Hpv Nedir ,Hpv Testi Nasıl Yapılır? Tedavisi Varmı ?

Hpv Nedir ,Hpv Testi Nasıl Yapılır? Tedavisi Varmı ?
Yayınlama: 22.08.2015
Düzenleme: 13.01.2020 08:54
A+
A-

Hpv Nedir ,Hpv Testi Nasıl Yapılır? Tedavisi Varmı ?

Kanın Kanseri

HPV VEYA PAP-SMEAR TESTİNİN YAPILMASI

Sağlığımız için geç kalmadan Aile Hekimliklerine ve Toplum Sağlığı Merkezlerine müracat edelim.Hpv Numunemizi aldıralım tedbirimizi alalım.

HPV VEYA PAP-SMEAR TESTİNİN YAPILMASI: ASM’nde veya TSM’nde (KETEM) görevli, bu konuda eğitim almış sağlık personeli tarafından uygulama yapılır. Uygulama öncesi Kanser Dairesi’nce hazırlanılmış olan bilgilendirilmiş onam formları imzalatılır. Alınan materyaller Türkiye Halk Sağlığı Kurumu veya Halk Sağlığı Müdürlüklerince belirlenen merkezlere inceleme için uygun tespit koşullarında gönderilir. Kişi bilgileri AHBS’ye ya da TSM birimlerindeki (KETEM) kişisel dosyasına işlenir. Bu işlemleri ASM’lerde ilgili Aile Hekimleri, TSM’lerde ise sorumlu hekimler takip eder. TESTLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Toplum tabanlı serviks kanseri tarama test sonuçları ASM’lerde AHBS’ye, TSM Birimlerinde ise haftada bir Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Birimi’nce AHBS’ye kaydedilmek üzere ASM’lere bildirir. PAP-smear yöntemiyle yapılan taramalarda Bethesda raporlama sistemi (2001) kullanılır. İncelenen negatif lamlar 5 yıl, pozitif lamlar 20 yıl olmak üzere arşivlenir. Kişiler, en geç 20 gün içinde sonuç ve bundan sonraki süreç hakkında bilgilendirilir, gerekli yönlendirmeler yapılır. NORMAL SONUCU OLAN HASTALARDA UYGULANACAK YÖNETİM: HPV testinin negatif olması veya Pap-smearin patoloji raporunun normal gelmesi durumunda kişi bilgilendirilir. HPV testine göre, serviks kanseri yapan virusu taşımadıkları, Pap-smear testine göre, alınan sürüntü de kanser öncülü hücrelerin olmadığı söylenir. Bu sonuçlar serviks kanseri olmadığını veya ileride asla olmayacağını garantilemez. Kişiye, 5 yıl sonra tekrar serviks kanseri taraması yaptırması söylenir. Yetersiz örnek alımı durumunda bireylerin tarama testleri tekrar edilir. ANORMAL SONUCU OLAN HASTALARDA UYGULANACAK YÖNETİM: Anormal sonuç HPV testinin pozitif olması veya Pap-smear’de anormal hücrelerin görülmesidir (ASCUS, ASC-H, LSIL, HSIL, Atipik glandüler hücreler vb). Bu sonuçlar, kanser tanısı değildir, ancak kişinin tekrar değerlendirilmesi gerektiğini gösterir. HPV testi pozitif çıkarsa Papsmear testi yaptırmak için, Pap-smear sonucu anormal çıkarsa, tedavi gerektiren bir sorun olup olmadığını belirlemek için serviksin daha ayrıntılı bir şekilde muayene edilmesi gerekir. Bunun için birey ileri merkezlerdeki kadın doğum uzmanlarına yönlendirilir. Sevk edilecek ileri merkezler ve kolposkopi çekim merkezleri (kamu ya da özel merkezlere ait merkezler), Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Kanser Daire Başkanlığı’nca belirlenir ve kalite standartları açısından denetlenir. 3 HPV Testi pozitif olanlara; Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nca da refleks sitoloji bakılabilir ve sonuçlar HPV testini çalışan birime bildirilir. TARAMA TESTLERİNİN KABUL EDİLMEMESİ DURUMUNDA YÖNETİM: Bireylere serviks kanseri ve taraması hakkında gerekli eğitim verildikten sonra, kişi taramayı ret edebilir. Bu durumda bireyin kendi isteği ile HPV veya Pap-smear testini istemediği ASM’lerde AHBS’ye, TSM birimlerinde ise bireylerin kişisel dosyasına işlenir ve imzalı beyanları alınır. Bir yıl sonra taramaya tekrar davet edilir. TSM Birimlerinde yapılan toplum tabanlı serviks kanseri taramasını ret edenler; her hafta Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Birimince AHBS’ye kaydedilmek üzere ASM’lere de bildirilir.

Hpv Nedir?

HPV “Human Papilloma Virus”, genital bölge ve mukozalarda enfeksiyon yapabilen, condyloma acuminatum,  adı verilen siğil şeklinde kitlelerin oluşumuna neden olan ve servikal kanserle ilişkili olduğu kesin olarak saptanmış bir virüstür.

 

HPV’nin 100 civarında türü vardır. HPV’nin yaklaşık 20 türü genital enfeksiyonlara neden olmaktadır. Bazı tipleri elde ve ayaklarda siğillere neden olurken, bazıları da cinsel bölgede ortaya çıkan genital siğillere başka bir adıyla kondiloma yol açarlar.

HPV’nin “Human Papilloma Virus”, bazı türleri ise kadınlarda rahim ağzındaki hücrelerde ileride rahim ağzı kanserine dönüşebilecek değişimlere neden olabilirler.

Hpv’nin Belirtileri Nelerdir?

HPV “Human Papilloma Virus”, bulaştıktan sonra 2-6 aylık bir kuluçka devresini takiben genital bölge ve&veya anüs etrafında sayıları ve büyüklükleri değişken siğillerin “kondilom” oluşmasıyla belirti verir. 

Belirtiler bireysel özelliklerden etkilenir ve özellikle erkeklerde tümüyle belirtisiz seyredebilir. Oral genital seks uygulamalarında ağız mukozasında da lezyonlar ortaya çıkabilir.

Bazen kadınlarda da HPV enfeksiyonunun tek belirtisi pap smear testinde HPV enfeksiyonuna özgü hücresel anormallikler bulunmasıdır “kailositoz” virüs ile temas eden herkeste enfeksiyon bulguları ortaya çıkmaz.

Virüs bir kere vücuda girdiken sonra uzun yıllar sessiz kalabilir. Cinsel yönden aktif olan herkeste görülebilir ve birçok cinsel aktif kişi HPV için taşıyıcı olabilir. 

HPV ile temas olup, bulaşma olduktan sonra mutlaka hastalık ortaya çıkmaz. Birçok kişide aslında HPV vücudan kendi savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirilir. Diğer bir olasılık ise virüsü alan kişide uzun süre hiçbir belirtinin ortaya çıkmamasıdır.

Fakat bu durum hastalığı yaymayacağı anlamına gelmez ve ilişkide bulunduğu kişilere virüsü bulaştırabilir. Bu duruma sessiz enfeksiyon denilir. HPV’yi hiçbir belirti vermeden taşıyan kişilere de “portör” yani taşıyıcı adı verilir.

HPV “Human Papilloma Virus”, ile temas ve bulaşma olduktan sonra genelde dış genial bölgede küçük siğiller ortaya çıkar. Siğiller yumuşak, ciltten kabarık, pembe-beyaz renkli karnabahar benzeri oluşumlardır. 

Tek ya da grup halinde olabilir. Vajina içi ve makat çevresinde de görülebilir. Anal ya da oral seks sonrası ağız içi ve makat içinde de siğiller görülebilir. Ağrı olmaz, kaşıntı ve yanma yapabilir.

Eğer tedavi edilmezse, genelde sürekli olarak büyüme be yayılma eğilimleri vardır. Çoğunluk vücudan nemli ve sıcak bölgelerine doğru yayılma gösterir.

HPV enfeksiyonları virüs türüne bağlı olarak rahim ağzını oluşturan hücrelerde displazi denilen ileride kansere dönüşebilecek taşıyan bazı değişimlere neden olabilir. Pap smear de hücrelerde koilosiloz saptanır.

Yaklaşık 100 tipi bulunan HPV’ nin 30 kadar tipi alt genital bölgede enfeksiyona sebep olur. Genital bölgede kanserle ilgisi olup olmamasına göre genital HPV tipleri iki gruba ayrılırlar;

*** Düşük  riskli HPV tipleri  “6,11,42,43,44,54,61,70,72 ve 81”

Kanserle ciddi bir ilişkisi yoktur.

*** Yüksek riskli HPV tipleri “16,18,31,33,35,39,45,51,52,56,58,59,68,73,82” özellikle rahim ağzı,vagina, vulva, anüs ve penis kanserlerine neden olabilir.

Genital siğillerden en sık rastlanan tipler “% 90” HPV 6 ve HPV 11’dir. Genital bölgede rastlanan siğillerin % 85-90 HPV tip 6 ve 11 sorumludur.

Rahim ağzı kanseri olan kadınlardan en sık rastlanan tip HPV 16, ayrıca “serviks kanseri” rahim ağzı kanserinin % 80 den tip 16,18,31 ve 45 sorumludur.

Hpv Nasıl Bulaşır?

HPV “Human Papilloma Virus”, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan birisidir. Genital bölgeyi enfekte eden HPV’ler temas yoluyla kolayca yayılırlar. 

Bulaşma için tam bir cinsel ilişki olmasına gerek yoktur. Enfekte olan cilt bölgelerinin birbiri ile teması ile de hastalık bulaşabilir.

Çok nadiren cinsel yol dışında doğum sırasında anneden bebeğe geçebildiği ve kontamine eşyalardan, genel tuvalet, duş gibi hijyenik olmayan ortamlardan da bulaşabildiği bildirilmektedir.

Aktif genital lezyonların varlığından bulaşıcılık en yüksektir. Siğiller ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra da, yeniden siğil çıkmadan geçen dönem ne kadar uzunsa bulaştırıcılık da o oranda azalmaktadır.

Hpv Tedavi Edilebilinir mi?

HPV’nin “Human Papilloma Virüs” kesin bir tedavisi yoktur ama ortaya çıkabilen patolojiler tedavi edilebilir. HPV vücuda birkez girdiğinde ömür boyu burada kalır denilirken, günümüzde yapılan DNA incelemeleri HPV virüse ait genetik materyalin 6-24 ay içinde vücuttan tamamen atılabildiğini göstermektedir.

Fakat kimde HPV nin kaldığı, kimde ise atıldığı belli değildir.

Burada en önemli faktör kişinin bağışıklık sistemidir.

HPV’nin en sık yol açtığı patoloji olan genital siğil yani kondilomlar yakılarak ya da dondurularak tedavi edilebilirler. Çok büyük boyuttaki siğiller ise bölgesel uygulanan kremler ile tedavi edilebilir.

Genital siğillerin tedavi edilmesi bir daha çıkmayacağı anlamına gelmez. Yeniden ortaya çıktıklarında tekrar tedavi gerekir. Tedavinin ne şekilde olacağına, siğillerin yaygınlığına, yerleşim yerlerine göre kadın doğum uzmanı tarafından karar verilir.

Kondilomda en çok uygulanan ve başarılı olan yöntem lezyonun yakılması ya da dondurulmasında yakılma işleminde elektrokoter kullanılır. Dondurma işleminde “kriyotergar” sıvı nitrojen ya da karbondioksit kullanılır. Laser cerrahiside başarı ile uygulanmaktadır.

Kondilom “siğil” tedavisinin amacı sadece görülen lezyonları ortadan kaldırmakla sınırlıdır. Siğillerin tedavisi HPV virüsünün bulaşıcılığı ve yayılmasını azaltmaktadır.

Kondilomlar tümüyle ortadan kalksa da HPV enfeksiyonu hücrelerin içinde gizli bir şekilde yaşamını sürdürebilir.  Tedavi sonrası yeniden genital siğiller ortaya çıkabilir ve çıkarsa tekrar tedavi edilmeleri gerekir. Tekrarlama eğilimi virüsün genetik tipine ve kişilerin bağışıklık sisteminin gücüne bağlıdır. Bundan dolayıdır ki, bazı kişilerde genital siğil ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra ömür boyu tekrarlamazken bazı kişilerde ise sık aralıklarla siğiller ortaya çıkar.

Hpv’den Korunma Yolları

HPV virüsü oral ve anal seks de dahil her türlü cinsel ilişki, sürtünme yolu ile ilişki, ciltten cilde temas yolu ile bulaşabileceğinden cinsel yönden aktif olan kadın ve erkek herkes HPV enfeksiyon açısından risk altındadır.

Prezervatif HPV’ye karşı tam koruma sağlamaz, enfeksiyon prezervatifin kapladığı alan dışında da bulunabilir ve ciltten cilde temas ile bulaşabilir.

HPV’den korunmanın en etkili yolu riskli kişiler ile birlikte olmamaktır. Ama erkeklerin büyük bir kısmında HPV belirti vermediği ve genital siğil gözlenmediği göz önünde bulundurulacakolursa en azından genital siğil varlığı ve şüphesi durumunda cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir.

HPV enfeksiyonu taşıyan bir kişiyle cinsel ilişkide bulunmak mutlaka o kişide HPV’ye bağlı genital siğil çıkacağı anlamına gelmez. Burada virüsün genetik tipi ve kişilerin bağışıklık sistemi önem taşır. Kişiler arası farklılık nedeni ile bazı kişilerden bağışıklık sistemi HPV virüsü ile mücadele edebilir ve ortadan kaldırabilir ve virüs hiç bulaşmayabilir.

Yapılan çalışmalar aktif enfeksiyonu olan bir kişi ile cinsel ilişkiye girenlerin % 60 ilk 2-3 için enfeksiyon bulgularının  ortaya çıktığını göstermiştir.

HPV’nin bazı tipleri rahim ağzındaki hücrelerde değişimlere neden olur. Herhangi bir kadında rahim ağzı hücrelerinde değişim saptanması ya da genital siğil olması bu kişide kanser gelişeceği anlamına gelmez. Genital siğile neden olan  HPV tiplerinin rahim ağzındaki hücrelerde değişime ya da kansere neden olması son derece nadirdir.

HPV aşısı “rahim ağzı kanseri aşısı”

HPV aşıları virüs benzeri partiküller içeren en çok virüsün yaptığı etkiyi oluşturmaksızın yalnızca vücudan immün sistemini harekete geçirerek kişinin uzun süreli HPV’ye dirençli hale gelmesini sağlayan aşılardır.

HPV aşıları vücutta var olan veya siğilleri ve virüsü yok etmez, tedavi etmez. Aşı sadece ileriki dönemde alınabilecek virüs tiplerinin vücuda alınmasını engellemek yani koruyuvu amaçlı yapılır. Bundan dolayı 9-26 yaş arasında olan ve cinsel ilişkide bulunmamış olan genç kızların rahim ağzı kanser aşı programına alınması büyük önem taşımaktadır.

HPV VEYA PAP-SMEAR TESTİNİN YAPILMASI: ASM’nde veya TSM’nde (KETEM) görevli, bu konuda eğitim almış sağlık personeli tarafından uygulama yapılır. Uygulama öncesi Kanser Dairesi’nce hazırlanılmış olan bilgilendirilmiş onam formları imzalatılır. Alınan materyaller Türkiye Halk Sağlığı Kurumu veya Halk Sağlığı Müdürlüklerince belirlenen merkezlere inceleme için uygun tespit koşullarında gönderilir. Kişi bilgileri AHBS’ye ya da TSM birimlerindeki (KETEM) kişisel dosyasına işlenir. Bu işlemleri ASM’lerde ilgili Aile Hekimleri, TSM’lerde ise sorumlu hekimler takip eder. TESTLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Toplum tabanlı serviks kanseri tarama test sonuçları ASM’lerde AHBS’ye, TSM Birimlerinde ise haftada bir Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Birimi’nce AHBS’ye kaydedilmek üzere ASM’lere bildirir. PAP-smear yöntemiyle yapılan taramalarda Bethesda raporlama sistemi (2001) kullanılır. İncelenen negatif lamlar 5 yıl, pozitif lamlar 20 yıl olmak üzere arşivlenir. Kişiler, en geç 20 gün içinde sonuç ve bundan sonraki süreç hakkında bilgilendirilir, gerekli yönlendirmeler yapılır. NORMAL SONUCU OLAN HASTALARDA UYGULANACAK YÖNETİM: HPV testinin negatif olması veya Pap-smearin patoloji raporunun normal gelmesi durumunda kişi bilgilendirilir. HPV testine göre, serviks kanseri yapan virusu taşımadıkları, Pap-smear testine göre, alınan sürüntü de kanser öncülü hücrelerin olmadığı söylenir. Bu sonuçlar serviks kanseri olmadığını veya ileride asla olmayacağını garantilemez. Kişiye, 5 yıl sonra tekrar serviks kanseri taraması yaptırması söylenir. Yetersiz örnek alımı durumunda bireylerin tarama testleri tekrar edilir. ANORMAL SONUCU OLAN HASTALARDA UYGULANACAK YÖNETİM: Anormal sonuç HPV testinin pozitif olması veya Pap-smear’de anormal hücrelerin görülmesidir (ASCUS, ASC-H, LSIL, HSIL, Atipik glandüler hücreler vb). Bu sonuçlar, kanser tanısı değildir, ancak kişinin tekrar değerlendirilmesi gerektiğini gösterir. HPV testi pozitif çıkarsa Papsmear testi yaptırmak için, Pap-smear sonucu anormal çıkarsa, tedavi gerektiren bir sorun olup olmadığını belirlemek için serviksin daha ayrıntılı bir şekilde muayene edilmesi gerekir. Bunun için birey ileri merkezlerdeki kadın doğum uzmanlarına yönlendirilir. Sevk edilecek ileri merkezler ve kolposkopi çekim merkezleri (kamu ya da özel merkezlere ait merkezler), Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Kanser Daire Başkanlığı’nca belirlenir ve kalite standartları açısından denetlenir. 3 HPV Testi pozitif olanlara; Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nca da refleks sitoloji bakılabilir ve sonuçlar HPV testini çalışan birime bildirilir. TARAMA TESTLERİNİN KABUL EDİLMEMESİ DURUMUNDA YÖNETİM: Bireylere serviks kanseri ve taraması hakkında gerekli eğitim verildikten sonra, kişi taramayı ret edebilir. Bu durumda bireyin kendi isteği ile HPV veya Pap-smear testini istemediği ASM’lerde AHBS’ye, TSM birimlerinde ise bireylerin kişisel dosyasına işlenir ve imzalı beyanları alınır. Bir yıl sonra taramaya tekrar davet edilir. TSM Birimlerinde yapılan toplum tabanlı serviks kanseri taramasını ret edenler; her hafta Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Birimince AHBS’ye kaydedilmek üzere ASM’lere de bildirilir.

 Adalar Toplum Sağlık Merkezi

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.