İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis Üyesi ve Adalar Belediyesi Meclis Üyesi M.Dündar Tıraş, Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla üyesi olduğu CHP’den ihraç edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis Üyesi ve Adalar Belediyesi Meclis Üyesi M.Dündar Tıraş, Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla mecliste muhalefet yaptığı gerekçesiyle üyesi olduğu CHP’den ihraç edildi.
İBB ve Adalar Meclis Üyesi M.Dündar Tıraş “Partiye zarar gelmemesi ve yapılan illegal işleri ortaya çıkardığım için böyle bir kararın alınmasını yok hükmünde sayıyorum. Bununla ilgili gerekli itirazları Yüksek Disiplin Kurulu’na yapacağım. Bir sonuç alamazsam mahkemeye gideceğim. Kısaca bütün kanuni haklarımı kullanacağım” dedi.
Hatırlanacağı üzere Adalar Belediyesinin “2020 Yılı Gelir Gider Kesin Hesabı ve Taşınır Kesin Hesabı”, meclis toplantısında hesaplarda tutarsızlık olduğunun anlaşılması üzerine 2. kez oy çokluğu ile reddedilmişti. Ret kararı verenler arasında CHP’den M.Dündar Tıraş, Nesrin Karanfil ve Fatma Bucak bulunuyordu. M. Dündar Tıraş’a partiden ihraç kararı çıkarken, Nesrin Karanfil Dayı ve Fatma Bucak’a uyarı verilmesi dikkat çekti. Oysa oylamada ret veren 3 kişi, peki neden M.Dündar Tıraş ihraç edilirken diğer üyelerden Nesrin Karanfil Dayı ve Fatma Bucak’a uyarı verildi. Eğer bir ihraç yapılıyorsa üç meclis üyesinin de ihraç edilmesi gerekiyor. Akıllara meclis üyeleri arasında ayırım mı yapılıyor sorusu geliyor? Bu konuda takdir okurlarımızın.
İhraç kararını isteyen Ali Ercan Akpolat. Liseyi bitirip bitirmediği belli olmayan, siyasi hayatında bir baltaya sap olamamış, kaçak otelini imar affına sokan, bütün akrabalarını CHP’yi kullanarak çeşitli yerlerde işe sokan, Adalar’daki atların kaybolmasının en büyük sorumlusu, bütün akçeli işlerin içinde olan bu zat, işini hakkıyla yapan meclis üyesinin ihracını istemiş. Tarih bunun hesabını elbette soracaktır.
Kılıçdaroğlu’na gelirsek, hak, hukuk, adalet diye Ankara’dan kalkıp İstanbul’a kadar yürümen, anladığımız kadarıyla kısa kalmış, senin bir Edirne yapıp oradan da bir Hakkari yapman lazımmış. Karavanındaki sofranda kızınla beraber üzerinde atletinle patlıcan, pilav, yoğurt, salata yeyip fotoğrafçıyı çağırıp, resmini çektirip, ‘Vatandaş Kemal’ imajı verip, halkı kandırmaya çalışman nasıl yanlışsa, dürüst bir şekilde gördüğü yanlışlara hayır diyen bir meclis üyesini ihraç etmende yanlış. Avrupa diktatörlüğe kayarken, Mustafa Kemal Atatürk 1931’deki 3. Olağan Kurultayında ‘Partinin bir eksikliğini, yanlışlığını gördüğümüz zaman kayıtsız, şartsız eleştireceksiniz. Çünkü bir yanlışlığa gösterilen müsamahanın zararı, faydalarından büyük olur.’ diyor. Hani Atatürkçüsünüz ya! Hatırlatalım dedik…
Siyasi hayatında bir baltaya sap olmamış ilçe başkanınla, akçeli işlerin uzmanı başkan yardımcısı ve her hareketi sahte olan başkanın lafıyla talimat verip meclis üyeni ihraç ettin. Peki ihraç ettiğin meclis üyen başka bir partiye geçip beraberinde de bazı meclis üyelerini alıp mecliste çoğunluğu ele geçirirse ne olacak! Olabilir mi? Bekleyip göreceğiz…
Şükrü ABANOZ