Burgazada’nın Unutulmaz Simalarından Biri: Madam Marta

Burgazada’nın Unutulmaz Simalarından Biri: Madam Marta
Yayınlama: 19.07.2025
A+
A-

Burgazada’nın Sivriada’ya bakan koyunda, mevsim ne olursa olsun denize giren, günbatımıyla alev alan suları kulaçlayarak güneşe ulaşmaya çalışan bir kadın vardı: Madam Marta.

Mısır asıllı bir Hıristiyan olan Marta, Esir Ermeni’ydi. 1920 yılında Mersin’de doğan Marta, babasının banka müdürü olarak İstanbul’a tayin olmasıyla çocuk yaşta şehre geldi. St. Benoit Lisesi’ni bitirdikten sonra, Türkiye’nin ilk bale okulunu açan Lydia Krassa Arzumanova’nın öğrencisi oldu. Öncelikli olarak balerinlik eğitimi aldı.

Evlenip Burgazada’ya yerleştikten sonra kendisini doğaya ve denize adayan Marta, AYA Nikola meydanında zamanının çoğunu geçirdi. Hatta koydaki eski soda üreticilerine ait kulübede ve denizde geçirdiği zamanlarla “Koyu Marta” olarak anılmaya başlandı. Dostlarını ve konuklarını bile kulübenin önündeki incir ağacının altında ağırlamayı severdi.

Koyun temizliği ve bakımıyla yakından ilgilenen Marta, doğum sancısı bile koyda yürürken tutunca bir motorla hastaneye yetiştirilmişti.

Sıra dışı alışkanlıkları vardı. Yaz kış soğuk suyla yıkanır, karda bile çıplak ayakla gezerdi. Her yağmurdan sonra, “Biraz billur suyla yıkanayım” diyerek evine koşardı.

Modayla arası pek olmayan Marta, saçlarına alnından sıkma bandanalar bağlar, tahta bilezikler, kocaman halka küpeler takar, ayak bileğini halhallarla süslerdi. Akşamları rengarenk giysiler ve pareolarla iskeleye inip eşini karşılardı.

Adalılara çok iyi dostluklar geliştirmiş ve yardımsever kişiliğiyle hatırlanan Marta, 1986 yılında vefat etti. Burgazadalılar onun çok sevdiği koyu bugün de Marta Koyu diye anmaya devam ediyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.