Tüp bebek tedavisiyle elde edilen embriyoların anne rahmine başarıyla transfer edilmesine rağmen sağlıklı gebelik elde edilememesindeki en önemli sebeplerden biri embriyolarda oluşan yapısal ve sayısal kromozomal problemler olarak bilinmektedir.
Her alanda olduğu gibi tüp bebek tedavisinde de ilerleyen teknoloji ve yeni genetik testler sayesinde oluşturulan embriyolar NGS yöntemi gibi kapsamlı kromozomal analizlerle incelenmekte, genetik problem taşıyan ve sağlıklı bir fetüs oluşturmayacak embriyolar ayrıştırılarak en sağlıklı olan embriyo seçilip transfer edilmektedir. Bahçeci Sağlık Grubu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci; “Bu taramalar sayesinde tüm kromozomlardaki bozuklukları ince detaylarına kadar başarılı bir şekilde tespit edebilmekteyiz. Elde edilen sonuçlara göre kromozom problemi taşımayan embriyolar ile tedavi uygulandığımızda da gebelik kayıplarının ve tekrarlayan başarısızlıkların önüne geçebilmekteyiz” dedi.
Gerek normal yollarla elde edilen gebeliklerde gerekse tüp bebek yöntemiyle oluşan gebeliklerde embriyoların yapısal ve sayısal anlamda genetik problem taşımaları gebeliklerin oluşmasında ve sağlıklı doğumların önündeki en büyük engellerin başında gelmekte. Yeni Nesil Dizileme olarak ifade edilen NGS yöntemi sayesinde embriyoların taşıyabileceği ve sağlıklı bir bebek sahibi olmaya engel olası genetik problemler gebelik öncesinde kapsamlı olarak incelenerek tespit edilebiliyor. Prof. Dr. Mustafa Bahçeci; Yeni nesil dizileme teknolojisi, kromozom düzeyinde bozukluk taşımayan ve gebelik oluşturma kapasitesi en yüksek embriyoların tespit edilmesini sağlıyor. Yakın gelecekte, uygun aday çiftlerde kromozom bozuklukları ile eş zamanlı olarak gen düzeyindeki bozuklukların da tanımlanabilmelerini sağlamasını bekliyoruz. Son derece hızlı gelişen bu ve benzer teknolojiler ile genetik uygulamaların hasta üzerindeki maliyetlerini de zaman içerisinde azalmasını hedeflemekteyiz” dedi.
“NGS TEKNOLOİJİSİ İLE İNCELENİP TRANSFERİ YAPILAN EMBRİYO İLE YÜKSEK ORANDA GEBELİK ELDE EDİLMEKTEDİR”
40 yaş üstü kadınlarda NGS ile kapsamlı genetik tarama yapılmamış bir embriyonun transferi ile oldukça sınırlı gebelik oranları elde edilebilirken, NGS ile kromozomal düzeyde sağlıklı olduğu tespit edilmiş embriyonun transferi ile ayni kadınlarda 20’li yaşlardaki gebelik oranları elde edilebilmekte. Ayrıca NGS yöntemi sayesinde sadece embriyonun hücre çekirdekleri içinde saklanan genetik şifresini değil aynı zamanda mitokondri adı verilen ve sağlıklı bir gebelik için elzem olan kısımdaki genetik şifrenin de incelenebildiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Bahçeci; “Yeni nesil dizileme teknolojisi ve Mitoscore adı verilen ek test ile her iki yapıda da sağlıklı bulunan embriyonun rahme nakli sonrası embriyonun rahme tutunma şansını %80’lere kadar çıkarmak mümkün. Diğer bir deyişle teknoloji artık sadece genetik analiz olarak değil aynı zamanda daha sağlıklı ve güçlü embriyoların seçimi için de yardımcı oluyor” diyerek ifade etti.
KAPSAMLI KROMOZOM TARAMASI TEKRARLAYAN BAŞARISIZLIK YAŞAYAN ÇİFTLER İÇİN YENİ BİR UMUT IŞIĞI…
Kromozomal bozukluk nedeni ile gebelik elde edilememesi veya oluşan gebeliğin erken dönemlerde kaybedilmesi riski her yaşta yaşanabilecek bir durum. Fakat kadın yaşının özellikle 35’in üzerinde olduğu çiftlerde özellikle ciddi olarak artış göstermektedir. Yardımcı üreme teknikleri uygulanarak laboratuvar ortamında oluşturulan embriyoların taraması özellikle ileri yaş anne adaylarında, tekrarlayan gebelik kayıplarında ve tekrarlayan başarısız tüp bebek denemeleri yaşayan çiftlere uygulanmaktadır. Bu taramalar ile incelenen embriyoların tüm kromozom haritası görülebildiğinden, geçmişte tespit edilemeyen pek çok kromozom düzeyindeki bozukluk ta incelenen embriyolarda artık tespit edilebilmektedir.
“Ekip olarak öncelikli amacımız her zaman klinik uygulamalarda hasta yararına olduğu gösterilen yeni teknolojileri ve uygulamaları dünyadaki prestijli merkezler ile eş zamanlı olarak hastalarımıza sunmaktır” diyen Prof. Dr. Mustafa Bahçeci; “Gelişen teknolojiler ve tedavi yöntemlerinin amacı başarı grafiğini tıbbi ve bilimsel veriler ışığında hasta yararına olacak şekilde arttırabilmektir. Geçmişte anne-baba olması mümkün görülmeyen birçok çift günümüzde bu yeni uygulamaların da sonuçlarıyla birlikte çok sahibi olabiliyor. Teknik olanaklar kişiye özel tedavi programlarının oluşmasına olanak sağlıyor ve bu sayede her geçen gün daha çok sayıda çift bebek sahibi olabiliyor” diye sözlerine ekledi.