İstanbul – Adalar Belediyesi, Burgazadası Madam Martha Koyu’nun kiralanmasına ilişkin yapılan ihalenin iptali için açtığı davada önemli bir zafer elde etti. Danıştay, ihale belgelerindeki eksiklikler nedeniyle İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin aksi yönündeki kararını bozarak ihalenin iptaline hükmetti. Karar, kamu ihalelerinde şeffaflık ve rekabetin önemini bir kez daha ortaya koydu.
Olay, İstanbul’un Adalar ilçesine bağlı Burgazada Mahallesi’nde, 107 ada 8 parsel numaralı 56.289,68 metrekarelik bir taşınmazın 45.986 metrekarelik kısmının kiralanması için 8 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirilen ihale ile başladı. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesine göre açık teklif usulüyle yapılan ihale, aylık 150.000 TL muhammen bedelle duyurulmuştu. İhale, Arge Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. üzerinde kalmış ve 30 Mayıs 2024’te noter tasdikli kira sözleşmesi imzalanmıştı.
Ancak Adalar Belediyesi, ihalenin hukuka aykırı olduğunu savunarak iptalini talep etti. Belediyenin avukatı Nilüfer Hasançebi tarafından temsil edilen davada, ihale belgelerinde kira süresinin ve taşınmazın kullanım koşullarının yeterince açık belirtilmediği öne sürüldü. Ayrıca, taşınmazın doğal ve kentsel sit alanı statüsü ile ekolojik açıdan korunması gereken bir bölge olduğu vurgulandı.
İstanbul 10. İdare Mahkemesi, ihalenin mevzuata uygun olduğunu belirterek davayı reddetmişti. Mahkeme, taşınmazın kullanımının 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na tabi olduğunu ve ihale dokümanında buna aykırı bir düzenleme bulunmadığını gerekçe göstermişti. Ancak Adalar Belediyesi, bu kararı temyize götürdü.
Danıştay Onüçüncü Dairesi, 15 Ocak 2025 tarihli kararıyla alt mahkemenin hükmünü bozdu. Danıştay, ihale dokümanlarında kira süresinin belirtilmediğini, taşınmazın kullanım amacının ve özel şartlarının belirsiz bırakıldığını tespit etti. Mahkeme, bu belirsizliklerin ihalede şeffaflık ve rekabet ilkelerini zedelediğine hükmetti. Ayrıca, taşınmazın sit alanı niteliği göz önüne alınarak, belirsizliklerin çevresel ve kültürel değerler açısından ciddi riskler doğurabileceği ifade edildi.
Bu karar, kamu ihalelerinde dokümantasyonun eksiksiz ve açık olmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Aynı zamanda, Burgazada gibi ekolojik ve kültürel açıdan hassas bölgelerde yapılacak işlemlerin titizlikle planlanması gerektiğini vurguladı. Adalar Belediyesi’nin başarısı, yerel yönetimlerin çevre koruma ve kamu yararı konusundaki hassasiyetini de gözler önüne serdi.
Uzmanlar, bu kararın benzer davalara emsal teşkil edebileceğini ve kamu kurumlarının ihale süreçlerinde daha dikkatli davranmasını sağlayabileceğini belirtiyor. Burgazada’daki taşınmazın geleceği ise şimdilik belirsizliğini koruyor. Vakıflar Müdürlüğü’nün ihale sürecinde yaptıkları yanlış uygulamaları düzelterek yeniden ihaleye çıkması bekleniyor.
Öte yandan, bazı vatandaşlar Adalar Belediyesi’nin istediği kararın bu olmadığını savunuyor. Kararın doğru ve hukuki olduğu belirtilse de, belediyenin asıl talebinin bu olmadığı yönünde eleştiriler var. Adalar Belediyesi, alanın kiraya verilemeyeceği ve tabiatın zarar göreceği tezine odaklanırken; Danıştay ise ihalede rekabet ortamının oluşturulmadığını, ihalenin belirli bir firmaya yönelik yapıldığını, rekabetin sağlanmadığını, kamu yararı gözetilmediğini, alanın ömürlük kiraya verildiğini ve şartların belirlenmediğini gerekçe göstererek ihaleyi iptal ettiğinin altını çizdiler.