Halkın sahillere ücretsiz erişim hakkı Kıyı Kanunu ile güvence altına alınmışken, Adalar Belediyesi’nin yasa dışı işletmelere göz yumduğu iddiaları, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın denetimleriyle bir kez daha gündeme geldi.
İSTANBUL – Adalar ilçesi sahillerinde, Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin son günlerde düzenlediği operasyonlar, kıyıları işgal eden ruhsatsız şezlong ve plaj işletmelerine yönelik önemli bir adım oldu. Ancak bu denetimler, asıl sorumluluğu taşıması gereken Adalar Belediyesi’nin görev ihmali tartışmalarını alevlendirdi ve vatandaşların tepkisini çekti.
Sahil Güvenlik tarafından yürütülen denetimlerde, halkın sahillere ücretsiz erişimini engelleyen çok sayıda ruhsatsız işletme tespit edilerek haklarında cezai işlem uygulandı. Vatandaşlar, devletin bir kurumunun duruma el koymasından memnuniyet duyarken, bu operasyonun belediyenin yıllardır süregelen ihmalkârlığının bir sonucu olduğunu dile getiriyor.
Eleştirilerin odağında ise Adalar Belediyesi yer alıyor. Belediyenin, Kıyı Kanunu’na aykırı olarak faaliyet gösteren bu işletmeleri denetleme ve kaldırma yükümlülüğünü yerine getirmediği iddia ediliyor. Özellikle Kınalıada’da mahkeme kararlarına rağmen faaliyetini sürdüren yasa dışı restoranlar, belediyenin hukuksuzluğa göz yumduğu iddialarını güçlendiriyor.
Kıyı Kanunu Ne Diyor?
3621 Sayılı Kıyı Kanunu, Türkiye’nin kıyılarını anayasal güvence altına alır. Kanunun temel ilkeleri şunlardır:
Kamusal Erişim: Kıyılar devletin hükmü altındadır, özel mülkiyete konu olamaz. Herkesin eşit, serbest ve ücretsiz yararlanma hakkı vardır.
Yapı Yasağı: Kıyı kenar çizgisinden itibaren ilk 50 metrelik sahil şeridinde, duş, gölgelik, büfe gibi günübirlik ve kamuya açık tesisler dışında yapılaşma yasaktır.
Denetim ve Yıkım: Ruhsatsız veya kanuna aykırı yapılar, ilgili belediye ve valilik tarafından yıkılır. Kıyıların doğal yapısını bozanlara hapis cezası dahi verilebilir.
Vatandaşlardan Sert Tepki ve Hukuki Süreç Çağrısı
Adalar halkı ve ilçeyi ziyaret eden vatandaşlar, kıyı işgallerine son verilmesini talep ediyor. Taleplerin başında, sahillerdeki tüm ruhsatsız şezlong, plaj ve restoran işletmelerinin Kıyı Kanunu uyarınca derhal kaldırılması ve kıyıların halkın ücretsiz kullanımına açılması geliyor.
Ayrıca, görevi ihmal ettiği ve yasa dışı faaliyetlere zemin hazırladığı öne sürülen belediye yetkilileri hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi (Görevi Kötüye Kullanma) uyarınca soruşturma başlatılması isteniyor.
Çözüm Bekleniyor
Adalar’da yaşanan bu olay, Türkiye’nin dört bir yanındaki sahillerde yaşanan benzer sorunları bir kez daha hatırlatıyor. Sahil Güvenlik’in kararlı müdahalesi geçici bir çözüm sunarken, asıl beklenti yerel yönetimlerin yasal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi ve kıyıların korunarak halkın ortak malı olarak kalmasının kalıcı olarak sağlanması yönünde. Gözler şimdi, Adalar Belediyesi’nin atacağı adımlarda ve yetkili makamların başlatacağı olası soruşturmalarda.
