüne alınarak üretilmeli ve yerlerine monte edilmeli mümkün mertebe aslına sadık kalınmasına çabalanmalıydı.
Yine güncel fotoğraflarda bina bitişinde toprak altında kalan kısmın su basman seviyesine kadar kazıldığı ve kuranglez yapıldığı da görülmekte olup bu inşaii faaliyetin basit bakım onarım ruhsatı ile yapılamayacağı Adalar Belediyesi yetkilileri bilmekteyse de neden bu faaliyeti durdurmadıkları ve Yapı Tatil tutanağı tutulup tutulmadığı tarafımızca bilinmemektedir.
Doğal zeminlerin sit bölgelerinde hafredilemeyeceği yasa gereği olup, daha sonra betonarme perde yapılması da ayrıca fiziki müdahaleler kısmına girmektedir. Yapılan Fiziki müdahaleye tutanak tutulup tutulmadığı anlaşılamamaktaysa da işlerin devam ettiği peşi süren imalatların fotoğraflarının incelenmesinden tutulmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu işlemlerin basit, bakım, onarım ruhsatı ve ekleri ile yapılamayacağı da ortada olup belediyenin kurul ile yazışmalarında belediyenin Kurula görüşünün/raporunun ne olduğu bilindiği takdirde oluşan suçtaki pay yüzdesini anlamak mümkün olabilecektir.
Çünkü söz konusu bakım onarım ruhsatı Adalar Belediyesi’nce verilmemiş KUDEB’den verilmiş olsa bile Adalar Belediyesi’nin kontrol etme yükümlülüğü ortadan kalkmamaktadır. Adalar Belediyesi İlçelerinde yapılan her inşaii faaliyetten bakım, onarım ruhsatını idare olarak kendileri vermemiş olsalar dahi yasalara göre sorumlulukları ortadan kalkmamaktadır.
Tabii bu işlem Tarihi Eski Eser Yapının her tadilatı için geçerli olup kapılar, pencereler, merdivenler, duvarlar ve dış cepheler aslına uygun olarak yapılması yasalar gereği olup bu işlemlerin yasalara uygun yapılıp yapılmadığının kontrolü ve sorumluluğu İlçe Belediyelerine verilmiş olup aslına uygun olmayan restorasyon veya bakım, onarım işlemlerinden direk İlçe Belediyesi sorumludur. Belediye yetkilileri bu sorumluluğundan ruhsatın kendileri tarafından verilmediği gerekçesi ile sıyrılamaz.
Adalar Belediyesi’nin bu çapta büyük onarıma belediyelerinin ve KUDEB kontrolü olmadan izin vermesi mıntıka mühendisini, İmar Müdürünü, Teknik Başkan Yardımcısını ve o mıntıkanın zabıtalarını dahi sorumlu kılar. En basit suçlamayla görevi ihmalden yargı karşısına çıkmalarını gerektirecek suçlardandır.
Gelecek kuşaklara bırakılacak en önemli tarihi eserlerden biri olduğu görülen SPLENDİD PALAS oteli uzun sürecek tarihi eserlerin titiz çalışmaları ile otelin işlemesini geciktirecek çalışmalarından etkilenmemesi için restorasyon çalışmalarına hiç girmeden basit bakım onarım çalışması ile söz konusu İnşaii faaliyetlerin yapıldığı düşünmekteyiz. Tabi bu acelecilik ile cephelerde bulunan süslemeler ile sütun ve sütun başlıkları, Eliböğründe, Payanda, Harpuşta, Kat silmesi, Mihrap, Soğan Kubbe, Hutbe, Söve V.B. taş oyma ve işleme işlemleri kolaya kaçılarak aslından uzaklaşılarak alelade şekilde kopan parçaların yerlerine sabitlenmeye çalışıldığı fotoğraflardan anlaşılmaktadır. Tarihi eser işçilikleri usta/ maliyet açısından en pahalı olan işçiliklerden olup aceleye getirilecek inşaat imalat işleri değildir. Ancak çalışan ekiplerin yaptıkları işin birinci derece tarihi eser olduğunun bilincinde olmadan lakayt çalıştıkları fotoğraflardan görülmektedir.
Renk, doku ve hat çizgileriyle asıl cephe detayları modellenmeli, hazırlanan kalıplara yapılan dökümlerin ardından yerlerine alıştırılarak uyum içersinde montajlarının yapılması sağlanmalıyken yapılmadığı anlaşılmaktadır.
2863 S.K Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Zarara Uğramasına Sebebiyet Vermek Suçu (2863 Sayılı KTVKK md. 65/a) “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının zarara uğramasına sebebiyet vermek” olarak adlandırılabileceğimiz fiil, KTVKK’nin 65/a maddesi ile suç olarak tanımlanmıştır. Bu norma göre, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarara uğramalarına kasten sebebiyet verenler iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
(660 nolu İlke Kararı) Taşınmaz Kültür Varlıklarının Gruplandırılması, Bakım ve Onarımları kararına göre;
1)Bakım
Sadece yapının yaşamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde, mimari ögelerde değişiklik gerektirmeyen müdahalelerdir. (Çatı aktarımı, oluk onarımı, boya-badana vb.)
2)Basit-Onarım
Yapıların; ahşap, madeni, pişmiş toprak, taş vb. çürüyen ya da bozularak eksilen mimari ögelerinin, özgün biçimlerine uygun olarak aynı malzeme ile değiştirilmesi, bozulan iç ve dış sıvaların, kaplamaların, renk ve malzeme uyumu sağlanarak, özgün biçimlerine uygun olarak yenilenmesi bu kapsamda, tanımlanmıştır.
Basit onarım uygulaması, koruma kurulu kararı doğrultusunda; belediyelerce ve / veya varsa koruma kurulu müdürlüğünce yoksa ilgili müze müdürlüğünce denetlenerek yapılanmasına, uygulama bitince ona ilişkin rapor ve fotografik belgelerin koruma kuruluna iletilmesine, uygun görülmeyen basit onarım uygulamalarının yenilenmesine, denmektedir.
SPLENDİD PALAS otelde yapılan inşaai faaliyetler basit onarım değildir. Olsa dahi dış sıvaların, kaplamaların, renk ve malzeme uyumu sağlanarak, özgün biçimlerine uygun olarak yenilenmesinin yapılmadığı, ilçe belediyesince de gereği gibi kontrol edilmediği, kontrol zafiyetinden dolayı da birinci sınıf tarihi eserin ilk yapından aslından uzaklaştığı, ilk ve son hal fotoğraflarından ve projelerinden anlaşılmaktadır.
SPLENDİD PALAS otelde esaslı onarım yapıldığı anlaşılmaktadır. Rölöve, restitisyon ve restorasyon projelerinin, eski hal fotoğraflarının bir klasörle sunulması, detay çizimlerini yapılmış olması ve gerekli Esaslı Onarım (Restorasyon) izinlerin alınması/ruhsatın alınması gerekmekteydi.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereğince Tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulmuş olan taşınmaz mallar her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulması SPLENDİD PALAS’da yapılan ruhsat eklerine aykırı eklentiler ile bozulduğu anlaşılmaktadır.
6552 yasa kapsamında tarihi eserin onarımında ve daha sonra yapılan ruhsata aykırı eklentileri olması durumunda bu muafiyette ortadan kalkmakta olup geriye doğru muafiyetlerin hesaplanarak talep edilmiş ve tahsilatının yapılmış olması gerekmektedir. Yapılmadıysa KAMU ZARARI oluşmuş olup ilgili sorumlulara rücu ettirilmesi gerekmektedir.
(11/09/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun MADDE 98 – 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 21 inci maddesinin mülga fıkralarından sonra gelen ilk fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulmuş olan taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerinde kesin yapılanma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parseller her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Ancak, büyükşehir belediyesi sınırları içinde yer alan ve yukarıda nitelikleri belirtilen taşınmazlardan basit usulde vergilendirilenlerin dışında ticari faaliyetlerde kullanılanlar hakkında emlak vergisinin yarısı ve çevre temizlik vergisinin tamamına ilişkin bu muafiyet hükmü uygulanmaz.”
Ayrıca;
“Getirilen kesin yapılanma yasağına aykırı olarak tesis edilen yapılar, bu yapıların yapıldığı parseller ve kanunlara aykırı eklentileri bulunan taşınmaz kültür varlıkları hakkında bu yapılar yıkılıncaya veya aykırılıklar giderilinceye kadar yukarıdaki fıkradaki muafiyet hükmü uygulanmaz”)
Tarafımıza verilen ekteki fotoğraflardan bina yan/arka cephesinde doğal zemin hafredilerek kuranglez yapıldığı fotoğraflar ile sabittir. Bina yan/arka cephesinde yapılan kazı sonrası toprak tarafında donatıların konulup kalıp yapıldığı ve kuranglez yapıldığı net bellidir. (Kuranglez: Binaların zemin altı katlarında doğal ışık ve havalandırma saplamak için yapılan bölümdür. Bina cephesine yapışık olarak inşa eldir. Ancak statik açıdan ayrı çalışır.) – (Değişik: 17.6.1987 – 3386/3 md.) Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında, her çeşit inşai ve fiziki müdahalede bulunmak, bunları yeniden kullanıma açmak veya kullanımlarını değiştirmek yasaktır. Onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, kazı veya benzeri işler inşai ve fiziki müdahale sayılır.
2863 S.K. göre doğal zeminlerin hafredilmesi yasaktır. Tarihi Eserlerde dış cephe kaplamalarının komple değiştirilmesi, aslına uygun yapılmayışı(renk/doku/özgün malzeme vb) , PVC yağmur olukları kullanılması, kuranglez için kazı yapılıp betonarme duvar yapılması, bina içi mahallere aslına uygun yapılıp yapılmadığı belli olmayacak şekilde çesan döşenerek döşeme betonları atılması, horosanlı sıva yerine betonarme perdeler ile binanın toprak altı kısımlarında kalıplar kurularak betonlar dökülmesi, izolasyonun tarihi eserlerde yapılması gerektiği gibi yapılmadığı, bina cephesindeki süslemelerin kalıplarının çıkarılarak aslına yakın renk/doku/şekil özellikleri sağlanıp özgün horosanlı harç ile montajlarının yapılmadığı, tarihi kanalların tahrip edilerek PVC kanalizasyon boruları döşenmesi işlemleri ile eski eserin 2863 S.K 9. Md. Aykırı davranıldığından 65. Maddedeki cezai şartların oluştuğu, vergi açısından da eski eserin muafiyetinin “kanunlara aykırı eklentileri bulunan taşınmaz kültür varlıkları hakkında bu yapılar yıkılıncaya veya aykırılıklar giderilinceye kadar yukarıdaki fıkradaki muafiyet hükmü uygulanmaz maddesine göre” tamamen kalktığı anlaşılmakla birlikte Adalar Belediyesi’nin bu tespite göre işlem yapıp yapmadığı yapmadıysa oluşan Kamu Zararının miktarının tespitinin yapılması ve sorumlularına rücu ettirilmesi kanaatindeyiz.
İş bu Raporumuz acil kaydı ile Ada – Gazetesinin talebi üzerine 01.03.2016 tarihinde düzenlenmiştir.
Gazetemize gelen bilgilerde Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ın her yerde” Ruhsatı biz vermedik adamlar KUDEB’den ruhsat almışlar çalışıyorlar” dediğini duyuyoruz. Bu çalışmaların hukuki sorumluluğunun Adalar Belediyesi’nde olmadığını empoze etmeye çalışıyorsa da kontrol sorumluluğunun kendilerinde olduğunu ve çalışanlara adeta yol verilerek vasıfsız işçilikler ve malzemeler ile 1. Sınıf Tarihi Eserin aslına uygun yapılmadığı, binanın renginin bile tümünden değiştirilerek eski halinden eser kalmadığı yukarıdaki Bilirkişi Raporundan anlaşılmaktadır.
Sayın Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ın bunca yasa dışı işlemlere karşın SPLENDİD PALAS otelinin savunma avukatı gibi davranmaya başlaması da gazetemizce ve Adalar Kamuoyunca da kuşkuyla karşılanmaktadır.
Gazeteniz olarak şimdiye kadar Sayın Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ı en fazla eleştirdiğimiz konu olan kendisinin belli bir zümrenin savunucusu değil tüm Adalar Halkının savunucusu olmasını gerektiğidir.
SPLENDİD PALAS otelinde yapılanların ise savunulacak haklı veya mazur görülecek İnşaai faaliyetler olmadığı ortadayken Sayın Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ın gazetemizi susturmak adına çırpınışının adı Adalar Kamuoyunun hafızalarında “SPLENDİD PALAS”Çırpınışı!!! olarak kazınacak ve gereğini yapmadığı takdirde bu “SPLENDİD PALAS”Çırpınışı!!! Kendisini töhmet altında bırakacak ve belki de adalılar arasındaki lakabı olacaktır diye düşünmekteyiz.
Umarız Belediye Reisimiz kıssadan hisse alır ve gereğini yapar da gazetemizde Kamuoyu adına görevini yapmanın haklı gururunu yaşar.
Şükrü ABANOZ