AKILCI İLAÇ KULLANIMI

AKILCI İLAÇ KULLANIMI
Yayınlama: 23.12.2014
Düzenleme: 22.11.2015 09:45
A+
A-

AKILCI İLAÇ KULLANIMI

 

AKILCI İLAÇ KULLANIMI

 

Bunları biliyormuyuz ?

Antibiyotik Nedir ?

Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ve insan sağlığı açısından çok büyük öneme sahip ilaçlardır. Kelime anlamı ile “antibiyotik” terimi, “hayata karşı” demektir. Bu kimyasal maddeler, bakterilerin çoğalmasını önlemekte ve bazen de bakterileri öldürmektedir.

Tek Bakteri Türüne Karşı Etkili Antibiyotikler

Bazı antibiyotikler, sadece kısıtlı sayıda farklı bakteri türü ile savaşabilecek şekilde geliştirilmiştir. Bunlara “dar spektrumlu antibiyotikler” denir. Doktorunuz, tam olarak hangi tür bakterinin sizin hastalığınıza neden olduğunu bildiği durumlarda bu tür antibiyotikleri reçeteler. Bu antibiyotikler, diğer yararlı veya zararsız bakterilere saldırmadıkları için, tedavilerde kullanılmak üzere en uygun antibiyotiklerdir.

Birçok Bakteri Türüne Karşı Etkili Antibiyotikler

Diğer antibiyotiklerin geniş spektrumlu etkileri vardır. Pek çok bakteri türüne etki ederler ve bu nedenle “geniş spektrumlu antibiyotikler” olarak adlandırılırlar. Doktorunuzun hastalığınıza neden olan bakteri türünü tam olarak saptayamaması veya pek çok farklı türde patojenin bir arada bulunması gibi bazı durumlarda bu antibiyotiklerin kullanılması gereklidir. Bu antibiyotiklerin sakıncası, yararlı veya zararsız bakterileri de öldürme eğiliminde olmalarıdır.

Akılcı Antibiyotik Kullanımı

 

Enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı açısından önemli ve uygun antimikrobik tedaviyle başarının sağlandığı bir alandır. Bununla birlikte gerek toplumda gerekse hastanede kazanılan enfeksiyon hastalıkları akılcı olmayan antimikrobiyal tedavilerin kullanılması sonucu tedavi edilememekte ve belki de hasta kaybedilmektedir. Uygun antimikrobiyal tedavi; sağ kalım, komplikasyon ve kronikleşmenin önlenmesi, hastalık şiddet ve süresinin kısaltılması açısından önemlidir. Enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı açısından önemli ve uygun antimikrobik tedaviyle başarının sağlandığı bir alandır. Bununla birlikte gerek toplumda gerekse hastanede kazanılan enfeksiyon hastalıkları akılcı olmayan antimikrobiyal tedavilerin kullanılması sonucu tedavi edilememekte ve belki de hasta kaybedilmektedir. Uygun antimikrobiyal tedavi; sağ kalım, komplikasyon ve kronikleşmenin önlenmesi, hastalık şiddet ve süresinin kısaltılması açısından önemlidir.

İdeal antibiyotik kullanımı için; doğru tanı sonrası doğru antibiyotik; en uygun yoldan, etkin dozda, optimum aralıklarla, uygun süreyle verilmelidir. Doğru antibiyotik kullanımı için, mikrobiyolojik olarak kanıtlanmış bakteriyel bir enfeksiyonun varlığı mutlaka sorgulanmalıdır. Tanı açısından gerekli değerlendirme yapılmadan ve enfeksiyon olmaksızın antibiyotik kullanılması, seçilen antibiyotiğin yanlış olması, antibiyotik dozunun yetersiz veya aşırı olması, doz aralıklarının uygunsuz olması durumlarında antibiyotikler uygun kullanılmamış olur. Etkinliği bilinen bir antibiyotik yerine maliyeti daha yüksek ve yeni olan bir antibiyotiğin seçilmesi, gerekli olmadığı halde aynı anda birden fazla antibiyotiğin kullanılması, kültür sonucuna uygun olmayan antibiyotik kullanımı da antibiyotiğin uygunsuz kullanımına örneklerdir.

bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkili olan antibiyotikler; yaygın olarak yanlış kullanımın gözlendiği soğuk algınlığı veya grip gibi virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar için çözüm değildirler ve virüsün diğer insanlara bulaşmasını önlemezler. Antibiyotik kullanımı gerektirmeyen durumlarda, enfeksiyon taşıyan hastalardan diğer kişilere bulaşmasını önlemek amacıyla enfeksiyon kontrol tedbirlerinin alınması yeterlidir.

Antibiyotiklerin yanlış nedenlerle veya doğru olmayan biçimde kullanılması, bakterilerin sonraki tedavilere karşı direnç göstermesine neden olabilir. Antimikrobiyal direnç, bu mikroorganizmanın neden olduğu enfeksiyonu tedavi etmek veya önlemek amacıyla antimikrobiyal  ajanın etkisinin azalmasına veya yok olmasına neden olur. Bakteriler için antibiyotik direnci, bakterilerin herhangi bir antibiyotiğin varlığına rağmen üreyebilmesi ve enfeksiyon yapabilmesidir. Bunun sonucunda ise, daha sonra antibiyotiğe ihtiyaç duyulduğunda işe yaramazlar. Bu yalnızca antibiyotiği uygun olmayan biçimde kullanan kişi açısından değil, sonradan dirençli bakteriye yakalanma riski olan herkes için tehlike oluşturmaktadır.

Antibiyotik direnci tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Antibiyotik-dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar, hastalığın ve ölüm oranlarının artması ve  hastanede geçirilen sürenin uzaması ile sonuçlanmakta ayrıca tedavi maliyetlerinde de artışa neden olmaktadır. Antibiyotik kullanımı, insanlardaki normal bakteriyel floranın değişmesine bu da çoğu kez antibiyotik dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına ve ishal gibi yan etkilerin görülmesine neden olabilmektedir.

Unutmayalım ki antibiyotikler; ateş düşürmez, ağrı dindirmez, virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemez. Yaygın ve yanlış kullanıldığında ise hızla direnç gelişen antibiyotik, esas etki beklediğimiz bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların  tedavisinde de etkisiz hale gelir. Hekim reçete etmedikçe antibiyotik kullanılmamalıdır. Hastaların, daha önceki bir hastalığında kullandığı antibiyotiğin, tekrar benzer hastalığa yakalansa bile hekime danışmadan kullanmaması gerektiği konusunda bilinçli olması gerekmektedir. Özellikle grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında  antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığını unutulmamalıdır. Hekim önerisi sonrası reçete ile alınan antibiyotiğe,  enfeksiyonu en etkili biçimde tedavi etmek ve direncin ortaya çıkma riskini azaltmak için antibiyotikler doğru dozda, doğru şekilde ve reçeteye uygun zaman aralıklarında alınarak uygun biçimde kullanılmalıdır. Hasta kendisini iyi hissetse bile tedaviyi hekimin belirttiği süreden önce sonlandırmamalıdır. Aksi taktirde  faydadan çok zarar getirecektir. Artmış veya reçetesiz alınmış antibiyotikler yerine her zaman tıbbi reçeteli antibiyotikler kullanılmalıdır.

Bakteriyel enfeksiyonlara karşı en önemli silahımız olan antibiyotiklere direnç gelişimini önlemek için  antibiyotikleri doğru kullanma konusunda toplum olarak  farkındalığımızı artırmamız gerekmektedir.

 

Bunları unutmayalım

 

*Antibiyotiklerin, bazı bakterilerin sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bakterileri öldüren ve/veya üremesini durduran ilaçlar olduğunu;

  • Virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemediğini, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklarda antibiyotiğin yerinin olmadığını, iyi bir bağışıklık sisteminin bu tür hastalıkları yenebileceğini;
  • Antibiyotiğin ateşi düşürmediğini, ağrıyı dindirmediğini;
  • Her antibiyotiğin her hastalıkta kullanılamayacağını;
  • Antibiyotik dozunun yetersiz veya aşırı olmasının yanı sıra doz aralıklarının uygunsuz olmasının da antibiyotik direncine yol açtığını;
  • Antibiyotiğe duyarlı bakterilerin antibiyotiğe maruz kaldıklarında öldükleri halde, dirençli bakterilerin büyümeye ve çoğalmaya devam edebildiğini, bu dirençli bakterilerin toplumda hızla yayılarak diğer insanlarda enfeksiyonlara neden olabildiğini;
  • Uygunsuz antibiyotik kullanımının, antibiyotiklere karşı direnci artırdığını ve antibiyotik kullanımı gerektiğinde yetersiz kalındığını;
  • Artan antibiyotik direncinin günümüzde ve gelecekte antibiyotiklerin etkinliğini tehdit ettiğini;
  • Etkili antibiyotikler olmadan yoğun bakım, organ nakli, kanser kemoterapisi, yeni doğan bebeklerin bakımı veya kalça ya da diz protezi ameliyatı gibi yaygın cerrahi işlemlerin uygulanmasının mümkün olamayacağını;
  • Ülkemizde antibiyotiklerin, en çok kullanılan ilaçlar içerisinde olduğunu ve ne yazık ki bunların önemli bir kısmının gereksiz ya da yanlış kullanıldığını;
  • Bugün dirençli bakterilerin  neden olduğu enfeksiyon hastalıklarının  dünyada ve ülkemizde insanlığı tehdit eden ciddi bir sorun haline geldiğini;
  • Bazı ülkelerde doğru antibiyotik tedavisinden yoksun olan insanların hayatlarını kaybettiğini ve uygunsuz kullanımdan kaynaklı antibiyotik direncinin her kıtada endişe yaratmaya devam ettiğini;
  • Antimikrobiyal direncin yüksek olduğu ülkelere seyahatte bulunan yolcuların, dirençli bakteriler tarafından kolonize ve enfekte olmuş şekilde geri dönerek ülkelerine bunu yaydığını;
  • Eğer antibiyotik kullanımı kontrol altına alınamazsa kolaylıkla tedavi edilebilecek bir enfeksiyon hastalığının bile, direnç nedeniyle ölümcül olabileceğini, insanlığın antibiyotik öncesi çağa geri dönmek durumu ile karşı karşıya kalacağını;
  • Dünya sağlık Örgütü’nün, toplumları büyük tehlikelerin beklediği konusunda uyardığını ve antibiyotik direncinin artık küresel bir tehdit oluşturduğunu ilan ettiğini;
  • Etkinliği bilinen bir antibiyotik yerine, yeni olan ve etkinliği iyi bilinmeyen bir antibiyotiğin seçilmesinin, aynı etkinlikte daha ucuz antibiyotik varken pahalı antibiyotiğin seçilmesinin, gerekli olmadığı halde birden fazla antibiyotiğin kullanılmasının da uygunsuz antibiyotik kullanımı olduğunu;
  • Uygunsuz antibiyotik kullanımının önemli sonucu olarak; dirençli mikroorganizmaların vücut florasına hakim olacağını ve buna bağlı enfeksiyon seyrinde, hastanede kalış süresinde ve hastalığa bağlı ölüm oranlarında artış olacağını;
  • Antibiyotik kullanımıyla ishal gibi yan etkilerin görülebileceğini;
  • Hekim önerisi ve eczacı danışmanlığı olmadan kullanılan antibiyotiklerin, sonu ölümlere varabilecek ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini;
  • Birine iyi gelen antibiyotiğin başkasına zarar verebileceğini;
  • Kişinin daha önceki bir hastalıkta kullandığı antibiyotiğin, tekrar benzer hastalığa yakalansa bile etkili olamayabileceğini;
  • Gereksiz kullanılan her ilaç gibi gereksiz antibiyotik kullanımıyla da istenmeyen yan etkilerin görülebileceğini;
  • Önemli bir halk sağlığı sorunu olan, uygunsuz antibiyotik kullanımının diğer zararlarının yanı sıra ekonomik ve sosyal maliyetin artışına neden olduğunu;

Ne Zaman Kullanılmalıdır?

Akılcı Antibiyotik Kullanımı

Antibiyotiklerin akılcı kullanımı, öncelikle gereksiz antibiyotik kullanımını en aza indirmeyi ve genel olarak her alanda (insanlarda, veteriner hekimlikte, tarım, hayvancılık, tekstil vb. sektörlerde) antibiyotik kullanımını azaltmayı ve bu sayede doğada bulunan antibiyotik miktarını kontrol altına almayı gerektirmektedir. Bunlar arasında, antibiyotiklerin insanlarda tedavi amacıyla uygulanmasının akılcı olarak gerçekleştirilmesi kısa vadede, diğer antibiyotik kullanımlarının kontrol altına alınmasından daha büyük bir etki ortaya çıkartabilmesi açısından özellikle önemlidir.

Akılcı antibiyotik uygulaması, antibiyotik tedavisinin gerektiği durumlarda hastanın bireysel özellikleri göz önünde bulundurularak doğru antibiyotiğin uygun dozda ve doğru uygulama yoluyla, uygun tedavi süresi boyunca gerçekleştirilmesini gerektirir. Burada dikkat edilmesi gereken ilk husus, antibiyotik kullanımının gerekliliğinin doğru değerlendirilmesi ve hastaların bu konuda bilgilendirilmesidir.

Bir hasta için planlanan ilaç tedavisinin akılcı olması için, ilacın etkililiğinin, güvenliliğinin, maliyetinin ve hastanın klinik durumuyla (yaş, allerji hikayesi, böbrek ve karaciğer fonksiyonları, gebelik gibi özel durumlar, diğer hastalıklar, yaşam tarzı, kullandığı ilaçlar vb. gibi) uygunluğunun değerlendirilmesi, planlanan tedavinin hastaya etkili olarak anlatıması ve hastanın tedaviye uyumunun  izlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, akılcı ilaç uygulaması sadece “doğru” reçete yazmayı değil, doğru muayene ve tetkiklerin yapılarak doğru tanıyı koymayı, hastayla etkili bir iletişim kurmayı, diğer sağlık çalışanlarıyla işbirliğinde bulunabilmeyi ve hastanın tedaviye uyumunun ve tedavinin etkililiğinin izlenebilmesini gerektirmektedir.

Akılcı antibiyotik uygulaması yukarıda bahsedilen akılcı ilaç uygulamasının genel gerekliliklerinin hepsini gerektirmenin yanında, reçetelenen antibiyotiğin antibiyotik direnci açısından ayrıca değerlendirilmesini gerektirmektedirPiyasaya yeni sürülmüş  ve dirençli enfeksiyonların tedavisi için saklanması gereken ilaçların gelişigüzel kullanılmasından kaçınılması, buna bir örnek olabilir.

Dirençli bakterilerin seçilmesini engellemek amacıyla genel bir prensip olarak hastanın enfeksiyon hastalığının tedavisi, akılcı ilaç seçimi için gerekli kriterleri sağlayan ilaçlar arasında etki spektrumu daha dar ve daha uzun zamandır kullanılmakta olan ilaç (öncelikle monoterapi) olarak planlanmalıdır. Bununla birlikte enfeksiyon etkenin bilinmediği ve tedavinin bir an önce ampirik olarak planlanması gereken durumlarda geniş spektrumlu bir ajan tercih edilir. Benzer şekilde bazı durumlarda antibiyotik direnci gelişimini engellemek için kombine antibiyotik tedavisinin uygulanması gerekir. Bu kararların akılcı olarak verilebilmesi için hekimlerin ulusal ve uluslarası kurumlarca hazırlanan tedavi kılavuzlarını düzenli olarak takip etmeleri ve bu kılavuzlarla uyumlu reçeteleme davranışı göstermeleri gerekmektedir.

Antibiyotikler Ne Zaman Kullanılmalıdır?

Enfeksiyon hastalıkları bakteriler, virüsler, funguslar ve parazitler gibi çeşitli mikroorganizmaların neden olduğu hastalıklara verilen isimdir. Enfeksiyon hastalıklarının tedavisi, diğer tüm hastalıkların tedavileri için de geçerli olmak üzere, ilaçlı ve ilaçsız tedavi olarak ikiye ayrılabilir. İlaçsız tedaviler ilaçlı tedaviye ek olarak uygulanabileceği gibi, tek başına da uygulanabilir. Enfeksiyon hastalıklarında ilaçsız tedavi uygulamalarının ana fikri vücudun enfeksiyon hastalıklarına neden olan patojen mikroorganizmalara verdiği cevabın daha etkili olmasının sağlanması ve patojen mikroorganizmaların vücutta yaşaması, çoğalması ve farklı insanlara bulaşarak yayılmasına kolaylık sağlayan faktörlerin ortadan kaldırlmasıdır. Bu sayede enfeksiyonların tedavisi vücudun kendi bağışıklık sistemi tarafından sağlanabileceği gibi, antimikrobiyallerin etkileri de artırılabilir.

Enfeksiyon hastalıklarının ilaçlı tedavisi enfeksiyona neden olan mikroorganizmaya göre değişiklik göstermektedir. Örneğin, toplumda yaygın olarak kullanılan antibiyotik ilaçlar sadece bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde etkilidir. Dolayısıyla, bir hastalığın tedavisinde antibiyotiklerin kullanılması için, klinik olarak ve/veya laboratuvar testlerine dayanarak bakteriyel enfeksiyon tanısının konması gerekmektedir.

Toplum genelinde antibiyotik kullanımının en sık nedenlerinden birisi olan üst solunu yolları enfeksiyonlarının büyük bir kısmı viral enfeksiyonlara bağlıdır. Bu hastalıklar genellikle kendi kendini sınırlayan ve doktorun tavsiye ettiği ilaçsız tedaviye hastanın uyum göstermesi durumunda herhangi bir komplikasyona neden olmaksızın 7-10 süre içinde tam iyileşme sağlanan bir klinik tabloya neden olurlar. Virüslerin neden olduğu enfeksiyon hastalıklarının tedavisi için antibiyotik kullanımı hastalığın iyileşme sürecini hızlandırmayacağı gibi hastada antibiyotiklere dirençli bakterilerin seçilmesine ve daha sonra bu bakterilerin, hastada veya hastayla temas eden başka insanlarda antibiyotiğe dirençli bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının gelişmesine yol açmasına, neden olabilir.

Viral enfeksiyonların neden olduğu hastalık tablosu klinik olarak bakteriyel enfeksiyon hastalıklarına büyük ölçüde benzerlik gösterdiği için bu tanının sadece hekim tarafından konulması önemlidir. Hekimlerin de bakteriyel enfeksiyon tanısı koyarken ulusal ve uluslarası tanı ve tedavi rehberlerine uyum göstermeleri gerekmektedir.

Hastalık etkenin bakteriler olduğuna karar verilmesi durumunda da, ilaçlı tedavinin tek tedavi olmadığı göz önünde bulundurulmalı ve ilaçsız tedaviye gereken özen gösterilmelidir. Bazı bakteriyel enfeksiyonların da kendilerine sınırlayan hastalık tablolarına neden olduğu ve dikkatli izlem ve değerlendirmeyle sadece ilaçsız tedaviyle tedavi edilebilecekleri unutulmamalıdır.

Hastayken  antibiyotik tedavisi başlanması  durumunda, bu tedavinin uygun ve yeterli olması, hastanın tedaviyi anladığından emin olunması, hastanın tedaviye uyumunun ve tedavinin etkililiğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Antibiyotikler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

 

AKILCI İLAÇ KULLANIMI

  • Antibiyotikler yalnızca bakteriler için etkilidir, virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemez.
  • Antibiyotik ateş düşürmez, sadece uygun ve doz ve şekillerde kullanılan antibiyotik, hastalığın kaynağı olan enfeksiyonu ortadan kaldırdığı için ateş düşer.
  • Soğuk algınlığı ve grip çoğunlukla kendi kendine iyileşebilen hastalıklardır. Antibiyotik alımı gerekmez.
  • Antibiyotik, sizin grip ve soğuk algınlığını atlatmanıza yardımcı olmaz.
  • Antibiyotik ağrıyı dindirmez, burun akıntısını, öksürüğü hafifletmez.
  • Antibiyotik, grip ve soğuk algınlığının başkalarına geçişine engel olmaz.
  • Hekim önerisi olmadan kullandığımız antibiyotiğin etkisi olmayacağı gibi, yaygın ve yanlış kullanıldığında hızla direnç gelişir.
  • Antibiyotiklere karşı direnç geliştiğinde, esas etki beklediğimiz bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde bu antibiyotikler etkili olamaz.

 

Adalar Toplum Sağlığı Merkezi

Eğitim Şubesi
 Tel&Faks:(0216) 382 60 61-382 62 10

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.