İyi günler değerli okurlar. 2025 yılını geride bırakırken, İstanbul’un incisi Prens Adaları bu yıl ne yazık ki doğal güzelliklerinden çok çevre krizleri, ulaşım tartışmaları ve yerel yönetim mücadeleleriyle gündeme geldi. İşte Ada Gazetesi manşetlerine yansıyan olaylarla 2025 yılı özeti:
1. YILA DAMGA VURAN “ÇÖP VE MOLOZ” KRİZİ
2025 yazı, Adalar tarihinin en zorlu çevre sınavlarından birine sahne oldu.
- Büyükada Çöp Dağları: Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında Büyükada sokaklarında toplanmayan atıklar “çöp dağları” oluşturdu. Turizmin en yoğun olduğu dönemde ortaya çıkan ağır koku ve hijyen sorunu, hem ada halkının hem de ziyaretçilerin büyük tepkisini çekti.
- Adalar Ormanlarında Moloz Tehdidi: 2025 yılı dahil olmak üzere Adalar tarihinde moloz tartışması bitmedi. Adaların ormanlık alanlara kaçak dökülen inşaat atıkları ve moloz çuvalları Ada Gazetesi manşetlerine taşındı. Sit alanı olan ormanların çöplüğe dönüştürülmesi “çevre katliamı” olarak nitelendirildi. Adalar Belediyesi’nin bu uygulamalara destek vermesi, atık biriktirme alanları oluşturması tepkilerin odağında idi.
2. ULAŞIMDA “AZMANBÜS” VE BİSİKLET DÜZENLEMESİ
Ulaşım kültürü, 2025 yılında Adalıların en çok tartıştığı konu başlığıydı.
- Minibüs Protestoları Sürdü: İBB tarafından getirilen ve ada halkı tarafından boyutları nedeniyle “Azmanbüs” olarak adlandırılan büyük elektrikli minibüslere yönelik tepkiler 2025’te de devam etti. “Yürünebilir Adalar” sloganıyla yapılan eylemler ve minibüslerin tarihi dokuya zarar verdiği yönündeki itirazlar yıl boyunca gündemde kaldı.
- Bisiklet Kaosuna Neşter (2025 Yönetmeliği): Haziran ayında yürürlüğe giren yeni yönetmelikle, yıllardır süren bisiklet kiralama karmaşasına son verilmesi hedeflendi. Özellikle kazaları önlemek ve yaya güvenliğini sağlamak amacıyla denetimlerin artırılacağı duyuruldu. Bu uygulamalar ada halkının tepkisini çekti.
3. YEREL YÖNETİM VE İBB PROJELERİ
- “Geleceğe Dönüş” ve Sıfır Atık: Yılın son günlerinde İBB, Adalar’da “Geleceğe Dönüş” projesini tanıttı.[2] Türkiye’de bir ilk olarak lanse edilen bu projeyle, Adalar’ın dijital takip sistemiyle entegre “Sıfır Atık” modeline geçmesi ve atıktan enerji üretimi hedeflendiği açıklandı.
- Ek Bütçe Onayı: Eylül ayında İBB Meclisi, Adalar Belediyesi’nin bütçe açığını kapatmak ve hizmetlerin aksamaması için 87 milyon TL’lik ek ödeneği onayladı.
- İBB ile Protokol : Yaz aylarında Adalar Belediyesi’nin yaşadığı problemlerin tekrar yaşanmaması adına temizlik hizmetleri konusunda İBB ile protokol yapıldı. Sona eren protokol bir seneliğine yenilendi.
4. GÜNLÜK YAŞAM VE DOĞA OLAYLARI
- Şiddetli Lodos: Marmara’yı etkisi altına alan şiddetli lodos fırtınası Adalar’da hayatı durma noktasına getirdi. Dev dalgalar iskeleleri döverken, deniz ulaşımında ciddi aksamalar yaşandı.
- Sokak Hayvanları: Kışın gelmesiyle birlikte barınma sorunu yaşayan sokak hayvanları, özellikle Şehir Hatları İskelelerinin içini sığınak olarak kullandı. Bu durum hayvanseverler ve yolcular arasında farklı görüşlere yol açsa da, yetkililerden kalıcı çözüm beklentisi yinelendi.
- Konut Fiyatları: Adalar’da kiralık konut fiyatlarında ciddi artışlar görüldü, ortalama kira bedelleri yerel halkı zorlayan seviyelere (48.000 TL bandı) ulaştı.
5. SPOR VE GELECEK VİZYONU
- 2026 Hazırlıkları: Tüm olumsuzluklara rağmen 2026 yılı için umut verici gelişmeler de yaşandı. Heybeliada Çam Limanı futbol sahasının bitirilmesi konusunda önemli adımların atılması ve uluslararası açık deniz yüzme yarışları gibi spor organizasyonlarının planlanması, adanın sosyal yaşamına renk katacak projeler olarak not edildi.
“MAVİYE ÇEKİLEN TEL ÖRGÜLER: 2025’TE ADALAR KIYILARI”
Ana bültenimizde belirttiğimiz çevre ve ulaşım sorunlarının yanı sıra, 2025 yılı Adalar’da “Kıyı Kanunu’nun ihlali” ve “Halkın denize ücretsiz erişim hakkı” tartışmalarının zirveye çıktığı bir yıl oldu. Ada Gazetesi arşivlerinden derlediğimiz kıyı gündemi şöyledir:
1. “DENİZLER HALKINDIR” OPERASYONU VE YIKIMLAR
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan ve 2025 yılında hız kazanan “Denizler Halkındır” projesi kapsamında Adalar’da tarihi anlar yaşandı.
- Adalar’da Operasyonlar: Yıllardır “girilemez” denilen, işletmeler tarafından özel mülk gibi kullanılan kıyı şeritlerine devlet müdahalesi gerçekleşti. Ada Gazetesi, Adala’daki bazı lüks işletmelerin denize uzanan kaçak iskelelerinin ve beton dolgularının iş makineleriyle yıkılmasını “Kıyılar Özgürleşiyor mu?” manşetiyle duyurdu. Yapılan uygulamalar halk tarafından göz boyama olarak nitelendirildi, inadırıcı gelmedi.
- Vatandaşın Zaferi: Özellikle Büyükada’daki bazı “Beach Club”ların halkın geçişine kapattığı patikalar, yapılan denetimler ve halkın ısrarlı şikayetleri 2025 yılının önemli konusu oldu!
- Yıkım kararı olan yerlerin yıkılmaması: Özellikle Adalar İlçesi’ndeki yıkım kararı olan yerlerin idare edilmesi halkın tepkisini çekti. Örnek olarak Büyükada Gülistan caddesi üzerinde bulunan restoranların ve Büyükada’nın arka tarafında Milli Emlak yerlerine koyulan lüks çadırlar tepkilerin odağında idi.
2. BEACH CLUB FİYATLARI VE “FİİLİ İŞGAL”
Fiziki işgallerin yanı sıra, ekonomik bariyerlerle yapılan “fiili işgaller” 2025 yazına damgasını vurdu.
- Giriş Ücreti Tartışması: Adalar’da denize girilebilecek temiz koyların neredeyse tamamının özel işletmelerce çevrildiği görüldü. 2025 yazında kişi başı 1.500 TL ile 3.000 TL arasında değişen fahiş giriş ücretleri, yerli halkın ve düşük bütçeli ziyaretçilerin denize erişimini imkansız kıldı. Özellikle ASdalar’da spor faaliyeti adı altında iş yapan ve 10 BİN Dolar üyelik ücreti isteyen su sporları kulüpleri tepkilerin odağında idi. Ada Gazetesi bu durumu, “Adalı Denize Hasret Kaldı” başlıklarıyla eleştirdi.
- Havlunu Al Gel Eylemleri: Adalar’da yerel inisiyatifler, işletmelerin şezlonglarla kapladığı alanlarda “Havlunu al gel” eylemleri düzenleyerek Kıyı Kanunu’nun “Kıyılar herkesin eşit ve serbestliğine açıktır” maddesini hatırlattı.
3. ORMAN KIYILARI
- Orman İçi Kıyılar: Adaların ormanlık alanlarına bakan kıyılarında, tekne ve salaş yapılarla yapılan ufak çaplı işgallerin arttığı raporlandı. Denetimlerin yetersiz kaldığı noktalarda, doğal dokunun tahrip edilerek “özel loca” alanları yaratılmaya çalışıldığı haberlere yansıdı.
- Yüzer İskele Sorunu: Karadan ulaşımın zor olduğu koylarda, denize izinsiz atılan tonozlar ve yüzer iskeleler ile deniz yüzeyinin işgal edilmesi, deniz trafiği ve güvenliği açısından yıl boyunca eleştiri konusu oldu.
4. BELEDİYE VE YETKİ KARMAŞASI
- Yetki Tartışması: 2025 yılında Adalar Belediyesi ile merkezi yönetim (Bakanlık ve Valilik) arasında kıyıların denetimi konusunda zaman zaman yetki karmaşası yaşandı. Ada Gazetesi, bu yetki karmaşasının işgalcilerin ekmeğine yağ sürdüğünü ve sürecin daha şeffaf yürütülmesi gerektiğini savunan köşe yazılarına yer verdi.
MALİ VE İDARİ DENETİM
“SAYIŞTAY RAPORLARI ADALAR BELEDİYESİ’NİN RÖNTGENİNİ ÇEKTİ”
2025’in son aylarında yayımlanan Sayıştay Denetim Raporu, Adalar Belediyesi’nin mali ve idari işleyişine dair çarpıcı tespitlerle Ada gündemine oturdu. Raporda yer alan “uygulanmayan yıkım kararları”, “ihalesiz işler” ve “mali disiplinsizlikler”, yerel yönetimde köklü bir reform ihtiyacını gözler önüne serdi. İşte raporun satır başları:
1. 128 YIKIM KARARI KAĞIT ÜZERİNDE KALDI
Raporun en çok konuşulan maddesi, kaçak yapılaşma ile ilgili oldu.
- İcraat Yok: Sayıştay denetçileri, 2018-2024 yılları arasında Adalar Belediyesi Encümeni tarafından alınan 128 adet yıkım kararının uygulanmadığını belgeledi.
- Kaçakla Mücadele Zafiyeti: İmara aykırı yapılar için alınan kararların uygulanmaması, raporda “kaçak yapılaşmayı teşvik edici bir zafiyet” olarak nitelendirildi. Ayrıca yıkım kararlarının Kaymakamlık ve Bakanlığa bildirilmediği tespit edildi.
2. İHALESİZ İŞLER VE “AVANS” DÖNEMİ
Belediyenin mal ve hizmet alımlarında izlediği yöntemler, şeffaflık tartışmalarını beraberinde getirdi.
- Moloz Taşıma İhalesiz Verildi: Adalar’ın en büyük sorunlarından biri olan hafriyat ve moloz taşıma işinin, ihale yapılmadan ve belediyeye gelir kaydedilmeden bir kooperatife devredildiği ortaya çıktı.Belediye bu hizmetten gelir elde edemezken, kooperatifin kazanç sağladığı belirlendi.
- İhale Yerine “Avans”: 2024 yılı faaliyetlerinde belediyenin mal ve hizmet alımları için ihale düzenlemek yerine, mevzuata aykırı şekilde “avans” yöntemini genel bir alım biçimine dönüştürdüğü rapora yansıdı.
3. MALİ BULGULAR VE KAYIP GELİRLER
Adalar Belediyesi’nin mali tablolarındaki tutarsızlıklar “milyonluk farklar” olarak manşetlere taşındı.
- 12,5 Milyon TL’lik Fark: Tarihi ve kültürel yapıların korunması için vatandaştan toplanan “Kültür Varlıklarını Koruma Katkı Payı” hesaplarında, belediye kayıtları ile İller Bankası kayıtları arasında 12,5 milyon TL’lik bir uçurum tespit edildi.
- GSM Operatörlerinden Para Alınmamış: Adalar sınırları içindeki baz istasyonları ve fiber optik kablolar için telekomünikasyon şirketlerinden alınması gereken “Geçiş Hakkı Bedelleri”nin tahsil edilmediği, bunun da belediyeyi önemli bir gelirden mahrum bıraktığı belirtildi.
- Özel Banka Riski: Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği’ne aykırı olarak, belediyenin yaklaşık 78 milyon TL’lik mevduatının kamu bankaları yerine özel bir bankada tutulduğu görüldü.
4. PERSONEL KRİZİ KAPIDA: “BİRİKMİŞ İZİNLER”
- 300 Günü Aşan İzinler: Denetimlerde, bazı işçilerin yıllık izinlerinin yıllardır kullandırılmadığı ve 300 günü aşan birikmiş izin haklarının bulunduğu saptandı.Sayıştay, bu durumun ileride belediye bütçesine “kıdem tazminatı ve izin ücreti” olarak ağır bir mali yük getireceği konusunda yönetimi uyardı.
TRAFİK VE GÜVENLİK
“KALDIRIMLAR İŞGAL ALTINDA: BİSİKLET VE AKÜLÜ ARAÇ KAOSU”
2025 yılı, Adalar’da sadece büyük minibüslerin (Azmanbüs) değil, denetimsiz çoğalan kiralık bisikletlerin ve yasak olmasına rağmen mantar gibi türeyen “akülü” araçların yarattığı trafik anarşisinin zirve yaptığı bir yıl oldu. İşte haber başlıkları:
1. KİRALIK BİSİKLET TERÖRÜ VE KAZALAR
Yaz sezonunda günübirlik ziyaretçilerin deneyimsizliği ve denetimsizlik birleşince, ada yokuşları adeta “kaza pistine” döndü.
- “Bisiklet Terörü” Manşetleri: Özellikle Büyükada Çankaya ve Maden bölgelerindeki dik yokuşlarda meydana gelen yaralanmalı kazalar Ada Gazetesi’nde sıkça yer buldu. Hızla inen bisikletlilerin yayalara çarpması sonucu, 2025 yazında hastane kayıtlarına giren ortopedik vaka sayısında %40 artış yaşandığı bildirildi.
- Korsan Kiralama: Ruhsatlı bisikletçilerin dışında, bakkaldan nalbura kadar birçok işletmenin “korsan bisiklet kiralama” işine girmesi tepki çekti. Zabıta ekiplerinin topladığı yüzlerce ruhsatsız bisiklet, yediemin depolarını doldurdu.
2. “AKÜLÜ” İSTİLASI VE KORSAN TAKSİCİLİK
Adalar’da motorlu taşıt trafiğine kapalı alanlarda kullanımı yasak olan (belirli izinliler hariç) şahsi elektrikli araçlar (akülüler), 2025’te sayıca patlama yaşadı.
- Sessiz Tehlike: Sessiz çalışmaları nedeniyle yayaların fark etmediği bu araçlar, dar sokaklarda ciddi güvenlik riski oluşturdu.
- Korsan Taksicilik Dönemi: Şahsi kullanım için alınan 3 tekerlekli elektrikli araçların, iskele çıkışlarında turistleri kaçak olarak taşıdığı ve “korsan taksicilik” yaptığı tespit edildi. Emniyet ve Zabıta’nın ortaklaşa düzenlediği operasyonlarda (Temmuz ve Eylül 2025), birçok araca el konuldu ve ceza yağdı. Ancak caydırıcılık tartışma konusu olmaya devam etti.
3. KALDIRIMLAR VE PARK SORUNU
Araç sayısındaki bu kontrolsüz artış, “yürünebilirlik” kavramını yok etti.
- Park İşgali: Evlerin önüne, kaldırımlara, hatta tarihi yapıların girişlerine gelişi güzel park edilen bisiklet ve akülü araçlar, yayaların geçişini engelledi. Özellikle tekerlekli sandalye kullanan engelli vatandaşlar ve bebek arabalı aileler, yolda yürümek zorunda kaldıkları için tepki gösterdi.
- Kablolar Sokaklarda: Akülü araçlarını şarj etmek için evlerden sokaklara uzatılan metrelerce kablo, hem görüntü kirliliği yarattı hem de yangın riski oluşturdu.
4. UKOME VE YENİ DÜZENLEME (PLAKA DÖNEMİ)
Artan şikayetler üzerine 2025 sonbaharında UKOME (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) ve Adalar Emniyet Müdürlüğü yeni tedbirler açıkladı.
- QR Kod ve Plaka Zorunluluğu: Tüm elektrikli araçlara ve kiralık bisikletlere takip edilebilir “Karekodlu Plaka” zorunluluğu getirildi. Plakasız araçların adaya girişine ve kullanımına izin verilmeyeceği duyuruldu.
- Hız Sınırı Denetimi: Belirli caddelerde hız sınırını aşan elektrikli araçlara yönelik radar denetimlerinin sıklaştırılması kararı alındı.
KÜLTÜREL MİRAS VE GÜVENLİK
“TARİH ÇÜRÜYOR, OTELLER ‘SAATLİ BOMBA’ GİBİ İŞLİYOR”
2025 yılı, Adalar’da sadece bugünün sorunlarının değil, geçmişten kalan mirasın da hoyratça harcandığı bir yıl oldu. Özellikle ahşap köşklerin durumu ve denetimsiz pansiyonculuk, olası bir facianın habercisi olarak manşetlerdeydi.
1. TESCİLLİ YAPILARDA “RESTORASYON” ADI ALTINDA KIYIM
Adalar’ın simgesi olan 1. ve 2. derece tarihi eser statüsündeki ahşap köşkler, 2025 yılında koruma yerine tahribatla gündeme geldi.
- İçini Boşalt, Betonu Dök: Ada Gazetesi, Büyükada ve Heybeliada’da dışarıdan bakıldığında “tadilat brandası” ile kapatılan birçok tarihi yapının içinin tamamen yıkılarak betonarme binaya dönüştürüldüğünü belgeledi. Kurul kararlarına aykırı yapılan bu kaçak müdahaleler, “Tarihi eser kaçakçılığı ve kültür katliamı” olarak nitelendirildi.
- Çürümeye Terk Edilen Miras: Sahipleri tarafından bilerek bakımsız bırakılan bazı tescilli yapıların, “yıkılsın da yerine yenisini yapalım” mantığıyla yağmura ve fırtınaya terk edildiği, çatıları çöken bu yapıların geri dönülemez hasarlar aldığı raporlandı.
2. BUTİK OTELLERDE YANGIN DENETİMİ SKANDALI
Turizm sezonunun yoğun geçtiği 2025’te, eski köşklerden devşirilen butik otellerin yangın güvenliği konusundaki zafiyetleri korkuttu.
- Yangın Merdiveni ve Tahliye Planı Yok: Yapılan bağımsız incelemeler ve şikayetler üzerine ortaya çıkan tablo vahimdi. Dar sokaklarda yer alan ve ahşap olan bu otellerin birçoğunda yangın merdiveni bulunmadığı, mevcut olanların ise estetik kaygılarla sarmaşıklarla kapatıldığı veya kilitli tutulduğu tespit edildi.
- Ruhsatsız İşletmeler: Belediye ve İtfaiye raporlarına yansıyan bilgilere göre, Adalar’da “Airbnb” veya pansiyon mantığıyla işletilen yüzlerce evin yangın güvenliği (sprinkler sistemi, yangın tüpü, elektrik tesisatı kontrolü) denetiminden hiç geçmediği ortaya çıktı.
- Elektrik Tesisatları Alarm Veriyor: 100 yıllık binaların elektrik altyapısının, modern klimaları ve otel ekipmanlarını kaldıramadığı, yaz aylarında yaşanan trafo patlamaları ve ufak çaplı bina yangınlarının ana sebebinin bu aşırı yüklenme olduğu belirtildi.
3. METRUK BİNALAR VE İŞGAL TEHLİKESİ
- Tinerci ve Madde Bağımlısı Meskenleri: Sahipleri tarafından kaderine terk edilen metruk tarihi binalar, kış aylarında evsizlerin ve madde bağımlılarının sığınağı haline geldi. 2025’te Büyükada’da iki tarihi köşk, içeride yakılan ateşin kontrolden çıkması sonucu küle döndü. Bu yangınlar, bitişik nizamdaki diğer ahşap yapılara sıçrama tehlikesiyle adalıların yüreğini ağzına getirdi.
4. KORUMA KURULU VE BELEDİYE ÇATIŞMASI
- Bürokrasi Tarihi Yutuyor: Haberlere yansıyan bir diğer konu ise Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ile yerel yönetim arasındaki bürokratik hantallıktı. Basit bir onarım izninin bile aylarca çıkmaması, vatandaşları kaçak tadilata yöneltirken; kaçak yapıları denetlemesi gereken mekanizmanın yetersizliği tarihi dokunun 2025 yılında da kan kaybetmesine neden oldu.
2025 yılı biterken Adalar halkının ortak endişesi şu: “Bir gün büyük bir yangınla uyanmadan önce, bu tarihi miras korunacak mı, yoksa göz göre göre yok mu olacak?” Yetkililerden 2026 için en büyük beklenti, “Sıfır Toleranslı” bir koruma ve denetim seferberliğidir.
Adalar’da “yaya önceliğinin” tekerlekli araçların gölgesinde kaldığı bir yıl olarak kayıtlara geçti. Ada halkı, 2026’da sokakların yeniden yayalara ve çocuklara kalacağı, kuralların “kağıt üzerinde kalmadığı” bir yönetim anlayışı bekliyor.
Adalar kıyılarında “Sermaye ile Kamu Yararı” arasındaki mücadelenin en sert geçtiği yıllardan biri oldu. Yıkımlar umut verse de, ekonomik bariyerlerin yarattığı erişim sorunu 2026 yılına devreden en büyük dosya olarak masada duruyor.
Adalar için çevre ve şehircilik bilincinin sınandığı bir yıl oldu. Ada Gazetesi, bu süreçte hem sorunları manşetlerine taşıyarak kamuoyu oluşturdu hem de çözüm önerilerini sayfalarında tartıştı.
Yeni yılın (2026), Adalar’ın eşsiz doğasının korunduğu, sokaklarının temizlendiği ve tarihi dokusuna saygılı bir ulaşım modelinin oturduğu bir yıl olması dileğiyle. Mutlu yıllar!