Yaslı adadan yamyassı adaya !

Yaslı adadan yamyassı adaya !
Yayınlama: 08.08.2015
Düzenleme: 21.08.2017 10:00
A+
A-

Yaslı adadan yamyassı adaya !

Yaslı adadan yamyassı adaya !

Adalılar tepkili

Adalılar “Sivriada’nın ve Yassıada’nın doğal ve tarihsel zenginlikleri ile Yassıada’nın 1960 idamlarıyla beraber toplumsal hafızanın içinde önemli bir yer tutması gerekirken böyle hoyrat bir biçimde harcanması kabul edilemez bir durumdur” diyerek tepkilerini dile getirmektedirler.

Yeni Kanun’da Yassıada ve Sivriada

Yassıada 1. derece doğal sit ve 3. derece arkeolojik sit alanı, Sivriada 2. derece doğal sit ve 3. derece arkeolojik sit alanıdır. Ancak, 6456 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 27. maddesi ile 3996 sayılı kanuna eklenen Ek 2. maddede “Yassıada ve Sivriada’da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemeler 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi değildir” denilerek, doğal ve arkeolojik sit alanı olan her iki ada da 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamından çıkarılmış ve arkeolojik katmanların mevzuat üzerinden korunması engellenmiştir. 3. derece arkeolojik sit alanlarında ancak arkeolojik kazı ve sondajlar yapıldıktan sonra, uygun görüldüğü takdirde inşaat yapılabilecekken Yassıada ve Sivriada’daki inşaat çalışmaları söz konusu düzenleme ile bu zorunluluktan muaf tutulmuştur. Aynı şekilde her iki adadaki tescilli yapıların restorasyon projelerinin koruma kurulu onayından ve denetiminden geçmesi zorunluluğu da bu düzenleme ile ortadan kaldırılmıştır.

Arkeoglar Derneği’nden açıklama

Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi , her iki adanın tüm tarihsel katmanlarını doğal çeşitliliğini yok sayan inşaat çalışmalarının derhal durdurulmasını istedi. Derneğin yaptığı açıklama şöyle: “Bizans Dönemi’nde inziva ve sürgün yeri olarak kullanılan her iki adada birer manastır olduğu, yüzeyde günümüze kadar korunagelmiş kalıntılardan ve antik kaynaklardan bilinmektedir. Prof. Dr. Erendiz Özbayoğlu’nun 1998 yılında gerçekleştirdiği yüzey araştırmaları ile Sivriada’da (antik adı Okseia), Bizans Dönemi’ne tarihlenen mendirek kalıntısı, sarnıç ve gözetleme kulesi kalıntıları; Plate/Plateia adıyla da bilinen Yassıada’da ise sarnıç kalıntıları ve olasılıkla manastırın çilehanesi ya da hapishane olarak kullanıldığı düşünülen hücreli bir yapı kalıntısı belgelenmiştir. Ayrıca, antik kaynaklardan varlığı bilinen ancak henüz yeri tespit edilememiş yapıların varlığı da bilinmektedir. Yassıada’yı 19. yy ortalarında İngiliz elçisi Sir Henry Bulwer satın alıp ortaçağ görüntülü şato yapıları, seralar ve bir takım hizmet yapıları inşa ettirmiştir. Ada daha sonra Hidiv’lerin ailesi tarafından satın alındıysa da pek oturan olmamıştır. Ayrıca, adada 1960 İhtilali’nde Yassıada yargılamalarının yapıldığı spor salonunun da arasında bulunduğu tescilli yapılar da vardır.”

Öte yandan, Yassıada 1. derece doğal sit ve 3. derece arkeolojik sit alanı, Sivriada 2. derece doğal sit ve 3. derece arkeolojik sit alanıdır. Ancak, 6456 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 27. maddesi ile 3996 sayılı kanuna eklenen Ek 2. maddede “Yassıada ve Sivriada’da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemeler 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi değildir” denilerek, doğal ve arkeolojik sit alanı olan her iki ada da 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamından çıkarılmış ve arkeolojik katmanların mevzuat üzerinden korunması engellenmiştir. 3. derece arkeolojik sit alanlarında ancak arkeolojik kazı ve sondajlar yapıldıktan sonra, uygun görüldüğü takdirde inşaat yapılabilecekken Yassıada ve Sivriada’daki inşaat çalışmaları söz konusu düzenleme ile bu zorunluluktan muaf tutulmuştur. Aynı şekilde her iki adadaki tescilli yapıların restorasyon projelerinin koruma kurulu onayından ve denetiminden geçmesi zorunluluğu da bu düzenleme ile ortadan kaldırılmıştır denildi.

Mesa’dan Yassıada Açıklaması Geldi

Yassıada’daki çalışmalarla ilgili müteahhitlik görevini üstlenen Mesa’dan açıklama geldi.

Basında yer alan haberlerin gerçekleri yansıtmadığını belirten Mesa Grup Demokrasi ve Özgürlük Adası Proje Müdürü Selim Rıdvan Güngör, eski ve yeni hali olarak karşılaştırması yapılan tarihi Şato binasının görseli ile “Adnan Menderes ve arkadaşlarının tutuklu kaldığı bloku yıkan dozerler 4. yüzyıldan kalma mahzen ve kiliseyi de harap etti” şeklindeki ifadeleri yalanladı.

Güngör, açıklamasında, “Haberde belirtildiği şekilde; tarihi Şato binası, Adnan Menderes ve arkadaşlarının tutuklu kaldığı blok ve mahzen yıkılmamıştır. Yapılan yıkımlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanmış ve tarihi değeri olmayan binalardır. Ayrıca haberde bahsi geçen Kilise, IV. Haçlı seferleri sırasında (1209) Latin Korsanlar tarafından yıkılmıştır. Bu nedenle haberde yer verildiği biçimde bir tahribat yapılmamıştır” şeklinde ifade etti.

fft107_mf5166081

 

 

Günümüzde son durum

Adalılarıın kaygıları Sivriada’nın ve hafriyat öncelikli başladığından Yassıada’nın doğal ve tarihsel zenginlikleri arkeolojik kazı olmadan yapıldığı için, ne kaybettiğimizi bilemeyecek olmadığından kaynaklanıyor. Yassıada, yeni ismiyle “Özgürlük ve Demokrasi Adası”nda devam eden inşaatın, 16 ay içinde bitirilmesi planlanıyor. Adadaki dinî arkeolojik kalıntıların akıbetinin ne olacağı ise doğal olarak henüz bilinemiyor!

ADAGAZETESİ Soruyor ?

  1. Adalar Belediyesi personeli Sanat Tarihcisi Yunus Muluk’a bu konuda yazılı veya sözlü hangi görev verilmiştir?
  2. Adalar Belediyesi personeli Arkeolog Tuncay Küçük’e bu konuda yazılı veya sözlü hangi görev verilmiştir?
  3. Görev verilmiş ise bu personeller hangi tarihli rapor veya raporları hazırlamışlardır?
  4. İlçemizin uzman personellerine görev verilmemiş ise ne amaçla ve neden görev verilmemiştir?
  5. İlçemizin uzman personellerinin Yassıada ve Sivriada’ya gönderilip, durum tespit raporu düzenleyerek, öncelikle İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’ne göndermeleri neden sağlanmamıştır?
  6. Adalar Belediyesi’nce  Adalar Cumhuriyet Başsavcığı’na  “suç duyurusu” yapılmış mıdır? Yoksa gerekçesi nedir?

 

Bir Yorum Yazın

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.